GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Maden Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarı ve Teklifleri
Yasama Yılı:5
Birleşim:48
Tarih:28.01.2015

ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI TANER YILDIZ (Kayseri) - Sayın Başkan, değerli milletvekili arkadaşlarım; şu ana kadar konuşmalarıyla tavsiye, eleştiri ve katkı koyan bütün milletvekili arkadaşlarıma teşekkür ederek sözlerime başlamak istiyorum. Şu ana kadar sorulan sorulara da sürem içerisinde cevap vermeye çalışacağım.

Şimdi, değerli arkadaşlar, Soma'da hepimizi derinden üzen bir maden kazası oldu ve bunun ilgili kurumlar açısından da, özel şirketler açısından da ciddi bir sorumluluğun olduğunu defalarca söylemiştim, bir kez daha burada söylemek istiyorum. Bunun -kimi suçludur, kimi suçsuzdur- hem yargıya intikal eden yanları var hem de teftişe dayalı olan yanları var. Şimdi, 2.831 işçi kardeşimizin işten çıkartılmasının sebeplerini öncelikle bir konuşmak, ondan sonra da kıdem tazminatlarıyla alakalı konuya geçmek lazım. Hatırlarsanız, orada birçok demeçler verildi ve o maden ocaklarının bu şekliyle çalıştırılmaması lazım geldiğine ve kapatılması lazım geldiğine dair demeçler de verildi. Tabii, iş sağılığı ve iş güvenliğine uymayan ocakların, oradaki belli şartlara uymayan ocakların kapatılması lazım. Biz de böyle yaptık. Yani, gerek kazanın olduğu Eynez'de gerekse Atabacası'yla alakalı konularda yapılan denetimler, teftişler, orada işçi kardeşlerimizin farklı bir riske daha girmesini önlemek üzerineydi. Şimdi, o arkadaşlarımızın gerek yeni istihdam alanlarıyla alakalı gerekse "Psikolojik olarak kendimi hazır hissetmiyorum." diyenlerin bir kısmı memleketlerine döndüler, bir kısmı Soma'da kaldılar ve bir kısmı da yeni iş alanları buldular. Elimizdeki mevzuat, onun ancak özel sektör bünyesinde çalıştırılanların özel sektör tarafından ödenmesiyle alakalı konuyu amir kılıyor. Nasıl bir yol izlenebilir? TKİ'nin şu anda şirketten, şirket adına ödeyip bir kanuni düzenlemeyle beraber, ondan sonra onu şirkete rücu ettirmesi, şirketten almasına dönük bir düzenleme yapılabilir. Bu, Genel Kurulun onayına kalmış bir konudur. Orada konut yapılmasıyla alakalı taahhütler yine aynı şekilde devam etmektedir. O taahhütlerden, oradaki fiilî durumdan herhangi bir vazgeçme söz konusu olmaz. Toplanan bütün 48-50 milyon TL'lik yapılan 77 milyonumuzun bağışları da diğerlerine bu manada yine kanun çerçevesinde ulaştırılmıştır.

Şu ana kadar Başbakanlıkta bekleyen izin sayısını sordu arkadaşlarımız. 1.224 civarında ruhsattan bahsediyoruz ve maden ruhsatlarının kime ait olduğu bilgisi sorulmuştu hem Komisyonda hem de burada. Bunlar hem Sayın Tanal'ın hem de Sayın Erdoğdu'nun e-mail adreslerine gönderildi. Bunu da aslında ben İnternet'ten normalde yayımlamalarını istedim arkadaşların çünkü "Bunun gizlisi saklısı yok. Ticari bir sır varsa ancak onun gizlisi saklısı olur ama bunun gizlisi saklısı olmadığı için rahatlıkla yapılabilir." dendi.

Şimdi, değerli arkadaşlar, bizim yaptığımız soruşturmalarda, soruşturma izin talebi yazısında, maden kazası sebebiyle 5/9/2014 tarihli bilirkişi raporu çerçevesinde, ilgililerin bu aşamada sorumluluklarının görülmesi veya görülmemesi üzerine yapılan bilirkişi raporu sonrasında, Soma Cumhuriyet Başsavcılığı iddianamesinin Akhisar Ağır Ceza Mahkemesince reddedilmiş olması ve daha ileriki aşamalarda sağlıklı tespitlerin yapılarak Bakanlığımıza müracaat edilmesi hâlinde tekrar soruşturma izniyle alakalı konular gündeme gelecektir.

Şimdi, burada, özen ve itina gösterdiğimiz iki temel prensip var. Eğer gerçekten orada sorumluluğunu hissettiğimiz görevli arkadaşlar varsa, bunlarla alakalı soruşturma izni verdiğimiz konular vardır -bunun birçok örnekleri var- ama gerçekten o konuda suistimali olduğuna inanmadığımız arkadaşlara da soruşturma izni vermediğimiz konular var. Bunların her birisini kendi içerisindeki denetimlerle beraber gerçekleştiriyoruz.

Redevans uygulamasının faydası var mıdır, varsa nedir, ne değildir; kamudan çıkartılıyor, kamuda kalıyor, özel sektörden çıkartılıyor, bunun ne gibi getirisi olacaktır diye soru soruldu. Değerli arkadaşlar, şu anda redevansla alakalı temel prensibimiz şu, bunu komisyonda kısmen izah etmeye gayret etmiştik: Bir kere, redevansla gerçekten bunu çalıştırabilecek yatırımcı varsa bizatihi o alsın ama gerçekten bunu yapamayacak birisi varsa, gelmiş bunu ruhsat sahibinden almışsa o, aradan çekilsin, gerçek yapabilecek olan varsa o yapsın diyoruz. Temel mantık bu. Bu, belli alanlarda hizmet almayacağı anlamına gelmiyor, ne bileyim, havalandırmayla alakalı taşeronluk hizmeti veya dinamitlemeyle alakalı bir hizmet alımı. Bugün belli ehil kişiler bunu çok daha iyi yapabilmekte ama bu redevansçı anlamına gelmiyor. O konuyla alakalı hizmet alımı yapılacak olması, o kömür işletmesinin tamamını devretmek anlamına gelmiyor. O yüzden, bu iki konunun ayrıştırılmasından yanayız.

Nükleere ait, yeni deprem faylarıyla alakalı, Ayaş faylarıyla alakalı sorulan soruda da... Değerli arkadaşlar, MTA'nın 1979 yılındaki fay haritaları biliyorsunuz geçtiğimiz yıl içerisinde güncellendi ve Türkiye'de toplam 25 bin yeni, diri faydan bahsediyoruz, bunlar 12 bin küsur civarındaydı, o yüzden bunlar güncellendi. Biz her ne kadar bu alanda güncellenmemiş haritaları önceden firmaya, IGA yaptığımız firmaya vermiş olsak da firma diyor ki: "Ben buraya 22 milyar dolar yatırım yapacağım. Ben bunların her birini güncelleyeceğim ve tekrar yapacağım." Japonlar Sinop'ta hakeza aynı şeyleri yaptılar ve 12 kilometre, 20 kilometre, 25 kilometre açıkta dahi onlarla alakalı sismiklerini yaptılar, onlarla alakalı araştırmalarını yaptılar. Gerek Rusya'nın Akkuyu'da yapacağı gerekse Sinop'ta yapılacak, yeni fay haritalarıyla alakalı bütün işlemleri şirket yapıyor. Biz "Burada yoktur." desek bile, o "Hayır, olma ihtimali vardır çünkü buraya para gömecek olan, riski alacak olan benim." diyor ve bunların her birini yapıyor. Bizden daha fazla riske girmeyecek olan onlardır.

Elektrik dağıtım şirketlerinin özelleşmesiyle beraber faturaların okunması konusunda bir kısım ikazlarımız oldu. Sayın milletvekilim, burada ekonomik kayba uğrayacak olan zam gelmediği için, elektrik fiyatlarına zam gelmediği için şirketin kendisidir. Geç tahsilat yapılacak olması... Bir kere dönemselliğe riayet etmelerini istedik, döneminde faturalarını çıkartmalarını istedik. Bununla alakalı şu veya bu gerekçeyle eğer geç okunmuşsa bundan ekonomik kayba uğrayacak olan vatandaşın kendisi değil şirketin kendisi olacaktır.

Özellikle Afşin Elbistan'la alakalı, 11 kişinin vefatıyla alakalı soruşturmaya izin verilmemesi konusunda soru soruldu. Evet, biz o konuda izin vermedik çünkü onun gerekçelerini de sunduk. Şimdi, değerli arkadaşlar, Afşin Elbistan'da, orada, iki gün önce normalde 300 küsur kişi çalışan vardı. Özel şirketin çalıştırdığı bir alan ve karşı topuk da kaybolunca bütün işçiler çıkartılıyor ve deniyor ki: "Burayla alakalı ne tür bir kayma var, hangi gerekçeyle oluyor ve bu ne tür riskler içeriyor..." çalışması sırasında bu kaza oldu. Orada normal kömür işletmeciliğiyle alakalı bir işlem yapıldığında kaza olmadı, bunların tespiti sırasında kaza oldu.

"Elektrik ve doğal gaza zam var mıdır?" diye bir soru soruldu. Değerli arkadaşlar, ben bununla alakalı artık açıklama yapmıyorum, ancak televizyon programlarında veya basın toplantılarında soru sorulması hâlinde açıklama yapıyorum, şu anda da soru sorulduğu için cevap vereceğim: Şu anda, bu ay itibarıyla elektrik ve doğal gaz fiyatlarında yeni bir düzenlemeye gitmediğimizi söylüyorum buradan, Türkiye Büyük Millet Meclisinde bir kez daha bunu belirtiyorum. Yetkinin otomatik fiyatlama mekanizmasıyla veya kendi kuralları içerisinde olduğunu da bir kez daha belirtmek istiyorum.

Başbakanlığa özellikle genelge kapsamında bunun, bu yetkinin alınmış olması herhangi bir ormanla alakalı, çevreyle alakalı, ÇED'le alakalı yetkileri askıya aldığımız anlamına gelmiyor arkadaşlar. Bunlar yine bir yandan devam ediyor.

İzin bekleyen Başbakanlık genelgesiyle alakalı sayıları size arz ettim.

"Ulusal tarife mi bölgesel tarife mi olacak?" Şimdi, siyaseten Türkiye'nin buna hazır olmadığını, en fazla kayıp kaçakların bölge itibarıyla Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da olduğunu... Bölgesel tarifeye geçiyor olmamız hâlinde elektrik fiyatları Şırnak'ta 45 kuruşken Kocaeli'nde de 20 kuruş olacaktır. Bunun şu anda doğru olmadığını ve ulusal tarifeye de normal devam ettiğimizi söylemem lazım.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Bir saniye Sayın Bakan.

ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI TANER YILDIZ (Kayseri) - Elektrikte normalde bu devam ediyor.

Diğer sorulara diğer kısımlarda cevap vereceğim Sayın Başkanım.