GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: HDP Grubunun, Türkiye Büyük Millet Meclisi gündeminin "Genel Görüşme ve Meclis Araştırması Yapılmasına Dair Öngörüşmeler" kısmında yer alan, tüketici hakları alanında yaşanan sorunların araştırılması amacıyla Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına verilmiş olan Meclis araştırması önergesinin (10/77) ön görüşmelerinin Genel Kurulun 9 Mart 2015 Pazartesi günkü birleşiminde yapılmasına ilişkin
Yasama Yılı:5
Birleşim:72
Tarih:09.03.2015

HASİP KAPLAN (Şırnak) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Halkların Demokratik Partisi Grubu adına hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Gerçekten, bugün araştırılmasını istediğimiz konu tüketici hakları: Yani, 77 milyon nüfusumuzun tamamını ve hepsinin sağlığını, sıhhatini, ekonomisini, cebini, cüzdanını, refahını, geleceğini, maaşını, ücretini, sosyal hayatını, sporunu, sanatını, her şeyini çok yakından ilgilendiriyor; hatta tatiline, hatta ülkenin herhangi bir yerinde yiyeceği bir lokma gıdaya kadar, üretilen bir domatesten tutun da peynire kadar her alanda. Çünkü, gelişmiş ülkelerde tüketici hakları için sivil toplum örgütlenmeleri vardır, etkilidir. Yasal düzenlemeler vardır. Bu, Türkiye'de yetersizdir. Tüketici hareketlerinin kendi içlerinde dayanışması ve diyaloğu vardır, koordinasyonu vardır. Maalesef, bu zayıf olduğu için, yeterli olmadığı için, yeterli iş birliği ve ortaklığın olmaması sonucu tüketiciler ağır hak ihlallerine uğruyor. Eğer öyle olmasaydı, iktidar partisi daha iki ay önce burada "Tüketici hakem kurullarına tüketicilerin avukat kanalıyla yapmış olduğu başvurularda avukatlık gider ve masraflarına hükmedilmesi gerekir." maddesini kaldırmayacaktı yani hak arama yolunu kapatmayacaktı.

Ürün güvenliği konusu sorunludur arkadaşlar, çok açık söylüyorum. Piyasa gözetimine ilişkin yönetmelikler, düzenlemeler yetersiz ve güvenli olmayan ürünlere karşı önleyici tedbirlerin alınması, dolandırıcı reklam ve promosyonlar konusundaki denetim de yetersizdir. Ticari reklam, ilan ve promosyonlar, banka kredilerini özendirici reklamlar, kampanyalar -bakın, dikkat edin- yeterince denetlenememekte, müeyyideler caydırıcı olamamaktadır. Aldatıcı, yanıltıcı, dolandırıcı reklam ve promosyonlar konusunda denetim yetersizdir. Bunun sonucu da -her gün gazetelerde rastlıyorsunuz- yurttaşlarımız bir tur geziye gidecek veya bir yere gidiyor; bakıyorsunuz, parasını yatırmış, iptal edilmiş, gibi.

Tüketici mevzuatı, mahkemeler, hakem kurulu kararları arasında da bir uyum bulunmamaktadır arkadaşlar. Tüketici haklarının ihlali sonucu mal kaybı yanı sıra sağlık sorunları gündeme gelmekte, yaşam hakkını ihlal eden ağır sonuçlar doğmaktadır. Bulaşıcı hastalıkların önlenmesi, zararlı ürünlerin kullanım ve denetimi, halk sağlığı, önleyici tedbirler konusunda yeterli bir ilerleme de sağlanamamıştır. Kan, kan ürünleri, doku ve hücre konularında Avrupa Birliği müktesebatı uygulanmamakta, mevzuat uyumu sağlanamamaktadır. İthal sonucu, yurt dışından getirilen malların garanti, güvenli kullanımı konusunda da standart koşulların oluşmaması sonucu tüketiciler zarara uğramaktadır. Nihayet yakın zamanda ithal ayakkabılardan insanların nasıl yaralandığını gördünüz.

Elektronik eşyalar, cep telefonları, bilgisayarlar, kaçak, çakma mallar piyasayı sarmış durumda arkadaşlar. Toplumun güvenliğini, kişilik haklarını ihlal eden dinleme cihazları, jammer aletler kaldırımlarda, işporta tezgâhlarında ekmek peynir gibi satılıyor. Gıda sektöründe kullanım tarihlerine riayetsizlik, ürünlerin muhafaza ve dolaşımı, genetiği bozulan meyve ve ürünler, ilaçlama ve zehirlenmelerin ağır sonuçları her gün basında yer almaktadır. Sinema, müzik endüstrisi, korsan malların üretilmesi ve satılmasıyla bir yandan telif hakları ihlal edilirken diğer yandan ürünlerin kalitesiz olması sonucu tüketiciler zarara uğramaktadır.

Tüketicinin ve sağlığının korunması alanında ürün güvenliğinin sağlanması, tüketicilerin uyarılması, hakları konusunda bilinçlendirilmesi mevzuatın etkinleştirilmesi gereğini ortaya koyuyor. Bu amaçla biz bir Meclis araştırması isterken son günlerde olan bitene dikkatinizi çekmek istiyorum arkadaşlar.

Biliyorsunuz, gayrisafi millî hasıla olarak, Türkiye'de, AK PARTİ iktidarlarının 2023'te 25 bin dolar hedefi var, değil mi? Kişi başına 25 bin dolar millî gelir. Peki, dolar artışı bu Cumhurbaşkanı-Merkez Bankası kavgasıyla gündeme geldi ya arkadaşlar, ne oldu? Kişi başına millî gelir 500 dolar azaldı. Yakın bir hafta dilimini, iki hafta dilimini veriyorum.

Bakın, 2013'te kişi başına millî gelir 10.971 dolardı. Niye? Çünkü, o zaman doların kuru 2,20 TL'den hesaplanınca 2014'te 10.560 dolara düştü kişi başına millî gelir. Şimdi, bakıyoruz, 2015'te kur 2,61'e fırlayınca ne oldu? Bunun üzerine hesaplama yapıldığı zaman şu an gayrisafi millî hasıla kişi başına 8.763 dolara düşmüş. Arkadaşlar, kişi başına 10.700 dolar geliriniz varken iki haftada birdenbire kişi başına 2 bin dolar kaybediyorsunuz. Farkında mı Türkiye? Farkında mısınız arkadaşlar, siz farkında mısınız? Elektrik faturasını, doğal gaz faturasını, benzin parasını, yakıt parasını öderken, enerji kullanırken, ithalatta, alım satımda, dolaylı vergilerde, dolaylı vergilerin ürettiği mallara yansımalarında siz bunun farkında mısınız? Hakikaten farkında mısınız? Şu son tabloya dikkat edin: Bakın, 2002'de siz iktidara geldiğinizde vatandaşın bankalara olan borcu 6 milyar liraydı, 2015'te vatandaşın borcu 357 milyar lira oldu.

MEHMET ŞEKER (Gaziantep) - Kaç katı?

HASİP KAPLAN (Devamla) - Katını, kaç katı olduğunu, matematik profesörleri var iktidar partisi içinde, hesaplarlarsa çok çok katı olduğunu görecekler.

Şimdi, bakın, batık tüketici kredisinde 127 kat artış olmuş arkadaşlar. Peki, batık banka kredisindeki artış ne kadar? 24 kat, 2002-2015. Peki, icradan, iflastan haberiniz var mı arkadaşlar? Tüketici kredisi icra takiplerinin 7,2 milyar lira olduğunu biliyor musunuz? 7,2 milyar. Peki, tüketici banka kredi kartlarının icraya verilmesindeki rakamı biliyor musunuz? 5,5 milyar lira. Şimdi, bütün bunları topladığımızda, bir de tüzel kişi şirketlerin borçlarıyla 22 milyar da icralık olanları ekleyin bakayım.

Şimdi, siz bütün bu döviz, kur, cari açık, büyüme oranının düşmesi, kişi başına gelirin düşmesi ve tüketiciye direkt yansıyan bu dalgalanmaların önlemini Meclis olarak almak zorundasınız. Böyle bir araştırma açılmasında, Meclis olarak, büyük yarar görüyoruz. 77 milyonun yararı olan bu konuda olumlu oy vereceğinizi düşünüyorum.

Saygılarımla. (HDP sıralarından alkışlar)