GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Maden Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarı ve Teklifleri
Yasama Yılı:5
Birleşim:49
Tarih:29.01.2015

SAKİNE ÖZ (Manisa) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Maden Kanun Tasarısı'nın 16'ncı maddesi üzerine söz aldım. Yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum.

Sayın milletvekilleri, 2014 yılı bizim için kapkara geçti. Yüreklerimiz, bir avuç kömüre yüzlerce ömür adamış madencilerin, yaşamları kararmış kadın ve çocuklarımızın acısıyla yandı. Bu acıyı bir nebze hafifletmek, yaraları sarmak için çare sayılan Meclis ise Hükûmetin vurdumduymaz siyasetine yenik düşürülmek istendi, düşürüldü. 13 Mayıstan sonra, madenciliğin ve işçi güvenliğinin gerçek sorunlarına değil bakanları ve kurumları aklamaya odaklanmış bir Meclis araştırma komisyonu faaliyetiyle âdeta Soma'nın ve Ermenek'in gerçekleri örtüldü, uyuşturulmak istendi.

Soma Komisyon Raporu'na karşı yazdığımız 250 sayfalık muhalefet şerhinde de açıkladığımız gibi, madencilikte temel ilkemiz, verimli yerli enerji kaynaklarına, denetimli proje ve üretime odaklanmak, kamunun madencilik birikimini ve etkinliğini yeniden gündeme getirmek, madencinin ve mühendisin alın terini, ailelerinin emeğini gecikmeden teslim eden bir anlayış geliştirmek olmalıdır. Firmaya ceza kesmenin, sektörü para sopasıyla terbiye etmenin tek başına bir anlamı yoktur. Gerekli yönetmelikleri, özenli denetimleri yapmadığımız sürece, yetkilerini elinden almaya kalktığımız TMMOB'a bağlı odaların sizi sürekli uyardığı madenlerde iş güvenliğinde acil önlemleri almadan firmaları sadece cezayla uslandırmaya çalıştığınız sürece yine sonuç elde edemeyeceksiniz.

Çok açık bir gerçek var: Bizim, Soma Komisyonunda da açıkça vurguladığımız gibi, MİGEM'in gerçek denetim yetkisini proje süreçlerinde kullanmaması, MTA'nın havza madenciliği birikiminin devre dışı bırakılması, ruhsatlandırma ve jeolojik etüt süreçlerinin fizibilite çalışmalarının yeterince yapılmaması, hem Soma'da hem de Ermenek'te facianın göz göre göre gelmesine neden olmuştur.

Maden üretim sahasında devletin elindeki üretim haritasının şirketin haritasından farklı olması, sondaj verilerinin jeolojik etütlerinin düzenli yapılmaması Ermenek'teki su baskınında açıkça etkili olmuş, Soma Komisyonunda da Ermenek hakkında soru sorduğumuz MİGEM yetkilisi, firmanın üretim yaptığı gerçek sahayı ve sondaj değerlerini bile açıkça gösterememiştir.

Çalışma Bakanlığı, denetimlerinde, açıkça iki yıldır düzenli sondajların yapılmadığını belirtmesine karşın gerek MİGEM'in gerekse firmanın acil adımlar atmaması, hem Ermenek'te hem de Soma'da acının boyutlarını derinleştirmiştir.

Hükûmet, 13 Mayıstan bu yana geçen sekiz ayda, maden sektöründe ve iş güvenliğinde kalıcı adımlar atılmasına dair onlarca çözüm paketine, mühendis odalarının raporlarına, Soma Komisyonunun çözüm listelerine kulaklarını tıkamıştır. Binlerce madencimiz gelecek endişesiyle, birikmiş alacaklarıyla boğuşurken, Bakanlık güvenceli madencilik yerine madenleri kapatma yoluna gitmiş, göstermelik nedenlerle sektörü büsbütün tedirgin etmiştir. 11 Ocak 2014'te Soma faciasına kadar kapatılan maden sayısı 208 idi, 13 Mayıstan 31 Aralığa kadar sayı aniden 661'e çıktı. 13 Mayıs Soma faciasından bugüne kadar faaliyeti durdurulan bu 661 ruhsat sahasından 6'sı kamuya, 655'i özel ve gerçek hukuk tüzel kişilerine ait. Bakanlık, Ermenek faciasından sonra ise 188 maden sahasında üretimi durdurdu.

Siz, AKP sıraları, Soma ile başlayan, oradan Ermenek'e uzanan facialar zincirinde rant çarkları içine o kadar hapsoldunuz ki bir yandan bakanları aklarken, MİGEM ve TKİ'yi paklarken, Hükûmete madencilikle ilgili öneri getirmeye kalkan Komisyonun AKP'li üyelerine sırtını dönen ilk kişi Başbakan Davutoğlu oldu. Ne acı ki Soma Komisyonunun çözüm önerileri listesini dinlemeyen Hükûmet, Soma Komisyonu raporunu açıklamadan önce iş sağlığı, güvenliği ve madencilik alanında yeni yanlışlara imza atacak paketi açıklamış, Meclisten çıkan kendi sesine dahi kulak tıkamış, bir kez daha Meclis iradesini, bizlerin iradesini yok saymıştır.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

SAKİNE ÖZ (Devamla) - Sayın milletvekilleri, MİGEM bu tasarıyla denetim yetkilerini büyük bir oranda özel sektöre devrederken, "yetkilenmiş tüzel kişi" adı altında devletin madenlerdeki anayasal denetim görevini şirketlere terk ediyor, siz de bunlara izin veriyorsunuz.

Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)