| Konu: | CHP Grubunun, Gaziantep Milletvekili Mehmet Şeker ve 19 milletvekili tarafından, Hükûmet temsilcilerinin faiz lobisine yönelik iddialarının araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla 13/6/2013 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına verilmiş olan Meclis araştırması önergesinin, Genel Kurulun bilgisine sunulmak üzere bekleyen diğer önergelerin önüne alınarak Genel Kurulun 10 Mart 2015 Salı günkü birleşiminde sunuşlarda okunmasına ve ön görüşmelerinin aynı tarihli birleşiminde yapılmasına ilişkin |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 73 |
| Tarih: | 10.03.2015 |
HASİP KAPLAN (Şırnak) - Halkların Demokratik Partisi Grubu adına hepinizi selamlıyorum.
"Ne lehinde ne aleyhinde..." diye İç Tüzük'e konulan hüküm var ya, aslında üzerinde konuşmak üzere söz aldım. Çünkü bunu bu Mecliste herkesin istemesi gerektiğini düşündüm. Ya, bir faiz lobisi var, kimdir bu ya! Arkadaşlar, merak etmiyor musunuz? Gezi'de faiz lobisi, 17-25 Aralıkta faiz lobisi, dünyada finansal kriz oluyor, faiz lobisi. Bu yetmiyordu, faiz lobisi, bir de döviz lobisi çıktı. Bu döviz lobisi kim?
Cumhurbaşkanı konuşuyor, Merkez Bankasına bir parmak sallıyor, döviz fırlıyor arkadaşlar. Ya, böyle bir sistem dünyada var mı, düşünebiliyor musunuz? Kaç gündür bütün Merkez Bankası, Sayın Babacan, ekonomi bakanları, hepsi sarayda brifing veriyorlar. Kime? Cumhurbaşkanına. Yanlış yerde yapıyorsunuz brifingi arkadaşlar, gelip bu Mecliste vereceksiniz; halkın Meclisinde, milletin Meclisinde milletin vekillerine vereceksiniz, çözümü burada arayacaksınız, çözümü burada.
Döviz lobisi kim? Döviz lobisi, faiz lobisi, dolar, sıcak para, likitide hangi ülkeleri seviyor? Çok basit, FED'den veya Dünya Bankasından, Avrupa Merkez Bankasından kredi olarak parayı yüzde 1 faizle alıyorlar, geliyorlar, Türkiye'de yüzde 7,5 faiz var, vergisini de verse, masrafını da yapsa, bilmem ne yapsa Türkiye'ye yatırdığı zaman bilmem kaç katı kâr elde ediyor. Onun için, şu aşamada Türkiye'de 131 milyar doların -faiz lobisi derler- 62 milyarı hisse senetlerine yatırılmış, bankalarda; 52 milyarı hazine bonosuna yatırılmış -hazine bonosuna arkadaşlar, resmî hazine bonosuna- 17 milyarı da piyasada.
Peki, bu para burada yatarken kısa bir süre önce bir çalkalanma oldu ve Türkiye'de bir sıcak para kaçışı oldu, farkında mıydınız? IMF 3 bankayı riskli banka ilan etti, Maliye Bakanı 3 bankada kara para riskinden bahsetti. Ne oldu ondan sonra? Bir efsane çıktı arkadaşlar, IMF'ye borç vermiştik 5 milyar dolar, bütün borçlarımızı ödemiştik. Türkiye şu an IMF'nin kapısında borç alma noktasına geldi. Bunu, bu söylediklerimizi ciddiye alın, bunun şakası yok arkadaşlar. Bu ekonomik dalgalanmada eğer bunun sadece ve sadece doları olan, olmayan kesimler üzerinden etkisini ararsanız şunu görürsünüz: 2023 hedeflerinizde kişi başına gayrisafi millî hasılanın 25 bin dolar olacağını iddia eden iktidarınız değil mi? 25 bin dolar. Şimdi dolar 2,62 liraya çıkınca şu an 2015 itibarıyla gayrisafi millî hasıla kişi başına kaça düştü biliyor musunuz? 8.763. Yani 2013'te kişi başına 10.753; 2015'e gelirken tam 2.000 dolar düştü. Fakirleşti yurttaş, cebinden 2.000 dolar gitti, cebinden uçtu, liranın alım gücü düştü, asgari ücretlinin maaşının değeri düştü. Ve iç artı dış borç 600 milyar dolar arkadaşlar. İç borç 200 milyar, dış borç 400 milyar dolar. Bu rakamlar çok ciddi rakamlardır arkadaşlar. İthalatın ihracatın önüne geçtiği bir Türkiye'den bahsediyoruz.
Bakın, G-20 zirvesi Türkiye'de toplanıyor. Beşli kırılganın en kırılgan ülkesi Türkiye. Yani burada siyaseten haz almıyoruz, Türkiye ekonomisinin kötüye gitmesinden haz almıyoruz ama ya Cumhurbaşkanının görevi her gün Merkez Bankasıyla -bağımsız madem- kavga etmek değildir arkadaşlar, niye kavga eder? Niye Merkez Bankası Başkanını her gün tehdit eder, her gün kavga eder? Anlatır mısınız, Cumhurbaşkanı yürütmenin başı değil mi? Ya git kardeşim Köşk'te otur, ülkenin birliğiyle, bütünlüğüyle, temsiliyle uğraş, elçileri ağırla, git dış ülkeleri gez, geziyorsun. Yani şimdi yaptığın ne? Gidip meydan meydan açılış yapıyorsun. Cumhurbaşkanlığı seçiminden sonra şimdi de 2015 genel seçimlerine karışıyorsunuz. Paket görüşülüyor, burada pakete karışıyorsunuz.
Şimdi, burada bir terslik var arkadaşlar: Hükûmet varsa bu Hükûmetin de Başbakanı yok mu? Var. Davutoğlu değil mi? Davutoğlu. Bu Hükûmetin bakanları Başbakana mı hesap verir, Cumhurbaşkanına mı hesap verir? Eğer bu Anayasa ve yasalara göre alırsanız -Parlamentoya göre- ha Cumhurbaşkanına gitmiş hesap vermiş Merkez Bankası Başkanı veya uzmanları veya Ekonomi Bakanı veya ekonomiden, koordinasyondan sorumlu Bakan ha bekçi Murtaza'ya(x) gitmiş brifing vermiş hiçbir farkı yok çünkü bir hükûmet yürütmedir, yürütme. Yürütme anayasal bir kurumdur. Yürütmenin başı temsildir. Temsilin başı o ülkenin ekonomisiyle uğraşmaz çünkü Cumhurbaşkanı sorumsuzdur. Onun için 417 milletvekilinin oyu gerekiyor burada sorumluluğuna ihanetten gitmek için ama biz Mecliste Ekonomi Bakanının, Kalkınma Bakanının, ekonomiden sorumlu, koordinasyondan sorumlu Bakanın -Babacan'ın- her 3'ünün de hesabını bu Anayasa'ya göre gensoruyla sorabiliyoruz. Nitekim, Halkların Demokratik Partisi her 3 bakanla ilgili gensoru vermiştir Meclise ve bu hafta içerisinde görüşeceğiz. Niye? Hükûmet sorumlu. Eğer Cumhurbaşkanı sorumlu olsa, sorumluluğu varsa ona soralım ama Cumhurbaşkanı değil Anayasa'ya göre. Anayasal denetim mekanizmaları belli; Meclis araştırması, genel görüşme, gensoru, bir de -siyasetin sorumluluğuna gidersin Yüce Divan için- soruşturma ama vatana ihanet kavramının içine bu ülkenin tek kuruşu, tek taşı, bir karış toprağı, her şey dâhildir. Eğer bir faiz lobisine kurban gidiliyorsa hesabı sorulur, eğer bir dolar lobisi varsa, ona gidiliyorsa bunun hesabı sorulur çünkü bu hazineye giren para ne Cumhurbaşkanının ne o bakanların ne Merkez Bankasının parası pulu değildir. O yurttaşın verdiği vergilerle hazineye giren paranın bugün burada hesabını sormak biz muhalefetin görevidir.
Şimdi, buradan çok açık bir şekilde ifade etmek istiyoruz. Arkadaşlar, ya sıcak para, likidite bu güvensizlik ortamında çekilip giderse ne yapacaksınız Hükûmet olarak? Yani, bu para giderse brifing üstüne brifing de verseniz faiz lobisi siyaset borsasına girecek. Dikkat edin, siyaset borsası öyle bir etkilenir ki, 2015 seçimlerine de üç ay var. Siz hiç "Bu, faiz lobisidir; bu, faiz lobisinin yanında döviz lobisidir..." Kimdir, bunları açığa çıkarma konusunda gelin bizim yanımızda yer alın. Şu Mecliste de 5 Nisana kadar vakit var, hemen alelacele bir komisyon kuralım, şunların yakasına yapışalım da sizi de kurtaralım. Daha ne istiyorsunuz siz Allah'tan? Bu kadar iyilik üstüne iyilik muhalefetten, artık eliniz bu sefer de iyiliğe kalksın. Şu faiz lobisini kaldırmak istiyorsanız ellerinizi kaldıracaksınız, "evet" diyeceksiniz arkadaşlar. Ey iktidar, faiz lobisi için "evet" diyeceksiniz, başka şansınız yok.
Teşekkür ederim. (HDP ve CHP sıralarından alkışlar)