| Konu: | Ceza İnfaz Kurumları Güvenlik Hizmetleri |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 39 |
| Tarih: | 07.01.2015 |
MUHARREM IŞIK (Erzincan) - Sayın Başkanım, değerli milletvekilleri; hepinizi tekrar saygılarımla selamlıyorum. Biraz önce Erzincan'la ilgili eksiklikleri Sayın Bakanıma söyledim, Sayın Bakanım sağ olsun not göndermiş. Yeni değerlendirmeden bir ring aracının bu ay içinde verileceğini söylüyor. İnşallah sorunları tabii çözer oradaki şeylerin.
Tabii, biraz önceki konuşmamda özellikle dedim ki son bir ay içinde, daha doğrusu kırk beş gün içinde 3.500 yeni tutuklu ve mahkûm oluşmuş. Şimdi, normal şartlara baktığınız zaman, kırk beş gün içinde eğer ki bu ülkede 3.500 kişi tutuklanıyorsa bunun altında bir sorun var demektir. Bu sorunun da aslında iyi bir şekilde düşünülmesi lazım. Bunun sebepleri nereden kaynaklanıyor, nasıl geliyor; en büyüğü hırsızlıktan, fuhuştan, eroin, esrardan olduğuna göre bunun altında yatan sebep ne, bunun iyi bir şekilde araştırılması lazım. Tabii, ne yazık ki Hükûmetinizin uyguladığı politikalar yalnızca kendisine muhalif olanları ve tuttuğunu içeri atma zihniyeti olduğu için bu konuda hiçbir çalışma yapılmıyor. Biz özellikle cezaevlerini gezerken cezaevlerindeki psikologların ve sosyologların durumunu da gördük. Buradaki psikologların hem sayısı çok yetersiz hem de maaşları, özlük hakları çok düşük olduğu için istediği gibi verimli çalışamıyorlar ve oradaki çalışmalarında zaten mahkûmlara, tutuklulara istedikleri gibi "Alayım bunlarla konuşayım." yeteneğini hiçbir zaman iyi sergileyemiyorlar çünkü hem kendi psikolojileri bozuk içeride kala kala, zaten maddi durumları dışarıdaki bir psikoloğun aldığı ücrete baktığın zaman çok yetersiz hem çalışma şartları çok zor hem de dediğim gibi, sayı yetersiz olduğu için mahkûmlara, tutuklulara yeterince önem vermiyorlar. Zaten biz yıllarca şunu gördük, özellikle son iki yıl içinde: Mahkûmları orada terapi edip topluma kazandıracak çalışmalar yapmaktan daha çok, alayım, içeride kalsınlar, şu an için geçici bir süreç, bunların üzerine kapatalım ama daha sonra çıktıkları zaman da tekrar... Nasıl olsa durmadan cezaevi yapmakla övünüyoruz, cezaevlerindeki 3 kişinin kalması gereken yerlere 6 tane, 6 tane kalması gereken yere 12 tane yatak koyup bunları ranza şeklinde zaten burada barındırıyoruz diye koyduğunuz için de hiç umursamıyorsunuz ama ne yazık ki güneş balçıkla sıvanmıyor.
Gördüğümüz zaman, işte, her zaman için kadında yaşanan cinayetlerin, şiddetin ne kadar artığını, fuhuşun ne kadar arttığını; eroin, esrar kullananların yaşının 11'e indiğini ve bunlara karşı hiçbir tedbir alınmadığını; tek tedbirin de bol bol cezaevi yapıp yeni yandaş hâkimlerinizi, savcılarınızı atayarak bunları olduğu gibi içeri tıkmaktan başka bir şey yapmıyorsunuz, bununla da sorunları çözemiyorsunuz. Şimdi, geldiniz, burada bir parmak bal aldınız, cezaevindeki görevlilere, gönüllü mahkûmlara, gardiyanlara sözüm ona zam veriyoruz diyorsunuz ama ne yazık ki -onun da ne kadar az olduğunu biraz önce arkadaşlarımız da açıkladı, biz de söyledik- aynı şekilde devam ediyorsunuz.
Bir de tabii, burada, özellikle saymanları çıkarmışsınız. Ya, bu saymanlar Rıza Sarraf değil ki. Bu adamların aldığı maaş da belli. Bunların aldığı maaşı, orada bir tek alınan paraların vergisini götürüp, faizini götürüp bir yere bağışlayacak durumları da yok. Şimdi, cezaevinde böyle bir ayrımcılığı niye yapıyorsunuz? Saymanların günahı ne? Bu adamlar orada fazla mı para götürüyorlar? Gelen paraları iç mi ediyorlar ki bu insanları ayırıyorsunuz? Böyle bir haksızlık olur mu? Bunun kesinlikle düzeltilmesi lazım. Orada yaşayan saymanlar da insan, onların da ailesi var, onlar da sıkıntı içindeler, aynı zorlukları yaşıyorlar, aldığı maaşları belli, diğerlerinden bir farkı yok ama özellikle, neye hizmet ettiyseniz, hangi akla hizmet ettiyseniz, saymanları burada çıkarmışsınız; saymanların da koyulması gerektiğini düşünüyoruz.
Tabii, cezaevinde bir başmüdür var bir de diğer müdürler var. Biz cezaevlerini gezerken şunu gördük: Birçok cezaevindeki başmüdürler gerçekten kral konumunda ama "ikinci müdürler" dediğimiz müdürler orada ne yazık ki hem özlük olarak hem de oradaki yetkileri bakımından eziliyorlar, keza gardiyanlar söylediğim gibi eziliyorlar, bunların sorunlarının çözülmesi lazım.
Güvenliği sağlamak için belki jandarmayı çekeceksiniz. Sayın Bakan gardiyanların konulmayacağını, güvenliği sağlamayacağını söyledi ama tabii daha önce getirmek istediğiniz 10 bin kişilik bir koruma ordusunun bir uzantısı gibi görünen bir zihniyet mi var altında yatan? Yoksa bu 28 bin kişiyi aldığınız zaman bunları yandaşlarla doldurup orada aynı şekilde yine hüküm mü kurmaya çalışacağınızı, hepsini düşünmemiz lazım.
Bu yasanın hayırlı olacağına ben inanmıyorum ama yine de hayırlı olsun diyorum.
Teşekkür ederim, iyi akşamlar. (CHP sıralarından alkışlar)