| Konu: | Perakende Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanun Tasarı ve Teklifi |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 42 |
| Tarih: | 14.01.2015 |
MUHARREM IŞIK (Erzincan) - Sayın Başkanım, değerli milletvekilleri; öncelikle hepinizi saygılarımla selamlıyorum.
13'üncü madde üzerinde verdiğimiz önerge üzerine söz almış bulunmaktayım. Sözlerime başlamadan önce özellikle Paris'te yaşanan bu acı olaydan sonra Sayın Başbakanın da oradaki yürüyüşe katılması ve orada özellikle basın özgürlüğü hakkında söyledikleri sözlerin Türkiye'de de uygulanmasını talep ediyoruz, istiyoruz. Cumhuriyet gazetesine ve Fox TV'ye yapılan saldırılar, polisin Cumhuriyet gazetesine özellikle baskı yapması ve orada savcı kararı olmadan arama yapması, ayrıca Fox TV'nin aracının taşlanması... Önlem alınması gerekiyor, özellikle sosyal medyada ve bazı yayın organlarında hedef göstermenin bir an önce önüne geçilmesi gerekiyor. Bunun önünde tedbir alınmasını istiyoruz.
Ayrıca, Diyarbakır 2. Sulh Ceza Mahkemesinin bazı İnternet sitelerine erişimi engellemesini de basın özgürlüğüne vurulan darbe olarak değerlendiriyoruz.
Değerli milletvekilleri, Karayollarında yaklaşık 8 bine yakın taşeron çalışan işçi var. Bu işçilerin, biliyorsunuz mahkemenin verdiği karara rağmen hâlen hakları bu Hükûmet tarafından verilmedi ve şu dönemde yağan karın... O kadar yol yapmakla övünüyorsunuz ama yağan karda neler olduğunu görüyoruz. İşte İzmir yolunun, Manisa yolunun kapanması, bugün Erzincan ve doğuda yaşanan olaylar tamamen bu taşeronlaşmanın getirdiği sonuç. Ben şöyle hatırlıyorum, rahmetli babam da Karayolcu, Karayollarından emekli. Hem o yolları hem de araçları düşündüğünüz zaman teknolojik olarak, o zaman biz yolların kapandığını görmüyorduk ama şu anda yollar ne yazık ki kapalı, bunda da en büyük sebep taşeronlaşma. Artı, TEDAŞ'ı özelleştirdiniz, TEDAŞ'tan dolayı da şu anda birçok köye elektrik gitmiyor ve direkler sökülmüş. TEDAŞ'taki -özellikle özelleştirildikten sonra- arkadaşlarımız canla başla çalışmak istiyorlar, elektrik götürmek istiyorlar ama alan patron "20 yerine 1 kişi çalıştıracaksın." dediği için de ne yazık ki elektrikler kesik, insanlar donuyor.
Bir konu daha var, onu da söyleyeceğim, daha önce burada gündeme getirdim: Bu SRC belgelerini Bakanlık vermiş, Emniyet diyor ki: "Bunlar sahte." Dünyanın parası alınmış. Sayın Bakana da verdim. Sayın Bakanım bu konuda size de söyleyeyim. SRC belgesi insanlara verilmiş, hem de Ulaştırma Bakanlığı tarafından verilmiş, soğuk mühürle verilmiş ama şu anda, en son 68 bin kişiye demişler ki: "Sizinki yanlış verilmiş, sahte verilmiş." Emniyet kabul etmiyor ama Bakanlık vermiş. Bu konuda da bir çalışma yapılması lazım, bu insanlar mağdur oldu.
Tabii, esnafı korumak istiyorsak önce Hükûmetin memuru, çalışanı, emekliyi koruması lazım. Erzincan'da bir hemşehrim bana bordrosunu göndermiş, SSK emeklisi Mehmet Artuvan ağabeyimiz. 9.004 gün BAĞ-KUR'a prim ödemiş ya da SSK'ya -tam belli değil- 699 TL maaş almış. Açlık sınırı 1.232 lira, yoksulluk sınırı 4.014 lira olan bir zamanda gelin de yaşayın. Dün Sayın Genel Başkanım açıkladı, yetim aylıklarına 6 lira 99 kuruş, dul aylıklarına 9 lira 32 kuruş, 600 lira aylık alana 13 lira 98 kuruş, 800 lira aylık alana 18 lira 64 kuruş, 1.000 lira aylık alana 23 lira 30 kuruş, 1.047 lira aylık alana da 24 lira zam yapılmış. Memura yüzde 6, asgari ücrete sözde -yüzde 12 değil ama- yüzde 12 zam yaptığınızı söylüyorsunuz. Bu zamlarla zaten esnafın korunması mümkün değil.
Artı, özellikle çığ gibi büyüyen bu zincir marketler. Erzincan gibi yerde, merkezde 95 bin nüfusumuz var. Hangi sokağa girersen bir tane market var, bu küçük zincirler var. Zaten onların hiçbir zaman için üç beş kişi çalıştırmaktan başka Erzincan'a bir katkısı olmadığını -Türkiye'nin hepsini düşünün- biliyoruz. Bunlar açılırken de özellikle kimlerin açtığını, nasıl yayıldığını çok iyi biliyoruz. Öyle sokaklar görüyoruz ki orada girip de hiçbir şey bulamadığın hâlde, bir bakıyorsun getirmiş kurmuşlar, belli günler ucuzluk yapıyorlar. İnsanları toplayıp oraya getirip orada o şekilde esnafı, özellikle küçük esnafı, bakkalları, o bizim bakkal amcalarımızı perişan ettiler.
Burada bir soru soracağım. Özellikle, şakacı ve müjdeci Sayın Başbakanımız yine bugün biraz önce açıkladı, müjde verdi. Paketler açıklıyor sürekli. Sanki 62'nci Hükûmet daha önceki o üç Hükûmetin, hatta dört Hükûmetin hiç devamı değilmiş gibi özgürlüklerle ilgili, esnafla ilgili bir sürü paket açıklıyor. Aslında sizi inkâr ediyor kendini ispat etmek için ama açılan paketlerin hiçbirinden bir fayda görmüyorlar, hiç kimse de yararlanmıyor. "Esnafa faizsiz kredi vereceğim." diyor. Şimdiye kadar özellikle hayvancılıkla uğraşanlara, tarımla uğraşanlara faizsiz krediler verildi ama hiçbirinin faizsiz verilmediğini, ödeyemediği zamanlarda ne kadar üzerine gidildiğini biliyoruz. Eğer esnafı korumak istiyorsak -zaten arkadaşlarımızın çoğu söylediler- önce vatandaşı bu borçtan kurtarıp onları biraz zengin etmemiz lazım ki esnafı da kurtaralım.
Hepinizi saygılarımla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)