| Konu: | İstanbul Milletvekili Abdullah Levent Tüzel'in 1915 Çanakkale Kara ve Deniz Savaşları Zaferi'nin 100'üncü yıl dönümü ve 18 Mart Şehitler Günü nedeniyle HDP Grubu adına yaptığı konuşmasındaki bazı ifadelerine ilişkin |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 79 |
| Tarih: | 18.03.2015 |
MEHMET NACİ BOSTANCI (Amasya) - Sayın Başkan, "soykırım" hukuki bir kavram olarak İkinci Dünya Savaşı'nın ardından gündeme gelmiştir. Diasporadaki Ermeniler 1915'te yaşanan olayları, 1945 sonrası bu hukuki kavramla ilişkilendirerek farklı amaçları hedeflemişlerdir.
1915'te Osmanlı topraklarında, evet, büyük dramlar yaşanmıştır, büyük acılar yaşanmıştır; Ermeniler acı da yaşamıştır, katliam da yapmıştır. Aynı şekilde, Anadolu'nun başka yerlerinde de yaşanan olaylar, felaketler söz konusudur. Bunlara ilişkin, tarihçilerin söyleyeceği çok söz olabilir, çok farklı iddialar olabilir ama Millet Meclisi içinde, milleti temsil eden iradenin parçası olan bu yerde, Ermeni diasporasının farklı amaçlara matuf, tarihi de çarpıtarak dile getirdiği tarzda "soykırım" ifadesinin kullanılmasını talihsizlik olarak görüyor ve metinden çıkarılmasını talep ediyorum.
Ermeniler, bildiğiniz gibi, Osmanlı İmparatorluğu'nda "tebaayısadıka" olarak adlandırılan bir kesimdir. Tanzimat Dönemi'nde tercüme odası faaliyetleri, bütünüyle Ermenilere bırakılmıştır. Ermenilerin Osmanlı İmparatorluğu'nda büyük katkıları vardır. Elbette, Ohannes Paşa vardır. Mesela usta olarak, mimar olarak, sanayici olarak imparatorluğun bir parçası olarak yaptıkları işler vardır. Ama 1915'e doğru giderken doğuda Taşnak ve Hınçak komiteleri marifetiyle yaptıkları, kayıtlarda mevcuttur.
Dolayısıyla, bu yaşanan olaylara ilişkin siyaset yapanların, Ermeni diasporasının milliyetçi amaçlara matuf diskurunu kullanarak burada dile getirmelerini uygun ve kabul edilebilir bulmuyorum. Tutanaklardan çıkarılmasını talep ediyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)