GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Perakende Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanun Tasarı ve Teklifi
Yasama Yılı:5
Birleşim:42
Tarih:14.01.2015

ALİ SARIBAŞ (Çanakkale) - Sayın Başkan, çok değerli milletvekilleri; kendi ailemin ve babamın ailesinden gelen, aile kültüründen gelen yetişmiş bir insan olarak böylesi bir kanun teklifi üzerinde söz almanın mutluluğunu yaşıyorum diyemeyeceğim. Çünkü esnaf, sanatkârlar ve küçük esnafımız hakkında... Sabah siftahını yapmak için dükkânının önünü süpüren, erken kalkan, herkese "merhaba" diyen, herkesin dert ortağı, çilekeşi olan ve tüm kültürlerimizi yaşattığı böylesi önemli bir konunun, bu esnafların konusunun ötelenmesinin dışında küllendirilmesi anlamına gelecek bir yasadan bahsetmek istiyorum.

Aslında esnaflar çok şey bekliyordu bu yasadan, uzun yıllardır bekliyordu ancak bu tasarıda dağ fare doğurmuştur ve gerçekten de bu tasarı içerisinde önemli istekleri, bekledikleri gerçekleşmemiştir.

Arkadaşlar çok farklı bir pencereden baktı ama isterseniz ben biraz da şöyle bir tarif yapayım: Kentlerin planlaması -büyük kentlerle birlikte-yapılırken şehirlerin ticari merkezleri, kentin planı bir bütündür. Yeşil alanlarıyla birlikte, insanın yaşamasıyla birlikte kentler, insan odaklı olarak planlanırlar ve bu anlamda da dünyanın hiçbir yerinde Türkiye'de olduğu gibi ada bazında ve parsel bazında kentlerin bütünleşmiş imar planlarında daha sonra ranta dönük olarak yok edilmek için imar tadilatları yapılmaz. Hele bu "AVM" denilen ve yerel yönetimlere ve özellikle de kamuyu ve hükûmetlerin de bulunduğu bakanlıkları çok cazip hâle getiren teklifler ve ranta dayalı olarak hatta kâr payı üzerinden yüzde verilen tekliflerle, özellikle yeşil alanlar kent merkezinden yok edilmek üzere hep planlamalar bozulur ve tadilatlar yapılır. Bu şu anlama gelir: Bakın, o kent planlandığında, kentin içerisinde orasının bir trafik sorunu, yol genişliği, otopark sorunu, insanların oradaki suyu, kanalizasyonu, çevreyle birlikte yeşil alanı ve oksijeni ve aynı zamanda rüzgâr ve güneşi de dâhil olmak üzere hesaplanan bu kent planlamasını, özellikle son yıllarda ki 2002'den sonra hızlı bir şekilde AVM'leşen ve gittikçe de yozlaşan bu kent anlayışını bu AVM'ler merkezine oturtuyoruz. Burada yapılması gereken; dünyada çağdaş kent, sürdürülebilir kentin ve imar planlarının bozulmasını engellemek için mutlaka AVM'leri diğer ülkelerde, çağdaş ülkelerde olduğu gibi kent merkezlerinin dışına çıkararak hem küçük esnafımızı hem kenti, yaşanabilir anlayışı içerisinde mutlaka korumalıyız.

Bakın, çok net söylüyorum, burada bu anlamda hep ranta dönük... Bunun üzerine çanak tutuyoruz ve rantın oluştuğu yerde ve özellikle şimdi bu tasarıda da, bugünkü görüştüğümüzde şunu yapmayınız: "Biz AVM'leri yaptık, pazar günleri de kapatmıyoruz ama burada da küçük esnaflarımıza içerisinde dükkân açma yetkisi vereceğiz." Bununla kandırmayın insanları çünkü büyük sermaye karşısında, özellikle bu insanların hem kentte yaşayan insanların sosyalleşmesini yok etmemek, insanları o binaların içerisine tıkmamak, o insanların kamusal alanlarını yok etmemek, o insanların nefes almasını engellememek adına ve esnafları da yok etmemek adına bu AVM'lerden vazgeçin.

Türkiye'de artık beldelerde, köylerde AVM'ler ve hipermarketler kuruluyor. Sadece 5 şirketle bu Türkiye'nin bütün tüketimini... Bu şirketlerin insanların gelecekteki üretim merkezlerini, tarımını da yok etmemesi adına buna müsaade etmeyiniz. "Esnaflık Ahi kültürünü burada yaşatacağız." diye aldatmayınız. Ahilik kültürünü aslında yok eden bu yasa olacaktır. Artık, ne olur gelin, şu yasayı beraberce doğru yapalım ve önerdiğimiz gibi, Türkiye'de bunu imarın dışına atalım, insanları rahat, Ahilik kültürünü sürdürebilen ve gerçekten son bir yıl içerisinde 1 milyon 200 esnafın tekrar yok olmaması için elimizden gelen gayreti gösterelim.

Bakın, Sayın Recep Tayyip Erdoğan ne demişti bir AVM açılışında? "Artık bakkallar bitti, bunlarla uğraşmayın, gelin AVM'leri açmaya devam edelim, bu işten vazgeçin, sermayeniz yetmez." diyen anlayışı bir kez daha bu yasayla pekiştiriyor Recep Tayyip Erdoğan, bu anlayış içerisinde kanun yapıyor, sevgi ve saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)