GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Milli Mayın Faaliyet Merkezi Kurulmasına İlişkin Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair
Yasama Yılı:5
Birleşim:43
Tarih:15.01.2015

MAHMUT TANAL (İstanbul) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Değerli milletvekilleri, hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Tasarı, tabii, sınırlarımızda bulunan mayınların temizlenmesine ilişkin ama biraz önce, tabii, sorular kısmında Değerli Bakanımıza sordum: Yani, mayının millîsi mi olur, gayrimillîsi mi olur? Bir kavram daha çıktı, Sayın Hasip Bey ifade etti: Serseri mayın. Yani, netice itibarıyla kanun koyucunun kullandığı kavramların belirli, net, anlaşılabilir olması lazım. Bir mayının millîsi, gayrimillîsi, serseri mayını, vesairesi hakikaten doğru olan bir kavram değil çünkü kanun koyucunun boş işlerle uğraşmaması lazım, kullanacağı deyimlerin belirli ve net olması lazım.

Mesela, yine, aynı tasarının 11'inci maddesinde belirli bir limite kadar Bakanlığa yetki veriyoruz buradaki planlamalarla ilgili, projelerle ilgili, yine bütçeyle ilgili, para konusuyla ilgili. Şimdi, belirli bir limite kadar... Bu nedir yani bunun limiti nedir? Bunun bir kıstasının olması lazım. Hukukta kıstas olmaksızın, belirli kavramlar kullanılmaksızın bu şekilde belirsiz düzenlemelerin, müphem düzenlemelerin yapılması hem yasama faaliyetine aykırı hem kanun yapma tekniğine hakikaten aykırı.

Yine geliyoruz 8'inci maddenin yine (2)'nci fıkrası: "Millî mayın faaliyet planında yer alan projeler kapsamında gelecek yıllara yaygın yüklenmelere girişmeye Bakan yetkilidir." Yani, burada yine bir ihale, yine bir proje vesaire olayı kokuyor. Peki, bu mayın temizleme işi yapıldı, ne olacak? Buradaki araziler kimin? Devletin, Anayasa'mızın 44'üncü maddesi açık ve net, der ki: "Devlet, toprağın verimli olarak işletilmesini korumak ve geliştirmek, erozyonla kaybedilmesini önlemek ve topraksız olan veya yeter toprağı bulunmayan çiftçilikle uğraşan köylüye toprak sağlamak amacıyla gerekli tedbirleri alır." Peki, bu yasada normal koşullarda düzenlenmesi gereken de, bu mayın temizleme olayından sonra topraksız olan vatandaşa bu toprakların da Verilmesi. Zaten ülkemizde servet ve gelir eşitliği yok. Servet ve gelir eşitliği olmayınca aynı zamanda bu toprak mülkiyetindeki eşitsizlik de gelir eşitsizliğine sebep olmaktadır. Onun için, toplumdaki bu uçurumu azaltmanın, bu mesafeyi azaltmanın yegâne yolu, mevcut olan bu mayınlı arazilerin temizlendikten sonra topraksız olan vatandaşımıza ücretsiz olarak verilmesidir ve Anayasa'mızın 44'üncü maddesi uyarınca hem zorunludur hem gereklidir, bunun yapılması lazım. Mevcut olan düzenlemede bu boşlukta kalmakta, havada kalmakta. Siyasi iktidarın, biraz önce okuduğum gerek 8'inci maddede gerek 11'inci maddede bazı plan ve projeleri var. Bu plan ve projelerin de yetkisini Bakanlığa bırakmış durumda. Bu açık ve net bir kavram değil, belirsizlik söz konusu. Bu belirsizliğin bir an önce düzeltilmesi lazım.

6'ncı maddenin (2)'nci fıkrasında, hatırlarsınız, bu VIP atamalar vesaireler vardı. VIP atamalarla ilgili yani 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun istisnai yolla memur alınmasıyla ilgili 59'uncu maddesine benzer bir hükümle, 6'ncı maddenin (2)'nci fıkrasında Bakanlığa sınavsız memur alınma yetkisi veriliyor. Yani sözleşmeli personel alımının bir başka versiyonunu biz burada, (2)'nci fıkrada yine görüyoruz. Neden? Vatandaş sınava girecek de yine iktidarı kayırmacılıkla, torpille... (2)'nci fıkrada Bakanlığa böyle bir yetki veriyoruz. Yine burada yapılması gereken, sınav sisteminin esas alınması lazım. Aksi takdirde kayırmacılık sistemi burada da kendisini hissettirir, vatandaşımız bunda da mağdur olur.

Bu arz ettiğim eksikliklerin nazaradikkate alınarak belirttiğim şekilde düzeltilmesini arz ederim.

Hepinize teşekkürler, iyi çalışmalar diliyorum. (CHP sıralarından alkışlar)