| Konu: | İstanbul Milletvekili Abdullah Levent Tüzel'in 684 sıra sayılı Kanun Tasarısı'nın 54'üncü maddesiyle ilgili önerge üzerinde yaptığı konuşmasındaki bazı ifadelerine ilişkin |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 73 |
| Tarih: | 10.03.2015 |
ALİ SERİNDAĞ (Gaziantep) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Sayın Başkan, yavaş yavaş tasarının önemli maddelerinin sonlarına doğru geliyoruz. Ta, baştan bu yana uyarılarımızı yapmaya gayret ediyoruz. Biz bu uyarıları yaparken hem sizi hem bizi hem ülkemizi hem de ülkemizin geleceğini, gelecek nesilleri düşünüyoruz.
Şimdi, yeteri kadar bir sebep yoksa yerleşmiş kuralların değiştirilmesi çok doğru değildir ama her zaman veya zaman zaman idarede reform yapma gereği duyulabilir; geçmişte de bu olmuştur ve bunun için ayrıntılı çalışmalar da yapılmıştır. Bunun en bariz örneği MEHTAP Raporu'dur, ondan sonra da KAYA Raporu'dur, bir de İçişleri Bakanlığında yapılan iç düzen çalışmalarıdır. İçişleri Bakanlığında görev yapmış olan arkadaşlarım bunu da hatırlarlar yani şayet idarede bir reform yapılması gerekiyorsa uzun vadeli çalışmaların yapılması, değişik aktörlerin, akademik çevrelerin ve o hizmete muhatap olanların katkılarını almak suretiyle bu çalışmaların yapılması lazım. Böyle alelacele kurumları değiştirmek, farklı bir fonksiyon yüklemek veya farklı bir duruma getirmek hepimiz için olumlu neticeler vermez.
Şimdi şunu samimiyetle size soruyorum: Yani jandarma teşkilatındaki bu değişiklik neden icap etti? Jandarma bugüne kadar kendi üzerine düşen görevleri yapmadı da mı öyle bir gereklilik duydunuz? Öyle bir şey varsa burada çıkın açıklayın, biz de ona göre görüşümüzü ifade edelim. Hiçbir şey demiyorsunuz, "E, biz değiştireceğiz." diyorsunuz. Yani bir şeyi değiştirmek için değiştirmek gerekmez ki, onun bir sebebi olmak gerekir. Nedir? Acaba MİT tırları mı?
Şimdi, bakınız, il ve ilçe jandarma komutanlarının göreve atanmalarında, yer değiştirmelerinde, disipline tabi tutulmalarında, görevden uzaklaştırılmalarında Jandarma Genel Komutanlığını tamamen devre dışı bırakıyorsunuz. Siz olsanız, sizin bir şirketiniz varsa, siz şirketinize eleman alırken veya şirketinizin departmanları arasında personel aktarımı yaparken o şubenin sorumlusunun görüşünü almaz mısınız? Yani orada alıyorsunuz da koca bir devlet teşkilatında bu gerekliliği niye duymuyorsunuz?
Değerli arkadaşlarım, bu çok yanlıştır, bu çok yanlıştır. Jandarma Genel Komutanı hakkında her türlü tasarrufta bulunabilirsiniz ama onun dışındaki jandarma personeliyle ilgili tasarruf Jandarma Genel Komutanlığına ait olmak gerekir. Jandarma Genel Komutanlığı, devamlı söylüyorum, Türk Silahlı Kuvvetlerinin ayrılmaz bir parçasıdır. Öyle mi? Zaten Teşkilat Kanunu'nda öyle yazıyor. O zaman Teşkilat Kanunu'ndaki o hükmü değiştirin.
Peki, Kara Kuvvetleri Komutanlığında bir albay atanırken veya bir alay komutanı atanırken Genelkurmay Başkanının onayı mı anlıyor? Yo, kuvvet, kendi içerisinde -hangi kuvvetse- o atamayı yapıyor, yer deştirmeyi yapıyor. Peki, jandarmada niye farklı bir yol izliyorsunuz?
Şimdi, efendim, askerî görevleri dışındaki bir nedenle işte görevden uzaklaştırmalarda... Peki, adli görevle ilgili bir konuda niye vali ya da kaymakam görevden uzaklaştırsın? O, adli bir görev? Jandarmanın mülki görevi var mı, var; adli görevi var mı, var; askerî görevi var mı, var; bir de "diğer görevler" diye sayılmış. Şimdi, adli bir görevden ötürü bir jandarma subayının veya jandarma astsubayının görevden uzaklaştırılmasını siz hukukla bağdaştırabiliyor musunuz? O zaman ne yapacak? İşte Adana'da olduğu gibi, sizin hoşunuza gitmeyen bir davranışta bulunan, kanuna uygun olarak görevini yapan jandarma subayını ne yapıyorsunuz? Görevden uzaklaştıracaksınız, ondan sonra dilediğinize o görevi vereceksiniz. Böyle bir şey olabilir mi arkadaşlar?
Bakın, biz bu konuda sizi iyi niyetle uyarıyoruz. Bunu kendimiz için de söylemiyoruz, kendimiz için söylemiyoruz ama ülkemizin geleceği açısından bu önemlidir. Bakın, Türkiye'nin tarihsel mirası, güvenlik deneyimi, ekonomik, jeopolitik, stratejik, tarihsel sosyal ve kültürel özellikleri devletin üniter yapısının ve buna paralel olarak sorumluluk sahasına dayalı ikili bir kolluk sistemi Türkiye için faydalıdır. Bu, aynı zamanda demokrasiler için tehlikeli olan bir güç birikimini de önler. Bakın, demokrasilerde güç birikimi çok zararlıdır şimdi olduğu gibi, şimdi olduğu gibi. O nedenle, ikili kolluk sistemini muhafaza etmemiz ve jandarmayı da ona göre teşkilatlandırmamız lazım diyorum, hepinize saygılar sunuyorum.
Teşekkür ederim.