| Konu: | Maden Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarı ve Teklifleri |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 49 |
| Tarih: | 29.01.2015 |
HASİP KAPLAN (Şırnak) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Sayın Bakan, bu maddeyle ilgili bir açıklama isteyeceğiz sizden. Çünkü madencilik sektöründe maden sahibi kamudur, devlettir, kamu olduğu için de kamunun işletmesi esastır ancak iktidarınız döneminde bütün madenler, bor dâhil -yakında bor da düşünülüyor- hepsi özelleştirildi, özel sektöre devredildi. Şimdi, burada bir devlet payı var, Sayın Bakanın devlet payının ne olduğunu bu kürsüde açıklamasını istiyorum, ben bunu istiyorum çünkü kamuoyuna yanlış bilgiler veriliyor.
30 tane büyükşehir belediyesi yapıldı, devlet payı kömürde TKİ'ye redevans olarak ödenir, biz böyle biliyoruz, kanunlar öyle yazıyor. Redevans olarak ödeniyorsa o vergi il özel idaresine verilirdi; il özel idaresi, valilik, il meclisi onu o ilin hizmetine tahsis ederdi. Şimdi, bu büyükşehir belediye meclisleri kurulunca il genel meclisleri kaldırıldı, onların yerine büyükşehir belediye meclisleri geldi. Bu devlet payı, hakkı, bu büyükşehirlerde, bu büyükşehir belediye meclislerine geçiyor mu, geçmiyor mu? İl özel idaresinden sonra bu görevi onlar üstlendi; bu bir.
İkincisi: "Mücavir alanda belediyelerin çıkan madenden binde küsur..." diye başlayan bir katkı payı alma hakkı var mı, yok mu? Örneğin, Soma'da Soma Belediyesinin son on senede katkı payları madencilik sektöründeki artışa rağmen, niye geriledi? Çok ilginç, değil mi, madencilik sektörü gelişiyor, Soma Belediyesine aktarılan paralar azalıyor. Bu da enteresan bir konu.
Diğer bir konu, Sayın Bakan işletme ruhsat bedelinin yüzde 70'inin bütçeye kaydedileceğini, yüzde 30'unun da çevreyle uyum planı çerçevesinde harcanacağını söyledi. Sayın Bakana, ruhsat harçları dâhil, başvuru dâhil, işletme dâhil hepsini söylüyorum, ne kadar harç aldınız Enerji Bakanlığı olarak, soruyorum? Bunun ne kadarını çevreye harcadınız, bunun ne kadarı çevrede kullanıldı? Bunu gelişmiş ülkeler, örneğin Kanada, Güney Afrika, Amerika böyle yapmıyor. Birisi işletme ruhsatı alıp bir maden ocağını işletmeye başlayacağı zaman teminat yatırıyor. Orayı tahrip edip kazacak, binlerce ton moloz, hafriyat çıkaracak; o yerin tekrar eski hâline gelmesi için bir teminat yatırır. Madencilik sektörünün işi bittiği zaman o yer eski hâline getirilmediği zaman, ağaçlandırma, yeşillendirme, bitki örtüsü vesaire konulmadığı zaman işte o teminat onun için harcanır. Bu teminat niye Türkiye'de alınmıyor? Bizim söylemek istediğimiz bu.
Yine Sayın Bakanın bir açıklamasında Diyarbakır Büyükşehir Belediyemizle ilgili, devlet payının Büyükşehir Belediyesine istenmesinin "Devlet içinde devlet payı olmaz." şeklindeki bir yanlış anlamaya yol açacak bir cevabı olmuştur. Biz buradan sesleniyoruz: İl özel idaresi yerine gelen büyükşehir belediyelerinin buradan devlet payı alma hakkı var mı, yok mu? Yolları yapacaklar, KÖYDES'in yerine, BELDES'in yerine, bilmem ne beldeleri kapandı, büyükşehirde hizmet yapacaklar, bu paranın oraya gitmesi gerekmiyor mu? Gerekiyorsa açıklayın. Gerekmiyorsa neden gerekmiyor, onun da açıklanmasını istiyoruz.
Maalesef bu vahşi sömürü ve kâr hırsı nedeniyle madenler özelleştirilmiştir. Özelleştirme, taşeronlaşmayı getirmiştir, taşeronlaşma, çevre felaketiyle beraber iş kazalarını getirmiştir ve tahrip olan doğanın yerine hiçbir teminat alınmadığı için... Burada da sadece "harçlardan" diyor. Dikkat edin, bir paragrafın altında "ruhsat taban bedeli bin TL" -bin lira arkadaşlar, alınacak bin lira- bin lirayla nasıl çevre düzenlemesi yapılacaktır? Bunun yüzde 30'u da 300 lira eder, nasıl çevre düzenlemesi olur? Bunu Sayın Bakanın burada açıklamasını bekliyorum.
Teşekkür ederim. (HDP sıralarından alkışlar)