GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Samsun'da kadınlara ek gelir sağlanması projelerine ilişkin
Yasama Yılı:5
Birleşim:76
Tarih:13.03.2015

TÜLAY BAKIR (Samsun) - Sayın Başkan, saygıdeğer milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Ancak bugün bu konudan bahsedemeyeceğim. Benim tarım ve hayvancılıkla ilgili ilgim ikinci alanım. Ben ama aslında bir hekimim. 14 Mart Tıp Bayramı nedeniyle bugünkü konuşmamı buna ayırdım fakat son anda bu konuda konuşacağım söylendiği için biraz irticalen olacak, kusuruma bakmayın belli şeylerim olursa. (AK PARTİ sıralarından "Bravo" sesleri, alkışlar)

Ülkemizde Tıp Bayramı 1827'de modern tıbbın kurulma günüyle başlamış ve bayram olarak da 1919 yılından beri kutlanmaktadır. Bu vesileyle başta bizi yetiştiren hocalarımızın, bütün meslektaşlarımın ve tıp alanında çalışan herkesin bayramını tebrik ediyorum ve ahirete intikal etmiş olan bütün tıp çalışanlarına Allah'tan rahmet diliyorum.

Tekrar saygılarımla şunları iletmek isterim. Tıp mesleği bir bütündür. Merkezinde hasta vardır ve hekim vardır ama hekimin başarısı, önce bilim, çalıştığı hastane ve bunun yanında birlikte çalıştığı ekiptir. Bunlardan biri daha az önemli, biri daha çok önemli demek durumunda değiliz. Hepsi bir arada önemlidir ve biyolojinin de temelini meydana getiren tıp bilimi çok büyük gelişmeler göstermektedir ve mutlaka teknolojik ilerlemeyle birlikte de eşlik edilmesi gereklidir ama hiç unutulmamalıdır ki hekimliğin en zor ve güzel tarafı, başkasıyla paylaşmadığı problemini sizinle paylaşması ve size vücudunu muayene etmeniz için, onu tedavi etmeniz için teslim etmesidir. Hiç unutulmamalıdır ki dünyanın en fedakâr olan mesleği tıp bilimi olmakla beraber bunun karşılığı da verilmiştir. Kırk yıllık meslek yaşamımda en vefalı olduğum insanlar, vefa gördüğüm insanlar hastalarımdır ve bazen yıllar sonra gördüğüm öğrencilerimdir.

Ülkemizde son yıllarda gerçekten sağlıkta büyük ilerlemeler kaydedilmiştir. Belki belli problemler bazen çok ön plana sürülse bile, bir hekim olarak söyleyebileceğim, şu anda ülkemizdeki her insan ücretsiz olarak tedavi olabilmektedir, takipleri yapılmaktadır, gerektiğinde daha ileri bir tıp merkezine ya da yurt dışına gönderilebilmektedir. Bunun değerini yurt dışında olan insanların durumundan anlayabiliyoruz. Bu gerçekten çok önemlidir. Ve 2 milyon şu anda gelen mültecimize de aynı mükemmellikte sağlık hizmetleri verilmektedir. Bunların çok küçük emeklerle ya da küçük harcamalarla gerçekleştiğini hiçbir zaman düşünmeyelim. Mutlaka çok eksiklerimiz var. Bunların tamamlanması hepimizin dileğidir ama hekim arkadaşlara da düşen görev, mutlaka tıptaki gelişmeleri yakından izlemeleri ve -tekrar söylüyorum- hastaları merkezde tutmaları çok önemlidir.

En iyi alet bir hekimin bilgisini aşamaz. Bunu da unutmamalıyız.

Dün bir toplantıda Başbakanımız Profesör Doktor Ahmet Davutoğlu bazı tıptaki çalışan arkadaşlarımıza müjdeler vermiştir. Ben çok kısaca bilgi vermek istiyorum: Nöbet ücretlerine yüzde 50 zam planlanmıştır. Döner sermaye gelirlerinden emeklilik priminin desteklenmesiyle emekli maaşlarının artışı sağlanacaktır. Emeklilik yaş haddi 70'e çıkacaktır. Aslında bu daha yukarıya çıkarılabilir çünkü hekimler sağlıklarına dikkat ederler, onu iletmek isterim. Bu sebeple, yine, yurt dışında birçok üniversitede de hekimler ileri yaşa kadar çalışmaktadırlar.

Tüm halkımıza ve buradaki sayın milletvekillerimize, bütün sağlık çalışanlarına sağlıklı ve uzun bir ömür dileğiyle mutluluklar dilerim.

Hepinize saygılarımı sunarım. (Alkışlar)