| Konu: | CHP Grubunun, Gaziantep Milletvekili Mehmet Şeker ve 19 milletvekili tarafından, Hükûmet temsilcilerinin faiz lobisine yönelik iddialarının araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla 13/6/2013 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına verilmiş olan Meclis araştırması önergesinin, Genel Kurulun bilgisine sunulmak üzere bekleyen diğer önergelerin önüne alınarak Genel Kurulun 10 Mart 2015 Salı günkü birleşiminde sunuşlarda okunmasına ve ön görüşmelerinin aynı tarihli birleşiminde yapılmasına ilişkin |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 73 |
| Tarih: | 10.03.2015 |
SADIK BADAK (Antalya) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Cumhuriyet Halk Partisi tarafından verilmiş bulunan grup önerisinin aleyhinde şahsım adına söz aldım. Yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum.
Değerli milletvekilleri, grup önerisinde, bu faiz lobisini sanki değerli arkadaşlarımız, milletvekillerimiz bilmiyormuş gibi ve sanki bu tabir AK PARTİ mensuplarınca bulunmuş gibi bir yaklaşımla faiz lobisinin ne olduğu ve araştırılması isteniliyor. Tecahülüarif, edebiyatımızda güzel bir tabirdir. CHP'nin önerisi bir anlamda tecahülüarif olarak da görülebilir. (AK PARTİ sıralarından alkışlar) Ben yine de ülkelere, toplumlara zarar veren faiz lobisini kısa başlıklarla özetlemek isterim.
Öncelikle, konunun önemine vurgu yapmak isterim. Devletlere faizle borç vermeyi, borç para vermeyi ticari faaliyet hâline getirmiş kesimlere faiz lobisi diyebiliriz. Bu ekonomik bir tanım. Reel sektörlerde ticari ve sektörel faaliyetlerini takip eden petrol lobisi, çelik lobisi, ilaç lobisi gibi lobiler var, kazançlarını artırmaya çalışırlar. Mesela, ilaç lobisinden örnek vermek istersek, benim kış aylarında grip olduğum zaman kullandığım "Augmentin" diye bir antibiyotik var.
AYTUN ÇIRAY (İzmir) - Reklamlara girdi, reklamlara. Araya ürün yerleştirdi.
MEHMET ŞEKER (Gaziantep) - Reklama girmeyin.
SADIK BADAK (Devamla) - 1990'lı yıllarda, hatta 2003, 2004 yıllarında bugünkü rakamla 38 liraydı, daha sonra hükûmetlerimizin yaptığı gayretlerle, çabalarla bu ilaç lobisinin Türkiye'deki faaliyetleri engellendi, şimdi Augmentin 9 lira. İşte bu lobinin faaliyetlerini önleyebilmek müşahhas bir örnek. (AK PARTİ sıralarından alkışlar) Faiz lobisinin faaliyetlerini de bizim ülkemizde büyük ölçüde engelledik.
MEHMET GÜNAL (Antalya) - Kaç senede artmış o ilaç fiyatı ben onu da anlamadım.
SADIK BADAK (Devamla) - Şimdi, finans sektöründe de kazancını artırmak için çalışan lobiler var. Finans sektörünün temel işlevi reel sektöre, üretim sektörüne, fabrikalara piyasanın norm ve standartlarında bir bedelle para vermek, bir kira bedeli karşılığında para vermek. Üretim sektörüne kredi veren müesseselerle bugün üzerinde konuşmakta olduğumuz faiz lobisini birbirinden ayırmalıyız. Bunların birbirlerinden farklı ortam ve parametrelerle çalıştığını biliyoruz.
18'inci yüzyıldan sonra bazı finansörlerden bir kesim, devletlere, hazinelere para vermeye ve özellikle savaşları finanse etmeye başlamışlar. 1800'lü yıllarda Osmanlı Devleti'ne borç para verenler de bunlar. Bunlar ülkelerde iyi yönetim ve istikrar istemezler, ülkelerdeki kaos ortamları onların faiz gelirlerini artırır. 1990'lı yıllarda ülkemizdeki siyasi ve ekonomik istikrarsızlığın getirdiği bütçe problemleri devlet bono faizlerinin yüzde 150'lere yükselmesine yol açarak faiz lobisine büyük kazançlar sağlamıştır. Buna karşılık 2002'den sonra ülkemizdeki siyasi ve ekonomik istikrarla 2013 yılında devlet bono faizlerinin 4,61'e kadar düşmesi elbette bu kesimlerin hoşuna gitmemiştir. Son iki yüz yılda sanayileşmiş ülkelerin kurduğu ekonomik ve finans sistemi içerisinde gelişmekte olan devletlere uluslararası finans çevrelerince verilen kaynaklardan manipülasyonlarla daha fazla gelir elde etme gayretleri zaman zaman yatırımları engelleyen boyutlara ulaşmaktadır. Son elli altmış yılda dünya ekonomi sistemine bileşik kaplar misalince entegre olmuş... Gelişmekte olan bazı ülkelerde görüldüğü gibi 2013 Haziranında ülkemizde Gezi olaylarıyla uluslararası faiz lobisinin, uluslararası medyayla iş birliği içerisinde kazancını artırma manipülasyonlarına hepimiz şahit olduk.
LEVENT GÖK (Ankara) - Ya, tam bir tecahülüarif yaptınız. Tam tecahülüarif bu işte.
SADIK BADAK (Devamla) - Şöyle ki: 31 Mayıs 2013 tarihinde ülkemizin uluslararası finans çevrelerinde 1,31 olan risk puanı, on gün sonra, 11 Haziranda 1,84'e yükselmiştir. Böylece nükleer santrallerimiz, üçüncü köprü, üçüncü havaalanı, Kanal İstanbul gibi; hızlı tren, Marmaray, 3 katlı büyük İstanbul tüneli, Anadolu'da planlanan barajlar, sulama sistemleri, otoyollar, hızlı trenler gibi, yaklaşık 140 milyar dolarlık temel yatırımlarımızın finansmanının faizinin maliyeti yaklaşık on gün içerisinde yüzde 45 artmıştır.
ALİ SERİNDAĞ (Gaziantep) - Toplumu geren buna sebep olmuştur. Kim toplumu germişse o sebep olmuştur.
SADIK BADAK (Devamla) - Son haftalarda bazı çevrelerde yine benzer kafa karışıklıkları yaratmaya dönük gayretler görülmektedir.
ALİ SERİNDAĞ (Gaziantep) - Havaalanında kim toplantı yaptıysa, kim orada esti gürlediyse o zaman faiz lobisinin içinde o var.
SADIK BADAK (Devamla) - Ben bu arkadaşlara sadece, bu kısa vakit çerçevesinde şunu hatırlatmak isterim.
AYTUN ÇIRAY (İzmir) - Siz iktidar değil misiniz yakalayın bu lobiyi, çıkarın meydana.
SADIK BADAK (Devamla) - 2002 yılında toplam vergi gelirlerinin yüzde 85,7'si faiz ödemelerine gidiyordu. Devlet, gelirlerinin yüzde 85'ini faize veriyordu.
GÖKHAN GÜNAYDIN (Ankara) - On iki yılda 600 milyar lira faiz ödediniz, 600 milyar lira on iki yılda.
SADIK BADAK (Devamla) - Bugün bu oran yüzde 14,3'e düşmüştür. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
GÖKHAN GÜNAYDIN (Ankara) - Rakamlara bak biraz, on iki yılda 600 milyar lira.
SADIK BADAK (Devamla) - Değerli milletvekilleri, 24'üncü Dönem yasama faaliyetlerinin bitmesine yaklaşık üç hafta bulunuyor. Bu konu elbette ciddi, araştırılmasında daima fayda bulunan bir konudur. Meclis araştırması açılması konusunda takdir yüce Meclisimizindir.
LEVENT GÖK (Ankara)- Siz ne düşünüyorsunuz, ne yapacaksınız?
AYTUN ÇIRAY (İzmir) - Öneriyi destekleyin, faiz lobisini yakalayalım.
SADIK BADAK (Devamla) - Ancak Meclisimizin gündeminde Plan ve Bütçe Komisyonundan ve diğer komisyonlardan geçerek Meclisimizde görüşülmeyi bekleyen torba kanun ve perşembe günü yine Plan ve Bütçe Komisyonunda görüşeceğimiz öğretmenlerimize yeni kadro verilmesi gibi halkımızı yakından ilgilendiren yeni düzenlemeler varken bilinen gerçekler üzerinden ayrıca bir Meclis araştırmasına bugün için mesai harcanmasını doğru bulmadığımı, bu çalışmanın seçimlerden sonra yapılabileceğini belirtmek isterim.
Bu düşüncelerle yüce Meclisi saygıyla selamlarım. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)