GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Polis Vazife ve Salahiyet Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarı ve Teklifleri
Yasama Yılı:5
Birleşim:74
Tarih:11.03.2015

MEHMET ALİ SUSAM (İzmir) - Teşekkür ederim.

Sayın Başkanım, değerli milletvekilleri; iç güvenlik yasa tasarısı üzerinde görüşürken sizlere bir şeyi hatırlatmak istiyorum: 3 partinin karşı çıktığı bu yasa tasarısına neden 3 partinin karşı çıktığını ve sizin, neden böyle bir iç güvenlik yasa tasarısı çıkarmaya ihtiyaç duyduğunuzu sorgulamanız gerekmektedir.

On üç yıldır iktidardasınız. Her geçen seçimde oylarınızı artırıyorsunuz. Devletin her kademesinde gücünüz, kapıcıdan başlayarak müsteşara kadar sizin tarafınızdan donatılmış durumda ama bugün bize geldiğiniz gerekçe şu: "Ben, toplumsal olayları önleyemiyorum. Mevcut yasalar yetmiyor. Daha etkin bir önlem alabilmek için yasaları değiştirmeye ihtiyacım var. Gençlik, uyuşturucu dâhil birçok terör olaylarına bulaşıyor. Böyle bir noktada Türkiye var, bu yasayı değiştirmem lazım." diyorsunuz. Bu, sizin on üç yıllık iktidarınızın iflasının ifadesidir aslında, gençliğin uyuşturucu batağıyla karşı karşıya kalması.

Bakın, bir anımı anlatayım, bundan altı ay önce bir yakınımın askerlik ziyareti için gittiğim askerî alanda komutan bana şunu söyledi: "Sayın Vekilim, buraya gelen çocukların yüzde 30'u suçlu ve bağımlı olarak geliyor." Gençliğin 20 yaşında askere gittiği bir ülkede yüzde 30'u böyle geliyorsa geleceğimiz olan gençliği, sizin iktidarınız döneminde umutsuz, suçlu ve geleceğinden hiçbir şekilde güvencesi olmayan noktaya getirmiş on üç yıllık bir iktidarın sorumlusu noktasındasınız, bunun öz eleştirisini yapmak ve bunun hesabını vermek noktasındasınız.

Ne diyorsunuz bu yasada? "Bana daha çok yetki verin." Eğer toplumsal olaylar daha çok artıyorsa -siz her olayı polis copuyla- molotofkokteyli ve polis gazı olayların temel aracı hâline gelmişse burada sizin artık ciddi bir öz eleştiri yapmaya ihtiyacınız var. Değerli arkadaşlar, bu nedenle bu yasa gerçekten sizin tüm iddialarınızın, demokratikleşme, Avrupa Birliğiyle bütünleşme, demokratik standartları yükseltme, Türkiye'de işsizliği ve ekonomiyi büyütme politikalarındaki tüm politikalarınızın iflasıdır. Bu noktaya gelmesinin nedeni şudur: Yanlış bir dış politika izliyorsunuz. Üretmeye dayanmayan, hakça paylaşmayan, gençlere umut vermeyen, iş bulmayan bir ekonomik politika uyguluyorsunuz. Eğitimde kesinlikle kalite ve çağın modernitesini yakalayan, bilgiye, akla, müspet ilme dayalı bir eğitim sisteminden uzaklaşmış durumdasınız ve Türkiye'de bugün gerçekten, adaleti, hukuku ve yargı bağımsızlığını kendi denetiminiz altına alıp güçler ayrımını ortadan kaldıran, giderek tek adam yönetimine giden bir hukuk sistemini bu ülkeye getirmeye çalışıyorsunuz. Bunun için de devletin bağımsız tüm kuruluşlarını bağımsızlıktan çıkartıp, millî niteliklerini dönüştürüp kendinizin kurumu hâline getiriyorsunuz. En son MİT'teki operasyonunuz da bunun bir göstergesidir. Askerde, Jandarmada yapmak istedikleriniz bunlardır. Türkiye'de ordunun kendi konumuna çekilmesi ve demokratik bir yapıya dönüşmesi herkesin arzusudur ama Türkiye'de ordunun itibarına sızılması sizin döneminizin en büyük zafiyetlerinden bir tanesidir. Türkiye Cumhuriyeti'nin ordusu, Türkiye'nin bulunduğu coğrafyada gücüdür, etkinliğidir. Onu demokratikleştirirken güçlü kılmak bizim en önemli görevimizdir ama Genelkurmay Başkanını terörist hâline getirttiğiniz, kumpaslar kurulan bir ordu hâline getirmeniz sizin en büyük zaaflarınızdan bir tanesidir. Bunların özeleştirisini yapmadan bu yasayı savunma hakkınız yoktur. Bu yasa Türkiye'ye ciddi şekilde dar gelen bir yasadır.

Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)