GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Milli Mayın Faaliyet Merkezi Kurulmasına İlişkin Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair
Yasama Yılı:5
Birleşim:43
Tarih:15.01.2015

HASİP KAPLAN (Şırnak) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Sayın milletvekilleri, biliyorsunuz, 100 maddeden fazla bir torba kanun bu aslında, sadece mayınlar konusu değil ve bunun için de birkaç noktada görüşlerimizi açıklamak istiyoruz Halkların Demokratik Partisi olarak.

Elbette ki Ottawa Sözleşmesi'ne uygun olarak mayınların temizlenmesi önemli. Suriye hududu söz konusu olduğu zaman, dikkat edin, ta Antakya'dan bizim Habur Sınır Kapısı'na kadar Suriye sınırıdır, en uzun Türkiye sınırıdır bu. Peki, sınırın ötesinde ne var? Sınırın ötesine baktığımız zaman, gerçekten, bir devlet yok artık. Bir tarafta Kobani direnişi var, bir tarafta Afrin kantonu var, bir tarafta Cizire kantonu var, bir tarafta da Ceylânpınar'ın, Akçakale'nin, Kilis'in karşısında IŞİD'in elinde olan, Antakya'ya doğru da Suriye muhaliflerinin elinde olan bölgeler var. Şimdi, burada millî mayın politikası, faaliyet merkezi oluşturulurken bu mayınlı alandaki verimli toprakların bir de malikleri var, bunlara bunların devri, orada yaşayan insanların ve köylülerin bundan yararlanma konusu var. Ve en önemlisi, örneğin, Şırnak ve Mardin'de Dinçer ve Kozluca mevkisinde petrol ve doğal gaz var. Bu mayın alanında, petrol ve doğal gaz alanında eğer şu an mayınlar temizlenirse 50 metrede 1 kuyu açılır, 1.500 metrede doğal gaz çıkar, 2 bin metrede petrol çıkar, 2 bin metrenin üstünde de karbondioksit çıkar. Yani, biz maden araştırma komisyonu olarak gittik, bu raporu da Hükûmete verdik, bunun bu dosyanın içinde olmaması büyük eksikliktir.

Burada, elbette ki, belli bir süreye ertelenmesi bu noktadan kaynaklanıyor ama Hükûmetin şuna dikkat etmesi lazım: Serseri mayınlar ne olacak? Her IŞİD'li canlı bomba gibi dolaşıyor, artık bu serseri mayınları nasıl tutacaksınız? Huduttaki mayınları biliyoruz, huduttaki belli. Bu serseri mayınlar Reyhanlı'da patladı, Paris'te patladı, İstanbul Sultanahmet'te patladı; her taraftan giriyorlar, çıkıyorlar. İşte, Paris'teki failin kız arkadaşı, eşi Hayat, Urfa'dan giriyor, çıkıyor ve herkes bir canlı bomba, canlı mayın. Bence, artık, mayın politikasını da biraz farklı düşünmek gerekir. Şimdi, Irak'tan, Habur Kapısı'ndan İran'a kadar olan bölgede de Kürdistan bölgesel yönetimiyle ortak sınırlar var, çok zikzaklı, çok sarp dağlık bir sınır alanı, oradan İran, İran'dan sonra da Kafkaslara kadar giden bir sınır olayı. Elbette ki bunların temizlenmesi konusunda kendi imkânlarımız ve ihaleyi bir başkasına havale etmeme son derece önemlidir. Bunun için de biz "Evet." diyoruz.

Tabii, hemen arkasından şunu da ifade etmek istiyoruz: Asker intiharları konusundaki duyarlılığa teşekkür, ailelere ücretli avukat tutulacak. Peki, bu ailelerin mağduriyeti ne olacak? 6 bin tane intihar eden asker ailesi tespit ettik. Bunların ailelerine, ana babalarına maaş bağlanması olayı... Çünkü Hükûmete şunu söylemek istiyoruz: Siz bedelli askerliği çıkardınız. Vicdani reddi kabul etmiyorsunuz. Vicdani reddi kabul etseniz -AHİM kararı da kesin bu konuda- yoksul olan birisi belki askerlik yapmak istemeyecektir, bedelli parası da olmadığı için bu hakkı kullanacaktır. Şimdi, yoksul olana askerlik yaptırılıyor, parası olana da vallahi enteresan bir şekilde "bedellimatik" tezkere veriliyor "bedellimatik." Parayı yatırıyor, tezkereyi alıyor. Yoksul olunca... Anadolu'nun çocukları da gidip askerlik yapacak. Bu, çok eşitlikçi olmayan bir yaklaşım tarzıdır. İşte, bu eşitliğin yakalanması lazım. Hükûmet eğer bu eşitliği yakalamazsa kutsal olan askerlik görevi eziyete döner ve bundan herkes kaçmaya başlar. Bunun tehlikeleri çok büyüktür, ifade etmek istiyorum. Bu konudaki düşüncelerimiz, önergelerimiz var. İntihar eylemlerinin açıklığa kavuşturulması hem adalet açısından önemlidir hem ailelerine sahip çıkılması önemlidir.

Bir diğer önergede iki nokta daha var, açıklayacağım.

Teşekkür ederim. (HDP sıralarından alkışlar)