| Konu: | Maden Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarı ve Teklifleri |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 49 |
| Tarih: | 29.01.2015 |
HASİP KAPLAN (Şırnak) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Bu maden sektörü ve madencilikle ilgili düzenlemeler konusunda her zaman Hükûmete bir önerimiz var. Gerçekten, eğer bu işleri sağlıklı yapmak istiyorsanız -yani ülkemizin elbette ki yer altı zenginlikleri değerlendirilecek ama- doğayı, tarihi, kültürü, insanı, yaşamı, ekolojiyi korumak istiyorsanız ve başka şirketlere, yabancı şirketlere bu ülkenin zenginliklerini peşkeş çekilsin istemiyorsanız yapacağınız bir tek şey var: Madencilik bakanlığı kurun Türkiye'de. Madencilik bakanlığı kurun ve madencilikle ilgili olan bütün konuları burada toplayın.
Şimdi, HES'lerle ilgili Orman ve Su İşleri Bakanlığı ilgileniyor. Bakıyorsunuz, bir tarafta Kültür ve Turizm Bakanlığını ilgilendiren konular var bu alandaysa. Bakıyorsunuz, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ÇED raporları düzenliyor, ayrı bir bakanlık. Bakıyorsunuz, bunun da ötesinde, Kalkınma Bakanı diyor ki: "Madenler benim alanıma giriyor." Sonra Ekonomi Bakanı çıkıyor "Ekonominin patronu benim." diyor. Maliye Bakanı "Durun hele, durun; hazine bende, paralar bende, devlet payı bende olacak." diyor. Sonra Hazine Müsteşarlığından sorumlu Başbakan Yardımcısı çıkıyor "Asıl patron benim." diyor. Şimdi -söyleyin bana- madencilikle ilgili 12 ayrı bakanlık, bilmem kaç tane genel müdürlük, yetmiyormuş gibi bu dağınıklık en son 2012'de bir genelge getirdiniz, Haziran 2012 genelgesiyle ruhsat izinlerini Başbakana bağladınız.
Arkadaşlar, bütün bu dağınıkların içinde getirip Başbakana ruhsat iznini bağladıktan sonra, kuracağınız tüzel kişilerin, kurulların, şunun bunun ne faydası olabilir? Anlatabilir misiniz şimdi, anlatılabilir mi bunlar şimdi? Çantacılar dolaşıyor, ruhsatı almış, Türkiye coğrafyasını alın, bir karışı kalmamış arkadaşlar, bir karışı kalmamış; hepsi ruhsatlandırılmış ve yakın partililere dağıtılmış durumda. Herkes kendi ülkesinin haritasını çıkarsın, bir karış boş yok arkadaşlar, bir karış boş yok. Metal, maden, kömür, HES, rüzgâr, aklınıza ne gelirse gelsin, nükleer santraller, şimdi termik santraller. Peki, bu kadar dağınık bir ekonomi örgütlenmesi olan bir Hükûmet gerçekten başarılı olabilir mi? Başarılı olamaz arkadaşlar. Olamadığı Soma'da ortaya çıkıyor, olamadığı Ermenek'te ortaya çıkıyor, olamadığı Afşin'de hâlâ cenazeleri çıkarılamayan maden işçilerinde görülüyor, Zonguldak'ta görülüyor, Şırnak'ta görülüyor, Türkiye'nin diğer yerlerinde görülüyor. Peki, ne olacak o zaman? Yani madencilik bakanlığı kurmuş olsanız... Gelişmiş bütün ülkelerde bu var. Kanada'da inceleme yaptık Meclis olarak, Madencilik Bakanlığı var. Güney Afrika'ya gidin, var; Çin'de bile var, Kuzey Kore'de bile var kardeşim, Kuzey Kore'de bile var. Ya, ne oluyor, niye burada yok? Bir, bu Hükûmet ısrarla denizcilik bakanlığı kurmuyor; iki, madencilik bakanlığı kurmuyor; üç, kadın bakanlığı kurmuyor. Onun için her gün kadınlar öldürülüyor, onun için denizlerimiz perişan; su ürünlerinden tut kirlenmeye kadar hepsi perişan, hatta Kıbrıs açıklarına kadar doğal gaz, petrol yatakları perişan; madene de geldik, madende acı, feryat, figan; iş güvenliği yok, sağlık güvenliği yok; yok, yok, yok. Kardeşim, niye doğru dürüst bir şey yapmak istemezsiniz? Niye bu Meclis hep beraber, birlikte bir politika geliştiremiyor? HDP olarak diyoruz ki: Gelin, madencilik bakanlığını kuralım. Bu kadar. Her kafadan bir ses çıkarsa bu ülkede düzen olmaz arkadaşlar. (HDP ve CHP sıralarından alkışlar)