| Konu: | Polis Vazife ve Salahiyet Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarı ve Teklifleri |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 73 |
| Tarih: | 10.03.2015 |
HASAN HÜSEYİN TÜRKOĞLU (Osmaniye) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Türk milletinin saygıdeğer milletvekilleri, 684 sıra sayılı Tasarı'nın 52'nci maddesi üzerine vermiş olduğumuz önergeden dolayı söz aldım. Yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
Tasarının 49'uncu maddesinden başlayarak 68'inci maddesine kadar olan hükümler, 49 ile 68 arasındaki maddeler içerdikleri hükümleri itibarıyla İçişleri Bakanlığının bağlı kuruluşlarından olan Jandarma Genel Komutanlığı ile Sahil Güvenlik Komutanlığının özellikle personeliyle ilgili iş ve işlemler konusunda İçişleri Bakanlığının ve il valilerinin daha etkin, daha yetkili hâle gelmesini sağlayan maddeleri içermektedir.
Bu düzenleme yapılırken iktidar partisinin hem komisyon üyeleri hem kamuoyuna beyanda bulunan sözcüleri hem de Genel Kurulda beyan eden milletvekili arkadaşlarımız hep şunu söylediler, dediler ki: "Bu tasarı Jandarmanın, askerî kuruluşların sivilleşmesi adına bir özellik taşıyor." Ya da "Terörle mücadelede daha etkin ve daha hızlı, daha çabuk karar alabilmek adına bu işler yapılıyor, bu düzenlemeler yapılıyor." gibi gerekçeleri ortaya koydular. Ancak, geçtiğimiz haftalarda bir açık oturumda hem İçişleri Komisyonu üyesi olan hem de bu tasarının moderatörlüğünü yapan, Adalet ve Kalkınma Partili bir milletvekili arkadaşımız şunu söyledi, dedi ki: "Hayır, bu, terörle mücadeleyle ilgili bir tasarı değil. Bu tasarı, Adalet ve Kalkınma Partisi hükûmetlerine karşı yönelecek bir toplumsal tepkiyi önceden haber almak ve onu önlemek gayesiyle hazırlanmış bir tasarı. Onun için uğraşıyoruz." Ve dolayısıyla, iktidar partisinin bu konularla görevli milletvekili de bizim söylediğimiz noktaya geldi, bizim eleştirdiğimiz açıdan o da değerlendirmeye başladı.
Bu tasarı aslında bu söylenen, yazılı gerekçelerinin dışında, Oslo'da PKK'ya verilen sözlerin, orada varılan mutabakatın bir parçası olarak bugün gündemimizde. PKK, Jandarma teşkilatını istemiyor. PKK, terörle mücadelede Türk devletinin en kıymetli kurumlarından biri olan Jandarmanın bir şekilde -affınıza sığınarak söylüyorum- iğdiş edilmesini, terörle mücadeleden alıkonulmasını, tarumar edilmesini istiyor. Bu söz PKK'ya verilmiş ve o çerçevede bu tasarı gündemimize geliyor. İlahi bir tecelli olsa gerek, 1919 yılında itilaf devletlerinin çok sevdiği, Osmanlı topraklarını işgal eden devletlerin kucakladığı Damat Ferit de 15 Mart 1919'da böyle bir teşebbüste bulunmuştu. Onun karşılığında, o günkü Osmanlının diğer bürokrasisi jandarmanın siyasallaşacağından bahsetmişti. Bu teşebbüs nakıs kalmıştı.
Şimdi, "Bu işi PKK istiyor." dedik, evet, PKK istiyor. Nitekim, 28 Şubat günü Dolmabahçe'de HDP ile AKP'nin ortak girişimiyle ortaya çıkan o 10 maddelik müzakere metni, mutabakat metninden de anlaşılıyor ki HDP ile AKP bu tasarı konusunda zaten çoktan anlaşmışlar. Cumhuriyet Halk Partisinin de içinde belli mahfiller bu tasarıya "evet" diyor, belli mahfiller de "hayır" diyor, onların da kafası karışık. Dolayısıyla bu tasarıya net olarak karşı çıkan bir tek Milliyetçi Hareket Partisi var ve bu duruşumuzu değiştirmeye niyetimiz yok.
Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; bu tasarıyla jandarma siyasallaşacak. Eğer jandarma teşkilatının askerî görevleri de olduğu göz önüne alınmadan böyle bir düzenleme yapılırsa ilçe jandarma komutanları iktidar partilerinin -bugün Adalet ve Kalkınma Partisi, yarın inşallah biz ya da bir başka parti- onların ilçe başkanlarının etkisi altında kalacak. İl jandarma komutanları il başkanlarının etkisi altında kalacak. Dolayısıyla bu tasarı bu yönüyle hepimiz için arızalı bir tasarı.
Bakın, bu tasarıyla ilgili "Jandarma tarumar ediliyor." diyorum. Bir önceki madde, 51'inci maddede öyle bir düzenleme geçti ki evlere şenlik bir düzenleme geçti. Jandarmanın generalleri üçlü kararnameyle atanacak, il ve ilçe jandarma komutanları Bakan tarafından atanacak, diğer personel Jandarma Genel Komutanı tarafından atanacak. Allah aşkına, Hükûmet yetkililerinden birisi gelsin, bana izah etsin, diyelim ki bir ilin jandarma komutanını İçişleri Bakanı istemiyor, onu görevden aldı, yerine birini getirdi. O il jandarma komutanını başka bir göreve nasıl ve kim atayacak? Bu kanunun 51'inci maddesinin bu hâliyle bana bir Hükûmet yetkilisinin bunu özellikle açıklamasını istiyorum. Dolayısıyla bu düzenleme, Jandarma Genel Komutanlığının personelinin her birini ayrı ayrı kıblelere yöneltecek, her bir personel başka merkezlere, atama işlemleri açısından başka yerlere doğru yönlenecek. Dolayısıyla, jandarmanın hiyerarşik...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
HASAN HÜSEYİN TÜRKOĞLU (Devamla) - ...disiplinel ve duygusal açıdan bağları kopacak ve jandarma personeli tarumar edilecek, teşkilatı tarumar edilecek.
BAŞKAN - Teşekkür ederim.
HASAN HÜSEYİN TÜRKOĞLU (Devamla) - Bu açıdan, tekrar bu konudaki kanaatlerin, düşüncelerin özellikle Hükûmet tarafından gözden geçirilmesini diliyor, yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum. (MHP sıralarından alkışlar)