GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Polis Vazife ve Salâhiyet Kanunu, Jandarma Teşkilat, Görev ve Yetkileri Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarı ve Teklifleri
Yasama Yılı:5
Birleşim:62
Tarih:23.02.2015

ÖMER SÜHA ALDAN (Muğla) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; biraz önce tüm grupların onayıyla 11 ve 12'nci maddelere ilişkin...(Gürültüler)

BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, lütfen, Sayın Aldan konuşuyor.

Buyurun.

ÖMER SÜHA ALDAN (Devamla) - Biraz önce bütün grupların onayıyla 11 ve 12'nci maddeleri kabul ettik. Fakat şunu unutmayalım: Cezayı artırmakla suç önlenmez. Keza bonzainin cezasını artırdık ama esrarın cezası aynı kaldı. Esrar, cazip bir uyuşturucu hâline getirildi bir anlamda. Bunu hiçbirimiz görmedik ya da görmek istemiyoruz. İşin bir de bu boyutu var. Yani dolayısıyla sadece bonzaide böyle ceza artırıp önlemek yerine küçük yaşta çocuklar neden böyle bir illetin elinde esir oluyorlar onu araştıralım. Toplumsal yaşamdaki travmaların kökenine inelim, daha iyi olur diye düşünüyorum.

Bu maddeye gelince, aslında bu madde, bu tasarının en kritik maddelerinden biridir bundan sonra gelenle birlikte. Temelde şöyle bir amaç var: Amaç, toplumsal olaylara katılan, toplumsal muhalefeti susturmaya dönük olarak gözaltı işlemidir. Fakat dikkatinizi bir noktaya çekmek isterim. Gözaltına alma işlemini mülki amirin görevlendireceği kolluk amirleri yapacaktır yani kolluk amirleri arasında da ayrıma tabi tutulacaklar. Bir kolluk amiri bu gözaltı işlemini yapmamakla görevlendirilebilir. Kolluk amirleri ayrıştırılacak, bu önemli bir sorun.

İkinci sorun: Bu gözaltı işlemi kırk sekiz saate kadar sürecek. Fakat, şöyle ilginç bir nokta var: "Gözaltına alma nedeninin ortadan kalkması hâlinde..." Böyle bir tabirin ne anlama geldiğini ben anlayamadım, böyle bir tabir olmaz bir yasa düzenlemesinde. İki: "...veya işlemlerin tamamlanması üzerine derhâl..." Bu da bir anlamsızdır. "... ve her hâlde en geç yukarıda belirtilen sürelerin sonunda cumhuriyet savcısına yapılan işlemler hakkında bilgi verilerek talimatı doğrultusunda hareket edilir." Bunun anlamı şudur: Polis bir kişiyi gözaltına aldığı takdirde kırk sekiz saat süreyle savcı onu serbest bıraktıramayacaktır, anlamı budur. Yani, tamamıyla savcının adli soruşturma yetkisi, önemli bir yetkisi elinden alınmaktadır.

OKTAY VURAL (İzmir) - Engelliyorlar ya.

ÖMER SÜHA ALDAN (Devamla) - Evet.

Yani, bu, açıkça kuvvetler ayrılığı ilkesine aykırı bir tablodur. Sonra, katalog suçlara yer verilmiştir. Yani "Suçüstü hâlinde sınırlı kalmak kaydıyla." denilmiştir ama işte kasten öldürme, bir de (a) fıkrası var, "Toplumsal olaylar sırasında işlenen cebir ve şiddet içeren suçlar..." denmiştir; çocukların cinsel istismarı, hırsızlık, yağma... Doğru ama şu suçlar yoktur mesela: İnsan ticareti yoktur, göçmen kaçakçılığı yoktur, işkence yoktur, parada sahtekârlık yoktur, ihaleye fesat karıştırmak yoktur, rüşvet yoktur, zimmet yoktur, kara para aklama yoktur, devlet sırrını ifşa yoktur, Bankalar Kanunu'na muhalefet yoktur. Eğer bu suçları, rüşvet suçunu işleyenler varsa polisin böyle bir gözaltına alma yetkisi bulunmayacaktır ama bir toplantı sırasında herhangi bir kişinin elinde bir bilye bulunması hâlinde bunlar kırk sekiz saat süreyle gözaltında tutulabileceklerdir, ne hâkim ne savcı bunları serbest bıraktırmayacaktır. Bu, gerçekten hukuk adına utanç verici bir metindir. Bunu görelim.

Bir noktaya değinmekte yarar görüyorum son olarak. Değerli milletvekilleri, belli ideal düşüncelerle iktidar olan anlayışlar eğer o özlemlerini yerine getiremezlerse bir süre sonra baskıcı bir anlayışı benimseyerek iktidarda kalmayı arzularlar. Bugün o noktaya gelinmiştir. 3Y'den yolsuzluk "Y"si 4 bakanın aklanma süreciyle beraber tarihe karışmıştır. Bu yasa tasarısı ise yasaklarla da mücadele edilmediğinin, aksine yeni yasakların dayatıldığının bir örneğidir. İktidara geldiğinizdeki o üç söylem şu anda tek bacaklı kalmıştır.

Fakir fukaraya yardım edin, devam edin diyor, hepinize saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)