GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Polis Vazife ve Salâhiyet Kanunu, Jandarma Teşkilat, Görev ve Yetkileri Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarı ve Teklifleri
Yasama Yılı:5
Birleşim:72
Tarih:09.03.2015

S. NEVZAT KORKMAZ (Isparta) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinize hayırlı akşamlar diliyorum.

17-25 Aralıkta vuku bulan hırsızlık, yolsuzluk operasyonlarıyla rüşvet, görevi kötüye kullanma vesair gibi ağır suçlamalara muhatap olan 4 bakan görevden ayrılmak zorunda kalmışlardır ancak daha sonra AKP çoğunluğuyla Yüce Divana gönderilmemekle de görevden ayrılma gerekçeleri ortadan kalkmıştır. Eğer bu bakanlar suçlu değilse neden görevlerinden istifa etmişlerdir? Yok, suçlu görülüyorlarsa neden Yüce Divana gönderilmemiştir? İddialar ortada durmakta ve bu iddiaları açıklığa kavuşturmak yerine 50 bin polisin görev yeri değiştirilmektedir. İçişleri Bakanlığı kanununda suç ve suçluyla mücadele etme vazifesi ortadayken bu Bakanlık suçluyla mücadele edenlerle mücadele yolunu seçmiş, tüm dünyada eşi benzeri görülmemiş bir uygulamaya imza atmıştır. AKP Hükûmeti hırsızlık, yolsuzluk konusunda tekerine çomak sokan emniyet kadrolarını tasfiye etmek peşine düşmüştür. Böylece, yüreğini serinletmeye çalışırken yüz yetmiş yıllık polis teşkilatının altını oyduğunun ve terör, asayiş problemi yaşayan ülkemizde devleti güvenlik zafiyeti altına soktuğunun farkında bile değildir.

Personele resen aylık kesimi cezası verilebilmesi kolaylaştırılmakta, disiplin cezası alanların yükselmesinin önüne geçilmektedir. Böylece terfilerde istediklerinin önüne set çekmek suretiyle, açıkçası siyasal iktidar polis teşkilatında keyfilikleri artırarak kadrolaşmanın, kendi siyasi yapısına göre kadrolaşmanın önünü açmaktadır. Bir müddet sonra mesleki ayıklanmalara maruz kalacak olan Emniyet teşkilatı siyasal iktidara biat etmiş elemanlardan teşekkül edecek ve söylendiği gibi devletin polisi parti polisi hâline gelecektir. Bir de yıllardır terörle mücadele eden ülkemizde polis teşkilatıyla bu denli oynamak ve bu zamanda oynamak ne derece doğrudur eğer bu işte bir kasıt yoksa.

"Avrupa Birliğine uyum" diyorsunuz, "müktesebat" diyorsunuz tasarıyı savunurken ama Avrupa Birliği bu tasarıya karşı olduğunu açıklıyor, hukuk devletine aykırı buluyor yasayı. Kamuoyundan bu hakikati gizliyorsunuz. Özellikle havuz medyasına verilmiş talimatlarla da havuz medyası ısrarla bu hususu gözden uzak tutmaya çalışıyor. Bu tasarıyla ne kadar pembe tablolar çizerseniz çizin, gerçekler ortadadır.

Hükûmet şöyle bir polis teşkilatı hayal ediyor bu tasarıyla birlikte: Kanunları uygulayan, devletin ve milletin polisi değil, sürekli olarak iktidar partisinin siyasi çıkarlarını gözeten yandaş polis istiyor.

Hepinizi saygıyla selamlıyorum.