| Konu: | Ceza İnfaz Kurumları Güvenlik Hizmetleri |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 39 |
| Tarih: | 07.01.2015 |
DİLEK AKAGÜN YILMAZ (Uşak) - Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; 616 sıra sayılı Ceza İnfaz Kurumları Güvenlik Hizmetleri Kanunu Tasarısı'nın 11'inci maddesine yönelik vermiş olduğumuz önerge üzerindeki görüşlerimi dile getirmek için burada söz almış bulunuyorum.
11'inci madde silah taşıma ve bulundurma yetkisini düzenliyor ceza infaz koruma memurları açısından. Dış güvenlik koruma memurlarına, koruma güvenlikçilerine zati silah yetkisi tanınıyor yani silahı taşıyacaklar, emekli olduklarında da bu silahı taşıma yetkileri var ama iç güvenlik görevlilerine bu yetki tanınmıyor.
Şimdi, cezaevi infaz koruma memurları her türlü yanlışlığın içinde olan ve bir şekilde cezalandırılmış olan ve rehabilitasyona tabi tutulması gereken pek çok sorunlu insanla beraber oluyorlar. Bu insanlar kendi yaşadıkları durum çerçevesinde şunu zannediyorlar: Doğrudan doğruya devletin temsilcisi ceza infaz koruma memurlarıdır yani gardiyanlardır. Kendilerini onlara hasım gibi görüyorlar. O nedenle de gardiyanlara, ceza infaz koruma memurlarına çok ciddi saldırılar olabiliyor. Bu nedenle de iç güvenlik görevlisi olan gardiyanların da silah taşıma yetkisinin -cezaevinin içinde değil ama dışında- olması lazım, onların güvenliklerinin sağlanması lazım, emekli olduktan sonra da silah taşıma haklarının olması lazım. Bunu hepimiz biliyoruz, neden bunun gerekli olduğunu biliyoruz ama neden burada, 11'inci maddede sadece dış güvenlik görevlilerine bu yetki tanınmış da iç güvenlik görevlilerine özellikle dışarıda ve emekli olduktan sonra böyle bir yetki tanınmıyor, ben bunu anlayabilmiş değilim. Önergemiz, bu çerçevede, özellikle iç güvenlik görevlilerinin de kendilerini korumak amacıyla bu şekilde silah taşıma yetkisine sahip olmaları amacıyla verilmiştir ve bu önergenin Sayın Bakanın da aslında takdirleri dâhilinde kabul edilebileceğini düşünüyorum.
Bunun yanında, benim biraz önceki görüşmemden sonra cezaevleri infaz koruma memurları derneklerinden beni aradılar ve onlar şunu söylediler, dediler ki: "Siz, cezaevlerinde özellikle izleme kurullarının daha etkili ve yetkili olması gerektiğini söylüyorsunuz. Biz de bunu söylüyoruz. Cezaevlerindeki güvenlik görevlilerinin işkenceci gibi gösterilmesine biz şiddetle karşı çıkıyoruz. Biz sendikalaşmak istiyoruz, sendika yoluyla bu izleme kurullarında var olmak istiyoruz ve ceza infaz koruma memurlarının üzerindeki bu örtüyü artık kaldırmak istiyoruz, bu iftirayı kaldırmak istiyoruz. Her meslek grubunda yanlış yapanlar olabilir ama biz, bu bize dönük şiddet uygulayan, işkence yapan görevlilerdir imajının artık ortadan kaldırılmasını istiyoruz." Hatta İngiltere'den bir örnek verdiler. Bir toplantıya katıldıklarında İngiltere'den şu örnek verilmiş: Ceza infaz koruma memurlarının sendikaları var ve devletle, devletin baskısıyla orada koruma altında olan, devletin aslında sahiplenmesi gereken hükümlü ve tutukluların arasındaki sorunlarda bu ceza infaz koruma memurlarının sendikalarının çok önemli bir işlev addettiğini ve onların arasındaki uzlaşmayı sağladığını açıkça belirttiler. Yani, özellikle bu cezaevlerindeki izleme kurullarında sendikaların olması, gardiyanların kurduğu sendikaların olması çok önemli bir şey. Onlar özellikle bunu talep ediyorlar, diyorlar ki: "Bizim üniformamız var diye emniyet sınıfına alınmıyoruz ama sendika da kurulmasına izin verilmiyor. Ya emniyet sınıfına alınalım ya da eğer emniyet sınıfında değilsek, o zaman normal memursak sendikalaşma hakkımız verilsin. Cezaevlerindeki huzurun, cezaevlerindeki rehabilitasyonun ne olduğunu o zaman göreceksiniz." Ve bu konuda ısrarla taleplerini dile getiriyorlar. Bir de şunu söylüyorlar: Özellikle iş yurtlarında rehabilite edilen, çalıştırılan hükümlülerin kendilerine ücret ödenmesi gerektiğini, sosyal hakların sağlanması gerektiğini, bu insanların oradan çıktıktan sonra, cezaevinden çıktıktan sonra yine sudan çıkmış balık konumunda olduklarını ve ondan sonra da suç işleyerek cezaevine geri döndüğünü söylüyorlar. Onların sosyal güvenlikleri sağlanmalı, onlara orada ücret verilmeli ve kendilerini topluma kazandırma konusunda daha ciddi bir çaba sarf edilmeli diyorlar. Ceza infaz koruma memurlarının talepleri bunlar. Sayın Bakan, bunları eğer dikkate alabilirseniz, o arkadaşlarımızın -ben bir avukat olarak- çalışma arkadaşlarımız olan bu arkadaşlarımın eğer taleplerini dikkate alırsanız inanın cezaevlerindeki pek çok sorun ortadan kalkacaktır. Cezaevlerindeki hükümlülerin ve tutukluların insan hakları ihlallerine ilişkin talepleri ve iddiaları da ortadan kalkacaktır.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
DİLEK AKAGÜN YILMAZ (Devamla) - Bunların dikkate alınması gerektiğini ve asıl sesin, asıl cezaevlerindeki uygulamayı yapanların sesinin duyulması gerektiğini söylüyorum.
Saygılar sunuyorum.
Teşekkür ederim. (CHP sıralarından alkışlar)