| Konu: | 2015 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı İle 2013 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Tasarısı |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 36 |
| Tarih: | 21.12.2014 |
HDP GRUBU ADINA HASİP KAPLAN (Şırnak) - Teşekkür ederim.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Komisyonda bir ay, sonra burada on iki gün durmadan, yorucu bir çalışma yaptık. Muhalefet olarak konuştuk, iktidar partisi daha çok dinledi, bakanlar bazen de cevap verdi.
Ne değişti? Böyle baktığımız zaman, bizi izleyen yurttaşlarımız, başta emekliler, "2015'in başında bize ne zam yapılacak?", şu an bize sordukları soru bu. Bu bütçeden zam çıkmıyor işte.
340 binin üzerinde atanamayan öğretmen soruyor, diyor ki: "Biz daha ne kadar bekleyeceğiz?" Ziraat mühendisleri, gıda mühendisleri, veterinerler, birçok iş kolu, genç işsizler, üniversite mezunları soruyorlar: "Ne olacak durumumuz?" İşsizler arıyor, işsizler diyor ki: "Biz ne zaman iş bulacağız?" Bu bütçe buna da çözüm olmuyor.
Peki, sosyal devlet olmanın gereği olarak toplumun farklı kesimleri, kadınlar, engelliler, çocuklar, hepsi soruyor: "Bu bütçe bize yeni ne getirecek?" Yeni bir şey getirmiyor.
Peki, yurttaşlarımız, 77 milyon soruyor: "Sanatta, kültürde, turizmde, ülkenin geleceğinde neler yapılacak?" Bu bütçe sanata, turizme, kültüre de bir şey vadetmiyor.
"Cari açık düşüyor." diyorsunuz, rakamlar büyüdüğünü gösteriyor. On yıllık kalkınma planı hedeflerinizi tek tek her gün revize ediyorsunuz, tutmuyor büyüme oranları. Orta Vadeli Program tutmadı arkadaşlar.
"2023 vizyonu, kişi başına 25 bin dolar." diyorsunuz, bu bir hayaldir. Niye hayaldir? Sizin bunu çok iyi bilmeniz lazım. Eğer İhale Kanunu yüzlerce defa bir iktidarın döneminde, çıraklık, kalfalık, ustalık döneminde değişiyorsa, 2015 seçimlerinde bu İhale Kanunu artık yönetmelikle değil, sözle değişecek duruma gelecek. Yüzlerce defa... Denetim yok.
Hazineye, beytülmale, yurttaşın kuruşuna el uzatan için bugün Ankara Kongresi'nde Sayın Davutoğlu, Başbakanınız ne diyor biliyor musunuz? Çok açık sözler söylüyor: "Eğer harama, millî hazineye yolsuzluk niyetiyle kim yaklaşırsa onun kolunu koparmaya hazırız." Arkadaşlar, şeriatta hırsızlık yapanın eli kesilirdi, onu biliyoruz; Maide Suresi 5/38 "Hırsızlık yapan erkek ve kadının ellerini kesiniz." diyor. Kol nereden çıktı? Kolsuz kahramanlar dolaşır, ortalık kolsuz dolar. Yapmayın arkadaşlar yani dini de doğru dürüst uygulamıyorsunuz. Yani, ona dikkat edin. Hukuku anladık, bari dindeki teraziyi kaçırmayınız. Bakın, Peygamberimiz ne diyor, bakın: "Sizden öncekiler şu sebeple helak oldular: Onlar, şerefli bir kimse hırsızlık yaptığı zaman hırsızı serbest bırakırlar, güçsüz bir kimse hırsızlık yapınca onu cezalandırırlardı. İşte bu nedenle helak oldular."
Şimdi, buraya deminden beri Sayın Aydın her fırladığında "Biz sandıktan çıktık, millî iradeyi temsil ediyoruz." diyor. Madem bu kadar millet sizi seviyor, milletin iradesini seviyorsunuz, sandığa güveniyorsunuz, "Bize oy verecek." diyorsunuz, ya, şu cuntanın, Kenan Evren'in, darbecinin yüzde 10 seçim barajını niye kaldırmıyorsunuz? Niye ona sığınıyorsunuz? Niye ondan rant sağlıyorsunuz? Ya, bu darbecilerin yaptığı her şeyden yararlanmak haramdır arkadaşlar, haram. Bakın, oradaki hazine yardımını bile bize çok gördünüz. İki dönemdir grubumuz bu Mecliste, beş kuruş para almıyoruz, siz 853 milyon lira aldınız. Bizim seçmenimizin vergisini cebinize koydunuz, bu helal değildir. Bizim seçmenimiz size hakkını helal etmiyor.
Eğer millî iradeye güveniniz tamsa, halka inanıyorsanız, buyurun sandığa, milletin iradesinin önündeki engelleri kaldırıp çıkalım. Biz size şunu söylüyoruz: İki dönemdir bu Meclisteyiz arkadaşlar, artık biz Halkların Demokratik Partisi olarak seçime parti olarak gireceğiz ve doğru olan budur. İki dönemdir bağımsız aday olarak barajlarınızı yıktık, "Vız gelir bize, vız!" dedik, barajlarınızı yıktık, duvarlarınızı yıktık. Şimdi, biz 2015'te...
Halkların Demokratik Partisi, sol, radikal bir birliktir, radikal demokrasiyi savunuyor. Bunun dünya örnekleri yanı başınızda var, çok uzağa gitmenize gerek yok. Bakın, Yunanistan'da en son 2'nci parti oldu, Avrupa Parlamentosu seçimlerinde 1'inci parti oldu. Çok uzağa gitmeye gerek yok, Kuzey Kıbrıs Cumhuriyeti'nde sizin o beğenmediğiniz küçük partiler birleşti; sol, sosyalist, demokrat, bağımsızlar oturdular, halkın güçlerini birleştirdiler, Lefkoşa Belediye Başkanlığını aldılar.
Bu saltanat ne kadar sürer? Hiçbir iktidarın sonsuz değildir arkadaşlar, sizin de değil. İnsan beşerdir, siyasi partiler de beşerdir. Sizin temsil ettiğiniz güçler var.
Bakın, size çok açık söylüyoruz: Bizim şu anki oy potansiyelimiz yüzde 15'lerde, yüzde 10 da bizim emanet oyumuz AK PARTİ'de var, açık söylüyorum. Metropollerde, İç Anadolu'da, batıda bizim seçmenimizin, emekçilerin oyları sizde emanettir. Biz ciddi bir politikayla bu emaneti geri almaya çalışacağız. Sizden yüzde 3...
MEHMET NACİ BOSTANCI (Amasya) - CHP'de yok mu?
HASİP KAPLAN (Devamla) - CHP'de de yüzde 10 emanet oyumuz var çünkü biz özgürlükleri daha radikal savunduğumuz için emekçilerin, solcuların, devrimcilerin oylarından alacağız.
İç Anadolu'da -yeni geldim Cihanbeyli kongresinden- MHP'de de baktım yüzde 2 emanet oyumuz var; Balâ'dan, Çiçekdağı'ndan, Yozgat'tan, Çankırı'dan -bakın, açık söylüyorum- Aksaray'ın köylerinden, Konya'dan, bizim tabanımızdan oy alıyorsunuz. Şimdi artık aslı çıkınca kimse fotokopiye bakmayacak. Bu hedef reel siyaset hesabıdır: Yüzde 3 AKP'den, yüzde 3 CHP'den, yüzde 1 MHP'den, yüzde 7; bizim de yüzde 9 küsur oyumuz var...
MEHMET NACİ BOSTANCI (Amasya) - Siz iktidarsınız Hasip Bey(!)
HASİP KAPLAN (Devamla) - ...bu parti en asgari yüzde 15 oyla gelecek seçimde buraya gelecek. Şu köşede oturmayacağız. Bakın, deyin Hasip Kaplan demişti, şurada sıramız olmayacak, şu ortalarda oturacağız ve iktidara ortak olacağız. İktidarı bizimle paylaşmak zorunda kalacaksınız.
ERKAN AKÇAY (Manisa) - Siz zaten ortaksınız Hasip Bey.
HASİP KAPLAN (Devamla) - Birileri diyor ki: "Ya barajı aşmazsanız ne olacak?" Siz düşünün kardeşim. Adamın biri borçlu komşusuna, her gün yatamıyor, yatamıyor, uykusu kaçıyor, en sonunda çıkıyor, camı açıyor "Komşu, ben ödemiyorum borcumu, bundan sonra sen yatma." diyor. Siz yatmayın. Eğer buraya bizler gelemezsek, bu Meclise bu çözüm sürecini iktidar, siz neyle götüreceksiniz? Bu ülkenin barışını kiminle sağlayacaksınız? 77 milyon yurttaşımızı nasıl harmanlayacaksınız? Onu da siz düşünün, kusura bakmayın. Bakın, iki dönemdir buradayız, çözüm sürecini nasıl zorluklarla götürüyoruz, bu ülkeye 1,2 trilyon dolara mal olan bir süreci, bir çözüm sürecini çözmeye çalışıyoruz.
Kolay değil arkadaşlar. Biz reel siyasette iddialıyız ve hiçbir partiyle pazarlığımız yok. Açık söylüyorum, AK PARTİ'yle çözüm sürecini konuşuyoruz, CHP'yle zaman zaman bazı araştırma önergelerinde buluşuyoruz, MHP'ninki de geliyor, enerjiyle ilgili, çevreyle ilgili birlikte karar verdiğimiz şeyler oluyor ama size hatırlatırım... Bakın, Üsküdar Üniversitesi yeni bir yalan makinesi çıkarmış. Bu yeni yalan makinesi yerli olacak. Hani diyor ya Karadenizli ile Avrupalının beyni farklı çalışıyor, "tabanca" deyince o farklı refleks veriyor, o farklı veriyor ama bu yerli makineye bağlandığı zaman, "kutu" deyince, "para sayma" deyince, "ihale" deyince, "para" deyince, "kazanma" deyince, "vergi vermeme, zekât vermeme" deyince bu makine acayip çalışacakmış, bizden size uyarı.
Bu son konuşmamda şunu söylüyorum: Bir gün halkın bütçesini yapmak dileğiyle hepinize saygılar sunuyorum. (HDP sıralarından alkışlar)