| Konu: | MHP Grubunun, Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu ve arkadaşları tarafından, ülkemizde yaşanan işsizlik sorununun araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla 20/1/2015 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına verilmiş olan Meclis araştırması önergesinin, Genel Kurulun 17 Mart 2015 Salı günkü birleşiminde sunuşlarda okunmasına ve görüşmelerinin aynı tarihli birleşiminde yapılmasına ilişkin |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 78 |
| Tarih: | 17.03.2015 |
SALİM USLU (Çorum) - Sayın Başkanım çok teşekkür ediyorum.
Saygıdeğer milletvekilleri, Milliyetçi Hareket Partisinin vermiş olduğu -işsizlikle ilgili- araştırma önergesiyle ilgili grup önerisinin aleyhinde söz almış bulunuyorum.
Doğrusu, bu önergeyi, aslında önergenin konusunu çok önemli buluyorum, on sekiz günlük çalışma süresinin kaldığı bir ortamda bu kadar ciddi bir konunun sağlıklı bir biçimde tartışılamayacağını düşünüyorum. Oysa, 25'inci dönemde, konunun ciddiyetine uygun bir zaman diliminde ele alınmasının daha doğru olduğuna inanıyorum. Bu vesileyle böylesine ciddi bir konunun on beş on sekiz gün gibi kısa bir süre içerisinde, ağırlığına uygun bir zaman dilimi içerisinde tartışılmasının, önemli bulgular elde edilmesinin mümkün olmadığına inanıyorum.
Bilindiği gibi, işsizlik konusu Hükûmet politikaları kadar küresel konjonktürle de ilgili bir konudur ve makroekonomik politikalarla işsizliğin kontrol edilebilmesinin ilk ve temel şartı siyasal istikrarın sağlanmasıdır. Aziz milletimiz, son yıllardaki ekonomik göstergelere, parasal değerlere, dengelere bakıldığında siyasal istikrarın keyfini sürmektedir, sonuçlarını görmüştür ve inanıyorum ki bu seçimlerde de istikrarın devamı yönünde önemli adımlar atacaktır.
Bir diğer husus, burada, sizlerle paylaşmak istediğim: Hükûmetimiz böylesine önemli bir konuda önemli düzenlemeler yapmıştır. Bütün hükûmetlerimiz için geçerlidir bu. Söz gelimi, Sayın Başesgioğlu'nun Çalışma Bakanlığı yaptığı dönemde çıkardığımız düzenlemeler, ondan sonra çıkardığımız 4857 sayılı Yasa, İşsizlik Sigortası Yasası, Ücret Garanti Fonu oluşturulması; bütün bunlar aslında yapısal sorunları yasal bir kısım sosyal koruma sistemleriyle çözmeye yöneliktir ve bu konuda önemli adımlar atılmıştır. Bunlardan birkaçını örnek vermek gerekirse: Prim teşvikleri getirilmiştir. Benim ilim Çorum'da 2005'ten bugüne kadar aşağı yukarı 350 milyon liralık prim desteği sağlanmıştır. 5 puanlık prim teşviki, yine işveren sigorta prim payının beş yıl süreyle teşvik edilmesi, AR-GE faaliyetlerinde çalışanların beş yıl süreyle işveren sigorta prim payının devlet tarafından karşılanması, engelli çalışanların istihdamında sigorta priminin devlet tarafından karşılanması, işsizlik ödeneği alan işçilerimizi işe alan işverenlerin ödeyeceği sigorta primlerinin devlet tarafından karşılanması, ilave istihdam sağlayan işverenlerin işveren sigorta prim payının devlet tarafından karşılanması, işsizlik ödeneği miktarlarının artırılmış olması, kısa çalışma ödeneğinin işler hâle getirilmesi -ki aşağı yukarı 200 bin kişi işsiz kalmaktan kurtarılmıştır- il istihdam ve il mesleki eğitim kurullarının birleştirilerek daha etkin hâle getirilmesi, mesleki eğitim, girişimcilik eğitimi, staj programı ve toplum yararına çalışma gibi programlardan daha çok kişinin yararlanması yine bu dönemde sağlanmış bulunmaktadır.
Bunun dışında, özellikle, sosyal devletin gündelik yaşama tekabül eden bir kısım önemli düzenlemeleri de öne çıkmıştır. Özürlü çalıştırma, hükümlü çalıştırma, terör mağduru çalıştırma konusundaki işveren yükleri hafifletilmiştir. İş yerlerinin sağlık birimlerini hizmet satın almak suretiyle yerine getirmesi sağlanmış bulunmaktadır. Ayrıca, emzirme odası, kreş açılması, anaokulu, spor tesisi kurulması gibi işverenlere bazı ilave maliyetler getiren yükler hizmet alımı yoluyla karşılandığı için de bu konuda önemli adımlar atılmış bulunmaktadır.
Buradaki en önemli hususlardan bir tanesi de 2023 hedefleri içerisinde, bildiğiniz gibi 2014 6 Mayısında Resmî Gazete'de yayınlanmış olan Ulusal İstihdam Stratejisi'dir. Ulusal İstihdam Stratejisi birkaç ana noktadan oluşmaktadır. Bir tanesi: Yapısal sorunların çözümü esas alınmıştır yani eğitim ve istihdam ilişkisi burada öngörülmüştür.
İkincisi: Sosyal diyalog esas alınmıştır. O nedenle işçi-işveren tarafları ve devlet birlikte çözüm üretmektedirler.
Üçüncü bir husus da: Eğitim-istihdam ilişkisinin güçlenmesi amaçlanmıştır. Yine, bu da çok önemlidir.
Bir dördüncü husus da: Emek yoğun yatırımların özellikle teşvik edilmesi, emek yoğun sektörlerin teşvik edilmesi, desteklenmesi öngörülmüştür. Bu nedenle de 2023 vizyonunda muhtemelen işsizlik oranının yüzde 5'lere indirilmesi, istihdam oranının da yüzde 55'lere çıkartılması hedeflenmiştir.
İşsizlik sorunu sadece Türkiye'nin değil, aynı zamanda gelişmiş ülkelerin de çok önemli sorunlarından bir tanesidir. İtalya'da işsizlik oranı yüzde 12,7, Fransa'da yüzde 10,2, Portekiz'de yüzde 14,1, Yunanistan'da yüzde 26,5 ve yine İspanya'da aynı orandadır. Dolayısıyla, bunlara baktığımız zaman, Türkiye'de özellikle İŞKUR'un yeniden yapılandırılmış olmasıyla, İŞKUR'a sadece iş bulan değil, aynı zamanda işsizlik sorununda nitelik kazandırmak suretiyle meslek edindirilmesi konusunda da önemli işlevler yüklenmiştir. Bu nedenle, 1 milyon 28 bin kişiye meslek eğitimi verilmiştir. Yine belli bir cep harçlığı karşılığı 190 bin kişiye işbaşı eğitimi verilmiştir, yine belli bir cep harçlığı karşılığı 130 bin kişiye girişimcilik eğitimi verilmiştir, 757 bin kişi Toplum Yararına Çalışma Projesi'nde yer almıştır, 4 bin kişi de iş ve meslek danışmanı olarak göreve başlamış ve 5 milyon 487 bin 645 kişiyle yüz yüze görüşerek onların yönlendirilmesi sağlanmıştır.
Burada asıl amaç, İŞKUR danışmanlarıyla yapılmak istenen asıl amaç: İş gücü piyasasının fotoğrafı çekilmektedir, MR'ı çıkartılmaktadır. Böyle olunca biz şunu apaçıkça görmekteyiz ki: Bir defa hem maliyetlerin aşağı çekilmesi, devletin burada fedakârlık yapması hem de beraberinde, işsizlik sorununun, meslek edindirilmesi suretiyle işsizlere nitelik kazandırılması gibi temel amaç söz konusu olmuştur.
İşsiz engellilere yönelik önemli adımlar atılmıştır. Kendi işini kurmak isteyenlere 36 bin liralık hibe desteği söz konusudur. Yine, İşsizlik Sigortası Fonu 2002'de faaliyete geçmiştir -konuşmamın başında söyledim- şu ana kadar 78 milyar TL'lik fon varlığı vardır ve yaklaşık 3 milyon 736 bin kişi de bundan istifade etmiştir. Kısa çalışma ödeneğinden -söyledim- 200 bin kişi istifade etmiştir ve birçok işçinin işsiz kalması önlenmiştir. Ücret Garanti Fonu'ndan 53.610 kişiye 109 milyon TL ödenmiş bulunmaktadır.
Bu örnekleri elbette artırmak mümkündür ama böylesine önemli, böylesine ciddi bir konuyu gündeme getirdiği için burada ben değerli Maraş milletvekilimize teşekkür ediyorum. Keşke bu önemli konuyu 25'inci Dönemde çok daha telaşsız bir ortamda ele alabileceğimiz ve gerçekten sağlıklı çözümler üretebileceğimiz bir zaman diliminde konuşabiliyor olsak diye düşünüyorum.
Bu vesileyle Genel Kurulu saygıyla selamlıyor ve önergenin aleyhinde olduğumu belirtmek istiyorum.
Saygılar sunuyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)