GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Milli Mayın Faaliyet Merkezi Kurulmasına İlişkin Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair
Yasama Yılı:5
Birleşim:43
Tarih:15.01.2015

HASİP KAPLAN (Şırnak) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Gerçekten Hükûmete bazen şaşıyorum arkadaşlar. Niye şaşıyorum? Bu mayın temizleme işini önce İsrail'e ihale etmeye çalıştılar. Tepkiler olunca muhalefetten, sonra millî mayın merkezi oluşturmaya başladılar. İçişleri Bakanlığı da doğu bölgesi sınırındaki mayınları Avrupa Birliği fonlarıyla temizlemeye çalışıyor. Arkadaşlar, biz bu coğrafyada yaşıyoruz. Her biriniz -burada asker çoğunluğu da var- sınırınızda IŞİD'i mi istersiniz; PYD'yi, orada yaşayan halkları, Türkmenleri, Süryanileri, Asurileri mi istersiniz? Orada güvenli bir sınır komşunuz varsa mayın hikâyedir. Mayın işini de verin, millî merkez kurmaya da gerek yok, otuz günde hepsini temizletelim. Bakın, bir muhalefet partisi olarak da söylüyoruz. Yani niye? İstenirse temizlenir. Ben Suriye sınırında ilçesi olan bir yerde yaşadım. Nasıl temizlendiğini biliyorum, kaçakçılar nasıl temizlemiş, zamanında nasıl temizlenmiş ama inanın, elleriyle 700 tane mayını temizleyen insanları da biliyoruz. Yani, demek ki biraz kafa yorulursa bu iş çözülür. O zaman güvenli bir komşu, güvenli bir müttefik, güvenli bir dost, güvenli bir strateji, bin yıllık. Öncesi olduğu gibi bin yıl sonrası için de... Bunu kurduğunuz zaman mayın sorununu da çözersiniz, beraber de çözersiniz çünkü iki tarafta da topraklar var.

Şimdi, diğer bir konu, hemen şuna getirmek istiyorum: Şimdi, mültecilerin ve yabancıların vatandaşlığa alınması... 22 yaş olunca, askerlik yapmışsa askerlik muafiyeti getirilecek. Bunu biraz daha açık konuşsak olmaz mı? 2 milyon Suriyeli misafirimiz var. Bizim sözleşmeye koyduğumuz çekince nedeniyle doğudan gelen, zamanında Osmanlının topraklarında yaşamış olan insanların hiçbirine "mülteci" statüsü vermiyoruz. Niye bunu, yasasını değiştirmiyorsunuz? Verin "mülteci" statüsünü. "Doğudan gelene yok, Avrupa'dan gelen mülteci olur." Niye? Bir kere bunun adını koyun. "Misafir"; dört yıllık, beş yıllık misafirlik olmaz. "Mülteci" diyeceksiniz, hakkını da, hukukunu da teslim edeceksiniz, vatandaş olunca da hakkını teslim edeceksiniz. Burada bir yanlışlık var. Sadece Askerlik Kanunu'yla bu sağlanmaz.

Bakın, bir şey daha söyleyeceğim: Bu NATO POL, 37 noktada 3.200 kilometre boru hattı. Limanlardan boru hattı döşemişsiniz, Zaho'dan boru hattı döşemişsiniz uçaklar için, NATO için yakıt, araçlar için, askerî araçlar için falan. 1 milyon metreküp de bunları depolamışsınız. Burada yaşanan kaçağın haddi hesabı yok arkadaşlar. Burada yaşanan kaçağın miktarını alırsanız, sadece kaçağı önlemekle bu olayın ekonomisini çözersiniz. Yani, şunu demek istiyorum: Allah aşkına, akaryakıt almak, depolamak askerin işi midir ya? Bırakın, pompacılık işini başkaları yapsın, benzinlik işini. Yani, yemek işlerini verdiniz zaten özel sektöre, bunu da teslim edin, o şekilde çözün. Burada bir yanlışlık var çünkü akaryakıtta büyük para oynuyor.

Diğer bir konu, burada yine askerler var, sormak istiyorum: Biz ne zaman ki çözüm süreciyle ilgili çok somut adımlar atıyoruz, olaylar dursun diyoruz, görüşmeler sağlıklı yürüyor, Ada'dan Kandil'e, Kandil'den Cizre'ye kadar gidiyoruz, tek tek konuşuyoruz aman olaylar olmasın... Arkasından, plakasız zırhlı araçlar ateş ediyor rastgele, boyacılık yapan 14 yaşındaki çocuk ölüyor, ticaret odası çalışanı ölüyor. Dün de 12 yaşındaki bir çocuk top oynarken öldürüldü Cizre'de. Üstelik de bizim eş başkanlarımız Cizre'de açıklama yaparken öldürülüyor. Açıklama yaptıktan sonra gidiyorlar, "Sakin olun, olaylar olmasın, süreç iyi işliyor." derlerken otopsi raporunda çıkan malzemeyi söylüyorum: 5 santim uzunluğunda, 2 santim eninde plastik. Buyurun -bu kadar asker oturuyor burada- Sayın Arınç, bu malzeme nedir, plastik mermi midir, neyin nesidir? Çocuğun beyninden, kafasından çıkan -otopsi raporunda- 5 santim boyunda, 2 santim eninde plastikten bahsediyoruz. Tıp böyle diyor. Bunu çıkarmak Hükûmetin görevidir. "Provokatör var, içinde bilmem kimler var." deyip ötelenecek bir durum değil. Bakın, herkes açıklama istiyor, muhalefet de istiyor, biz de istiyoruz. Yarın da orada olacağız.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

HASİP KAPLAN (Devamla) - Bunu yapan kim? Hükûmetin emrinde yanlış yapanlar olabilir. Bunu da çıkarmak Hükûmetin görevidir.

Saygılar sunuyorum. (HDP sıralarından alkışlar)