| Konu: | 2015 YILI MERKEZİ YÖNETİM BÜTÇE KANUNU TASARISI İLE 2013 YILI MERKEZİ YÖNETİM KESİN HESAP KANUNU TASARISI NEDENİYLE |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 28 |
| Tarih: | 13.12.2014 |
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI FARUK ÇELİK (Şanlıurfa) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Bakanlığımın 2015 Yılı Bütçe Kanunu Tasarısı görüşmeleri vesilesiyle huzurlarınızdayım. Bu vesileyle hepinizi saygıyla sevgiyle selamlıyorum. Değerlendirme yapan, katkı sunan değerli siyasi parti gruplarına ve sözcülerine çok teşekkür ediyorum.
Değerli milletvekilleri, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, sürdürülebilir bir sosyal güvenlik sisteminden sağlık hizmetlerinin finansmanına, çalışma hayatına ilişkin düzenlemelerden işsizlikle mücadeleye kadar 76 milyon vatandaşımızı doğrudan ilgilendiren görev ve sorumluluk alanlarına sahip bir bakanlıktır. Bu alanlara ilişkin olarak son on iki yılda pek çok reform, pek çok yasal düzenleme ve pek çok mevzuat değişiklikleri düzenlemelerini yüce Parlamentonun desteğiyle gerçekleştirdik.
Hiç kuşku yok ki en önemli görev alanlarımızdan biri, işsizlikle mücadele ve istihdamın artırılmasıdır. İşsizlik sorununun sadece ülkemizin değil, dünyanın bir sorunu olduğunu hepimiz bilmekteyiz. Son otuz yılda dünyada iş gücü sayısı 1 milyar artmış bulunmaktadır ve şu an itibarıyla dünyadaki iş gücü 2,9 milyara ulaşmış bulunmaktadır. G20 Liderler Zirvesi'nde, alınan karar gereği, önümüzdeki dönem içerisinde büyümede yüzde 2'lik bir büyümeyi taahhüt etmiş bulunuyor G20 liderleri. Eğer bu gerçekleşmez ise işsizliğin artmaya devam edeceğini vurgulamak istiyorum. Avrupa Birliği işsizlik oranı ortalaması yüzde 10; Fransa'da işsizlik oranı yüzde 10,5; Yunanistan'da işsizlik oranı yüzde 25,9; İspanya'da yüzde 24; Portekiz'de yüzde 13,4; İtalya'da yüzde 13,2 düzeylerindedir.
Dünyada bu gelişmeler yaşanırken iş gücü piyasamız gelişmiş ülkelere nazaran olumlu bir sınav vermiştir. Bu kapsamda, son beş yıl içinde, çalışma çağındaki nüfusumuz 5 milyon 265 bin, iş gücümüz ise 5 milyon 547 bin artmış; iş gücüne katılma oranı yüzde 45,7'den yüzde 51,2'ye, istihdam oranımız ise yüzde 39,8'den yüzde 46,1'e yükselmiştir. Bu gelişmeler sonucunda işsizlik oranı yüzde 13,1'den yüzde 10,1'e gerilemiş ve son beş yılda 5 milyon 698 bin istihdam artışını bizim yapımız, bizim ekonomik büyümemiz sağlamıştır.
2009'dan bu yana, sadece İŞKUR vasıtasıyla 794.848'i kadın olmak üzere 2 milyon 665 bin kişi işe yerleştirilmiş, 591.541'i kadın olmak üzere 1 milyon 166 bin kişi ise mesleki eğitim, işbaşı eğitimi ve girişimcilik eğitiminden yararlanmıştır.
Bu dönemde, kayıt dışı istihdamda da kayda değer düşüşler sağlanmıştır; 2002'de yüzde 52 olan kayıt dışı istihdam oranı, yüzde 36,3'e gerilemiştir.
Değerli milletvekilleri, işsizlikle mücadele kapsamında 4 bin iş ve meslek danışmanı göreve başlatılmış ve 2 milyon 50 bin kişiyle bireysel görüşme gerçekleştirilmiştir. Ayrıca, Türkiye'nin en kapsamlı iş gücü piyasası talep araştırması yapılmış ve 280 bin iş yeriyle görüşülerek iş gücü piyasasının röntgeni çekilmiştir. 2023 yılında istihdam oranını yüzde 55'e, kadınların iş gücüne katılma oranını yüzde 41'e yükseltmeyi; işsizlik oranını ise yüzde 5'e indirmeyi hedefleyen Ulusal İstihdam Stratejisi yürürlüğe girmiştir.
Değerli milletvekilleri, bu dönemde, İşsizlik Sigortası Fonu piyasa koşullarında etkin bir şekilde yönetilmekte olup 10 Aralık 2014 itibarıyla fon varlığı 80 milyar 363 milyon 568 bin TL'dir. Bu fondan 2002'den Ekim 2014'e kadar yaklaşık 3 milyon 600 bin kişiye toplam 8 milyar TL ödeme yapılmıştır. Ayrıca, aktif iş gücü programları çerçevesinde 4,2 milyar TL, Ücret Garanti Fonu'na 106 milyon TL, kısa çalışma ödeneğine 210 milyon TL olmak üzere, toplam 12,8 milyar çalışanlara fondan ödeme gerçekleştirilmiştir.
Değerli milletvekilleri, Hükûmetimiz döneminde etkin, verimli, kolay ulaşılabilir ve sürdürülebilir bir sosyal güvenlik sistemi alanında da önemli reformlara imza attık. Bunlardan, bildiğiniz gibi, genel sağlık sigortasına bizim dönemimizde geçildi. Sağlık karnesi kaldırıldı, e-reçete uygulamasına geçildi; eczanelerin, hastanelerin tümü vatandaşlarımıza açıldı; vatandaşlarımıza yerinden hizmet sunmak amacıyla 490 SGM merkezi açıldı. Bu dönemde sigortalı sayısında da önemli artışlar gerçekleşti. 2002'ye oranla aktif sigortalı sayımız 12 milyon 8 binden 19 milyon 584 bine, pasif sigortalı sayımızsa 5 milyon 887 binden 10 milyon 214 bine ulaşmıştır.
Sosyal Güvenlik Kurumu bütçesine bakıldığında: 2014 bütçesinde 180 milyar 13 milyon TL olarak öngörülen toplam gelirlerin yıl sonunda 183 milyar 828 milyon TL, 131 milyar 482 milyon TL olarak öngörülen prim gelirlerinin yıl sonunda 132 milyar 598 milyon TL, 21 milyar 583 milyon TL olarak öngörülen açık finansmanın yıl sonunda 20 milyar 443 milyon TL olacağı tahmin edilmektedir.
2002'de yüzde 2,27 olan Sosyal Güvenlik Kurumu açığının gayrisafi millî hasılaya oranı 2014'te yüzde 1,16; 2015'de ise binde 93 olarak gerçekleşeceği tahmin edilmektedir.
2002'de 7 milyar 629 milyon TL olan Sosyal Güvenlik Kurumu sağlık harcamaları, 2013'te 49 milyar 938 milyon TL'ye çıkmış, 2014 yılı sonunda ise 54 milyar 906 milyon TL olacağı tahmin edilmektedir.
Devlet katkısı hariç prim gelirlerinin emekli aylıklarını ve sağlık giderlerini karşılama oranı 2002'de yüzde 60,9 iken 2014'te yüzde 69,9'a yükseleceği tahmin edilmektedir. 2015 yılı öngörümüz ise yüzde 72,2'dir. Yani, devlet katkısı hariç prim gelirlerinin emekli aylıklarını karşılama oranı yüzde 72'ye ulaşacaktır.
Bütün bu veriler ışığında şunu söyleyebiliriz: İlk kez 1992 yılında açık vermeye başlayan sosyal güvenlik sistemi, bu dönemde belli bir disipline kavuşturulmuş ve mali açıdan sürdürülebilir bir sosyal güvenlik sistemi oluşturulmuştur. Bütün bunlar, vatandaşlarımızın haklarını kısıtlamadan -bunun üzerine basarak ifade etmek istiyorum- haklarında bir kısıtlamaya gitmeden, bilakis, hakları genişletilerek sağlanmaktadır.
En son, Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği'nde de değişiklik yaparak son derece önemli hayati düzenlemeleri vatandaşlarımızın hizmetine sunduk. Daha önceki uygulamalarda, organ nakli olan kişi iyileşmiş kabul ediliyor ve malullük aylığı kesiliyor idi yani böbrek nakli olan bir vatandaşımızın böbrek nakli olduktan sonra malullük aylığı kesiliyor idi, bunu kaldırdık. Organ nakli olan her vatandaşımızın, bu durumda olan her vatandaşımızın malullük aylığı ilanihaye devam edecek.
Diyalize girmese de kronik böbrek yetmezliği olan hastalara maluliyet hakkı verdik. Daha önceki uygulamada, diyalize girmeyen hasta malullük hakkı kazanamıyor idi. İlle diyalize gireceksiniz ki malullük hakkı kazanasınız, âdeta diyalize teşvik eden bir durum vardı, bunları ortadan kaldırdık.
Önemli bir düzenlememiz ise şu: Tiroid kanseri hariç tüm kanser hastalarına teşhis konduktan sonra on sekiz ay maluliyet hakkı getirdik ve on sekiz ay sonra bu kanser hastasına gerekli tetkiklerden sonra eğer hastalığında bir iyileştirme söz konusu değil ise buradaki maluliyet hakkının devamını sağladık.
Sosyal devlet neyi ifade ediyor? Sosyal devlet bu arkadaşlar, her alanda gerçekten bütün vatandaşlarımıza sahip çıkan, gerçekten sorunlu olan, ciddi sağlık sorunları yaşayan, tedavisinin gerçekleşmesi âdeta mümkün olmayan ve kafasının bir tarafında da geçim derdi olan vatandaşın bu sıkıntılarını ortadan kaldıran bir devlet yaklaşımı, bir yönetim yaklaşımını bu uygulamalarla sergilemiş bulunuyoruz.
Hükûmetlerimiz döneminde çalışanlarımızın ve emeklilerimizin aylık ve ücretlerinde de enflasyon oranının çok üstünde iyileştirmeler sağladığımızı biliyorsunuz. Bununla ilgili çok ayrıntılı rakamlara da girmek istemiyorum ama şunları ifade etmek istiyorum: Bildiğiniz gibi, toplu sözleşme gerçekleştirdik memurlarımızla, burada ifade ediliyor. Ne yaptık 2014 yılındaki toplu sözleşmede? Öncelikle toplu sözleşmede taban aylığına yüzde 17'lik bir zam geldi. Taban aylığı ne demek? 1.027 lira olan taban aylığı 1.205 liraya çıktı, 175 liralık bir artış. Bundan sonraki bütün toplu sözleşmelerde bu taban aylığı baz alınarak oranlar gelecek; dolayısıyla en önemli şey toplu sözleşmelerde taban aylığındaki yükseliştir, onun için son derece isabetlidir yüzde 17'lik taban aylığındaki artış. Bu çerçevede en düşük emekli aylığına yüzde 13, ortalama devlet memuru aylığına ise yüzde 8, 4/C'lilere ise yüzde 40'lık bir ücret artışı bu toplu sözleşmede sağlandı ve 4/C'lilerin emekli oluncaya kadar iş güvencesi sağlandı. Bu da çok istismar ediliyor. Artık her yıl sözleşme yapmak zorunda olan 4/C'lilerle ilgili sözleşme durumu tarihe karışmıştır, 4/C'liler emekli oluncaya kadar bu kadro hakkını elde etmiş bulunuyorlar.
Yine, eğitim durumlarına göre, backgroundlarına göre, birikimlerine göre de kamuda istihdamlarını sağlayacak düzenlemeyi buradan geçirdik.
Toplu sözleşmede ayrıca diğer bir kazanımsa emekli ikramiyesinde; taban aylığındaki artıştan dolayı bugün emekli olacak olan bir memura 5.250 lira yani 5 milyon 250 bin lira fazladan bir imkân sağlandı bu toplu sözleşmedeki görüşmelerin neticesinde. Dolayısıyla, sağlıklı ve doğru bilgilenmenin ve doğru bilgilendirmenin doğru olacağı inancıyla bu düzeltmeleri de yapma ihtiyacı duydum.
2002'de 5.077 olan engelli memur sayısı bugün itibarıyla 38.039'a yükselmiştir. 5 bin nere, 38 bin nere arkadaşlar. Yani bunların görülmesi gerekiyor.
Hükûmetimiz döneminde 300 bin sözleşmeli personel kadroya geçirildi, 214 bin geçici işçiye kadro verildi. Bu yıl içinde 6.286 şehit ve gazi yakını ile gazimizin memur olarak atanmasını gerçekleştirdik.
Bu ay içerisinde, büyük ihtimalle bu ayın 25'inde, devletin sosyal hizmet modeli kapsamında yurtlarında yetişen 3.200 kimsesiz çocuğumuzun memur olarak atanmasını da gerçekleştireceğiz.
Değerli milletvekilleri, çalışma hayatının en önemli gündem maddelerinden biri de bildiğiniz gibi son günlerde yoğun bir şekilde tartıştığımız iş sağlığı ve güvenliği konusudur. Bu konuda da pek çok düzenlemeyi bu dönemde gerçekleştirdik.
Şimdi, iş sağlığıyla ilgili ILO sözleşmelerinin tamamı yasalaştı, yürürlükte.
AB 89/391 sayılı Çerçeve Direktifi'ne yasaların uyumuyla ilgili düzenlemeler kabul edildi, yürürlüğe girdi.
Müstakil "İş Sağlığı ve Güvenliği Yasası" yürürlüğe girdi. Buna bağlı 36 yönetmelik yürürlüğe girdi. İlerleme raporunda, iş sağlığı ve güvenliğiyle ilgili, çalışma hayatıyla ilgili aldığımız bu önlemler ve bu mevzuat değişikliğinden dolayı övgüyle bahsediliyor. Türkiye'de olmayan iş güvenliği uzmanı -83 bin- ve iş yeri hekimi -23 bin- gibi bu alandaki sıkıntılarımızı gidermeye dönük son derece önemli altyapı çalışmaları gerçekleştirildi.
Teftiş konusu gündeme geliyor. 2002 yılından bugüne iş sağlığı ve güvenliği yönünden 252 bin teftiş gerçekleştirildi, 130 trilyon -eski rakamla söylüyorum- ceza müeyyidesi yazıldı, 4 bin iş yeri durduruldu. Yalnız 2014 yılı için rakam veriyorum: 968 teftiş gerçekleşti, 5 milyon TL -eski rakamla 5 trilyon lira- ceza yazıldı, 202 durdurma gerçekleştirildi; bunların 106'sı kömür madenleri. Bir aylık söyleyecek olursak, yalnız kasım ayında 68 ocak durduruldu. 2014 yılında inşaatlarda 3.123 teftiş yapıldı ve 2.230'una idari para cezası yazıldı, inşatların 1.773'ü ise durduruldu; bunların 1.100'ü şu anda açıldı ama 500'ü hâlen iş güvenliği açısından edimini, sorumluluğunun gereğini yapmadığı için hâlen inşaatlar durdurulmuş vaziyette.
Şunu söylemeye çalışıyorum: Mevzuat açısından bir eksiğimiz yok, bu konuda denetim açısından bir eksiğimiz yok. Açık ve net ifade ediyorum, her platformda, her yerde tartışmaya hazırız ama sorun var. Sorun ne? Farkındalık sorunu ve teknoloji, bazı alanlarda teknolojinin kullanılmaması, kömürlerle ilgili havza madenciliğine geçilmemesi ve işin ehli tarafından bu işlerin yapılmaması gibi çok çok ciddi yapısal sorunlar var.
MUSA ÇAM (İzmir) - Ruhsatları kim veriyor Sayın Bakan, ruhsatları kim veriyor o madenlere?
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI FARUK ÇELİK (Devamla) - Bakınız size bir örnek veriyorum: Dün Zonguldak'ta 1 işçi kardeşimiz öldü.
ALİ ÖZ (Mersin) - Her gün ölüyor, her gün!
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI FARUK ÇELİK (Devamla) - 1 işçi kardeşimiz hayatını kaybetti dün Zonguldak'ta. Nasıl bir ocak bu? Bu ocak kapatılmış. Bu ocak kapalı ve 25 bin lira ceza yazılmış. Kapalı ocakta...
S. NEVZAT KORKMAZ (Isparta) - Nasıl çalışıyor?
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI FARUK ÇELİK (Devamla) - Tabii ki kömür ocakları kapanmıyor arkadaşlar, durduruluyor. O ocakta tahkimat veya o ocağı geleceğe hazırlama konusunda günlük yapılması gereken işler var.
ALİ ÖZ (Mersin) - İşverenlerden korkuyorsunuz Sayın Bakan!
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI FARUK ÇELİK (Devamla) - O işlerde çalışırken tavandan göçen bir göçük neticesinde bu işçi kardeşimiz hayatını kaybediyor. Hangi ocakta? Kapalı bir ocakta. Hangi ocakta? 25 bin lira para cezası yazılmış olan bir ocaktan bahsediyorum. Onun için yapısal sorunlar var, kabul ediyorum. Neyin üzerine gideceğimizi bilmemiz gerekiyor. Yani, rastgele değil, gereksiz bir değerlendirme değil.
ALİ ÖZ (Mersin) - Patronlardan korkuyorsunuz, patronlardan; sıkıntı ondan kaynaklanıyor!
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI FARUK ÇELİK (Devamla) - İşin özü bizim kömür çıkarma sistemimizdeki sıkıntılardır, bizim kömür ocaklarımızın şu anda karşı karşıya bulunduğu yapısal sorunlardır; bunu açıkça belirtmem gerekiyor.
S. NEVZAT KORKMAZ (Isparta) - Niye düzeltmiyorsunuz, on iki senedir Hükûmetsiniz Sayın Bakan, niye düzelmiyorsunuz?
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI FARUK ÇELİK (Devamla) - Şimdi, değerli milletvekilleri, Bakanlığımın diğer faaliyetleriyle ilgili de bir iki hususa değinmek istiyorum. Ulusal meslek standartlarının belirlenmesi kapsamında 734 meslek standardı hazırlanmış ve 576'sı Resmî Gazete'de yayınlanmıştır. Çok şükür, MYK'mız şimdi bir noktaya geldi, Mesleki Yeterlilik Kurumumuz. Bu iş güvenliğiyle ilgili gelen yasada -inşallah Parlamentoda görüşeceğiz, yasalaşacak- artık, çok tehlikeli mesleklerle ilgili bu MYK sertifikası olmayan işçilerin çalışma durumu olmayacak yani işçilerimiz belli bir niteliğe inşallah kavuşturulacak.
SÜLEYMAN ÇELEBİ (İstanbul) - Daha önce önerdik reddettiniz Sayın Bakan.
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI FARUK ÇELİK (Devamla) - Bununla ilgili işçilerimize hiçbir yük olmadan, hiçbir sıkıntı vermeden sorunu çözeceğiz.
103'ü tehlikeli ve çok tehlikeli iş yerlerine ilişkin olmak üzere, 156 meslekte sınav ve belgelendirme faaliyetleri gerçekleştirilmiş, 21.285 kişiye MYK mesleki yeterlilik belgesi verilmiştir.
2014'te de 44.308 yabancıya çalışma izni verilmiştir. Yabancı istihdam kanun taslağı hazırlanarak Başbakanlığa sunulmuştur.
Yurt dışında yaşayan yaklaşık 6 milyon vatandaşımıza 23 ülkede toplam 50 birimimizle hizmet vermekteyiz. 29 ülkeyle ikili sosyal güvenlik anlaşması imzalamış bulunmaktayız.
Çocuk işçiliğiyle ilgili mücadelemiz de kararlılıkla sürmektedir. 1994'te yüzde 15,2 olan çocuk işçiliği oranı, 1999'da 10,3'e, 2002'de ise yüzde 5,9'a gerilemiş bulunmaktadır.
Türkiye ve Orta Doğu Amme İdaresi Enstitüsünün eğitim-öğretim programlarından bugüne kadar 4.952 yüksek lisans ve doktora öğrencisi yararlanmıştır. Ocak ayında TODAİE'nin katkılarıyla Azerbaycan'da Kafkasya Kamu Yönetimi Araştırma ve Eğitim Merkezini açıyoruz. Ve kardeş ülkelere, dost ülkelere dönük de Türkiye'nin deneyimlerini, kamu yönetimindeki deneyimlerini aktarma açısından son derece önemli ilişkilerimiz olacaktır.
Değerli milletvekilleri, burada, tabii, çok değerli milletvekilleri bazı hususlara değindiler, onları da sizlerle paylaşmak istiyorum.
Şu ifade ediliyor: "Kaynaklar emeğe ayrılmadı, sermayeye ayrıldı." gibi bir ifade kullanıldı. Şimdi, değerli arkadaşlar, bundan teşvik kastediliyorsa binlerce işçimizin şu anda uyguladığımız bölgesel teşvik çerçevesinde istihdam edildiğini, iş bulduğunu ve bölgeler arasındaki gelişmişlik dengesizliklerini ortadan kaldırma açısından bu teşviklerin son derece yararlı olduğunu hepimiz biliyoruz.
S. NEVZAT KORKMAZ (Isparta) - En kötü 3 ülkeden biriyiz gelir dağılımında.
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI FARUK ÇELİK (Devamla) - "2015 yılında Bakanlık bütçesi azalıyor." Hayır, yüzde 1,85 Bakanlık bütçesinde artış var. Burada yanlış bir değerlendirme yapıldığı için ifade ediyorum.
"Efendim, Bakanlık bütçesinin niye daha çok çok artmadığı..." Çalışma Bakanlığı yatırımcı bir bakanlık değil değerli arkadaşlar. Burada bizim için mühim olan mevzuat, mevzuatın çıkarılması ve mevzuatın uygulanmasıdır. Bunun için ayrı bir bütçeyi alıp da ne yapacaksınız? Yani, ihtiyaç olsa o bütçeyi de ilave ederiz. Nitekim, sosyal güvenlikle ilgili ihtiyaç var, o bütçeyi alıyorsunuz ama çalışma hayatıyla ilgili bütçenin bir altyapısı yani bu sorunun, burada ifade edilen bu görüşün bir anlamı, altyapısı olmadığı için ifade ediyorum.
"Sosyal güvenlik açığının azalması doğru değil." Aynen katılıyorum. Hangi şartlarda? Sağlık ve sosyal şartlarda, sosyal haklarda kısıtlama olursa yani siz sağlığı kısıtlarsanız, sosyal hakları kısıtlayıp da eğer sosyal güvenlik açığını düşürürseniz -buna katılırım- bu doğru yaklaşım değil. Ama, siz sağlığı açıyorsanız, siz sosyal yardımları açıyorsanız ve buna rağmen sosyal güvenlikte de düşüş kaydediyorsanız bu ancak yönetimdeki başarıdır, başka türlü bunu izah etmek mümkün değil. Sizlerin de alkışlaması gerekiyor.
Değerli arkadaşlar, diğer konu örgütlenmenin önündeki engeller. Örgütlenmenin önündeki engelleri kaldırdık, bunu uzun uzun anlatabiliriz.
SÜLEYMAN ÇELEBİ (İstanbul) - Ama daha dün 98 kişi işten atıldı.
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI FARUK ÇELİK (Devamla) - Size rakam veriyorum: 930 bin olan sendikalı işçi sayımız şu anda 1 milyon 189 bin.
SÜLEYMAN ÇELEBİ (İstanbul) - Kaç kişi sözleşmeden yararlanıyor?
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI FARUK ÇELİK (Devamla) - Ne zaman bu? Sendikalarla ilgili mevzuat yasası geçtikten sonra 260 bin yeni sendikalı işçimiz oldu.
SÜLEYMAN ÇELEBİ (İstanbul) - Sayın Bakan, kaç kişi yararlanıyor, kaç kişi?
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI FARUK ÇELİK (Devamla) - Yani bu son derece önemli bir düzenleme, bunun gözden kaçırılmaması gerekiyor.
SÜLEYMAN ÇELEBİ (İstanbul) - Sayın Bakan, kaç kişi sözleşmeden yararlanıyor?
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI FARUK ÇELİK (Devamla) - "Sendikal güvence bulunmamakta." Sendikal güvence var, bir yıllık tazminat zorunluluğu var; bunu da biliyorsunuz.
Kayıt dışı istihdamla ilgili "yüzde 40" dendi, yüzde 40 değil arkadaşlar -zaman kıymetli olduğu için, anlatırız- "yüzde 40" dediğiniz kayıt dışı istihdam, 52'den yüzde 36'ya geriledi; o rakamı da düzeltmemiz gerekiyor.
ALİ ÖZ (Mersin) - Çok başarılısınız Sayın Bakan(!)
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI FARUK ÇELİK (Devamla) - Sendikalılaşma oranı yüzde 4,5 değil arkadaşlar, sendikalılaşma oranı yüzde 9,6. Şimdi, size rakamları veriyorum...
SÜLEYMAN ÇELEBİ (İstanbul) - Mecliste, Meclisin tutanağında var o, Meclisin araştırmasında var.
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI FARUK ÇELİK (Devamla) - Süleyman Bey, sakin, biz dinledik, bilgileri alın.
SÜLEYMAN ÇELEBİ (İstanbul) - Hayır ama Meclisin araştırması...
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI FARUK ÇELİK (Devamla) - Yüzde 9,6 sendikalılaşma oranı.
SÜLEYMAN ÇELEBİ (İstanbul) - O senin kağıtlarındaki.
S. NEVZAT KORKMAZ (Isparta) - Sarı sendikalaşma nasıl, sarı sendikalaşma?
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI FARUK ÇELİK (Devamla) - Bunun başka şeyi yok. 2013 verilerine göre Avustralya'da sendikalılaşma oranı yüzde 17...
SÜLEYMAN ÇELEBİ (İstanbul) - Sözleşmeden yararlanan...
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI FARUK ÇELİK (Devamla) - ...Kanada'da yüzde 27, Meksika'da yüzde 13,6; İngiltere'de yüzde 25, Amerika Birleşik Devletleri'nde yüzde 10,8 ama saydığım bu rakamların tümü, işçi, memur birlikte. Türkiye'de ne kadar? İşçi, memur birlikte yüzde 18,3.
ALİ UZUNIRMAK (Aydın) - Yahu, Sayın Bakan, AKP üyesi de yapıyorsunuz aynı zamanda ya. Sarı sendika, şimdi bu...
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI FARUK ÇELİK (Devamla) - Yani sendikalılaşma oranı, işçi, memur birlikte alırsanız yüzde 18,3...
ALİ ÖZ (Mersin) - Çok düşük Sayın Bakan, çok düşük.
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI FARUK ÇELİK (Devamla) - ...yalnız işçileri alırsanız yüzde 9,6; yüzde 4,6 filan değil, bunu açıkça ifade etmem gerek.
SÜLEYMAN ÇELEBİ (İstanbul) - Burada Salim Bey de vardı ve o "yüzde 6" dediğin yerlerde sözleşmeden yararlanan yüzde 80.
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI FARUK ÇELİK (Devamla) - Sendikalı işçi sayısı... Avrupa Komisyonu 2014 İlerleme Raporu'nda, bakınız, AB Komisyonu İlerleme Raporu'nda yasa çıktıktan sonra yüzde 15,2'lik sendikalılaşma oranında artış olduğu ifade ediliyor, raporda ifade ediliyor. Bunu görmen gerekiyor Süleyman Bey.
SÜLEYMAN ÇELEBİ (İstanbul) - Meclis araştırmasına bak.
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI FARUK ÇELİK (Devamla) - Tabii ki daha öncesine takılıp kalmışsınız.
İZZET ÇETİN (Ankara) - Ekim 2014, Ekim 2014...
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI FARUK ÇELİK (Devamla) - Yani efendim, "Bu yasadan önce, 2000'den önceki sendikalılık... 3 bin üyemiz vardı, yüzde 60 sendikalı vardı." Böyle bir şey yok, bunlar -sendikacılar burada, Salim Bey burada, siz buradasınız- mezardaki üyeler, olmayan üyeler. Ama, ne zaman ki sosyal güvenlik verilerini esas aldık, Sosyal Güvenlik Kurumu verilerini esas aldık, o zaman gerçek tablo ortaya çıktı, sendikalarımız da gerçek tabloyu gördüler. Onun için, bu sanal âlemden, çok şükür, bu sanal âlemden sendikacılığı çıkardık.
SÜLEYMAN ÇELEBİ (İstanbul) - Sanal âlemi yaratan sizsiniz yani yıllarca, on iki yıldır devam etti, on iki yıldır devam ettiren sizsiniz.
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI FARUK ÇELİK (Devamla) - Emeğin sömürüsüne karşıyım. Emeğin sömürüsüne dün de karşıydım, bugün de karşıyım, yarın da karşıyım. Yani burada söylüyoruz, başka yerde değil, her yerde söylüyoruz, işverenlerin toplantısında da söylüyoruz, alın terinin sömürüsüne karşıyız. Peki, bu konuda biz Hükûmet olarak ne yaptık?
S. NEVZAT KORKMAZ (Isparta) - Hiçbir şey!
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI FARUK ÇELİK (Devamla) - Ne yaptık? Bakınız, Hükûmetimizin ortaya koyduğu icraat, ortalama ücretlerin 2007-2013 arasındaki seyrine bakalım: 100 birim olarak alırsak ücreti, 100 birim, 2007-2013 arasında İtalya'da bu 100 birim 92'ye düşmüş, İngiltere'de 94'e düşmüş, Yunanistan'da 75'e, 100 olan ücret 75'e düşmüş, İspanya'da 96'ya gerilemiş, Amerika Birleşik Devletleri'nde 100 olan birim 101 olmuş, 101,4 olmuş, Türkiye'de ise 115 olmuş.
İZZET ÇETİN (Ankara) - Güldürme Sayın Bakan, güldürme bizi!
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI FARUK ÇELİK (Devamla) - Arkadaşlar, evet, resmî rakamlar, çok açık. Yani burada emeğin sömürüsü ve ücretlerde geri gidiş diye bir şey, kesinlikle, Türkiye'de kriz dönemlerine rağmen söz konusu olmamıştır. Hiçbir zaman biz asgari ücreti yüzde 3 bir yerde artırmadık. Geriye doğru bakmanızı istiyorum, bazılarını uzlaşmayla geçirdik ve oranları da orada göreceksiniz. Bu ay içerisinde değerlendirilmesi yapılıyor; inşallah, her zaman sosyal devlet ilkeleri çerçevesinde çalışandan, emekten yana olan bir anlayışı yine bu dönemde de sergileyeceğimizi burada ifade etmek istiyorum. Fakat, şunu ifade edeyim bakın, bütün samimiyetle: Gayrisafi millî hasıla içerisindeki emeğin payı ise Türkiye'de düşük. Evet, bunu yükseltmemiz gerekiyor, mücadelemiz de bu istikamette.
SÜLEYMAN ÇELEBİ (İstanbul) - Yok, o da fazladır canım!
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI FARUK ÇELİK (Devamla) - Az önceki, o alandaki başarımızı, ücretlerdeki başarımızı gayrisafi millî hasıla oranı içerisinde yükseltme çabası içerisindeyiz.
Yaşam odalarıyla ilgili bir şeyler söylendi burada. Arkadaşlar, defalarca söyledim, kömürde sığınma odası teknik olarak uygun değil. "Kaç, kurtul, bir an önce gün yüzüne çık." amaç bu olduğu için oksijen maskeleri ve değişim, dolum istasyonlarını zorunlu hâle getirdik, bu düzenlemeyi de gerçekleştirdik.
MUSA ÇAM (İzmir) - 4 kilometre nasıl kaçacaklar?
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI FARUK ÇELİK (Devamla) - Bir yanlış daha yapılıyor. "Dünyada 1'inciyiz, Avrupa'da 1'inciyiz." Ya, arkadaşlar, bu istatistikleri kim, nereden alıyor merak ediyorum, bir dedikodudur gidiyor. En son istatistiki bilgiler 2012 yılındadır ve bilgi veren ülke de, ILO'ya bilgi veren, EUROSTAT'a bilgi veren ülke de 80 ülkedir. 80 ülke içerisinde, 73 ülke arasında kötüden iyiye doğru 17'nci sıradayız. Ölümlü kaza sayısında ülkemiz 77 ülke içerisinde 7'nci sıradadır ama 120 ülke var, siz o 120 ülkeyi hiç hesaba katmıyorsunuz.
SÜLEYMAN ÇELEBİ (İstanbul) - Övünün, övünün!
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI FARUK ÇELİK (Devamla) - Bunların tümünü çağdaş, çalışma hayatının...
ALİ ÖZ (Mersin) - Yapmayın Sayın Bakan!
SÜLEYMAN ÇELEBİ (İstanbul) - Övünün, övünün!
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI FARUK ÇELİK (Devamla) - Övündüğümüz filan yok, böyle bir şey söylemedik.
SÜLEYMAN ÇELEBİ (İstanbul) - Övünün, övünün; gayet iyi, gayet güzel!
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI FARUK ÇELİK (Devamla) - Bakınız, o konuyla ilgili de şunu ifade edeyim.
SÜLEYMAN ÇELEBİ (İstanbul) - Övünün, çok iyi!
S. NEVZAT KORKMAZ (Isparta) - Bunları niye Soma'da, Ermenek'te söylemedin de şimdi söylüyorsun Sayın Bakan?
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI FARUK ÇELİK (Devamla) - Değerli arkadaşlar, bakınız iş kazaları olayı parti, politika malzemesi değil.
S. NEVZAT KORKMAZ (Isparta) - Soma'da, Ermenek'te başın önde konuşuyordun Sayın Bakan.
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI FARUK ÇELİK (Devamla) - Şimdi, size söyleyeyim: 1992 yılında 1.583 kardeşimiz ölmüş, hayatını kaybetmiş, 1992. Rahmetli İnönü vardı, öyle mi konuşacağız şimdi yani öyle mi konuşacağız? Çalışma Bakanı filandandı mı diyeceğiz yani, bunun ne anlamı var, ne kadar yanlış bir şey? 1993'te 1.064 ama işçi sayısına bakalım, sigortalı işçi sayısına baktığınız zaman, 1992'de 1.500 kişi hayatını kaybederken çalışanlara oranı yüzde 4, bugün 1.366 kişi ölmüş, 2014'te hayatını kaybetmiş, orana bakıyoruz 1,1.
ALİ HAYDAR ÖNER (Isparta) - Az mı, az mı Sayın Bakan?
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI FARUK ÇELİK (Devamla) -Yahu arkadaşlar, böyle bir mukayese olur mu? Bizim amacımız bunu binde 2'ye, binde 1'e indirmektir yani kazaya dönüştürmemek için mücadele etmektir, bu mevzuata onun için çalışıyoruz, yoksa siz yılların mukayesesini yaptığınız zaman tablo açık, önümüzde. Türkiye'nin bu acı bir tablosudur, bunun giderilmesi gerekiyor. Onun için işverenlerimiz, işçilerimiz bu mevzuatları uygulamak durumundadır. Şimdi, getirdiğimiz ne: Çağdaş bir yasa getirdik, madem anlamıyorsun arkadaş, şimdi müeyyideleri ağır gelen bir yasa geliyor, bu müeyyidelerin altında keşke farkındalığı oluşturmamış olsaydık.
SÜLEYMAN ÇELEBİ (İstanbul) - Onların hepsini reddettiniz, reddettiniz.
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI FARUK ÇELİK (Devamla) - Bir diğer konu, sağlıkta katkı payı -değerli bakanım burada ifade etti- katılım payı 5510 Yasası'ndan önce de vardı, katılım payı alınmayacak hastalıkları genişlettik, o anlamda çok ciddi bir gelişme yaptık. Biliyorsunuz ilaçlardan yüzde 65'inden de katılım payı alınmamaktadır.
Evet, asgari ücret şu anda tartışılıyor.
Emekli maaşlarına reel olarak baktığınız zaman çok yüksek artışlar yaptığımızı da çok net bir şekilde göreceksiniz.
Sendikal mevzuat kapsamında kapatılan bir sendika yok, Süleyman Bey, siz bunu söylediniz.
SÜLEYMAN ÇELEBİ (İstanbul) - Var, Var.
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI FARUK ÇELİK (Devamla) - Sendikal mevzuat açısından kapatılan bir sendika yok.
SÜLEYMAN ÇELEBİ (İstanbul) - Var, var, EMEKLİ-SEN.
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI FARUK ÇELİK (Devamla) - Ama bakınız, sendikayı kim kurar? İşçi sendikası işçiler tarafından kurulan örgütlerdir.
SÜLEYMAN ÇELEBİ (İstanbul) - EMEKLİ-SEN kapatıldı.
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI FARUK ÇELİK (Devamla) - İşçi sıfatı taşımayan kişilerin kurdukları örgütlere dernek denir, dernek bünyesinde ancak örgütlenebilirler.
SÜLEYMAN ÇELEBİ (İstanbul) - Gençlik Sendikası kapatıldı, sizin döneminizde kapatıldı.
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI FARUK ÇELİK (Devamla) - Değerli milletvekili arkadaşlarım, tabii, çalışma hayatının sorunları çok. Burada, önümde bazı sorular da yine var. Çeşitli vesilelerle inşallah yasama faaliyeti çerçevesinde de huzurlarınıza getireceğimiz konular var. Her konuya açık olduğumuzu, her soruya açık olduğumuzu ve bütün birimlerimizin hesap verebilir noktada ve artı noktada pozisyonlarını sizlerle her zaman paylaşmaya da hazır olduğumuzu ifade ediyorum.
Bütçemizin hayırlı olmasını diliyor, yüce heyeti saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)