GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Polis Vazife ve Salâhiyet Kanunu, Jandarma Teşkilat, Görev ve Yetkileri Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarı ve Teklifleri
Yasama Yılı:5
Birleşim:60
Tarih:21.02.2015

ÖZCAN YENİÇERİ (Ankara) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; herkes kendisi için, demokrasi herkes içindir. Devlet milletin şemsiyesidir. Siz devleti yalnızca yemek için hatırlıyorsunuz. Devleti yönetemiyorsunuz. Bu yönetememenin faturasını kimi zaman askere, kimi zaman paralele, kimi zaman da dış güçlere bağlıyorsunuz. AKP iktidarı bu yönü itibarıyla acemiler mangası gibi hareket etmektedir.

ÜNAL KACIR (İstanbul) - Usta birliği zannediyorsun.

ÖZCAN YENİÇERİ (Devamla) - Suriye politikanız göçmen politikası hâline dönüştü, farkında değilsiniz. Paralel bir paranoyaya yakalandınız, bu paranoya altında eziliyorsunuz. Âdeta önünüze çıkan her olayı, başınıza yağan yağmur da dâhil olmak üzere, başkalarına ihale etme gibi bir gelenek oluşturdunuz.

ERKAN AKÇAY (Manisa) - Alayı paralel bunların! Hepsi paralel...

HASAN HÜSEYİN TÜRKOĞLU (Osmaniye) - Zeytinyağından yapılmışlar.

ÖZCAN YENİÇERİ (Devamla) - Ve siz aslında konuşurken suçüstü yakalanmanın telaşı içerisinde psikolojik savunma yapıyorsunuz. Çok açık bir biçimde bu paralel, devlet içerisinde bir çete, devletin derinliklerine sızmış birtakım ajan provokatör unsurlar -bu her zaman olur ve şimdi de var- geçmişte de vardı, bundan sonra da olacaktır. Bu yalnızca bir cemaatten ibaret de değildir. Her türden insan bu derinliklere inme ve dolayısıyla bu derinliklerde devletin mekanizmalarını birtakım dış unsurların çıkarları doğrultusunda kullanmak isteyebilir. Peki, siz, siz bostan korkuluğu musunuz? On iki senedir siz bu devleti yönetmiyor musunuz? Kendi yönettiğiniz devletin derinliklerine birileri sızarken siz nerede kafayı çekip de sızdınız? Bana bir onu açıklayın da ben de anlayım, siz de anlayın. (AK PARTİ sıralarından gülüşmeler)

HASAN HÜSEYİN TÜRKOĞLU (Osmaniye) - Onlar o ara aşırma işiyle ilgileniyorlardı, aşırma!

ÖZCAN YENİÇERİ (Devamla) - Şimdi, devletin derinliklerine sızdırdığınız ve adına "paralel" dediğiniz bu yapı, sonuç itibarıyla sizin suçunuz, günahınız, ortağınız, yoldaşınız olduğuna göre, bunun hesabını vermeden nasıl çıkıp karşımıza konuşuyorsunuz? Siz "Burada bir paralel var." dediğiniz andan itibaren paralel varsa siz yoksunuz, siz varsanız paralel yoktur. Eğer paralel var da siz yoksanız yok olacaksınız, istifa edip çekileceksiniz kenara. (AK PARTİ sıralarından gülüşmeler)

MAHİR ÜNAL (Kahramanmaraş) - Ya, Hocam, olmak ya da olmamak; bütün mesele bu. Var mı, yok mu?

ÖZCAN YENİÇERİ (Devamla) - "Ben bunu yönetemiyorum. Koskoca bir devlet karşımda, bu devleti ben yönetemiyorum. Ben âcizim, ben beceriksizim, ben uluslararası çaresizim ve dolayısıyla da ben çekiliyorum." demeniz en şerefli, en onurlu bir hadise olur.

MAHİR ÜNAL (Kahramanmaraş) - Bu, Aristo mantığı mı, modern mantık mı?

ÖZCAN YENİÇERİ (Devamla) - Yoksa şunu tutukla, bunu at, onun için demokratik hak ve özgürlükleri kısıtlayıcı yasalar getir, şunu yirmi dört saat gözaltında tut, öbürünün iradesini tut valiye aktar; İçişleri Bakanına sıkıyönetim ilan edecek kadar, olağanüstü hâl ilan edecek kadar yetkileri ver, her ortaya çıkan sorunun karşısında yasa değiştir, bununla da sonuç al; beyler, bu böyle gitmez, gitmeyecek, çok kısa sürede de bunu göreceksiniz.

MURAT GÖKTÜRK (Nevşehir) - Gider, gider.

ÖZCAN YENİÇERİ (Devamla) - Bakın, ben size şunu söyleyeyim: Türkiye haddini fena hâlde aşan insanlar ülkesidir. (AK PARTİ sıralarından gülüşmeler) Türkiye'de kendisini devlet yerine koyan birçok insan var ve Türkiye'de görevini aşırı derecede abartan insanlar var ve siz bunlara ucu açık, elastik ve keyfî birtakım yetkiler tanırsanız o yetkiler sizi yer.

Çok açık bir şekilde söylüyorum: İçişleri Bakanı burada. Bu "Sık ulan, sık."ı seyrettiniz ve siz "Sık ulan, sık."ı seyrederken yüzünüz hangi hâle girdi, ben merak ediyorum. Ve siz orada bir yetkiyi verdiğiniz zaman o insanlara, hangi duruma geleceğini göreceksiniz. Esnaf gibi bir insan grubunun içerisine, Türk milletinin tamamen orta direğini meydana getiren bir grubun üzerine bile polisi ileriye iterek arkasındaki amir, âdeta döver, tartaklar şekilde sıkıştırarak böyle bir tavır içerisine giriyorsa siz şunu düşünmüyor musunuz: "Bu yetkileri getirdiğimiz zaman birisi de emekli milletvekili olduğumuzda aynı şekilde..."

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

ÖZCAN YENİÇERİ (Devamla) - "...bizi bir yerde sıkıştırır." Ve sıkıştırdığı zaman siz ona hangi cevabı vereceksiniz?

Ve çok net söylüyorum: Bu yasa tasarısını muhalefeti sindirmek için getiriyorsunuz ama bu yasa tasarısı size uygulanacak. Bunu göreceksiniz ve bunun sonucunda da umarım çok pişman olup bunun altında kalmazsınız. (MHP sıralarından alkışlar)