GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ KANUNU TASARISI VE TEKLİFİ
Yasama Yılı:2
Birleşim:121
Tarih:19.06.2012

HALUK KOÇ (Samsun) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Öncelikle, Hakkâri'de şehit verdiğimiz vatan evlatları için Allah'tan rahmet diliyorum. Tüm milletimize de, yakınları başta olmak üzere, başsağlığı diliyorum. Hep, "Bu son olur." sözüyle, klişe lafla bitirmek istemiyorum. Gerçekten bu sorunu çözecek, güvenlik boyutunun ihmal edilmediği, terörle mücadelenin arka plana atılmadığı, kesin adımların atılacağı gündemlerde bu konuyu tartışmanın yararlı olacağını bilgilerinize sunmak istiyorum.

Değerli arkadaşlarım, bir yasa tasarısıyla karşı karşıyayız. Yasa tasarısı üzerinde beş dakikada bir şey ifade etmek mümkün değil ama şunu özetleyebilirim. Son on beş yılın, bilhassa on yılın moda politikaları bize şunu öğretti, şunu gündeme taşıdı: Bir, ulus devletler tartışılmalıdır. Bu bağlamda, emek artık bağımlıdır, sermaye ise hem ulusal hem uluslararası boyutta özgürdür. Bu üçlü değerlendirme içerisinde konuya bakmak lazım. Bunları eğer onaylamıyorsanız, sermayenin özgürlüğünü, emeğin her açıdan bağımlı olduğunu ve ulus devlet kavramını eğer tartışmaya açmıyorsanız siz, "Çağın dışındasınız." "Dünyayı yorumlayamıyorsunuz." "Statükocusunuz." suçlamalarıyla karşı karşıyasınız demektir.

İş ve işçi sağlığı? Değerli milletvekilleri, sayımız az ama bu Parlamentoda 2002'den beri görev yapan arkadaşlarım şunu çok iyi anımsayacaklardır: "İş ve işçi sağlığı" dediğimiz zaman benim aklıma 2003'te görüştüğümüz İş Yasası geliyor, Kamu Yönetimi Reform Tasarısı geliyor. İş Yasası'nda işçi kavramının, emek kavramının nasıl içinin boşaltıldığını, nasıl esnek çalışma, ödünç işçi, kiralık işçi, fason işçi, taşeron işçi kavramlarının bizim bu alanımıza yerleştirildiğini çok iyi hatırlayacaklardır. Şimdi, içi zaten boşaltılan iş ve işçi kavramının sağlığını konuşuyoruz.

Değerli arkadaşlarım, birbirimizi kandırıyoruz. Yani sermayenin güvenliğini, sermayenin sağlığını her açıdan sağlamış durumdayız. Şimdi, ölmüş bitmiş iş, emek, işçi kavramlarının sağlığını burada göstermelik bir yasa tasarısıyla maddeleştirmeye çalışıyoruz.

Maalesef değerli arkadaşlarım, sermayenin her alanda kâr sağlıklılığı tüm yasal çerçevesiyle birlikte sağlanmıştır. Son on yılda binlerce işçimizi kaybettik. Binlercesi sakat kaldı, yaralandı iş kazalarında. Bu konuda siyasi güç, ne yazık ki, ancak seyirci olabildi; gerekli denetimleri yapmadı, yapamadı, yasal çerçeve oluşturulamadı. Güvencesiz çalışma, esnek çalışma, iş yeri güvenliği ve işçi sağlığını güvenceye almama, düşük ücret kavramı, "Dışarıda binlerce insan var aynı işi daha düşük ücrete yapmak isteyen; beğenmiyorsan çek git." mantığı, bütün bunlar bugün için karşı karşıya olduğumuz sorunlar.

Değerli arkadaşlarım, şimdi, olayın çok boyutu var. Beş dakikada bütün bunları özetlemek mümkün değil. Ama inanın, sahte demeyeceğim de, illüzyon demokrasisiyle karşı karşıyayız. Birbirimizi kandırıyoruz. Sizler de iktidar partisi milletvekilleri olarak belki farkındasınız, belki farkında değilsiniz. Ben, bir muhalefet milletvekili olarak Meclisin oturduğum arka sıralarından bu illüzyonu çok net görebiliyorum. Muhalefetle ilgili kısmında tespitlerim oluyor; onu da mert, yüreklice kendi partim içinde de söylüyorum.

Nasıl bir demokrasi? İleri demokrasi, güçlü demokrasi, temelli demokrasi, dayanıklı demokrasi, ne derseniz deyin, getirdiğiniz demokrasi kavramının -bugün için belki nükte gibi olacak ama- önce bu kavramın demokratikleştirilmesi gerekiyor. Siyasi partilerden başlayarak diğer alanlara uzanan geniş bir "demokrasinin demokratikleşmesi" kavramını tartışmaya açmamız gerekiyor.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; çeşitli torba yasalar -demin de söylediğim gibi- konuyla ilgili yasalar, iş ve işçi sağlığını şimdiye kadar konunun tamamen dışında bırakmıştır. Burada da taşeronlaşmaya ve sermayeleşmeye uygun bir iş yeri güvenliği kavramı getirilmeye çalışılıyor.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

 HALUK KOÇ (Devamla) - Bence dayanaksızdır, eksiktir. Bütün bunların önergelerde tartışılması mümkün olduğunca ele alınacaktır. Ama sizleri de gelen yasa tasarıları üzerinde gerçekçi olmaya davet ediyorum. Birbirimizi kandırmadan bu yasama görevini yapmak zorundayız.

Hepinize sevgiler saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum.