| Konu: | Polis Vazife ve Salahiyet Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarı ve Teklifleri |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 74 |
| Tarih: | 11.03.2015 |
MEVLÜT DUDU (Hatay) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum.
684 sıra sayılı Kanun Tasarısı'nın 62'nci maddesiyle ilgili olarak Cumhuriyet Halk Partisinin verdiği önerge üzerinde söz almış bulunuyorum.
Değerli milletvekilleri, yine öyle bir tasarıyla karşı karşıyayız ki Anayasa'nın 19, 20, 21, 22 ve 34'üncü maddelerinde sağlanan güvencelere aykırı, Anayasa'nın değiştirilmesi teklif dahi edilemeyecek 2'nci maddesinde belirtilen insan haklarına saygılı hukuk devleti ilkesine aykırı, Türkiye Cumhuriyeti'nin imzalayıp onayladığı ve uygulamakla yükümlü olduğu Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ne aykırı, Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Sözleşmesi'ne aykırı, Avrupa Birliği Temel Haklar Bildirgesi'nin 48'inci maddesinde ifade edilen masumiyet karinesine aykırı.
Değerli milletvekilleri, iç güvenlik paketinde amaç, polisin yetkilerini artırarak yargıyı sistemin dışında bırakmak, özgürlükleri büsbütün daraltmak ve toplumsal muhalefeti bastırmaktır. Ülkemizde her geçen gün AKP baskısı artıyor, AKP ancak böyle ayakta kalabileceğine inanıyor. Bu tasarı işte böyle bir zihniyetin ürünüdür.
Bu ülkede son zamanlarda yaşanan olaylar hukuksuzluğun diz boyu olmasının sonuçlarıdır. Başbakan, Başbakan olduğuna ne kendini ne de halkı inandıramıyor. Cumhurbaşkanı, Cumhurbaşkanının tarafsız olması gerektiğinden habersiz, kendisini hâlâ Başbakan ve AKP Genel Başkanı zannediyor. Eskiden Türkiye Büyük Millet Meclisinde yaptığı grup toplantılarını unutamamış, şimdi her hafta muhtarları kaçak saraya toplayıp onlara grup toplantısı yapıyor.
RECEP ÖZEL (Isparta) - Sizin başka işiniz yok mu?
MEVLÜT DUDU (Devamla) - Mitingler yapıyor, AKP'ye oy istiyor, hatta halkı tehdit ediyor, "Güzellikle 400 vekil getirin." diyor.
SADIK BADAK (Antalya) - Boş boş konuşuyorsun!
MEVLÜT DUDU (Devamla) - Dinle, dinle, dinle.
RECEP ÖZEL (Isparta) - Başka işiniz yok mu sizin ya?
MEVLÜT DUDU (Devamla) - Biz de "Güzellikle olmazsa ne olacak?" demekten kendimizi alamıyoruz tabii ki. Anayasa'ya, hukuk sistemine ve devlet düzenine karşı işlenen suçlara kılıf uydurmak ve polis devleti yaratmak için torba torba geçirilen kanun tekliflerine şimdi de bu kanun ekleniyor. O değil de bu faşist yasanın, bu zulüm yasasının topluma âdeta bir demokrasi ve özgürlük reformu gibi sunulmasını anlamak gerçekten mümkün değildir. Hâlâ 12 Eylül yasalarının arkasına sığınan; Gezi'de 8 kişinin ölümü, onlarca kişinin sakat kalması ve binlerce kişinin yaralanması üzerine "Emri ben verdim." diyen, bundan bir destan olarak söz eden, 13 yaşındaki Berkin Elvan'ı ve acılı annesini terörist olmakla suçlayıp meydanlarda yuhalatan bir zihniyetten demokrasi ve özgürlük beklemek bizim aklımızla da bu halkın aklıyla da alay etmektir. Bu gidiş, gidiş değildir; sizi uyarıyoruz arkadaşlar.
Değerli milletvekilleri, dönemin Başbakanına ve bakanlarına Pensilvanya'yla ilgili sorular sorulduğunda "Kendisini çok iyi biliriz." ya da "Ne istedilerse verdik." tarzında cevap verenler, şimdilerde onlara "paralel yapı" demeye başladı. Yıllarca yan yana durdunuz; hukuk, emniyet, adalet, eğitim, sağlık ve birçok alanda birlikte bir yapılanma içine girdiniz. Düzen kurulmuş, işler yolundayken 17 Aralık sabahı bir deprem oldu, yolsuzluk ve hırsızlıklar ortaya çıktı. Suç ortaklarınız bir anda "paralel yapı" ve "darbeci" oldu. Böcekler ortaya çıktı, senaryolarla var edilen Ergenekon yok oldu, Balyoz kırıldı, üstüne üstlük "Bütün bunlar bir kumpastı." denildi.
Peki, ben size soruyorum: Hükûmet şikâyet etme makamı mıdır yoksa icraat makamı mıdır? On iki yıllık iktidar sürecinin sonunda, bir Başbakanın "Paralel yapı devleti teslim almış." diyerek şikâyet etme hakkı var mıdır? Elbette yoktur. Eğer birilerinin devleti teslim aldığını iddia ediyorsanız, o zaman teslim eden kimdir? Tabii ki sizsiniz. Bunu itiraf eden bir iktidarın yapması gereken, emaneti sahibine yani millete iade etmektir. Bunu siz yapmadınız ama emin olun, 7 Haziranda millet emaneti sizden alacak ve onu taşıyacak ciddiyet ve sorumluluğa sahip olana yani Cumhuriyet Halk Partisine teslim edecektir.
Saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)