GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 2015 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı İle 2013 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Tasarısı
Yasama Yılı:5
Birleşim:33
Tarih:18.12.2014

CHP GRUBU ADINA KEMAL DEĞİRMENDERELİ (Edirne) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Türk Patent Enstitüsü bütçesiyle ilgili söz almış bulunuyorum. Yüce Meclisi saygıyla selamlarım.

Değerli milletvekilleri, öncelikle, biraz önce arkadaşlarımın da söz ettiği gibi, aslında bütün Meclisin destek vermesi gereken ancak Hükûmetin kulaklarını tıkadığı 17-25 Aralık yolsuzluk ve rüşvetle mücadele haftasını içtenlikle kutluyorum. Bu hafta etkinliklerine Adalet ve Kalkınma Partili milletvekili arkadaşların da etkin şekilde katılarak, temiz toplum mücadelesinde temiz toplum yaratmak için önemli katkı sağlayacaklarını düşünüyorum.

Değerli milletvekilleri, geçen yıl da bütçe görüşmelerinde yine Türk Patent Enstitüsüyle ilgili bir konuşma yapmıştım. Ben bugün -geçen yıl değişik istatistikler vermiştim- burada AR-GE harcamalarımız, patent sayılarımız, sanayileşme, milyon kişi başına düşen patent başvurusu ve araştırmacı sayılarıyla ilgili daha detaylara girmek istemiyorum ancak yine de bu sayılar içerisinde bir iki önemli detayı paylaşmak istiyorum sizinle.

Şimdi, Patent Enstitümüzün rakamlarına baktığımızda, 2012'de 11 bin, 2013'te de 12.053 civarında bir patent başvurusunun olduğunu görüyoruz. Yalnız, bu 12 bin rakamının sadece 4.500'ünün yerli patent başvurusu olduğunu görüyoruz değerli arkadaşlar; diğerleri, yurt dışındaki daha önce patenti alınmış patentlerin Türkiye'de lisanslanmasıyla ilgili. Şimdi, bu rakam, değerli arkadaşlar, geçen sene bizim aynı ligde mücadele ettiğimiz yani hızlı gelişen ülkeler arasında, mesela Güney Kore'de 2012'de 138 binken 2013'te 220 bine çıkıyor, 138 binden 220 bine çıkıyor, Çin'de 415 binden 600 binin üstüne çıkıyor. Yani, bu ülkelerle mukayese ettiğimizde, özellikle Çin'de bizden 150 misli daha fazla patent başvurusu yapılıyor. Gayrisafi millî hasılaya baktığımızda da burada yine Güney Kore 1'inci, Japonya 2'nci, Çin Halk Cumhuriyeti 3'üncü sırayı oluşturuyor. Oysa, bizim patente temel oluşturan konulardan bir tanesi...

AR-GE'ye ayırdığımız paya bakıyoruz, 2012 ile 2013 arasında sadece 1,8 milyar liralık -bir pay ayrılmış demeyeyim- bir artı var. Bunun da sadece 100 milyon lirası kamu kesiminin yaptığı AR-GE harcaması. Bu, kaç ak saraya karşılık geliyor arkadaşlar? Veyahut, kaç ak saray 100 milyon liralık bir... Sayın Bakan, 100 milyon TL civarında kamu kaynaklarından AR-GE'ye bir pay ayrılmış yani bu sarayın sadece on sekizde 1'i bu kaynaklara ayrılıyor. Oysa, yer altı zenginliği fazla olmayan yani Rusya gibi, Arabistan gibi veyahut Amerika gibi yer altı zenginliği fazla olmayan bizim gibi ülkelerin esas kaynağı insan kaynaklarını iyi kullanması oluyor. Bu aşamada "AR-GE'ye gerekli önemi veriyoruz." diyor Sayın Bakan. Özellikle Edirne'de yaptığınız toplantılarda, bu il, ilçe kongrelerinde diyordunuz ki: "Ya, AR-GE harcamalarıyla ilgili yeterince destek verecek proje bulamıyoruz. Elimizdeki fonları kullanalım, hatta Maliye Bakanından da ek kaynak talep etmek istiyorum." Ama yapa yapa zaten AR-GE'ye 100 milyon TL civarında bir katkı yapılmış görünüyor.

Ayrıca, yani birçok üniversitemizde, en başta Orta Doğu Teknik Üniversitesinde yapılan bilimsel çalışmalarla ilgili çok önemli altyapı eksiklikleri, gerek biyoteknoloji, nanoteknoloji, "neuroscience" bölümlerinde altyapı eksiklikleri var. Siz de bir ODTÜ mezunu olarak bunları yakından izleme fırsatı bulabilseniz çok önemli bir katkınız olacağına inanıyorum Sayın Bakan.

Değerli milletvekilleri, yani burada esas olan konu, sadece, tabii, patent başvuruları önemli değil; önemli olan, patent başvurularında üniversite-sanayi iş birliğiyle ürün hâle dönüşmesi, piyasada fonksiyonel hâle gelmesi.

Tabii burada da en temel konulardan bir tanesi, yine biraz önce arkadaşlarımızın da söz ettiği gibi yeni bir iklime ihtiyaç olduğunu paylaşmamız, görmemiz gerekiyor; yeni fikirler, yeni konseptler, yeni ürünler ekonomimizi daha ileriye taşıyacaktır. Katma değeri yüksek üretime ve bu üretimi gerçekleştirecek yaratıcı, eğitimli, girişimci bir kuşağa, bir topluluğa ihtiyacımız var. Bunu yaratmak ve korumak için de demokrasinin ve hukukun üstünlüğünün temin edildiği bir iklimi yaratma mecburiyetimiz var. AKP iktidarının bugün hukuku hiçe saydığı, demokrasiyi, özgürlükleri hiçe saydığı, AB'ye posta attığı, dünyanın gelişmiş ülkeleriyle arasını açtığı bir süreçte bunu yakalamamız mümkün değil. Bu konuda eksiklerimizi gidermek, başta Hükûmet üyeleri olarak bütün iktidar partisi milletvekillerinin de katkılarına ihtiyaç olduğunu söylüyor, yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)