GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Polis Vazife ve Salahiyet Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarı ve Teklifleri
Yasama Yılı:5
Birleşim:68
Tarih:03.03.2015

ALİ SERİNDAĞ (Gaziantep) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Şimdi, yapmak zordur ama yıkmak kolaydır; siz yıkıyorsunuz. Neyi yıkıyorsunuz? Polis kolejini yerle bir ediyorsunuz, Polis Akademisini yerle bir ediyorsunuz. Bakın, aranızdaki bir sayın milletvekili demişti ki: "Emniyet cemaate bağlandı." Öyle demişti. Şimdi siz ne yapıyorsunuz? Cemaatten alıyorsunuz, partiye bağlıyorsunuz yani sadece bağlılığı değişiyor, başka bir şey yapmıyorsunuz ve bu yolla da insanlara farklı mesajlar veriyorsunuz.

Bakın, polis koleji ve Akademisi, ta 1930'lu yılların sonlarından itibaren var olan kurumlar. Şayet bunlar devletin istediği şekilde öğrenci yetiştirememişse çare onları kapatmak değil, tam tersine, onları yeniden ele almak, geliştirmek ve devlet hiyerarşisine uygun öğrenciler yetiştirmek üzere yeniden teşkilatlandırmaktı ama siz öyle yapmıyorsunuz, kapatıyorsunuz.

Bakın, ne yaptınız? 2014'te 316 polis koleji mezunu vardı, bunlardan sadece 80'ini Güvenlik Bilimleri Fakültesine aldınız, sadece 80'ini. Bakın, dereceye giren ilk 20 öğrenciden de sadece 2'sini aldınız. Böyle bir uygulama olabilir mi? Ondan sonra ne yaptınız? Bize orta kademe polis amiri lazım diye o "FYO" diye ifade edilen fakülte yüksekokullara 2.500 öğrenci alma yoluna gittiniz. E, size demezler mi, bu ne lahana, bu ne... (AK PARTİ sıralarından "Ee?" sesleri)

YUSUF HALAÇOĞLU (Kayseri) - Perhiz olsun...

ALİ SERİNDAĞ (Devamla) - Neyse... Neyse...

Size bunu sormazlar mı değerli arkadaşlarım? Bakın, bir defa, vicdanınıza danışın, bunlardan, bu yanlışları yapmaktan vazgeçin. Bugün başkasına bağlıydı, yarın siz kendinize bağlıyorsunuz. Sizin yapmanız devlete bağlı olmak.

Bakın, aramızda şu anda Hükûmet sıralarının arkasında oturan emniyete mensup arkadaşlarımız da var. Bu tasarı Emniyet teşkilatına herhangi bir şey getirmez, tam tersine, onları töhmet altında bırakır. Görevini layıkıveçhile yerine getirenler bile parti polisi olarak damgalanır. O nedenle bu kötülüğü yapmayın o teşkilata.

Akademi, ta yıllardır, dediğim gibi, faaliyet gösteriyor; bir yıldı, iki yıldı, üçe çıktı, en nihayet 1984 yılında akademiye dönüştürüldü. 1984 yılında kim vardı iktidarda? Sizin çok övündüğünüz, çok övdüğünüz rahmetli Özal vardı. Bu akademi o zaman kuruldu, akademiye o zaman dönüştürüldü. Siz niye kaldırıyorsunuz peki? Sizin niyetiniz devlete bağlı, devlet hiyerarşisine uygun bir polis teşkilatı kurmak değil, tam tersine, bir parti polisi kurmaktır. Yapacağınız en büyük yanlış iş budur.

Bundan sonra da sıra askerî okullara gelecektir. Bakın, sizin gizli ajandanız budur. Siz bundan sonra da askerî okullara el atacaksınız, onları kapatma yoluna gideceksiniz, onları kapatmak için çareler arayacaksınız. Bunun için zaten burada bunun izlerini görmek mümkün. Ne yapıyorsunuz? Aynen polisi parti polisine dönüştürdüğünüz gibi jandarmayı da parti jandarmasına dönüştürmek istiyorsunuz. Hâlbuki jandarma subayları -ve astsubayları da öyle- diğer subaylarla beraber aynı eğitim kurumundan yetişiyorlar. Siz bu uygulamayla ne yapacaksınız? Aynı eğitim kurumundan yetişmiş subaylar arasında farklılık yaratacaksınız. Ondan sonra da diyeceksiniz ki: "Bu böyle olmuyor." Ya ne yapalım? "O zaman bu askerî okulları da kapatalım ve kendi partimizin görüşüne uygun yeniden bir hiyerarşik yapı ortaya çıkaralım veya yeni bir politika geliştirelim." Bu işten vazgeçin.

Şimdi zamanım kalmadı. Sayın Yılmaz Tunç burada galiba, burada mı bilmiyorum, ikide bir EMASYA'dan bahsediyor. Bu EMASYA nedir biliyor musunuz? EMASYA, 5442 sayılı İl İdaresi Kanunu'nun uygulanmasını, nasıl uygulanacağını gösteren bir protokol, bir hükmü yok. Esas olan kanundur. Siz ne yaptınız? Kanun olduğu gibi duruyor, değiştirmediniz. Üstelik 2013 yılında da değiştirdiniz.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

ALİ SERİNDAĞ (Gaziantep) - Bakın arkadaşlar, bunları belki izlememiş olabilirsiniz. Lütfen bunları inceleyin.

HASAN HÜSEYİN TÜRKOĞLU (Osmaniye) - Sayın Serindağ, onlar EMASYA'yı Amasya zannediyordur.

ALİ SERİNDAĞ (Devamla) - Bakın, 5442 sayılı İl İdaresi Kanunu'nun 11'inci maddesini okuyun, bir de EMASYA Protokolünü okuyun, bakalım arada ne fark var diyor, hepinize saygılar sunuyorum.

Teşekkür ederim. (CHP sıralarından alkışlar)