GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 2015 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı İle 2013 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Tasarısı
Yasama Yılı:5
Birleşim:34
Tarih:19.12.2014

MALİYE BAKANI MEHMET ŞİMŞEK (Batman) - Sayın Başkan, çok değerli milletvekilleri; ben de hepinizi saygıyla, sevgiyle selamlıyorum.

Ben klasik bir konuşma yapmayacağım, bugün bütün gün boyunca gündeme getirilen bazı hususlara ve sorulara cevap vereceğim. Bunun daha faydalı olduğu kanısındayım.

Şimdi, iddialardan bir tanesi TEKEL'in Alkollü İçkiler Anonim Şirketinin çok ucuza satıldığı iddiası.

KAMER GENÇ (Tunceli) - O artık tarihe karıştı, kaç sene oldu!

MALİYE BAKANI MEHMET ŞİMŞEK (Devamla) - Şimdi, bu satış Şubat 2004 tarihinde yapılmış, 292 milyon dolara satılmış. O dönemde şirketin EBITDA'sı yani vergi, faiz ve amortisman öncesi geliri -ki bütün uluslararası değerleme modellerinin esasıdır bu- satış fiyatının EBITDA'sına oranı nedir? Bu çok önemlidir.

KAMER GENÇ (Tunceli) - Depolardaki alkol miktarı o fiyatın 4 misli be!

MALİYE BAKANI MEHMET ŞİMŞEK (Devamla) - Ben on yedi yıl uluslararası finans merkezlerinde çalıştım, on yedi yıl.

KAMER GENÇ (Tunceli) - Biz de çalıştık. Ben biliyorum.

MALİYE BAKANI MEHMET ŞİMŞEK (Devamla) - Sayın Genç, bir dinleme nezaketinde bulunun.

KAMER GENÇ (Tunceli) - Tamam, nezaket ama yanlış konuşuyorsun!

BAŞKAN - Sayın Genç, lütfen...

KAMER GENÇ (Tunceli) - O zaman depolardaki alkol miktarı o 292 milyonun 3 katı ya! İnsaf, bir doğru söyleyin ya!

BAŞKAN - Sayın Genç, oturur musunuz yerinize. Lütfen...

MALİYE BAKANI MEHMET ŞİMŞEK (Devamla) - Değerli arkadaşlar, 2004 yılında TEKEL'in alkollü içkiler birimi 292 milyon dolara satılmış, o dönemde EBITDA'sı yani vergi, faiz, amortisman öncesi geliri 22,9 milyon dolar, 23 milyon dolar. Şimdi, kaç katına satılmış? 12,7 katına. Kim satmış? Devlet satmış. Burada duralım. 2006 yılında bunu satın alan özel firma var. 900 milyon dolara satmış ama EBITDA'sı da 112 milyon dolara çıkmış. Fiyatının EBITDA'ya oranı 8 kat, yani devlet 12,7 katına satarken özel sektör 8 katına satmış.

AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) - Altın mı koymuş, nasıl çıkmış oraya Sayın Bakan?

MALİYE BAKANI MEHMET ŞİMŞEK (Devamla) - Bekleyin.

Sonra ne olmuş? 2011 yılında bu 900 milyon dolara özel sektör, özel sektöre sattı mı? Şimdi, tekrar, özel sektör bir yabancı firmaya 2,1 milyar dolara satıyor. EBITDA'sı ne kadar yani ortaya çıkan değer ne kadar? 212 milyon dolar. Kaç katı? 9,9 katı. Devlet satarken 12,7 katına satıyor, özel sektör önce bunu 8 katına, sonra da 9,9 katına satıyor.

Şimdi, TELEKOM'la ilgili iddialara gelelim. Değerli arkadaşlar, TELEKOM'un altyapısı 2036 yılına kadar -işletmesi- devredildi, altyapısı.

AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) - 2026.

MALİYE BAKANI MEHMET ŞİMŞEK (Devamla) - Pardon, 2026. Şimdi on bir yıl var. On bir yıl sonra altyapının tamamı devlete dönecek. Yani bir anlamda şirketin ismi hariç, unvanı hariç, altyapının tamamı devlete dönecek. Bugüne kadar TELEKOM'dan satış fiyatı dâhil, 2005-2014 döneminde 39,6 milyar dolar biz gelir elde etmişiz. Hâlâ devletin yüzde 31,68'lik payı var. Şu anda hazinenin TELEKOM'da yaklaşık yüzde 32'lik bir payı var. TELEKOM'un 12 yönetim kurulu üyesi var, bunun 5'i devlet. Üçte 1'inden az payımız var, neredeyse yarısına kadar temsil hakkımız var. Ayrıca -önemli kararların tamamı- veto hakkımız var.

Şimdi gelelim bu emlak satışına, gayrimenkul satışına. Bugüne kadar, yani biz TELEKOM'u özel sektöre devrettiğimizden bugüne kadar, TÜRK TELEKOM 287 milyon liralık gayrimenkul satmış. Ne kadar? 287 milyon. Peki, ne kadar gayrimenkul almış? 1 milyar 337 milyon liralık gayrimenkul almış. Yani, TELEKOM sattığının -gördüğünüz gibi burada- 4 katını satın almış. TELEKOM'un gayrimenkullerinde bir azalma yoktur. TELEKOM'un gayrimenkul satışı Danıştay'a götürülmüş, mahkemeye götürülmüş. Mahkeme demiş ki: "Burada hukuka aykırı bir durum yoktur. Şirket bu satışları yapabilir." Şimdi, burada ne var sorun, ben merak ediyorum.

Gelelim üçüncü iddiaya: "Biz özelleştirme uygulamalarına ilişkin değer tespit raporlarını niye açıklamıyoruz." veya "Açıklayın." 4046 sayılı Kanun'da -özelleştirme uygulamaları- bu 18'inci madde diyor ki: "Değer tespit sonuçları, kuruluşun özelleştirme işlemi tamamlanarak devir sözleşmesinde yer alan yükümlülüklerin yerine getirilmesinden sonra kamuoyuna duyurulur." Böyle bir hüküm var. Şimdi, bu çerçevede, değer tespit sonuçları kuruluşun özelleştirme işlemi tamamlanmadan kuruluşun devir sözleşmesinde yer alan yatırım, istihdam, çalışanlara ilişkin hususlar, vadeli satışlarda ise taksit ödemelerinin tamamlanması ve benzeri birtakım yükümlülükler tamamlana kadar açıklanmıyor. Doğrusu bu çerçevede işlemi tamamen bitmiş şirket varsa ben buradan Özelleştirme İdaresi Başkanına söylüyorum, bütün değer tespit raporlarını açıklasınlar. Zaten kanuna göre değer tespit komisyonunun belirlediği değerin altında bir şirket satamazsınız. Bu kadar açık ve net. Dolayısıyla satış da onaylandığına göre, devir de yapıldığına göre bunun açıklanmaması için hiçbir sebep yok.

Gelelim uzlaşma müessesesine ilişkin eleştirilere. Değerli arkadaşlar, 1963'ten beri fiilen Türk vergi hukukunda uzlaşma müessesesi vardır ve uygulanıyor. Bütün hükûmetler döneminde Gelir İdaresi -şimdi yenidir Gelir İdaresi, eskiden Maliye Bakanlığı- bünyesinde taşrada ve merkezde uzlaşma komisyonları kurulur, her gün yüzlerce uzlaşma komisyonu belki yüzlerce kesinleşmemiş inceleme raporuna ilişkin kararlar verir. Mesela, geçen sene biz 71 bin tane mükellefi incelemişiz, 71 bin dosya demek. Bunların önemli bir kısmı tarhiyat öncesi veya sonrası uzlaşmaya gelebilir. Şimdi, değerli arkadaşlar, bunlardan bir tanesini alıp vergi mahremiyeti keşke bu ülkede olmasa ve açık ve net olarak ben çıkıp bunları anlatabilsem.

AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) - Aleniyeti de var Sayın Bakan.

MALİYE BAKANI MEHMET ŞİMŞEK (Devamla) - Lütfen...

Şimdi, vergi mahremiyeti... Bu 71 bin muhtemel dosyadan bir kısmı uzlaşmaya gelmiş, tamamen taşra ve merkezde komisyon ve bürokrasi eliyle bu işler yürütülmüş. Kimin ne kadar... Şimdi, neye göre indirim var? Bir kere, kesinleşmiş vergide asla ne indirim olabilir ne de uzlaşma olabilir, kesinleşmiş.

KAMER GENÇ (Tunceli) - Zaten o safhada kesinleşme yok, itiraz safhasında ya. Nasıl konuşuyorsun ya!

MALİYE BAKANI MEHMET ŞİMŞEK (Devamla) - Bunların tamamı henüz kesinleşmemiş. Şimdi, kanun diyor ki: Hangi durumlarda uzlaşma yapılabilir? Vergi hatası varsa. Maliye Bakanlığındaki raporların bir kısmı hatalı çıkıyor arkadaşlar. Bakın, Bakan olarak söylüyorum, önüme birçok konu zaman zaman getiriliyor.

AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) - Ya hep Mehmet Cengiz'in raporu mu hatalı Sayın Bakan ya? Hep Elektromedin mi raporları hatalı?

MALİYE BAKANI MEHMET ŞİMŞEK (Devamla) - İki: Kanunun yorumlanması. Şimdi, zaman zaman, kanunda gri alanlar var ve bu gri alanlara ilişkin farklı yorumlar var. Hatta şöyle söyleyeyim size, kanunda da sayılmış, mevzuatta sayılmış: Şimdi, bir dava gidiyor ve mahkeme idare aleyhine karar veriyor fakat yine de aynı şirket olmadığı için aynı konuda tekrar inceleme raporu yazılabiliyor. Uzlaşmada bunu dikkate alıyorlar. Almazsanız aynı şekilde mahkemeye gidebiliyor ve aynı çerçevede belki sıfırlanabiliyor. Hiçbir şekilde, bakın, kesinleşmiş bir vergi alacağının ne indirilmesi ne sıfırlanması mümkün değildir. Uzlaşma müessesesi 1963'ten beri vardır.

KAMER GENÇ (Tunceli) - Yahu, zaten kesinleşmişse uzlaşma olmaz ya, bu milleti cahil mi zannediyorsun?

MALİYE BAKANI MEHMET ŞİMŞEK (Devamla) - Şimdi, davet ediyorum: Elinde uzlaşmayla ilgili, Gelir İdaresinin bir usulsüzlük yaptığına dair bir bilgi varsa...

AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) - Yahu, Sayıştaya niye inceletmediniz?

MALİYE BAKANI MEHMET ŞİMŞEK (Devamla) - Buyurun davet ediyorum, Türkiye'de mahkemeler var, Türkiye'de yargı var.

AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) - Sayın Bakan, Sayıştaya niye inceletmedin o zaman?

MALİYE BAKANI MEHMET ŞİMŞEK (Devamla) - Evet, yargıya güvenmezsiniz, Gelir İdaresine güvenmezsiniz, değerli arkadaşlar, buyurun davet ediyorum, lütfen, sakınmayın, gidin cumhuriyet başsavcılıklarına verin.

AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) - 17 Aralıkta gördük cumhuriyet başsavcılıklarını.

KAMER GENÇ (Tunceli) - Hayır, Citibank'ın 5 milyar dolarını niye affettin?

MALİYE BAKANI MEHMET ŞİMŞEK (Devamla) - Gelelim, Kamu İhale Kurumuyla ilgili eleştirilere.

KAMER GENÇ (Tunceli) - Sen mahkeme misin? Mahkemeler niye var o zaman Sayın Bakan?

MALİYE BAKANI MEHMET ŞİMŞEK (Devamla) - Değerli arkadaşlar, bakın, Kamu İhale Yasası 2002 yılında çıktı, 2003'ün başında da yürürlüğe girdi. Size bir şey söyleyeyim mi? Daha yürürlüğe girmeden kanun değiştirildi. Niye? Çünkü 2001 krizinden sonra on beş günde on beş yasa çıkartılması gündemdeydi ve çıkartıldı, önemli reformlar yapıldı. Allah razı olsun, kim o reformları yaptıysa takdir de ediyorum yani o konuda şeyim yok, o dönemde çok güzel şeyler de yapıldı. Kamu İhale Kanunu da bu önemli yasalardan bir tanesidir ama Kamu İhale Kanunu... Mesela, sektörlere ilişkin bir kanun yoktur, KİT'ler, örnek olarak. Şimdi, bakın, Avrupa Birliğinde de kamu ihale kanunu var, biz oradan kısmen almışız. Bakın, Avrupa Birliğinde savunma, güvenlik, istihbarat, KİT'ler gibi bütün şeyler istisnadır. Biz, Avrupa Birliğinin istisnalarını alalım, 2002'deki kanunun ilk hâlini alalım. Kanunun ilk hâlini alırsanız yani 1/1/2003'te yürürlüğe giren kanunu alırsanız, o günün istisna maddelerini alırsanız 2013 yılında istisnaların yüzde 85'i 1/1/2003'te yürürlüğe giren kanun kapsamındadır, bakın, yüzde 85'i. Dolayısıyla, kanun şu kadar değiştirilmiş... Şimdi, kanun değişikliğinin maalesef iki temel sebebi vardır. Bunlardan bir tanesi, sektörlere ilişkin kanun sonradan çıkartılmadı.

AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) - Niye çıkartmadınız?

MALİYE BAKANI MEHMET ŞİMŞEK (Devamla) - Niye çıkartmadık? Talimatı verdim, çalışıyorlar, çıkartacağız.

AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) - Sayın Bakan, on üç yıl oldu, rica ederim ya!

MALİYE BAKANI MEHMET ŞİMŞEK (Devamla) - Şimdi, bakın, KİT yani sektörlere ilişkin yasa çıksa bu istisnaların çoğuna gerek kalmayacak. İki, bizde Avrupa Birliğinde olduğu gibi eşik değerler var fakat biz eşik değerlerin altını da o dönemde aynı sıkı kurallara tabi tutmuşuz. Avrupa Birliği mevzuatı çerçevesinde bunun da gözden geçirilmesi lazım.

Değerli arkadaşlar, bakın, bilgi vereyim size. Şimdi, 2013 yılı sonu itibarıyla 89 milyar 237 milyon 530 bin liralık tamamen Kamu İhale Kanunu kapsamında ihale yapılmış. Bu, yüzde 85'e denk geliyor.

AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) - Dışında ne kadar?

MALİYE BAKANI MEHMET ŞİMŞEK (Devamla) - Bekleyin.

Şimdi, doğrudan temin, yine bu Kanun çerçevesinde doğrudan temin -bu da Kanun çerçevesinde- 6 milyar 433 milyon 774 bin lira. İstisna kapsamında yapılan sadece 24 ihale var, bunun da değeri 9 milyar 213 milyon 471 bin, yüzde 9. Şimdi, bakın, yüzde 9'luk kısmı istisna kapsamında, bunun da yüzde 85'i 2003'ün başında var olan istisnalar ve ben tekrar ifade ediyorum, bu istisnaların yüzde 89,35'i KİT'lerden kaynaklanıyor. Dünyanın hiçbir yerinde KİT'ler bu bahsettiğimiz anlamda bir Kamu İhale Yasası'na tabi değil. Şimdi, Türkiye Petrollerini düşünün, Türkiye Petrolleri BP'yle yarışacak. Nasıl yarışsın en ufak bir alımı dahi bütün bu süreçlere tabi tutarsanız? Dolayısıyla Kamu İhale Kanunu'nda da bakın, güvenlik, savunma, istihbarat ve KİT'i çıkartın burada doğru düzgün bir istisna yoktur ve var olan istisnaların tamamını kaldıracağım. Bu kanunu yeniden yazacağım, sıfır istisnayla getireceğim, sektörler kanunu çıkartacağım ve getireceğim ben size, eşik değerlerini de getireceğim. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

Şimdi, Sayın Özdemir'le ilgili iddialar..

KAMER GENÇ (Tunceli) - İstanbul Belediyesinin bütün ihalelerini...

AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) - Bu grup yapmaz!

MALİYE BAKANI MEHMET ŞİMŞEK (Devamla) - Ya, lütfen dinleyin, bakın ben sizi saygıyla dinledim.

AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) - Saygıyla dinledik Sayın Bakan, saygısızlık mı ettik? Rica ederim! Ama yani doğruyu söylemiyorsunuz.

MALİYE BAKANI MEHMET ŞİMŞEK (Devamla) - Dinleyin lütfen, dinleyin. Bakın, sorularınıza cevap veriyorum. Gelip burada size bir nutuk çekebilirdim, konuşma yapabilirdim, bak onu tercih etmedim. Ben geldim, size saygımdan dolayı teker teker sorularınızı cevaplandırıyorum. Lütfen yani!

Şimdi, bakın, değerli arkadaşlar, Sayın Özdemir... Doğrudur, 2008 yılında biz onu yasak listesine almışız. Kim almış? KİK almış, Kamu İhale Kurumu almış, gereğini yapmışız ama kanun diyor ki: "Eğer sahip olduğu bir şirkette yüzde 50'den az bir hissesi varsa o şirketin ihalelere girmesinde beis yoktur." diyor. Bunu ben söylemiyorum, bunu kanun söylüyor.

AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) - Sayın Bakan, Nihat Özdemir'in kendisi girdi ya, şirketi değil kendisi yasaklı, nasıl girdi?

MALİYE BAKANI MEHMET ŞİMŞEK (Devamla) - Bekleyin, Sayın Nihat Özdemir 2013 yılında beraat etmiş, dolayısıyla bunu da ifade ediyorum.

AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) - İlk derece mahkemesi, Yargıtayda değil, onu da Kamu İhale Kurumu Başkanınıza sorun.

BAŞKAN - Sayın Erdoğdu, lütfen, cevap veriyor Sayın Bakan.

MALİYE BAKANI MEHMET ŞİMŞEK (Devamla) - Bazı arkadaşlarımız geldiler dediler ki: "Efendim, tamamlayıcı ödenek Anayasa'ya aykırı." Ya arkadaşlar, böyle bir şey yok. Bakın, Anayasa'nın kesin hesapla ilgili 164'üncü maddesi var. Sayıştayla ilgili 6085 sayılı Kanun var, diyor ki.. Ödenek üstü harcama için tamamlayıcı ödenek verilmemesi konusunda en ufak bir düzenleme yok, Anayasa'ya aykırılık iddia edilemez. Tam aksine, Sayıştay 2013 yılı kesin hesabını Türkiye Büyük Millet Meclisine sunarken şunu diyor: "Tamamlayıcı ödenek verilip verilmemesi hususu Yüce Meclisin takdirindedir." Şimdi, yüce Meclis, çoğunluk Meclis iradesini yansıtmıyor mu, bütçe hakkını yansıtmıyor mu?

KAMER GENÇ (Tunceli) - Bütçeye ne gerek var o zaman?

MALİYE BAKANI MEHMET ŞİMŞEK (Devamla) - Şimdi, değerli arkadaşlar, bu konuyu ben Plan ve Bütçede çok detaylı bir şekilde açıkladım. Diyorlar ki: "Maliye Bakanlığı hesap bilmiyor." Bakın, sadece şunu söyleyeyim: 2013 yılında 203 kuruma ait 24 milyon yevmiye kaydını yapmışız. Bu kayıtların sadece taşınır işlemleri 1 milyonun üzerindedir. Toplamda 23 milyon çeşit taşınırın takibini biz yapıyoruz, takibini. 1,6 trilyon taşınırın bizde kaydı var. Maliye her türlü kaydı tutuyor ve Maliye çalışıyor. Hazineye ait 3 milyon taşınmazın değerlemesini bu ay sonu itibarıyla tamamlamış oluyoruz.

Değerli arkadaşlar, görüldüğü gibi, gerek taşınır gerek taşınmaza ilişkin bütün envanter, bütün kayıtlar yapılıyor. Bizim her şeyimiz Sayıştay denetimine tabidir. 1 kuruş Sayıştay denetimi dışında değildir. Efendim, böyle, sanki bütçe dışı işlemler yapıyormuşuz gibi...

AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) - Eyvah eyvah! Vergi uzlaşmalarını inceledi mi Sayıştay?

MALİYE BAKANI MEHMET ŞİMŞEK (Devamla) - Ve bütün bu kayıtlar Sayıştaydadır.

Bir iddia daha, "Mükellef sayısı azaldı." diyorlar. Defalarca açıkladım, Komisyonda, geçen sene burada açıkladım. Şimdi, bizim resen terkin ettiğimiz mükellefler var. O resen terkin ettiğimiz mükellefleri dikkate alırsak -almamız lazım, siliyoruz çünkü o kayıtlardan- bakın, 2005'ten bu yana gelir vergisi mükellefi sayısı 407.316 artmış, 407.316. Bakın, kurumlar vergisi mükellef sayısı 396.085 kişi artmış, mükellef artmış. Değerli arkadaşlar, resen terkleri dikkate almamız lazım. Gelir tahminlerimizin gerçekçi olmadığı iddialarında bulunuldu. Her sene üç aşağı beş yukarı bu iddia gündeme gelir. Her sene bizim bütçe performansımız beklenenden daha iyi olmuştur, 2009 yılı hariç. 2009 yılı tabii, öngörülemez bir yıldı, küresel krizli yıldı.

Şimdi, gayrisafi yurt içi hasılanın nominal büyüme oranı gelecek sene yüzde 10,2. Bizim gelirdeki artış oranımız yüzde 10,8. Şimdi biraz üzerinde. Niye biliyor musunuz? Çünkü BOTAŞ'ın yükümlülüklerini yerine getireceğini varsaymışız. Bu, makul bir varsayımdır. BOTAŞ'ın mali durumu hem yapılan fiyat artışıyla hem de tabii ki bu son gelişmeler çerçevesinde muhtemelen iyileşecektir, yükümlülüklerini yerine getirecektir, detaylara girmeyeceğim.

Şimdi, MASAK'la ilgili... "Ya, MASAK ne iş yapar? Bu soruşturmalarda, bahsi geçen soruşturmalar kapsamında ne iş yaptı?" Bakın, İstanbul Cumhuriyet Başsavcısının 25/02/2014 tarihli talebi üzerine biz çalışmayı yapmışız ve çalışmayı nisan ayının ortasında ilgili başsavcılığa bildirmişiz. Ayrıca, Türkiye Büyük Millet Meclisi bu son soruşturma komisyonu kapsamında bizden bir uzman istemiş, hemen tahsis etmişiz; o konuda ne gerekiyorsa, üzerimize ne düştüyse bugüne kadar yaptık.

Gelelim taşıt meselesine. Değerli arkadaşlar, "Kamu idarelerinde kiralık ve demirbaş olarak ne kadar taşıt var?" değil, biz kalem sayısını bile bilecek noktadayız. Evet -defalarca verdim, tekrar veriyorum- merkezî yönetimde 96.501 taşınmazı edinmişler, kiralık da 15.010, toplamda 111.511. Mahallî idarelerde, belediyelerde ve il özel idarelerinde 69.311 kendi mülkleri olmak üzere, 13.886'sı da kiralık olmak üzere toplamda 83.197 taşıt var. KİT'lerde 4.105'i kendi mülkleri, 4.036 da kiralık olmak üzere toplamda 8.141 taşıt var. Kamunun toplamında -yani KİT'ler, belediyeler, il özel idareleri ve merkezî hükûmet dâhil olmak üzere- 202.849 taşıt var.

Şimdi, bu taşıtların bakın, 36.269 adedi Emniyette. Şimdi, Emniyette taşıt olmasın mı? Emniyet Genel Müdürlüğü... Bu, yüzde 38'e denk geliyor yani her 100 taşıtın 38'i Emniyette. 11.950'si Millî Savunma Bakanlığında; bu da yüzde 12,4'üne denk geliyor. 7.249'u Jandarma Genel Komutanlığında. 5.375 adedi Sağlık Bakanlığında, büyük bir kısmı ambulans. Ambulans almayalım, Fransa'da ambulans yok... Fransa'da eğer sadece 10 bin eğer taşıt varsa o zaman ambulansı dikkate almamıştır, Savunma Bakanlığının taşıtlarını. Yani, mümkün değil Almanya'da, Fransa'da...

Şimdi, devam ediyorum, Gıda, Tarım, Hayvancılık Bakanlığında 4.372. Millî Eğitim Bakanlığında 3.533. Böyle gidiyor liste.

Peki...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

MALİYE BAKANI MEHMET ŞİMŞEK (Devamla) - Sayın Başkan, iki dakika alabilir miyim çünkü soruları cevaplandırıyorum.

ALİM IŞIK (Kütahya) - Verin, verin Sayın Başkan.

BAŞKAN - Buyurun Sayın Bakan.

ALİM IŞIK (Kütahya) - Yani, paranın patronu olarak alıyorsunuz bunu Sayın Bakan, başkasına vermiyoruz.

MALİYE BAKANI MEHMET ŞİMŞEK (Devamla) - Alim Bey çok naziksiniz, çok teşekkür ediyorum.

Şimdi, değerli arkadaşlar, bu taşıt konusunda ben de rahatsızım ve o nedenle de Bakanlar Kurulu kararı çıkarttırdık ve dedik ki: "Bundan sonra taşıt kiralamalarında hiçbir şekilde yıllık kira bedeli taşıtın değerinin yüzde 2'sini geçemeyecek." Biz bu sınırlamaları getirdik ve şu anda bir sürü kurum "Yapamayız, edemeyiz." diyor, yapacaksınız çünkü hem taşıt kiralamalarında olsun hem diğer konularda olsun gereken hassasiyeti göstereceğiz.

Şimdi diyorlar ki: "2015 yılında şu kadar taşıt alınacak." Değerli arkadaşlar, bu kadar büyük taşıt stoku var, bunlar zaten yirmi yılda bir, on yılda bir yenilenmesi lazım. Oranlayın, çok basit bir şey, on beş yılda bir bile yenileseniz bu satın alınacak taşıtlar ancak ihtiyacı, yenileme ihtiyacını görür.

Arkadaşlar, binek araçların yüzde 41'i Emniyette, yüzde 9,8'i Jandarma Genel Komutanlığında, yüzde 9,4'ü Savunma Bakanlığında. Toplayın bunları.

ZÜLFÜ DEMİRBAĞ (Elâzığ) - Yüzde 60.

MALİYE BAKANI MEHMET ŞİMŞEK (Devamla) - Millî Eğitim Bakanlığında yüzde 7,8. Diğer kamu idarelerinde vesaire...

Ben çok çok teşekkür ediyorum. İki gün beraberiz bütün sorularınıza memnuniyetle, güzel bir şekilde cevap vereceğim.

Hepinize saygılar sunuyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)