| Konu: | 685 sıra sayılı Kanun Tasarısı'nın Anayasa ve İç Tüzük hükümlerine aykırılığı nedeniyle görüşmelerinin yapılıp yapılamayacağı hakkında |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 54 |
| Tarih: | 11.02.2015 |
YUSUF HALAÇOĞLU (Kayseri) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; şimdi bu yasada tenkit edeceğimiz çok husus var, özellikle Anayasa'ya aykırı konular var. Yine, yargı bağımsızlığıyla ilgili problemler söz konusu. Özellikle, bu yasanın bu hususlarının değişmesi ve düzeltilmesi gerekiyor.
Şimdi, genel olarak şu şekilde ele alabiliriz: Tasarıya göre "Askerî Hâkimler Kurulu 5 kişiden oluşacak ve Kurulun Başkanı da Millî Savunma Bakanı olacaktır." diyor.
Şimdi, değerli milletvekilleri, yürütme organının bir elemanının bir yargı kurulunun başında olması yürütmenin yargıya doğrudan müdahalesi anlamına gelir. Daha doğrusu, yargılananların adil şekilde yargılandıklarını düşünmeleri mümkün değildir, dolayısıyla bu konunun muhakkak düzeltilmesi gerekir.
Yine, kurulun 4 üyesi ise Millî Savunma Bakanının önereceği birinci sınıf hâkimler arasından Başbakan tarafından seçilecektir. Böyle bir seçim, herhâlde kurulun gündemini tek başına Millî Savunma Bakanının da belirleyecek olduğunu ve toplantıya çağıracak olduğunu göz önüne alacak olursanız artık o kurulun, o hâkimler kurulunun kendi özgür iradesiyle karar verebilecek bir hukuk kurulu olmaktan çıkacağını herkes tabii olarak bilir. Dolayısıyla, bu, Anayasa'ya aykırıdır, kuvvetler ayrılığına aykırıdır, yargı bağımsızlığına aykırıdır, hâkimlik teminatına da aykırıdır.
Zira, biraz önce söylediğimiz gibi, sadece kurulun oluşturulması Millî Savunma Bakanına bağlı olarak devam etmiyor, aynı zamanda, kurul, mesleğe kabul etme, atama ve nakletme, birinci sınıfa ayırma, disiplin cezası verme ve cezaları silme, görevden uzaklaştırma gibi esaslı konularda yine doğrudan doğruya bağımsız bir hüviyet taşımıyor. Hâliyle, bu açıdan baktığımızda, Anayasa Mahkemesi de 4 Haziran 2014 tarihinde, askerî hâkimlerin meslekte yükselmelerini doğrudan etkileyen disiplin cezalarını verme yetkisinin yürütme organının üyesi olan Millî Savunma Bakanına ait olmasını, yargılamanın taraflarında askerî hâkimlerin tarafsızlığı ve bağımsızlığı konusunda şüphe uyandırabileceği ve böyle bir güvensizlik ve şüphenin ortaya çıkma olasılığı söz konusu olduğu için ve ayrıca mahkemelerin bağımsızlığı ve hâkimlik teminatı ilkesine aykırı olduğu için bu hükmü iptal etmiştir. Dolayısıyla, siz tekrar aynı hükmü burada ortaya çıkarıyorsunuz. Hâliyle böyle bir durum, bu oluşturulacak kurul, özgür iradesiyle karar verebilecek bir kurul olmaktan çıkan, yürütmenin tamamen kontrolü altına verilen bir hüviyet taşımaktadır.
Değerli milletvekilleri, yine tasarının 4'üncü maddesinde Millî Savunma Bakanına kurula yapacağı atamalar dışında Askerî Adalet Teftiş Kurulu Başkanlığı, Askerî Adalet İşleri Başkanlığı ve yargıyla ilgili diğer idari görev kadrolarına muvafakat aranmaksızın tek başına atama yetkisi verilmektedir. Yani şimdi bunları göz önüne aldığınız zaman bu askerî kurulu oluşturmanıza gerek yok. "Doğrudan doğruya yürütme bu konularda kararı versin ve konu kapansın." diyebiliriz.
Şimdi, tabii tenkit edecek daha birçok konu var ama şunu özellikle belirtmek istiyorum: Bir hukuk devleti gerek sivil hukukta olsun gerekse askerî hukukta olsun muhakkak kendi bağımsız iradesiyle hareket etmek mecburiyetindedir. Yani kuvvetler ayrılığına dikkat edilmeyen bir devlet yönetimi asla demokrasi olarak adlandırılamaz ve böyle yönetimler eninde sonunda o devletin çöküşüne sebep olur. Dolayısıyla, bunun aslında lehinde yer almakla beraber, burada konuşmakla beraber, aslında Anayasa'ya aykırılığın ve sözünü ettiğimiz konuların düzeltilmesi, düzeltilmeden bu yasanın tamamen Türkiye'nin ve Askerî Hâkimler Kurulunun bağımsız hareketinin önünde bir engel olacağını belirtiyor, size saygılar sunuyorum. (MHP sıralarından alkışlar)