| Konu: | Polis Vazife ve Salahiyet Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarı ve Teklifleri |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 65 |
| Tarih: | 26.02.2015 |
ALİ ÖZ (Mersin) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 684 sıra sayılı Kanun Tasarısı'nın 32'nci maddesi üzerinde vermiş olduğumuz önergeyle alakalı, Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına söz almış bulunuyorum. Bu vesileyle yüce heyetinizi saygılarımla selamlıyorum.
Öncelikle şunu ifade etmek isterim ki bu iç güvenlik paketi Meclis gündemine alınmadan önce, Sayın Başbakanın, özellikle molotof ve bonzaiyle alakalı tüm grupları itham eden ve dolayısıyla bunlara karşı bir duruş sergilediğini ifade ettiği muhalefet partilerinin bu geçirilmiş maddelerde bunlara vermiş olduğu "kabul" oylarıyla ne kadar boşa düştüğünü herhâlde bu yüce Meclisteki herkes görmüş olmalı. Dolayısıyla öncelikle bunu vurgulamak ve ifade etmek istiyorum.
Tabii ki bu iç güvenlik paketi Meclis gündemine nereden geldi? Neden böyle bir şeyi şiddetle, apar topar çıkartma arzusu içerisinde olduğunuzun gerekçelerine bir bakmak lazım. Gerçekten ülkemizde 17 Aralık sonrası ortaya çıkan durumun ve ondan sonra Emniyet teşkilatı içerisinde hızlı bir yapısal değişikliğe gitme arzunuzun kaynaklarının ne olduğuna iyi bakılması lazım. Önceki maddelerde Emniyet teşkilatı içerisinde görevde yükselmeyle alakalı koymuş olduğunuz kıstaslar ile bu maddede de emniyet içerisinde görev yapan yeteri kadar -daha önce övündüğünüz, emniyetin özel günlerinde onları başarılarından dolayı üst üste kutlamış olduğunuz- deneyimli personelin İçişleri Bakanlığının kurmuş olduğu bir Yüksek Değerlendirme Kurulu vasıtasıyla da görevden alınmasını, uzaklaştırılmasını, âdeta bunların tasfiyesini başlatacak olan bir süreci bu kanun tasarısı içerisine koymuş durumdasınız.
Tabii ki bunun sayıları da İnternet'e yansıyor. Yani, demek ki Adalet ve Kalkınma Partisinin, paralel kılıfı adı altında ne kadar polisi Emniyet teşkilatı içerisinden uzaklaştıracağı, onun yerine tamamen iktidarınıza bağlı, size birebir biat eden ne kadar yeni amiri oraya getireceği aslında bu maddeyle kanun içerisine dercedilmiş durumda.
Daha geriye gittiğimiz zaman, daha önceki yaklaşımlarınızı değerlendirdiğimizde, Adalet ve Kalkınma Partisinin temel manada, Sadullah Ergin'in, Adalet eski Bakanının 2013 yılında söylemini sizlere tekrardan hatırlatmak istiyorum. O zamanın Adalet Bakanı diyor ki: "Demokratik bir toplumsal düzenin inşası ve sürdürülebilir kılınmasında, ne özgürlüklerin güvenlik ihtiyacına ne de güvenlik ihtiyacının temel hak ve hürriyetlere feda edilmesi gerekir. Zira, bireysel özgürlük talepleri, temelde bireyin dokunulmaz, alelusul el uzatılmaz güvenlikli bir alan oluşturma ihtiyacına dayanır."
Sizin 2013 yılından sonra, 17-25 Aralık tarihinden sonra, aslında iktidar olarak kafanızın ne kadar karışık olduğu net bir şekilde ortaya çıkıyor. Bu, biraz da şuna benziyor: 1912 yılında Balkan Harbi öncesinde, gerek olmadığı düşüncesiyle 120 avcı taburunun bir an önce terhis edilerek Balkan Savaşlarını Türkiye'nin, ülkemizin nasıl kaybettiğini hepinizin dikkatlerine sunmamız gerekiyor.
Burada da emniyet içerisinde yetişmiş, özellikle çözüm süreci akıbetinin ne olacağı belli olmayan bir yere giderken, onlardan almış olduğunuz tehditleri bile göz ardı ederek terörle mücadele konusunda birebir uzmanlaşmış olan emniyetin üst düzey yetkililerini, sadece kendinize biat eden, hukuk tanımayan, sizin talimatlarınızla hareket eden yeni bir Emniyet teşkilatı yapısını kurmak için emekli etmeye kalkıyorsunuz. Bu gittiğiniz yolun doğru bir yol olmadığını ifade etmek istiyorum.
Tabii ki, bir de, gecenin bu saatinde, gün gelir iktidardan düşerseniz, bu kanunların size uygulanacağını hesap ederseniz yani bir kısacık empati yaparsanız, oturduğunuz yerde vermiş olduğunuz kararları bir de bu pencereden, bu bakış açısından değerlendirmenizin doğru olacağı kanaatindeyim.
Tasarının bu maddesiyle birinci, ikinci, üçüncü, dördüncü sınıf emniyet müdürü ve emniyet amiri rütbelerinde görev yapmakta olan personelin tasfiyeleri sonucunda yapmak istediğiniz şeyin Türkiye'de bir polis devleti kurmak, polisleri de âdeta bir parti polisi hâline getirme amacınızın dışında hiçbir şey olmadığını ifade ediyor, bu vesileyle yüce heyetinizi saygılarımla selamlıyorum. (MHP sıralarından alkışlar)