| Konu: | 2015 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı İle 2013 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Tasarısı |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 34 |
| Tarih: | 19.12.2014 |
AK PARTİ GRUBU ADINA ABDULKERİM GÖK (Şanlıurfa) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Özelleştirme İdaresi 2015 yılı bütçesi üzerine grubumuz adına söz almış bulunuyorum. Bu vesileyle hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Değerli milletvekilleri, özelleştirmenin, aslında ana boyutlarıyla ilgili baktığımızda, Plan Bütçe Komisyonunda saatlerce son derece verimli, etkin tartışmaların olduğunu ve oradan da faydalandığımızı ifade ederek sözlerimi sürdürmek istiyorum.
Değerli arkadaşlar, özelleştirme... Tabii ki eleştiriler yapılmaktadır, ancak özelleştirmeyi tek başına ele aldığımızda, aslında özelleştirmenin etkin kullanılıp kullanılmadığını, verimli ve yerinde kullanılıp kullanılmadığını, "Acaba gerekli mi, değil mi?" sorularının karşılığını veya cevabını vermekte fayda var. Aynı zamanda, değişen dünyadaki açık sınırların, ekonominin sınır tanımaz bir boyutta seyrettiği bir ortamda beraber değerlendirmekte fayda var. Bu kısa beş dakikalık süre içerisinde, aslında özelleştirme artı ve eksileriyle bu konuşmaya sığdırılmayacak boyutta tartışılmalıdır diye düşünüyorum. Tabii ki, dünyadaki paradigmal değişiklik, devletçilik anlayışı, iktisat ekolleri ve iktisadi manadaki bütün yaklaşımlar burada son derece önem arz etmektedir. Dönüp baktığımızda, ülkemiz açısından, özellikle 1980'li yıllardan itibaren özelleştirmenin ülkemiz ekonomisini yakından ilgilendirdiğini görmekteyiz. Peki, ne görüyoruz? AK PARTİ iktidarları öncesinde özelleştirmenin dolar bazındaki gerçekleşmiş olan rakamı yaklaşık 8 milyar dolar gibi bir rakam. Ancak, AK PARTİ iktidarlarıyla beraber 61 milyar dolar gibi bir rakamı bulmaktadır. Peki, bunlar yerinde kullanıldı mı?
Değerli arkadaşlar, bugün, makroekonomik performansta sergilemiş olduğumuz bu gelişmeler, aslında özelleştirme gelirlerinden elde ettiğimiz bu gelirlerin etkin, verimli ve yerinde kullanıldığının ana belirtisi olarak karşımıza çıkmaktadır yani biz özelleştirme gelirlerini faize ödemedik. Müsaadelerinizle, Plan Bütçede kendisine hepimizin "ağabey" dediğimiz, o dönem, 1999 yılında Bakan olan Sayın Sümer Oral'ın o ifadesini hatırlatmak isterim. Bugün kendileriyle de paylaştım, hatıra olarak da kendileri fotokopisini aldılar. Gazetelerin manşetleri değerli milletvekilleri: "Türk, övün, çalış, faiz öde." Şimdi, o günden bugüne biz faiz ödemiyoruz. Biz özelleştirme gelirleriyle faizlerin ödemesini yapmıyoruz.
ALİM IŞIK (Kütahya) - Yapmayın! 50 milyar TL'yi kim ödüyor her sene? Haftada 1 milyar TL ödüyorsunuz. Bütçede 50 milyar TL'yi niye koydunuz o zaman?
ABDULKERİM GÖK (Devamla) - Tabii, burada birçok güzel tartışmanın, son derece seviyeli tartışmaların tamamına yer vermekle beraber elbette ki özelleştirmeyi savunanlar olmuştur. Hatta devlet paradigması içerisinde ideolojik manada dahi bunları değerlendirenler olmuştur. Yani devletçilik politikasının gerekliliği mi veya bizim bildiğimiz devletin asli fonksiyonu eğitim, sağlık ve savunma alanındaki o temel fonksiyonlara dönüşünü sağlamak mıdır?
Özelleştirmeyi salt bir gelir olarak düşünmüyoruz, aynı zamanda rekabet koşulları içerisinde özel sektörle mücadele edecek olan firmaların ortama hitap edecek bir şekli almasını istiyoruz. Yani, bizim özelleştirme bağlamında ortaya koymuş olduğumuz paradigmal değişikliği aslında küreselleşen dünyanın boyutlarıyla değerlendirmekte fayda vardır. Siz diyebilirsiniz "Özelleştirme gerekli miydi değil miydi?" Ama biz biliyoruz ki devletin sırtında yıllarca kambur duran, o günün koşullarında belki o parasal karşılığı olmayan ama bugün son derecek önemli rakamlarla ekonomimiz içerisinde yer almış olan özelleştirme gelirlerimizi etkin ve yerinde kullandığımızı söyleyebiliriz.
Ben, ülkemizin aslında küresel dünyanın getirileriyle beraber önümüzdeki 2023 vizyonu çerçevesi içerisinde özelleştirme ve diğer gelirlerimizi etkin kullanmanın gerekliliğine inanarak sözlerime son verirken, 2015 yılı bütçesinin ülkemize, milletimize refah, huzur, mutluluk, barış, sevgi getirmesini diliyorum. Bu vesileyle, hepinizi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)