| Konu: | İstanbul Milletvekili Abdullah Levent Tüzel'in 684 sıra sayılı Kanun Tasarısı'nın 54'üncü maddesiyle ilgili önerge üzerinde yaptığı konuşmasındaki bazı ifadelerine ilişkin |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 73 |
| Tarih: | 10.03.2015 |
BÜLENT BELEN (Tekirdağ) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; tasarının 54'üncü maddesiyle ilgili Milliyetçi Hareket Partisi adına söz almış bulunmaktayım. Genel Kurulu saygılarımla selamlıyorum.
Sayın Başkan, sözlerime başlamadan evvel -dün oldu artık, gece yarısını geçtik- 17.15 sıralarında cep telefonuma Kuzey Irak'ın Kerkük kentinden bir Türkmen'in mesajı geldi, onu okumak istiyorum. Türkmen sesini duymayan Hükûmetin kulakları belki bu feryadı duyar. Muhammed Faik adlı bir Türkmen kardeşimiz: "Selamünaleyküm ağabey. Acımız çok büyük. Lütfen dinleyin bizi. PKK, bu akşam Irak Türkmen Cephesine saldırı yaptı ve Kerkük Kalası'nda Türkmen Bayrağı'nı yakıp Peşmerge Bayrağı çektiler. Ya, ağabey, 10 çalışan silah yok elimizde. Boğulduk kahırdan, elimizden bir şey gelmiyor. Lütfen cevap verin."
Evet, değerli AKP'li milletvekilleri arkadaşlarım, Türkmenler feryat ediyor ve maalesef sizin kulaklarınız duymuyor.
Evet, Sayın Başkan, 19 Şubat tarihinden beri ülke gündemini meşgul eden ve kamuoyunda "iç güvenlik paketi" olarak bilinen kanun tasarısının görüşmelerine devam ediyoruz. Milliyetçi Hareket Partisi olarak tasarıda karşı olduğumuz maddelerle birlikte, desteklediğimiz ve "evet" oyu verdiğimiz maddeler de var. Bunlara örnek olarak, Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu'na "havai fişek, molotof, demir bilye ve sapan" ibarelerini ekleyerek bunlarla toplantı ve gösteri yürüyüşlerine katılmayı yasaklayan tasarının 7'nci maddesine, bunun dışında, bu tür toplantılara, bu malzemelerin dışında örgüt ve toplulukların kıyafetleriyle toplantı ve gösterilere katılanların cezalandırılmasıyla ilgili 8'inci maddesine, yine 2911 sayılı Kanun çerçevesinde şiddet olaylarında ortaya çıkan zararın zararı verenler tarafından ödenmesine ilişkin rücu maddesi olan 9'uncu maddesine, 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu'nun içine dercedilen molotof ve kimliğini gizlemek amacıyla yüzünü kapatanların cezalandırılmasına ilişkin 10'uncu maddesine, bonzaiyle ilgili 11'inci ve 12'nci maddelerine, toplantı ve gösteri yürüyüşlerine yukarıda sayılan materyallerle katılanları tutuklamaya ilişkin bir hüküm içeren 14'üncü maddesi ile terörden doğan zararların rücusuna ilişkin 17'nci maddesi ve taşıt kiralamalarıyla ilgili 18, 19 ve 20'nci maddeleri Milliyetçi Hareket Partisi tarafından desteklenmiş ve "evet" oyu verilmiştir.
Buna rağmen -17 ve 25 Aralık- Erdoğan ve onun emanetçisi Davutoğlu, katıldıkları programlarda sürekli Milliyetçi Hareket Partisini ve Sayın Genel Başkanımız Devlet Bahçeli'yi molotofkokteyli ve bonzainin yasaklanmasına karşı çıkmakla suçlamaktadır. Bu tamamen yalandır, Başbakan ve Cumhurbaşkanı milletin gözünün içine baka baka yalan ve iftiralarına devam etmektedir. Bizim karşı çıktığımız konu, tasarının genel itibarıyla kolluk kuvvetlerini iktidarın kapı kulu askerine çevirmesinedir. Şu anda görüştüğümüz maddelerin ilgili olduğu Jandarma ve Sahil Güvenlik Komutanlıkları, askerî görevleri göz önüne alınmadan, hiyerarşik yapısı bozulacak şekilde iktidarın kontrolüne verilmektedir diyor, iyi akşamlar diliyorum. (MHP sıralarından alkışlar)