GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: MHP Grubunun, Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri ve arkadaşları tarafından, uluslararası anlaşmalarla Türkiye Cumhuriyeti devleti egemenliği altında bulunan Ege Denizi ve Akdeniz'deki 16 adanın Yunanistan tarafından işgali, anılan bölgelerdeki kıta sahanlığımızda münhasır ekonomik bölgenin yine Yunanistan ve Güney Kıbrıs yönetimi tarafından hukuksuz olarak Türkiye Cumhuriyeti'nin hak ve egemenliğini ihlal edecek şekilde kullanılması hakkında, 3/3/2015 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına verilmiş olan Meclis araştırması önergesinin Genel Kurulun 4 Mart 2015 Çarşamba günkü birleşiminde sunuşlarda okunmasına ve ön görüşmelerinin aynı tarihli birleşiminde yapılmasına ilişkin
Yasama Yılı:5
Birleşim:69
Tarih:04.03.2015

ÖZCAN YENİÇERİ (Ankara) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; uluslararası anlaşmalar ile Türkiye Cumhuriyeti Devleti egemenliği altında bulunan Ege Denizi ve Akdeniz'deki 16 adanın Yunanistan tarafından işgal edildiğine yönelik vahim iddialar, bulgular ve kanıtlar vardır. Türkiye'nin kıta sahanlığı ve ekonomik bölgesinin Yunanistan ve Güney Kıbrıs Rum yönetimi tarafından hak ve egemenlik ihlallerine uğradığına yönelik de sayısız olgu vardır. Türkiye'nin egemenliğine yönelik Yunanistan tecavüzleri karşısında alınacak tedbirlerin, yürütülecek eylemlerin belirlenmesi, gerekli yasal düzenlemelerin yapılması hayati derecede önem taşımaktadır. Konuyla ilgili olarak askerî, diplomatik, sosyal, hukuki, ekonomik ve benzeri tedbirlerle yaptırımların saptanması için bu Meclis araştırması yüce Meclisin önüne getirilmiştir. Yani sorun vatan sorunudur, dikkatinizi buna göre buraya yönetmenizi özellikle sizden rica ediyorum. Bu tarihî bir olaydır. Durumu idareyi maslahat ederek geçiştirilecek bir hâl kalmamıştır. Vatan toprakları işgale, istilaya ve ilhaka uğramıştır, durum her yanıyla açığa çıkarılmaya ihtiyaç hissettirmektedir.

Değerli milletvekilleri, bilindiği gibi, Ege ve Akdeniz'de uluslararası anlaşmalar olan 1913 Londra, 1923 Lozan, 1947 Paris ile Türkiye Cumhuriyeti Devleti yönetimine bırakılan 16 Türk adasının Yunanistan tarafından işgal edildiğine yönelik iddialar on bir yıldır kamuoyunu meşgul etmektedir. Buna rağmen AKP iktidarı ve yetkilileri tarafından bugüne kadar bu konu hakkında doğru ve tatminkâr bir açıklama yapılmamıştır.

Adalardan birkaçının fiziki ve jeopolitik durumuna kısaca bakmak istiyorum: Bunlardan bir tanesi Hurşit Adası. Hurşit Adası, İstanbul'da Büyükada'nın 5 misli büyüklüğünde bir adadır. Koyun Adası İzmir'in burnunun dibindedir ve stratejik önemi tartışılamaz bir durumdadır. Lozan'da ateşli tartışmalara neden olan Eşek Adası Aydın ili sınırları içerisindedir. Ege Denizi'ndeki Fornoz, Nergizcik, Kalolimnoz, Keçi, Sakarcılar, Koçbaba, Ardacık adaları Türk adalarıdır. Akdeniz'deki Gavdos, Dhia, Dionisades, Gaidhouronisi ve Koufonisi de Türk adalarıdır. Tam 16 adadan söz ediyoruz.

Adalara salt büyüklük açısından bakmak yanlıştır. Çünkü deniz ve hava hukukuna göre, adaların etrafındaki 6 millik kara suları ve hava sahası da bu adaların sahibi olanlar tarafından temellük edilir. Ayrıca, kara sularına ilave olarak bitişik bölge, kıta sahanlığı ve münhasır ekonomik bölge de bulunmaktadır. Fiilen Türkiye'nin egemenliğinin dışına çıkmış olan 16 adayla birlikte Yunanistan'ın kıta sahanlığı fiilen 7 bin kilometreye çıkmıştır. Lozan Antlaşması'na göre Türk adaları Lozan Antlaşması'nın ekli 2 no.lu haritada her şey çok açık ve altı kırmızıyla çizili. Görülüyor ki, bu adalar hukuken Türkiye Cumhuriyeti egemenliği altındadır ancak bugün bu adalar Yunanistan'ın egemenliği altında bulunmaktadır.

Değerli milletvekilleri, yine aynı bölgelerdeki kıta sahanlığımız ile münhasır ekonomik bölgenin Yunanistan ve Güney Kıbrıs yönetimi tarafından bir şekilde Türkiye Cumhuriyeti'nin hak ve egemenliğini ihlal edecek şekilde kullanıldığı bilinmektedir. Yetkililerin "Akdeniz'de bizden habersiz kuş uçmaz." açıklamalarına rağmen iktidar askerî, hukuki, ekonomik ve diplomatik tedbir almayarak, uluslararası anlaşmalarla garanti altına alının Türkiye'nin haklarının Yunanistan ve Güney Kıbrıs tarafından gasbedilmesine neden olmuştur. Bölgede hâkimiyet Yunanistan, Güney Kıbrıs Rum yönetimi ve onların ortaklık kurduğu diğer devletlerin ve çok uluslu şirketlerin inisiyatifine terk edilmiştir. 17 Aralık 2004'te Türkiye'nin Avrupa Birliğinden müzakerelere başlama tarihi alabilmesi için Yunanistan'ın adalarla ilgili yarattığı fiilî duruma AKP iktidarının sessiz kaldığı yönünde yaygın iddialar vardır. Bu nedenle de Avrupa Birliği üyesi olan Yunanistan ve Güney Kıbrıs, Türkiye ile Avrupa Birliği arasındaki müzakerelerin başlamasını veto etmemiştir. Yani bir çeşit sessiz diplomasi yoluyla Türkiye'nin AB'ye girişini Yunanistan'ın veto etmemesi karşılığında Yunanistan'ın adaları işgal etmesine AKP iktidarı göz yummuştur ve sessiz kalmıştır.

Yunanistan'ın Ekim, Kasım 2004'te Eşek ve Bulamaç Adalarında inşaat faaliyetlerine başladığı, belediye, polis ve ilk yardım teşkilatı kurduğu, Yunan bayrağı çektiği, silahlı asker, araç gereç ve hücumbot yerleştirdiği ifade edilmektedir. Yunanistan tarafından fiilî olarak el konulan Türkiye'ye ait ya da ihtilaflı olan 16 ada şunlardır: Ege'deki Hurşit, Fornoz, Eşek, Nergizcik, Bulamaç, Kalolimnoz, Keçi, Sakarcılar, Koçbaba, Ardacık adaları ile Akdeniz'deki Gavdos, Dhia, Dionisades, Gaidhouronisi ve Koufonisi adalarıdır. 2004 yılında Yunan Silahlı Kuvvetleri, Türkiye Cumhuriyeti'ne ait bu 16 adayı ve bir kayalığı teker teker işgal etmiştir. Zamanın Başbakanı Erdoğan, Türk Silahlı Kuvvetlerine işgalin önlenmesi için direktif vermemiştir. Yine, Yunanistan'a da adaların boşaltılması için, AKP iktidarı, ültimatom bir yana, nota dahi vermemiştir. İşgale sessiz kalan AKP Hükûmeti 17 Aralık 2004'te Avrupa Birliğinden müzakere tarihi aldı. Yani, müzakere tarihinin 16 Türk adası ve bir kayalığın karşılığında alındığı diplomatik kulislerde açık bir şekilde ifade edilmektedir.

BEDRETTİN YILDIRIM (Bursa) - İnanıyor musun sen bunlara? Hiç doğru değil, hiç doğru değil ya!

ÖZCAN YENİÇERİ (Devamla) - Değerli milletvekilleri, bilindiği gibi, Birinci Dünya Savaşı'ndan sonra 1923'te imzalanan Lozan Antlaşması'yla Ankara, Ege ve Akdeniz'deki 9 adayı Yunanistan'a bırakmayı kabul etmişti. O anlaşmada adı geçen adalara Yunanistan'ın 2004'ten bu yana fiilî olarak el koyduğu bilinmektedir.

İnanmıyorsanız kalkar gideriz adalara.

AHMET YENİ (Samsun) - Hocam, inanmıyoruz.

BEDRETTİN YILDIRIM (Bursa) - Hiç doğru değil.

ÖZCAN YENİÇERİ (Devamla) - Yani, yeriniz ve durumunuz bellidir. Utanın, utanın! Ben ne söylüyorum siz oradan ne laf atıyorsunuz? Sizin ruhunuzda mı bir yanlışlık var, kanınızda mı bir yanlışlık var, kafanızda mı bir yanlışlık var, anlamada sıkıntı çekiyorum.

BEDRETTİN YILDIRIM (Bursa) - Doğru söylemiyorsun.

BAŞKAN - Lütfen karşılıklı konuşmayalım. Genel Kurula hitap ediniz.

ÖZCAN YENİÇERİ (Devamla) - Değerli milletvekilleri, AKP, Türkiye'nin...

AHMET YENİ (Samsun) - Millet bunu affetmez.

ÖZCAN YENİÇERİ (Devamla) - Millet sizi mahvedecek. Millet kim, siz kimsiniz? Millet burada, burada; millet burada milletin menfaatlerini koruyor, siz satıyorsunuz, siz kaçıyorsunuz. Oturun oturduğunuz yerde! Anlayın da ondan sonra konuşun!

SEYFETTİN YILMAZ (Adana) - Millete konuş Hocam, millete konuş.

ALİM IŞIK (Kütahya) - Sen millete konuş Hocam, onlar dinlemez. Anayasa'yı tanımayan zihniyet burada ne anlar milletten?

AHMET YENİ (Samsun) - Hayal konuşuyorsun, hayal. Hayalden öte değil.

ÖZCAN YENİÇERİ (Devamla) - Amerika Birleşik Devletleri kuvvetlerince... Bakın, AKP Türkiye'nin millî çıkarlarını, topraklarını, sınırlarını ve onurunu savunmamaktadır ve korumamaktadır. Siz de bunun örneğini gösteriyorsunuz.

BEDRETTİN YILDIRIM (Bursa) - Hiç yakışmıyor, hiç yakışmıyor.

ÖZCAN YENİÇERİ (Devamla) - Amerikan kuvvetlerince Türk askerinin başına çuval geçirildiğinde "Amerika'ya nota verecek misiniz?" sorusuna "Ne notası? Bu müzik notası değildir." diyen sizsiniz. Orta Doğu'da oyun kurucu olduğunu söyleyen AKP, Suriye'nin düşürdüğü Türk uçağı olayını sineye çekmiştir, utanmadınız. İsrail'e "one minute" diyen zamanın Başbakanı Erdoğan, İsrail'in buna karşı Mavi Marmara'da katlettiği Türk vatandaşlarının hesabını soramamıştır. AKP iktidarı, güncel olarak, uluslararası anlaşmalarla Türk toprağı olan ve Türk egemenliğinde bulunan Süleyman Şah Türbesi'ni boşaltarak havaya uçurmuştur. Toprağın üstünü taşıyan AKP zihniyeti toprağın altının egemenliğini IŞİD ve YPG unsurlarına bırakmıştır. Bu durumu AKP'li yetkililer utanmadan bir de zafer olarak nitelendirmektedir. Ayıptır, ayıp! Uluslararası anlaşmalarla Türkiye'ye ait bir toprak terk edilmiş, bunun yerine, kuzeyde, hukuken Türkiye'ye ait olmayan bir toprak parçası işgal edilmiştir. AKP tarih ve millet önünde Türkiye'nin çıkarlarını savunmayan, korkak, edilgen ve pısırık bir iktidar özelliğini sürdürmektedir.

RECEP ÖZEL (Isparta) - Hocam, türbe neredeyse toprak orasıdır.

ÖZCAN YENİÇERİ (Devamla) - AKP iktidarı döneminde Türkiye'nin egemenliği ve toprak bütünlüğü tehdit altındadır. Durum vahimdir, ciddidir ve acildir. AKP'den kurtulmadan Türkiye'nin sınırlarını gerçek anlamda muhafaza ve müdafaa edecek durum söz konusu olmayacaktır.

AHMET YENİ (Samsun) - Millet gülüyor size.

BEDRETTİN YILDIRIM (Bursa) - Millet gülüyor.

ÖZCAN YENİÇERİ (Devamla) - Tarih önünde bütün milletvekillerinin duruma vaziyet etmelerini ve Türkiye'nin işgal edilmiş 16 adasının durumuyla ilgili olarak askerî, diplomatik, sosyal, hukuki, ekonomik tedbir ve yatırımların saptanması için bu Meclis araştırmasına destek vermesini talep ediyorum.

AHMET YENİ (Samsun) - Millet inanmıyor.

ÖZCAN YENİÇERİ (Devamla) - Bu Meclis araştırmasını, "Yeni Türkiye"nin lakırtıları altında bulunan AKP'li milletvekillerinin millî duyarlılıklarını harekete geçirerek desteklemesini bekliyorum, aksi takdirde vatan toprağının işgaline seyirci kalmaktan sorumlu tutulacaksınız, benden söylemesi.

Unutmayın, eski Türkiye'de "Sahipsiz olan bir vatanın batması haktır. Sen sahip olursan bu vatan batmayacaktır!" diyen şairler vardı; "Vatan sevgisi imandandır." diyen sarıklı mücahitler vardı; eski Türkiye'de "uğrunda ölünen vatan" diye bir kavram vardı; eski Türkiye'nin "Benim gerçek anam vatandır." diyen Mehmetçikleri vardı; eski Türkiye'nin "Anası olmayanın vatanı olmaz." diyen anaları vardı.

BEDRETTİN YILDIRIM (Bursa) - Zaman tünelinde kaldın, zaman tünelinde.

ÖZCAN YENİÇERİ (Devamla) - Biz hâlâ Türk milletiyle birlikte bu Türkiye'deyiz. Siz de bunu öğreneceğiniz yerde oradan laf atıyorsunuz!

AHMET YENİ (Samsun) - Hayal, hayal!

ÖZCAN YENİÇERİ (Devamla) - Hem cahilsiniz hem de laflarla, demagojiyle bu millî meselenin, bu vatani meselenin üstünü kapatmaya çalışıyorsunuz!

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

AHMET YENİ (Samsun) - Millet inanmıyor size.

BEDRETTİN YILDIRIM (Bursa) - Zaman tünelinde, zaman tünelinde...

AHMET YENİ (Samsun) - Millet inanmıyor.

ÖZCAN YENİÇERİ (Devamla) - Sizi kınıyorum, kınıyorum 5 defa! (MHP sıralarından alkışlar)