| Konu: | Polis Vazife ve Salahiyet Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarı ve Teklifleri |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 69 |
| Tarih: | 04.03.2015 |
HASİP KAPLAN (Şırnak) - Teşekkür ederim Başkanım.
Sayın milletvekilleri, demokrasi ve Parlamento demek, iktidar artı muhalefet demek. Fakat, bu ustalık döneminizde muhalefeti yok saydınız ve bu ustalık döneminizde Meclis çoğunluğunuzla, çoğunluk olduğunuz zaman da size verilen talimatla Meclisi kanun fabrikasına çevirmeye başladınız; sağlıksız, sıhhatsiz, ne hukuka uygun ne evrensel ilkelere uygun ne Tüzük'e uygun ne Anayasa'ya uygun ne insanlığa uygun ne vicdana uygun ne insafa uygun. Böyle olunca, yetmedi -tabii, hicap duyuyorum bunu söylemekten ama söyleyeceğim- kırk beş günlük bir çalışma gündemi belirlediniz, bitimine kadar hepsi, yirmi dört saat.
Mecliste milletvekillerini taşeronlaştırmanın ötesinde taşeron gibi çalıştırıyorsunuz.
ALİ HAYDAR ÖNER (Isparta) - Ayıp ayıp, yapılan ayıp!
HASİP KAPLAN (Devamla) - Taşeronlaştırdınız. Taşeronların bile belli bir çalışma saatleri var. Meclisi taşeronlaştırdınız, kendinizi, sadece muhalefeti değil.
RECEP ÖZEL (Isparta) - Neden?
HASİP KAPLAN (Devamla) - Bakın, kırk beş gün, yirmi dört saat çalışan bir Meclis dünyada yok. Guinness Rekorlar Kitabı'na rahatlıkla girebilirsiniz, hemen başvurunuzu yapınız.
Angaryada sınır tanımadınız, tanımıyorsunuz. Kendinizi de perişan ettiniz. 21 Şubatta bir Meclis darbesiyle biraz yol aldığınızı zannediyorsunuz ama inanın, 132'nci maddeye geldiğinizde sizin pilinizin bittiğini, sigortanızın attığını sizler de göreceksiniz.
RECEP ÖZEL (Isparta) - Valla, hiç onu göremezsiniz.
HASİP KAPLAN (Devamla) - Şimdi bırakın bunu, şimdi bu paket, bu faşizm paketi geçerse ne olur, ben bunu size anlatayım, yarın siz de çocuklarınıza ve torunlarınıza anlatırsınız.
Bir kere, bu paket geçerse izlerler sizi, dinlerler sizi, gözlerler sizi, takip ederler sizi ve alırlar sizi, ararlar üstünüzü, soyarlar sizi. En küçük demokratik hakkınızı kullanmaya başladığınız zaman gazlarlar sizi, döverler sizi, vururlar sizi. Hep iktidar kalmayacaksınız; aracınıza, evinize keyfi isteyen girer, "Sözlü emir var." der, kırk sekiz saat nezarette tutarlar, pipik olursunuz orada. Ve savcı yok, hâkim yok, avukat da yok -zaten avukatı, savunmayı da yasakladınız avukatların önergeleriyle burada- dosya inceleme de yok, gizli takip var. Geride bir şey kalıyor, iktidarın valileri, atanmışları, kaymakamları. Ve bu paketten çıkacak tasfiyeden sonra atanacak emniyet müdürlerinden bir dayınız varsa ve ona ulaşabilirseniz belki erkenden nezaretten çıkabileceksiniz. Çünkü, yurttaşa sığınacak hukuk bırakmıyorsunuz, yurttaşa sığınacak adalet bırakmıyorsunuz. Savcıyı, hâkimi, avukatı, adaleti, bağımsız yargıyı yok edeceksiniz ve öylesine bir keyfî yönetimde herkes suçlu duruma düşebilecek ve inanın, en çok sizler bundan muzdarip olacaksınız.
Ey iktidar mensupları, siz bugünlerde kendinize acı çektiriyorsunuz, bu mazoşist siyasetten vazgeçiniz. Kendinize haksızlık etmeyiniz, çoluk çocuğunuza acıyınız. Gidin onlarla biraz oturun, bir kahvaltı edin, bir akşam yemeği yiyin, ne bu, kendinize eziyet ediyorsunuz, Meclise ediyorsunuz, 77 milyon insana ediyorsunuz, günah değil mi? İslamiyet'te, dinde, imanda var mıdır böyle köle gibi çalışmak, Allah aşkına söyleyiniz. (CHP sıralarından "Yok, yok." sesleri) Yoksa biraz vicdanınız nasır tutmuş galiba. (CHP sıralarından alkışlar)