GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Oturum Başkanı TBMM Başkan Vekili Sadık Yakut'un Genel Kurulun açılışında yoklama yapmaması ve milletvekillerinin gündem dışı konuşma sıralarını değiştirmesi nedeniyle tutumunun İç Tüzük hükümlerine uygun olup olmadığı hakkında
Yasama Yılı:5
Birleşim:58
Tarih:19.02.2015

YUSUF HALAÇOĞLU (Kayseri) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Değerli milletvekilleri, şimdi çok önemli, kritik bir yasayı görüşüyoruz. Dolayısıyla, Meclisi idare eden kişilerin, Meclis başkan vekillerinin çok dikkatli ve her zamanki davranışlarından daha farklı bir davranış içerisinde daha titiz bir yönetim sergilemeleri gerekmektedir. Yani dün yaptıklarıyla bugünkü yaptıklarının aynı olup olmamasına bakmaksızın, tüzükün tüm kurallarını uygulamak zorunlulukları vardır. Zira, iki gün önce meydana gelen olaylar aslında Meclisin hangi gerilim altında olduğunu, çalıştığını da ortaya koymaktadır.

Şimdi, her şeyden önce şunu göz önüne alalım: Bir Başbakan çıkıp "Şu partiler bir araya geliyor. İşte, Milliyetçi Hareket Partisi ile HDP ve CHP aynı yerde, aynı koltukta bir arada bulunuyorlar." diyor. Siz masaya oturuyorsunuz kardeşim, kucak kucağasınız. Peki, buna ne diyeceksiniz? Siz kucak kucağa müzakere ediyorsunuz, elebaşılarıyla, bebek katiliyle kucak kucağa oturmuyor musunuz; anlaşmalar yapıyorsunuz, mutabakat sağlıyorsunuz. E, o zaman ne olacak? Yani illaki bir yasada meydana getirilecek birtakım baskı unsurlarını ortadan kaldırma konusunda, hangi parti olursa olsun, iş birliği yapması gerekirken siz "Birtakım partileri şundan dolayı bir araya getiriyor." derseniz... Ama siz kucak kucağasınız, ona ne diyeceğiz? Ha, bunlara gelince ses yok tabii.

AHMET AYDIN (Adıyaman) - Siz nasılsınız?

YUSUF HALAÇOĞLU (Devamla) - Şimdi, bırakın onları bunları. Siz bugüne kadar neler yapmadınız? Yok silahlar bırakılacaktı, gidecekti. Oturmadınız mı masaya? Şimdi, 10 maddelik mutabakatınız var, onları ne yapacaksınız? Onları da bir yana bıraktım, adam silahıyla, Kalaşnikofuyla askerî düzen içerisine giriyor, sesiniz çıkmıyor. Bırakın Allah aşkına be, siz ne diyorsunuz? Yok poşuyla yüzünü örtmek... Siz teröre karşı çıkmıyorsunuz. "Efendim, bilye atıyorlar, molotof atıyorlar." diyorsunuz. Peki, kardeşim, şu an molotofun cezası yok mu Ceza Kanunu'nda? Var, dört yıldan başlıyor. Niye vermiyorsunuz, niye önlemiyorsunuz? Terör yasası yok mu, niye önlemiyorsunuz? Mesele terör yasası değil, siz tıpkı Anayasa referandumunda olduğu gibi birtakım maddelerin arkasına arzu ettiğiniz birtakım konuları gizleyip ondan sonra çıkarmaya çalışıyorsunuz. Bakın, böyle bir durumda yarın meydana gelecek olaylardan sorumlu olacaksınız. Dolayısıyla, Meclis başkan vekilleri tüzüke tam olarak uysunlar, şu veya bu şekilde siyasi söylemlerin arkasına kimse sığınmasın, kimse de kimsenin tesirinde kalmasın.

Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (MHP sıralarından alkışlar)