| Konu: | Oturum Başkanı TBMM Başkan Vekili Ayşe Nur Bahçekapılı'nın, İç Tüzük'ün 58'inci maddesine göre söz isteyen Hasip Kaplan'a söz vermemesine yönelik tutumunun İç Tüzük hükümlerine uygun olup olmadığı hakkında |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 60 |
| Tarih: | 21.02.2015 |
MEHMET DOĞAN KUBAT (İstanbul) - Sayın Başkanım, çok değerli milletvekili arkadaşlarım; açılan usul görüşmesinde Başkanlığımızın tutumunun lehinde söz almış bulunuyorum. Yüce heyetinizi saygılarımla selamlarım.
Öncelikle Sayın Kaplan'ın "Teklifler geri çekildi, tasarı metninden çıktı, dolayısıyla Başkanlık makamınca okunmaması gerekir." iddiası yerinde iddia değil. Sayın Kaplan'ın hatırlaması lazım, 75'e göre Genel Kurul bunları reddettiği için tasarı metninde tekliflerle birlikte işlem görüyor.
İDRİS BALUKEN (Bingöl) - Zorla mı orada tutuyorsunuz Doğan Bey?
MEHMET DOĞAN KUBAT (Devamla) - Sevgili Başkanım...
HASİP KAPLAN (Şırnak) - Yani, insanların iradesine saygılı olsanız Genel Kurulda.
MEHMET DOĞAN KUBAT (Devamla) - Yok, yok. Efendim, iradeye saygılı...
İDRİS BALUKEN (Bingöl) - İnsanlar orada ismi geçsin istemiyor.
MEHMET DOĞAN KUBAT (Devamla) - Bu istifa değil. Tüzük açık, Genel Kurul kararı olmadıkça böyle bir işlem yapılamaz.
Öte yandan, değerli arkadaşlar, İç Tüzük'ten kaynaklı hak ve yetkiler kullanılıyor. Nasıl kullanıldığını da burada görüyoruz. Şimdi, Türk Medeni Kanunu'nun 2'nci maddesi çok açık bir kural getiriyor: "Herkes haklarını kullanırken, borçlarını yerine getirirken dürüstlük kurallarına uymak zorundadır. Bir hakkın kötüye kullanılmasını hukuk düzeni korumaz." Gerek doktrinde gerekse yargı kararlarında dürüstlük kuralının, sadece Türk Medeni Kanunu'nu değil, Türk hukuk düzeninin tamamını kapsayan genel bir ilke olduğu da kabul edilmektedir. Benim ricam, bu çerçevede hak ve yetkiler kullanılırsa tahmin ediyorum çok daha yararlı bir çalışma düzenimiz olur.
58'inci madde geçen tutanak hakkında konuşma hakkını düzenliyor. Evet, bu hak tanınmış fakat Sayın Başkanlığa, ayağa kalkıp "Ben geçen birleşimdeki şu beyanımı düzeltmek istiyorum." denildiği vakit Başkanlığın da bu beyanın tutanakta olup olmadığının mahiyetini tetkik etmek için bir zamana ihtiyacı var. Sayın Baluken söz talebinde bulunduğu zaman Başkanlık Divanında, Başkanımız "bu tutanak metni bende de var, karşılaştırdım, ona istinaden..." Sizin talebinizi...
İDRİS BALUKEN (Bingöl) - Aynı metin, aynı metin ya!
HASİP KAPLAN (Şırnak) - Aynı metin, aynı metin. Kubat, çuvalladın arka arkaya, kusura bakma!
MEHMET DOĞAN KUBAT (Devamla) - Şöyle, Sayın Kaplan...
İDRİS BALUKEN (Bingöl) - Benim bütün konuşmalarımı özellikle mi takip ediyorlar, nasıl yani?
MEHMET DOĞAN KUBAT (Devamla) - Sayın Kaplan, sizin talebinizi reddetmedi Başkan. "Beyanınıza göre tutanak karşılaştırması yaptıktan sonra ben size uygun bir zaman diliminde söz vereceğim." dedi, bunu çok açık söyledi. Burada birleşimin başında söz vereceğine dair bir kayıt da yok. Başkanlık bu konuda takdir hakkına sahip, tıpkı sürede olduğu gibi. Kaldı ki beyan düzeltilecekse eğer, bu noktada gerçekten uygun bir zaman diliminde Başkanlık bunun karşılaştırmasını yaptıktan sonra bu yapılabilir ama ağızdan çıkan bir söz olacak ki o beyan düzeltilmiş olacak. Şimdi, tutanaklarda olmayan bir şeyi siz tamamlama ifadenizi dile getirdiniz, "Tamamlamak istiyorum." dediniz.
HASİP KAPLAN (Şırnak) - "Düzenleyebilir." diyor.
MEHMET DOĞAN KUBAT (Devamla) - Ama bu da araştırmaya ihtiyaç duyulan bir konu. Başkanlığın da bunu araştırıp incelemekten başka yapacağı bir şey yok ve sonunda da inceler, talebiniz yerindeyse söz verir.
Dolayısıyla, Sayın Başkanımızın tutumu yerindedir.
Saygılar sunuyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)