GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Polis Vazife ve Salahiyet Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarı ve Teklifleri
Yasama Yılı:5
Birleşim:75
Tarih:12.03.2015

HASİP KAPLAN (Şırnak) - Sayın Başkan, teşekkür ederim.

Arkadaşlar, kritik maddeye geldik, 67. Şu andan itibaren bu madde görüşüldükten sonra ara vereceğiz ve muhtemelen Hükûmet, Komisyon, tasarıyı bazı maddelerini çekmek için geri alacak. Bu arada bir şansı var Hükûmetin, Parlamentonun bir şansı var. O çok tartışmalı olan 10-12 madde var özellikle. Bakın, yaşam hakkını, temel hak ve hürriyetleri, kişi güvenliğini, özgürlüğü, adaleti ve Avrupa Birliği sürecini, bütün bunları tehdit eden düzenlemeler. Siz 132 maddeyi çıkaramadınız, bu size ders olsun. (CHP sıralarından alkışlar) Bu size ders olsun. 17 Şubattan beri yirmi saat, yirmi dört saat bu Meclisi çalıştırdınız, 132 maddeyi çıkaramadınız, çıkaramayacaksınız, bu size ders olsun. Ama, inanın, yürüseydiniz, gensorularla, genel görüşmelerle İç Tüzük'ün ağır maddelerini devreye koyacaktık ve sizler, inanın, 132'nci maddeyi artık bu seçimlerden sonraki bir senenin baharında geçirebilecektiniz. Bunlar geride kaldı, şimdi doğru ve düzgün bir şeyler yapalım.

Bunca tartışmanın ardından şunun dersini çıkaralım: Bu çözüm sürecine bunun katkısı var mı? Bakın, 132 maddenin içinde emniyetin piramidiyle ilgili, sizin kadrolaşmanız, 7 bin komiserin, yardımcısının yerleştirilmesi, çok farklı düzenlemeler var. Şu madde bile komik bir madde; ya, kılık kıyafetiyle ne uğraşıyorsunuz jandarmanın, kendi içinizde halletsenize. "Fransa'da jandarma mavi giyiyormuş, biz de mavi giydireceğiz..." Zaten polis mavi giyiyor. Yani bunu duşakabinoğullarının kıyafetine çevirmeyin de ne yaparsanız yapın, doğru düzgün, 21'inci yüzyıla uygun olsun. Mesele bu değil, mesele...

Bakın, sizi arayacaklar, "Üstünüzü çıkarın." diyecekler, sizin çocuklarınızın evini basacaklar, kırk sekiz saat sorgusuz sualsiz alacaklar. Savcıların yetkilerini valilere veriyorsunuz, yargıyı devre dışı bırakıyorsunuz, temel hak ve özgürlükleri denetimin dışına bırakıyorsunuz. Yarın sizin akrabalarınız bu şikâyetlerle size gelecek ve siz bu yasayı çıkarmış olarak başınız önünüze eğik bakacaksınız. Biz size bunları anlattık, anlatmaya çalıştığımız bu ama siz olayı farklı boyuta çektiniz.

Bakın, bugün bir haber çıktı, diyor ki: Saraya 1,3 milyar lira ayrılıyor, saraydan 81 il gözetlenecek. İnsansız hava araçları, MİT, bilmem ne, trafik, her şey saraydan... Kardeşim, orası köşk müdür, NASA merkezi midir, bir anlayalım. Yani, güvenliği bu boyuta getirmenin anlamı yok. Güvenlik hukukla sağlanır, güvenlik demokrasiyle sağlanır, güvenlik bir ülkede sivil toplum örgütlerinin güçlendirilmesiyle sağlanır, güvenlik yurttaşın itiraz hakkını, gaz yemeden, gazlanmadan, alnından fişekle vurulmadan kendini anlatmasıyla sağlanır.

Susturulmuş toplumlarda demokrasi gelişmez, yeşermez arkadaşlar. "Susma, sustukça sıra size gelecek." sloganını sizler çok iyi bilirsiniz. Sizlerde de zamanı geldi, düşünceleriniz nedeniyle bazı kesimler baskı gördü. Şimdi, kimliklerinden dolayı, düşüncelerinden dolayı, inançlarından dolayı bu baskıların hepsini kaldırmak hepimizin görevi değil mi? Bu ülkede eşit yurttaş hukukunu onurlu bir şekilde hayata geçirmek, hukuk devletini güçlendirmek... Ceberut, diktacı, baskı rejimlerinden çözüm gelmez 78 milyona. Biz bunu söylüyoruz ve buradan çağrıda bulunuyoruz; çözüm sürecine katkı sunmak için, "Nevroz"da umudun, özgürlüğün, direnişin, coşkunun, birlikteliğin, geleceğin, çözümün ateşini güçlendirmek için güzel bir fırsat var.

Başbakan da burada, geldi, ben size söyleyeyim, haberiniz olsun. Birazdan bunları çekeceksiniz. Şimdi ara vereceksiniz ve sonra bunu konuşacağız, çözeceğiz arkadaşlar, çözmek zorundayız. Bu Mecliste kavga ederek birbirimizden ayrılmayalım.

Saygılar sunuyorum. (HDP sıralarından alkışlar)