| Konu: | Polis Vazife ve Salâhiyet Kanunu, Jandarma Teşkilat, Görev ve Yetkileri Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarı ve Teklifleri |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 72 |
| Tarih: | 09.03.2015 |
HALİL AKSOY (Ağrı) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; görüşül-mekte olan iç güvenlik yasa tasarısı üzerine söz aldım. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Doğrusu, üzerinde konuşacağım madde general atamaları, subay atamaları, astsubay atamaları ve uzman jandarma atamalarıyla ilgilidir ama kaygı noktamız bu değil, nasıl atanırlarsa atansınlar. Terfileri, taltifleri, özlük sorunları elbette ki nasıl yapılırsa yapılsın, o da çok önemli değil, önemsemiyorum da ama önemsediğim nokta, ülkede, öncelikle bütün yetkilerin belirli şahıslarda ve belirli bir zihniyette toplanmasıdır bizi kaygılandıran. Bu da otoriter bir gidişi işaret ediyor, bu bizi çok rahatsız ediyor. Keza, bir şey daha çok dikkati çekiyor, AKP iktidarı bu torba kanun tasarılarını bir klasik hâline getirmiş. Elbette ki torba kanun zihniyeti siyasal iktidarın ihtiyaçları doğrultusunda yasa çıkarmayı amaçlıyor. Bu tür uygulamaların birçok ülkede yapıldığını biliyoruz. Almanya'da yapıldı, İspanya'da yapıldı, İtalya'da yapıldı -tabii oralarda Hitler vardı, Mussolini vardı, Franco vardı- kimi Latin Amerika ülkelerinde yapıldı, bunları gördük. Ama, gerçekten çok ciddi bir kaygı noktasıdır ve hızlı bir şekilde biz bir otoriterleşmeye ve bir polis devletine doğru gidişi gözlemliyoruz.
Şimdi, keyfiyet almış yürümüş. Zaten bu yasa kabul edildiği zaman keyfiyet daha da fazla artacak. Biraz önce bir hatip arkadaşımız İzmir Valisiyle ilgili bir şey hatırlattı ama bunlar sadece İzmir Valisinin değil, birçok valinin keyfî olarak uygulamaya koyduğu bazı şeylerdir ve şeye bakmamak lazım yani durumdan vazife çıkarmak bu tür insanların görevleridir. Çünkü, bu valiler ve bu yetkilerin özellikle devredildiği kişiler âdeta AKP'nin il başkanları, ilçe başkanları gibi çalışan kişiliklerdir. Böyle bakıldığında, bundan sonra da gerçekten çok kaygı verici sonuçlar doğar ve bu da aynı zamanda doğal olarak bir meşru savunma hakkını, meşru direnme hakkını ortaya çıkarır, bundan haberiniz olmalıdır.
Şimdi, bakın, geçmişte de uygulanıyordu, bu TOMA'lar su serpiyordu. TOMA'ların serpmiş olduğu suyun içerisinde bazı kimyasal maddeler de vardı. Bizim kadar buna tanık olan da yoktur. Ama, Sayın İçişleri Bakanı, size bir şey hatırlatayım: Bu TOMA'ların suyunu bazen gidiyor lağımlardan alıyorlardı ve bu lağım suyunu esas itibarıyla üstümüze püskürtüyorlardı. Yani, bugüne kadar TOMA'ların yaptıkları gerçekten eğer yasa dışı ise şimdi yeni bir kanun çıkarılmakla ne hedefleniyor?
ALİ SERİNDAĞ (Gaziantep) - Boya katacaklar, boya.
HALİL AKSOY (Devamla) - Zaten siz bunu uyguluyordunuz, buna bir kılıf bulmaya da gerek yok.
Yine, silah kullanma yetkisi her durumda verilmiş. Diyelim ki polisi gördünüz, korktunuz kaçtınız ama o ara kalçanız kaşındı, elinizi kalçanıza attınız size ateş edip öldürebilir ve savunması da hazırdır: "Kaçtı, elini silahına attı, ben de öldürdüm." Keza, böyle bir durumda, söz gelimi gerek molotofkokteyli gerek sapan gerek taş gibi şeyler eğer silah kabul edilecekse -ki öyle kabul ediliyor- artık öyle bir noktaya gelinir ki insanlar bunları kullanmaz, gerçekten polisin ve jandarmanın kullanmış olduğu etkili silahları kullanmak durumunda kalır. Bu da son derece doğaldır. Şimdi, siz bu riskleri nasıl alıyorsunuz da böyle bir yasaya "evet" diyorsunuz, doğrusu ben buna şaşıyorum.
Verilecek cezalar konusunda da bir kıyaslama yapmak gerekirse 12 Eylüldeki askerî mahkemelerin vermiş olduğu kararlarla, vermiş olduğu cezalar ile şimdi verilen cezalar arasında katbekat fark vardır. Şimdi, sizin bu saydığınız silahlar -molotofkokteylleri, sapanlar vesaire- geçmişte örgüt üyesi olmanın deliliydi, şimdi ise bir kişi eğer örgüt üyesiyse toplamda kırk yıl ceza alabiliyor. Bu da insaf değil, vicdan değil.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
HALİL AKSOY (Devamla) - Açıkça söylemek gerekir ki bu yasa geri çekilmelidir veyahut da İçişleri Komisyonunda yeniden görüşülmelidir.
Teşekkür ediyorum. (HDP sıralarından alkışlar)