| Konu: | Maden Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarı ve Teklifleri |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 51 |
| Tarih: | 04.02.2015 |
MEHMET ALİ SUSAM (İzmir) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Maden Yasası'yla ilgili konuşmaların sonlarına yaklaşıyoruz. Bu yasayla ilgili, Komisyonda uzun süre ne istediğimizi söyledik. Özellikle bu yasa, 2014 yılında 2 tane büyük facia sonucu ortaya çıkan, sektörün içinde bulunduğu zaafları gösteren ama yüzlerce canımızın gittiği, bu yıl içerisinde iş kazalarında binlerce insanımızın öldüğü bir dönemde çıkıyor. Dedik ki iktidara: "Bu yasa çıkarken bu geçmişten dersler çıkartalım. Çıkarttığımız dersler doğrultusunda düzenlemeler yapalım, mağduriyetleri önleyelim ve bu mağduriyetler çerçevesi içerisinde bundan sonra madencilik sektörünün daha iyi işlemesi için sektörün de taleplerini dikkate alıp kamu adına da Parlamentodan yasal düzenlemeler yapalım."
Bunlarla ilgili söylediğimiz çok önemli şeyler vardı. Birincisi, çalışanlarla ilgili düzenlemeler. Bakınız arkadaşlar, şu ana kadar geldik; Soma'da, Ermenek'te ve diğer maden ocaklarında kaza anında televizyon kameraları mikrofon uzattığında o kazadan kurtulmuş madencilerin söyledikleri bir söz vardı. Diyorlardı ki: "Ben zaten dört aydır maaş alamıyorum." Dört aydır maaş alamıyor Ermenek'teki kazadan kurtulan insan. Soma'dakiler aynı. Bu kazalarda... Redevansla devlet işletme vermiş Soma'da, öbür taraf da aynı şekilde, benzer uygulamalar. Bu vatandaşlar dört aydır maaş alamıyorlar, hâlâ yer altına çıkıyorlar ve sizin çıkardığınız son torba yasayla da yemeği bile yer altında yiyerek, altı buçuk saatlik çalışma için "zaman kaybetmemeleri" önerilerek maaş almadan çalışıyorlar. Bu insanların vicdanına seslenmek için, en azından kendimizi affettirmek için şunu yapmak zorundayız: Maaşını alamamış, şu an ocakları kapatılmış bütün işçilerin maaşlarını kamu alacağı olarak kabul edip Hükûmet ödemelidir, burada ödemeyi taahhüt etmelidir. Bu, gereklidir, zorunludur, insani ve vicdani görevimizdir. Zaten redevansla işletmelerde devletin bu alacakları var, neden işçilerin alacakları için gerekli olan adımı burada atamıyoruz? Birçok yere para verirken bu insanların alacağına niye vermiyoruz? Niye Kınık'ta bu madenlerden alacağı olan taşımacıların, şoförlerin, esnafın alacağını kamu alacağı noktasına getirmiyoruz? Bu bir eksikliktir.
İkincisi, redevans işleminde şunu yaptınız -az önce Alim Işık da söyledi- kendinizin verdiği redevans sözleşmesiyle işletmeci olanlara "Bundan sonra, sen zarar ediyorsan hiç üzülme, ben her şeyi karşılayacağım." diyorsunuz, kömür ve maden işletmeciliğini pahalı hâle getiriyorsunuz. Namuslu insanlar "Ben bu şartlarda bu kömürü çıkartıp piyasada satamam." diyor, ocaklarını kapatıyor. Diğerleri ise "Ne yapayım, devam ettireyim." dediği gibi bir maaşı geri ver, sekiz saat çalış, her koşula razı oluyor. Bunlara diyorsunuz ki: "Sen yapamazsın." Özel sektöre "Hayır." ama benim redevansla verdiğim, bana bu konuda kömür üretip politika yaptığım, sosyal politikalarımda hizmet edenlere "Evet, her yol açık." Böyle bir anlayış olmaz. Bu anlayışla madencilik gelişmez. Bu anlayışla ancak madenciliği kendi yakınlarınızın yaptığı bir iş hâline getirirsiniz, madenciliği büyütmez, madenciliği sadece kendi yakınlarınıza götürürsünüz. Onun için bu uygulama yanlıştır. Uyarıyoruz, bir daha uyarıyoruz, bu noktada herkesin bu yasadan yararlanması yani özel sektörün de zararının karşılanması noktasında gerekli adımın atılması zorunluluktur, beraber olmalıdır.
Bu anlayışla, bu verdiğimiz önergelerin kabulünü yüce Meclisin takdirine sunuyor, işçilerin aynı şekilde desteklenmesini istiyoruz.
Saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)