GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Askeri Hakimler Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair
Yasama Yılı:5
Birleşim:54
Tarih:11.02.2015

HASİP KAPLAN (Şırnak) - Şimdi, bu yasayı kim düzenledi diye merak ediyorum. Bakın, 2'nci maddeyi demin okudunuz değil mi? Sicil, terfi... Hâkimlerin, askerî hâkim ve savcıların sicil ve terfileri nasıl yapılacağı burada yazıyor. Geçtiğimiz maddede, çok açık bir şekilde, askerî hâkimlerin sicilleri için "Mesleki sicil notları; Askerî mahkemelerde görevli askerî hâkimler için Askerî Yargıtay daireleri ve daireler kurulunca..." diyor. Savcılar için de askerî hâkimin başsavcılığı ve askerî başsavcılıktan askerî mahkemeye atanması konularından önce Askerî Yargıtay Başsavcılığı ve askerî adalet müfettişlerince. Şimdi, sicil notunu kim veriyormuş? Bir kurul, koskocaman bir kurul. Dünyanın hiçbir yerinde böyle geniş kurullar sicil notu vermez arkadaşlar. Bu, bir.

İki: Gelelim diğer maddeye. Şimdi bu ne perhiz bu ne lahana turşusu diyeceksiniz. Diyor ki 3'üncü maddede, yeni kanun: "Askerî hâkimlerin birinci sınıfa ayrılması." Nasıl ayrılacaklar? "Hele gel gel, şu sicil notlarına bir bakalım, ne kadar çalışmışsın, ne kadar doğru karar vermişsin, bulunduğun yerlerde nasıl görev yapmışsın, ne kadar kararın temyizde isabetli dönmüş?" Bunların hepsini sormayacaklar mı? Soracaklar. Peki, kim buna karar verecek? 5 kişilik kurul karar verecek. Sicil notuna başka kurullar karar verecek, birinci derecede hâkim olmaya da 5 kişilik kurul karar verecek. Söyleyin bakayım bana hadi! Böyle bir terazi nerede var? Böyle bir adalet terazisi nerede var, söyler misiniz?

Biz 12 Eylülde askerî darbe döneminde, o sıkıyönetim askerî mahkemelerinde avukatlık yaptık. Belli bir vicdan vardı, bir hukuk anlayışı vardı. Sonra sivil yargıçları, askerleri verdiler yani darbe sıkıyönetim mahkemelerinde askerî yargıçları aramaya başladık çünkü gelen sivil yargıçlar daha zalim kararlar veriyordu, daha zalimlerdi. Sendikalara, derneklere, yok paralel örgütmüş gibi, basıyorlardı cezayı. Sonra DGM'lerde bunu yaşadık. DGM'lerde de askerî hâkim vardı. Strazburg'tan ihlal kararı aldık, onları çıkarttık, özel yetkili mahkemeleri getirdiniz. O özel yetkili mahkemelerle ilgili önergede şu köşede bana 100 kişiyle saldırdınız. Sonra bu özel yetkili mahkemelerin paralelin mahkemeleri olduğunu siz söylediniz, siz kaldırdınız bir sene geçmeden. Allah'tan biz 10 kişiydik, siz 100 kişiydiniz ama hasar sizde daha çoktu.

Şimdi, bu yasayı da, özel yetkili mahkemeyi de kaldırdınız, yine hasar sizde daha çok. Yapmayın kardeşim! Gelin, adaletle oynamayın. Adalet altın gibi 24 ayar olmak zorundadır, öyle 18 ayar adalet olmaz. Adalet herkes içindir, evrenseldir, kuralları vardır, yargı birliği vardır. Siz bunu yapmak zorundasınız.

"Avrupa Birliğine gireceğim." diyorsunuz, Anayasa'da değişiklik yapıyorsunuz. Rahmetli Ecevit döneminde bağımsız yargıyı Anayasa'ya koydunuz, 138'inci maddeyi koydunuz. Sizler de 90'ıncı maddeyi koydunuz iktidarınız döneminde, 2004-2005 yıllarında. Sizin koyduğunuz 90'ıncı madde doğru bir maddeydi çünkü Medeni ve Siyasi Haklar Sözleşmesi'ni kabul ettiniz, orada adil yargılanma var. Ekonomik, Sosyal Sözleşme'yi kabul ettiniz, orada adil yargılanma var. Bunlar Birleşmiş Miletlerin yasaları.

Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 6'ncı maddesinde de bağımsız, tarafsız, hakkaniyete uygun mahkemeler adil mahkemelerdir arkadaşlar. Böyle siyasi otoritenin emrinde olan mahkemeler ile engizisyon mahkemeleri arasında bir fark yoktur. Orta Çağ derebeyleri ve kiliseler kendi mahkemelerinde otoriteydiler. Şimdiki kravatlı, sivil siyasetçiler bunların görevini, vesayetini, yerini almış, kendi devri iktidarına uygun emir verip uygulayacaklar. Yazık, günah! O YAŞ kararlarını size anlatmak isterdim, ondan sonrasını da anlatmak isterdim. Adaletle oynarsanız altında kalırsınız arkadaşlar, açık söylüyoruz.