| Konu: | Polis Vazife ve Salahiyet Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarı ve Teklifleri |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 69 |
| Tarih: | 04.03.2015 |
FATMA NUR SERTER (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 46'ncı maddeyle ilgili vermiş olduğumuz önerge üzerine söz aldım. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Değerli milletvekilleri, konuşmakta, görüşmekte olduğumuz yasa totaliter devlet özlemini açıkça ortaya koyan bir yasadır. Siz yaptığınız bu düzenlemeyle bir polis devleti uygulamasını hayata geçirmeye çalışıyorsunuz ve polis devletini de yaratabilmek için elbette kendi polisinizi yetiştirecek öğretim kurumları ihdas ediyorsunuz ve öğretim kurumlarının içeriğini, bu kurumlara girişi, mezuniyeti, her şeyi ne olacağı da tam olarak belli olmayan geleceğe dönük belirsiz usuller ve yönetmeliklerle gerçekleştirmeye çalışıyorsunuz. Doğaldır tabii, polis devletine özlem duyanlar, kendi polislerini yaratma çabasına girerler. Polis devletlerine özlem duyanların demokrasilerden büyük korkuları vardır, demokrasiyi sevmezler, demokrasiden korkarlar, ürkerler, muhalefetten hangi platformda olursa olsun hiç hoşlanmazlar, ne Mecliste ne sokakta ne basında muhalefetle karşılaşmak istemezler, onun için de totaliter, baskıcı bir rejimin özlemini çekerler. Bunun çok örnekleri vardır ama şunu bilmek gerekir ki polis devletleri Orta Çağ'ın ürünüdür. Polis devletlerinde hukuk kuralları işlemez. Hukuk, padişahların, hükümdarların ve diktatörlerin dilediği biçimde şekillendirilir, ama bunun hayata geçirilmesi için de bir hükûmet polisine, bir siyasi parti polisine ihtiyaç vardır. Hitler Almanyası, Nazi Almanyası bunun örneklerini günümüze kadar bize taşıyor. Örneğin askerî olan SS teşkilatının yanında, yarı sivil, yarı polis teşkilatı diyeceğimiz SA teşkilatı var ve bir gestapo teşkilatı var ki faşist rejim ayakta durabilsin. Onun için, yapılacak totaliter düzenlemeler, polis devletine duyulan özlem, aslında demokrasiden korkulmasının, aslında diktatöryal özlemlerin çok açık bir göstergesi. İşte, bu yasa da zaten bunu getiriyor, bu yasayla da AKP kendi polisini oluşturmaya çalışıyor.
Bakın, bu 46'ncı madde ne yapıyor? 46'ncı maddede Emniyet teşkilatının ilk kademe amir ihtiyacı karşılanacak. Peki, nasıl karşılanacak bu amir ihtiyacı? Çok güzel, önce bir KPSS sınavı konulmuş. Konulmuş ama KPSS sınavındaki taban puanı -bir yarışma sınavı değil belli ki- Bakanlık tarafından belirlenecek. Yani Bakanlık bakacak, o gün hangi taban puanını uygun görürse o taban puanına göre birinci aşama geçilecek. İkinci aşamada ne yapılacak? İkinci aşamada, değerli milletvekili arkadaşlarım, şu yapılacak: Bir yönetmelik çıkarılacak; ne olduğu belli değil, içeriği belli değil. Bu yönetmeliğe göre bir tasnif yapılacak. Bu da geçildikten sonra sözlü mü, yazılı mı, kim yapacak, kim yetkili olacak, bütün bunların belirsiz olduğu, meçhul bir sınavla kendi polisini siyasi iktidar seçecek. Böyle bir düzenlemeyle karşı karşıyayız.
Ayrıca, sizin yaptığınız bütün sınavlar skandal olduğu için elbette yapacağınız hiçbir sınava da güvenmiyoruz, güvenemeyiz. Siz yapılan sınavların sonucunu bile açıklamaktan siyasi amaçla kaçan bir anlayışa sahip olduğunuz için, örneğin TEOG sınavında iki yıldır Tunceli 1'inci çıktığı hâlde CHP'nin işine yarar diye Tunceli'nin 1'inci olduğunu bile açıklamaktan kaçındığınız için bundan sonra yapacağınız hiçbir sınava güven duymuyoruz ve duymayacağız, duymamakta çok haklı ve geçerli nedenlerimiz var. (CHP sıralarından alkışlar)
Cumhuriyet Halk Partisinden korkmakta da çok haklısınız arkadaşlar. Çok yakında, Haziranın 7'sinde neden korktuğunuzu da anlayacaksınız. (CHP sıralarından alkışlar)