| Konu: | CHP Grubunun, Türkiye Büyük Millet Meclisi gündeminin "Genel Görüşme ve Meclis Araştırması Yapılmasına Dair Öngörüşmeler" kısmında yer alan Nilüfer Çayı'ndaki kirliliğin araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla verilmiş olan Meclis araştırması önergesinin (10/327), Görüşmelerinin Genel Kurulun 4 Mart 2015 Çarşamba günkü birleşiminde yapılmasına ilişkin |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 69 |
| Tarih: | 04.03.2015 |
NECATİ ÖZENSOY (Bursa) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Cumhuriyet Halk Partisinin vermiş olduğu Nilüfer Çayı'yla alakalı araştırma önergesi üzerinde söz aldım. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Bursa, Allah'ın bütün nimetlerini bahşettiği çok özel bir şehir. Baktığımızda, doğada aklımıza gelen ne varsa, Uludağ'ıyla, Marmara Denizi'yle, Uluabat ve İznik Gölleriyle, aynı zamanda derelerin birleştiği Nilüfer Çayı'yla ve ovasıyla gerçekten Allah'ın bütün nimetlerini bahşettiği, bir rivayete göre de Hızır Aleyhisselam'ın yeşil torbasını düşürdüğü bir şehir. Tabii, bütün bu güzellikleri, geçmişte -biz yaş itibarıyla- hem yeşilliklerin bol olduğu hem de o Nilüfer Çayı'nda yüzüldüğü ve balıkların avlandığı, balıklarının yenildiği dönemi hatırlayan birisi olarak karşınızda bulunuyorum.
Ta Karacabey'e kadar uzanan o Nilüfer Çayı'nda, o ulaşan derelerde yüzdük. Yine biraz önce bahsedildiği gibi İnkaya'da, Evciler'de -ki babamın köyüdür- oralarda çıkan sazanları, hatta yayınları hep birlikte yedik. Gerçekten çok doğal bir ortamda büyüdük. Bunun için biz Allah'ın şanslı kullarından bir tanesiyiz ama gelelim ki, Bursa bu sanayileşmeden nasibini alırken, ülke ekonomisine katkısını verirken maalesef birtakım sıkıntılar da yaşıyor. Bursa'da bu Nilüfer Çayı'nın olduğu bölgede, hepinizin bildiği, şeftali bahçelerinin sulandığı, kestanelerin doğal olarak yetiştiği, deveci armudunun yetiştiği, dünyaca "Bursa siyahı" diye ünlenen, artık neredeyse tamamı ihracata giden o incirin lezzetiyle oluşan bu su maalesef bugün zehir akıtıyor. Gürsu Ovası'nda yetişen bütün o sebzelere artık o kanallardan sular verilemiyor. Gerçekten, Nilüfer Çayı, Bursa'nın gündeminde önemli bir yer tutuyor. Bütün sivil toplum kuruluşları, kanaat önderleri Nilüfer Çayı'nın artık bu kirlilikten kurtulması noktasında hemfikirler. Aynı zamanda, iktidar partisi milletvekillerinin de böyle düşündüğünden eminim.
Tabii, bunun için elbette birtakım çalışmalar yapılıyor, belki Hükûmetin de yaptığı çalışmalar var ama maalesef kâğıt üzerinden öteye gidilmiyor. Yani, Çevre ve Orman Bakanlığı, işte, 2013'te belediyeyle bir araya gelmiş, iktidar partisi mensubu arkadaşımız belki bunları söyleyecek ama yapılan hiçbir şey yok. Nilüfer Çayı'na geçtiğimiz dönem belediyede yapılan 50 trilyonluk bir masrafla sadece kenarları yeşillendirildi, banklar konuldu, yürüyüş sahaları oluşturuldu.
HÜSEYİN ŞAHİN (Bursa) - 12 trilyon, rakam yanlış.
NECATİ ÖZENSOY (Devamla) - Neyse, 12 trilyon olsun, fark etmez. Yani, büyük bir para harcandı ama oranın kirliliğinin azaltılması için hiçbir şey yapılmadı.
Bakın, şimdi, Bursa'da bunun önüne nasıl geçilmesi lazım, ne yapılması lazım? Tabii ki Bursa Türkiye'nin ilk OSB'sinin kurulduğu şehir. 1961 yılında "Yalakçayırı" denilen yerde kurulan Türkiye'nin ilk OSB'si şu anda hâlen genişleyerek çalışmalarına devam ediyor. Bursa'da 13 OSB var, 8 adet de ıslah OSB var. Yani, Türkiye'nin en fazla organize sanayi bölgesi olan ili Bursa.
Bursa, ifade edildiği gibi, aynı zamanda tarım kenti.
Ben geçmişte sanayicilik yapmış biri olarak ifade ediyorum, artık, Türkiye'de eğer sanayi gelişecekse Bursa sanayiye doymuş bir şehirdir, yeni OSB'lerin olması doğru değildir. Hâlâ OSB arayışı içerisinde...
HÜSEYİN ŞAHİN (Bursa) - Dağınık olanları toparlamak için.
NECATİ ÖZENSOY (Devamla) - ...işte, daha geçtiğimiz haftalarda Karacabey'in köylerinde olan 13 bin dönümlük araziye... Belki biraz sonra Önder Bey de bahsedecek. Bakın, Kestel, Barakfaki, Gürsu...
HÜSEYİN ŞAHİN (Bursa) - Kestel 2...
NECATİ ÖZENSOY (Devamla) - ...buralardaki bütün sanayi bölgelerini kapsayan, Yeşil Çevre Arıtma Tesisi kuruldu. Efendim, Demirtaş'taki OSB'deki arıtma tesisi kuruldu. Biraz önce bahsettiğim, Türkiye'nin ilk ve belki de en büyük OSB'sinin arıtma tesisi var.
Ben kimya mühendisiyim. Bana kimse böyle, işte "Arıtmalar şöyle oluyor, böyle oluyor." falan diye masal okumasın. Yani o arıtmaların gündüz saatlerinde nasıl çalıştığını, görülürken nasıl çalıştığını, gece saatlerinde nasıl çalıştığını ben biliyorum.
Bunun için, sanayici elbette para kazanacak, elbette ülke ekonomisine katkı sağlayacak ama bunu yaparken de Bursa'da yaşayan insanların hayatını zehre çevirmeye, zehirlemeye hakkının hukukunun olmadığını düşünüyorum. Hele hele, şu 13 bin dönümlük -Önder Bey'i de çok yakından ilgilendiren- arazinin artık o kamulaştırma yoluyla yeni bir OSB olmasında varsa ısrar eden, bundan vazgeçmesinde fayda var diye düşünüyorum.
HÜSEYİN ŞAHİN (Bursa) - Necati Ağabey, o tesislerin yirmi dört saat Çevre Bakanlığı tarafından izlendiğini biliyorsun. Yirmi dört saat.
NECATİ ÖZENSOY (Devamla) - Ben kimya mühendisiyim. Bursa'da sanayicilerin içindeyim.
HÜSEYİN ŞAHİN (Bursa) - Yirmi dört saat izleniyor ve raporlanıyor.
NECATİ ÖZENSOY (Devamla) - Hüseyin Bey, bu konuyu sizden daha iyi biliyorum. Boş verin, tereciye tere satmayın, ben bunların hepsinin size ispatını da yaparım.
HÜSEYİN ŞAHİN (Bursa) - Arıtma tesislerinin yirmi dört saat izlendiğini de kayıt altına alın.
NECATİ ÖZENSOY (Devamla) - Bursa önemli bir şehir. Bursa, benim doğup büyüdüğüm şehir. Ben, yaşadığım güzelliklerin de çocuklarım tarafından yaşanmasını istiyorum.
HÜSEYİN ŞAHİN (Bursa) - Olacak inşallah.
NECATİ ÖZENSOY (Devamla) - Bursa'da yaşayan insanların Bursa'ya Allah'ın bahşettiği bütün o güzellikleri yaşaması lazım. Sadece Nilüfer Çayı değil, biliyorsunuz bir dönem Bursa'da denize bile girmek yasaklandı. Güzelyalı'da, Mudanya'da, Kurşunlu'da, Gemlik'te...
HÜSEYİN ŞAHİN (Bursa) - Necati Ağabey, şimdi öyle bir sorun yok, derin deşarjlarla bu sorun çözüldü.
İSMAİL AYDIN (Bursa) - Onların hepsi temizlendi.
NECATİ ÖZENSOY (Devamla) - ...hatta oralarda bile denize girmek yasaklandı ve hâlâ tedirgin bir şekilde, denizanalarının çok olduğu... Ki denizanalarının çok olması denizin kirliliğini gösterir. Bakın, o güzelim, cam gibi, benim gençliğimde, çocukluğumda girdiğimde denizin dibini metrelerce derinlikte gördüğüm o Marmara yok artık.
HÜSEYİN ŞAHİN (Bursa) - Şimdi de öyle Necati Ağabey, derin deşarjdan sonra her yerde çözüldü bu konu.
NECATİ ÖZENSOY (Devamla) - Bütün bunların sebebi o Nilüfer Çayı'yla birlikte birçok sebep, evsel atıklar vesaire.
HÜSEYİN ŞAHİN (Bursa) - Gemlik Körfezi bile temiz şu anda.
NECATİ ÖZENSOY (Devamla) - Bakın, Bursa'da öyle belediyenin bütçesinden 400 trilyona ikinci stadyumu yapacağınıza gidin Nilüfer Çayı'nın temizlenmesi için projelere kaynak aktarın. Bursa'da ihtiyaç olmadığı hâlde, Bursa'da 35 bin kişilik, hem de Türkiye'nin en güzel zeminli stadyumu varken kalkıp da rant için vesaire için oraya, hem de belediyenin bütçesinden 400 trilyon lira para harcayacağınıza gidin... Bursa'nın kalbinde, bizim için utanç vesilesi olan Geçit'ten geçerken artık arabanızın camlarını kapatıyor musunuz kapatmıyor musunuz Nilüfer Deresi'nden gelen kokudan dolayı?
HÜSEYİN ŞAHİN (Bursa) - Düzeliyor, düzeliyor.
NECATİ ÖZENSOY (Devamla) - Yani, bırakın çevreye zehir saçmayı, burnunuzu bile tıkayarak geçtiğiniz yerlerin olduğunu hepiniz biliyorsunuz. Bursa için, Bursa gibi yeşil, bütün güzelliklerin olduğu bir yerde utanç vesilesidir. O bahsettiğimiz Nilüfer Çayı'na İnkaya'nın oralarda, o taraflarda ayağınızı bile sokamazsınız. Ayağınızı soktuğunuz anda, aynı anda kabarcıklarla, iltihaplarla karşı karşıya kalırsınız o güzelim balıkların yendiği o derelerde. Bakın, bu konu önemli.
Sayın Bursa milletvekilleri, öne geldiniz, beni dinlemek için değil ama biraz sonra konuşacak olan Önder kardeşimizi dinlemek için ama lütfen bu konuya karşı çıkmayın. Bu Nilüfer Çayı önemlidir. Nilüfer Çayı sadece Bursa için değil, Türkiye için, Türkiye'ye dağılan bütün ürünleri zehirlememek açısından önemlidir. Ben de İlhan Bey gibi, Bursa milletvekillerine, iktidar milletvekillerine buradan sesleniyorum: Bu araştırma önergesine destek verin. Hikâyeyi bırakın, icraata bakın.
Teşekkür ediyorum. (MHP, AK PARTİ ve CHP ve sıralarından alkışlar)