| Konu: | Bakanlığına bağlı kurumlarda kayıtlı olan bazı çocukların kayıp olduğu ve bu kurumlarda kaç çocuğun olduğunu tespit edemediği iddiasıyla, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Ayşenur İslam hakkında gensoru açılmasına ilişkin önergesi (11/52) |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 80 |
| Tarih: | 19.03.2015 |
AİLE VE SOSYAL POLİTİKALAR BAKANI AYŞENUR İSLAM (Sakarya) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Cumhuriyet Halk Partisinin hakkımda verdiği gensoru önergesi vesilesiyle söz almış bulunuyorum. Yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
Değerli milletvekilleri, biraz önce ve daha önce sorulan soruların tümüne burada cevap vermeye çalışacağım ama burada, bu kürsüde bundan önce, bundan sonra ve şu anda hiçbir hezeyana, hiçbir ön yargıya, hiçbir hakarete, hiçbir sözlü şiddet girişimine cevap vermedim, vermiyorum, vermeyeceğim, bunu peşinen ilan etmek istiyorum. Öğrenmek maksadıyla değerli arkadaşlarımın sorduğu bütün sorulara şimdi cevap vereceğim, bundan önce cevap verdim, bundan sonra da daima cevap vermeye devam edeceğim.
Biz, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı olarak, çalışma alanımızın temel unsurunun insan olması dolayısıyla, görev alanımıza giren dezavantajlı toplum kesimleri için yapılan çalışmaların ve üretilen hizmetlerin her türlü siyasi mülahazanın dışında tutulması gerektiği ve zaruretinin altını çiziyoruz arkadaşlar. Hükûmet olarak on üç yıl içerisinde sosyal hizmet, sosyal yardım ve genel olarak sosyal politika alanında neler yaptığımızı siz değerli milletvekilleri ve vatandaşlarımız aslında yakinen biliyorlar. Bundan sonra da bu çalışmalar artarak devam edecek, bundan hiç kimsenin şüphesi olmasın. Bu gerçek, Adalet ve Kalkınma Partisi hükûmetlerinden önce bu hizmetler için ayrılan kaynaklarla bizim dönemimizin rakamları karşılaştırıldığında açıkça görülebilir.
Değerli arkadaşlar, Bakanlığıma bağlı olarak bakım hizmeti vermekte olan bakım kuruluşları, tarihinde hiçbir zaman olmadığı kadar iyi durumdadır ve hizmet kalitemiz bütün dünyaya örneklik teşkil edecek düzeydedir. Özellikle çocuk koruma sisteminde bizim hükûmetlerimiz döneminde yaşanan iyileşmeler, UNICEF ve diğer uluslararası kuruluşlarca dünyaya örnek olarak sunulmaktadır.
AK PARTİ iktidarlarından önce dağınık bir durumda bulunan sosyal hizmet ve sosyal yardım kuruluşları, bizim dönemimizde tek çatı altında toplanmıştır. 633 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'yle kurulan Bakanlığımız bünyesinde aile, çocuk, kadın, yaşlı, engelli, sosyal yardımlar, şehit yakınları ve gazilere yönelik hizmetler bütünsel bir bakış açısıyla uygulanmakta ve hizmetlerde etkinlik ve verimlilik sağlanmaktadır.
Bakanlık olarak temel hedefimiz, vatandaşlarımızın hayat kalitesini yükseltmek, sosyal devlet anlayışıyla hak temelli hizmeti esas alarak onları her türlü ihmal, istismar ve dışlanmaya karşı korumak, muhtaçlıklarını ve mağduriyetlerini gidermektir.
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı olarak hizmet politikalarımızın temelinde aile odaklı bakış açısı bulunmaktadır. Bu bakış açısıyla temel hedef kitlemiz olan kadını, erkeği, çocuğu, yaşlıyı, engelliyi, şehit yakınlarını ve gazileri ilgilendiren her alanda çok boyutlu ve kapsamlı çalışmalarla birbirine entegre olabilen ve değişen şartlara göre farklı uygulama modülleri olan yeni programlarla projeler geliştirdik ve geliştirmeye devam ediyoruz.
Değerli milletvekilleri, ülkemizin geleceği olan çocuklarımızı her şeyin üstünde tutuyor, "İstikbalimiz için önce çocuk, çocuklarımız için de önce aile." diyoruz. Çocuklar için en iyi bakım ortamının aile olduğu düşüncesiyle, çocuk politikamızın temel eksenini "aile yanında bakım" olarak belirlemiş bulunuyoruz. Çocuk haklarını düzenleyen temel uluslararası metin olan Çocuk Haklarına Dair Sözleşme'nin temel ilkeleri de çocuğun anne ve babasından ayrılmaması gerektiğini vurgulamakta, bu bir gerçeğin altını çizmektedir. Bakanlığımızın korunmaya ihtiyacı olan çocuklara ilişkin temel hizmet politikası, çocukların öncelikle öz aileleri veya yakınlarının yanında bakımlarını sağlamaya yönelik tedbirler almak, bunun mümkün olmaması hâlinde ise çocukların toplu bakım kuruluşları, yani çocuk yuvaları ve yetiştirme yurtları yerine ev tipi bakım kuruluşları olan çocuk evi veya çocuk evi sitelerinde bakılmalarını sağlamaktır. Bu kapsamda başlatılan hizmet dönüşümü çalışmalarında son aşamaya gelinmiş ve çocuklarımızın yüzde 90'ı eski tip toplu bakım kuruluşları olan yetiştirme yurtları ve çocuk yuvaları yerine ortalama en fazla 5 ile 10 çocuğumuzun bir arada bakıldığı ev tipi bakım kuruluşlarına yerleştirilmiştir.
Bakanlık olarak çocuklarımızın psikososyal yönden sağlıklı gelişimleri için aile yanında olmalarını tercih ettiğimizi belirtmiştim. Bu amaçla, çocuğun öz ailesi yanında bakımına yönelik çalışmalara öncelik veriyoruz. Bu kapsamda, son on yılda kuruluşlarımızda kalan çocukların ailelerine yönelik psikolojik danışmanlık ve rehberlik hizmetinin yanı sıra, sosyoekonomik destek sağlayarak 10.616 çocuğumuzu ailesinin yanına döndürdük. Bu ay itibarıyla bin kadar çocuk evimizde yaklaşık 5 bin çocuğumuz yirmi dört saat aralıksız bakım esasına göre bakılmakta, 500'e yakın çocuk evi sitemizde de 4.500 kadar çocuğumuz bakım altında bulunmaktadır. Yeni kuruluş modellerimiz olan bu iki kuruluşumuz kamusal bakım sistemimizin temelini oluşturmaktadır. Bu modeller kuruluş bakımı açısından çok başarılı ve dünyaya örneklik teşkil eden modellerdir.
Bakanlığımızın aile odaklı bakım uygulamalarından bir diğeri de koruyucu aile sistemidir. Koruyucu aile sistemi, ailesini kaybetmiş veya ailesi yanında bakılması uygun görülmeyen çocuklarımızın bu çocuklara reşit oluncaya kadar bakmayı kabul eden uygun ailelere verilmesi uygulamasıdır. Kuruluşlarımızda koruma ve bakım altında bulunan çocuklarımızın aile odaklı hizmet modellerinden yararlandırılması amacıyla, bugün itibarıyla, 4.150 çocuğumuzu koruyucu aile hizmetinden yararlandırmış, sıcak ve şefkatli aile ortamında yaşayıp gelişmelerini sağlamış bulunuyoruz. Bu uygulamayı önümüzdeki aylarda daha da geliştireceğiz.
Bakanlığımızın yürüttüğü bir diğer aile odaklı hizmetse evlat edindirme hizmetidir. Bu kapsamda, 13.694 çocuğumuz evlat edindirilerek sıcak bir aile ortamına kavuşturulmuştur.
Bize göre en iyi bakım kuruluşu aile, en iyi bakım ortamı ise aile ortamıdır. Bu inançla sosyal ve ekonomik yoksunluk sebebiyle çocuklarına bakmakta zorluk çeken ailelerimize kendi çocuklarına baktıkları için ekonomik ve sosyal destek sağlıyoruz, kendi çocuklarına baktıkları için. Bu uygulama kapsamında yıllık ortalama 60 bin çocuğumuzun kuruluş bakımına alınmadan sosyal ve ekonomik destekle ailesinin yanında bakılmasını sağlıyoruz. Böylelikle hem çocuğu ailesinden hem de aileyi çocuklarından mahrum etmemiş oluyoruz.
Kurum ve kuruluşlarımızda bakım altında olan çocuklarımızın fiziksel, zihinsel ve duygusal gelişimlerini sağlamak için, olumlu ve düzenli hayat alışkanlıklarını sürdürebilmeleri ve toplumsal değerleri kazanmaları amacıyla kuruluşlarımız bünyesinde çocukların ilgi, istek ve yetenekleri doğrultusunda atölye çalışmaları, sportif etkinlikler ve kurslar düzenliyor, ilgili kamu kurum ve kuruluşlarınca düzenlenen çeşitli kurslara katılımlarını sağlıyoruz. Yüce Meclisimizin destekleriyle çıkarmış olduğumuz 6518 sayılı Yasa kapsamında kurum bakımındaki çocuklarımızın akademik ve sosyal başarılarını artırmak için ayrılan kontenjanla 400'e yakın çocuğumuzun özel okullarda ücretsiz olarak yerleştirilmesini sağladık.
Çocuklarımızın eğitim başarısına da kısaca değinirsem, 2013-2014 eğitim ve öğretim yılında çocuklarımızdan 415'i lisans yerleştirme sınavına girmiş olup 293'ü yükseköğrenime girmeye hak kazanmıştır yani çocuklarımızın bu alandaki başarısı yüzde 71'dir.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; kuruluşlarımıza kayıtlı olduğu hâlde fiilen bulunmayan çocukların nerede olduğunun tespit edilemediği konusuna gelince. Bakanlığımız bünyesinde kuruluşlarımız, korunmaya muhtaç çocukların bedensel, eğitsel, duygusal, psikososyal gelişimlerini sağlamak ve sağlıklı bir kişilik kazandırmak amacıyla Çocuk Hakları Sözleşmesi ve Çocuk Koruma Kanunu'nun özünde yer aldığı gibi çocuklarımızın hürriyetlerini sınırlamadan okula gitmelerinin, sportif ve kültürel faaliyetlere katılmalarının sağlandığı, kısaca sosyal hayatın içinde yer aldıkları bir sistem olarak açık kapı sistemiyle çalışmaktadır. Bu kuruluşlarımız cezaevi gibi düşünülmemelidir. Bizler bu çocukları hapsetmiyoruz, özgürlüklerini kısıtlamıyoruz. Bu nedenle de nasıl ki ailelerinin yanında yaşayan çocuklar için ailesinden izinsiz olarak eve dönmeyen, evden kaçan çocuklar varsa bizim kuruluşlarımızda da bakım altında olan çocuklarımızın bir kısmı zaman zaman kuruluşlarımızdan izinsiz olarak ayrılmaktadırlar.
Haklarında koruma ve bakım tedbiri kararı alınan her çocuk kuruluşlarımızda öncelikle kayıt altına alınır. Ancak bazı çocuklarımızın yüksek yararı gereğince geçici olarak ailesi, yakını ya da gönüllü aileler yanına izinli verilmesi, eğitim veya kurs amacıyla bu yerlerde yatılı kalmaları, kamp ve sosyal etkinliklere katılmaları veya hastanede olmaları gibi durumlarda "fiilen kuruluşta bulunmayan ancak istatistiklerimizde kayıtlı olan çocuk" şeklinde yer almaktadırlar. Bir kısım çocuğumuzsa kuruluştan izinsiz ayrılan ve geri dönmeyen çocuklarımızdır. İstatistiklerde yer alan kayıtlı çocuk sayısı ile fiilen kurumlarımızda kalan çocuk sayısı arasındaki farkın kamuoyu tarafından "nerede olduğu bilinmeyen çocuk" şeklinde bir yanlış algıya neden olmaması için istatistik sistemimizde yeni bir düzenlemeye gittik. Yeni sistemde istatistikler daha ayrıntılı verilecek ve çocuklarımızın durumlarıyla ilgili olarak kamuoyu daha detaylı olarak bilgilendirilecektir.
Biraz önce de söyledim, bizim bütün kuruluşlarımız açık kapı sistemiyle çalışmaktadır. Buralar hapishane değildir, bu nedenle zaman zaman bu kuruluşlarımızdan izinsiz ayrılan çocuklarımız olabilmektedir. Herhangi bir sebeple kuruluşlarımızdan izinsiz ayrılan bir çocuğumuz olduğunda durum derhâl ilgili güvenlik birimlerine, varsa çocuğun ailesine ve mahkemeye bildirilmektedir. Bu çocukların kuruluştan izinsiz ayrılma nedenlerine baktığımızda, en önemli nedenin çocuğun ailesinden ve alıştığı sosyal çevreden ayrılarak kuruluştaki yeni hayatını ilk etapta benimseyememesinden ve ailesiyle geçirdiği zamanlara özlem duymasından kaynaklandığını görüyoruz. Ayrıca kuruluştaki kurallı ortam ilk aşamada bazı çocukların uyum sorunu yaşamalarına da yol açabiliyor. Bu durumdaki çocuklarımızın önemli bir kısmı ailesinin yanına gitmekte, bir bölümü geçmişte yaşadığı sosyal çevresine, arkadaş çevresine dönmektedir. Sonuçta, bu çocuklarımızın yeri tespit edilmekte ve gerekli mesleki çalışmalar da yapılmaktadır. İzinsiz olarak ailesi ve akrabası yanına giden çocukların durumu yeniden değerlendirilerek yararlanacağı uygun hizmet modelleri belirlenmektedir. Bu durumdaki çocuklarımızın aranması ve bulunup tekrar kuruluşlarımıza döndürülmesi süreçlerinde... (Gürültüler)
Sayın Başkan, kendi sesimi bile duyamıyorum.
MEHMET GÜNAL (Antalya) - Evet, yani hiç olmazsa hanımlara saygınız olsun.
BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, Sayın Bakanın sözlerini duydunuz, ben ayrıca bir ikazda bulunmak istemiyorum.
Buyurun Sayın Bakan.
AİLE VE SOSYAL POLİTİKALAR BAKANI AYŞENUR İSLAM (Devamla) - Bu durumdaki çocuklarımızın aranması ve bulunup tekrar kuruluşlarımıza döndürülmesi süreçlerinde gerek Emniyet teşkilatımızın gerekse kırsalda Jandarma kuvvetlerimizin her türlü desteğini yanımızda görüyoruz. Bütün kayıp ihbarlarının muhatabı olan ve kayıp ihbarlarını ortalama yüzde 97 oranında olumlu sonuçlandırma başarısı gösteren güvenlik birimlerimiz bizim çocuklarımızın bulunması konusunda da ciddi başarılara imza atmaktadır. Bu vesileyle onlara da teşekkür ediyorum.
Diğer taraftan, Bakanlık olarak kuruluştan izinsiz ayrılan çocuklarımıza yönelik çalışmalarımızın ve ilgili mahkeme tarafından çocuk hakkında verilen tedbir kararının devam etmesi nedeniyle bu çocukların kuruluştaki kayıtları silinememekte, istatistiklerde fiilen kuruluşta kalmayan çocuk olarak değerlendirilmektedirler. Bu teknik konunun Meclisimizde ve kamuoyunda doğru değerlendirilmesi gerekmektedir.
Değerli arkadaşlarım, bizim hizmet verdiğimiz ve bakım altına aldığımız çocuk profilini düşünecek olursak çocuklarımızın önemli bir kısmı bir çocuğun başına gelebilecek en ağır travmaları yaşamış ve bununla tek başına baş etmesi mümkün olmayan çocuklardır. Kuruluş bakımındalar bu çocuklar ve aile desteğinden mahrumlar. Davranışlarını kontrol etmekte zaman zaman zorlanıyorlar. Kuruluşların disiplinli ortamına uyum problemi yaşayabiliyorlar. Aralarında madde bağımlılığı olanlar var. İçlerinden bir kısmı suç mağduru olmuş, istismara uğramış, suça sürüklenmiş, sokakta yaşama alışkanlığı edinmiş ve sokağın her türlü riskini yaşamış, şiddet görmüş çocuklar. Bunların da sosyal uyum problemleri var. Bu tür sosyal uyum problemi sebebiyle kuruluşlarımızdan izinsiz ayrılan çocuklarımızın sayıları, kuruluşlarımızda fiilen kalmakta olan çocuk sayıları günlük olarak, hatta gün içinde bile değişiklik göstermektedir.
Değerli arkadaşlarım, bunu özellikle belirtmek istiyorum. Üç ay önce size verdiğimiz rakamlarla bugün cari olan rakamlar birbirinden çok farklı. Hatta, bugün ben burada şu anda konuşurken bile kurum bakımında olan çocuklarımızın sayıları değişiyor. Gün içinde bir yandan mahkemelerce verilen koruma kararları sonrası kuruluşlarımıza çocuklar sevk ediliyor veya herhangi bir şekilde kuruluşlarımızda kayıtlı olup fiilen bulunmayan, hastanede yatmaktayken taburcu olan, kuruluş dışında bir ilde okumaktayken okulu bitirip gelen, ailesinin yanında izinliyken izni biten ve benzeri çocukların kuruluşa dönmesiyle sayı artıyor. Öte yandan, reşit olma, aileye izinli gitme, koruyucu aileye verilme, evlat edindirme gibi nedenlerle de bu sayı her an azalabiliyor. Kısaca, sayısal veriler sürekli değişiklik gösteriyor. Kuruluşta fiilen kalmayan çocuklarımızla ilgili bilgiler de yukarıda ifade ettiğim sebeplerle sürekli değişiyor ve farklılık arz ediyor.
Bugün itibarıyla, bu sabah itibarıyla kuruluşlarımızda 15.179 kayıtlı çocuğumuz var. Bunlardan kuruluşlarda fiilen kalmayan çocuk sayısı 2.985. Bunların 2.160'ı izinli, hastanede, yatılı okulda, koruyucu aile yanında. 825 çocuğumuz kuruluştan izinsiz ayrılmış durumda. Bu 825 çocuğun 551'inin ailesi veya akrabası yanında olduğunu bu sabah tespit etmiş durumdayız. 275 çocuğumuzun ise kurumlardan izinsiz ayrıldığını, izinsiz ayrıldıkları gün kolluk kuvvetlerine derhâl bildirmiş durumdayız ve bu çocukların aranma çalışmaları başlamıştır.
Konuşmamın bu bölümünde sizlere kamuoyunda fazla bilinmeyen yeni bir hizmet uygulamamızdan kısaca bahsetmek istiyorum. Haklarında korunma ve bakım tedbiri kararı verilen, özel surette korunması gereken, aile içi veya dışı istismara uğramış, suça sürüklenmiş, sokak geçmişi olan ve sokağın her türlü risklerine maruz kalmış, şiddet görmüş, madde bağımlısı olmuş çocuklarımızın rehabilite edilmelerini sağlamak üzere adına "Çocuk Destek Merkezleri" dediğimiz rehabilitasyon merkezleri kurduk. Şu anda ülkemiz genelinde bu amaçla 62 merkezimiz hizmet veriyor, bu sayıyı ihtiyaca göre artıracağız.
Çocukların mağduriyeti, suça sürüklenme, sokakta yaşama, gebelik veya madde bağımlılığı gibi kriterlerle yaş grupları ve cinsiyetlerine göre ihtisaslaştırdığımız bu merkezlerde uygulanan, bilimsel güvenirliliği, etkililiği ve geçerliliği olan bir iyileştirme ve rehabilitasyon programının...
BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, lütfen! Rica ediyorum, dinleyenler var, lütfen onlara saygılı olun bari.
AİLE VE SOSYAL POLİTİKALAR BAKANI AYŞENUR İSLAM (Devamla) - Yani, bana hem niye anlatmıyorsunuz diye soruyorsunuz arkadaşlar hem de anlatırken dinlemiyorsunuz, bu çelişkiyi size havale ediyorum.
MEHMET GÜNAL (Antalya) - Bu tarafa bakmayın, o tarafa bakın, arkalara bakın. Bize bakınca sanki biz konuşuyormuşuz zannediyor millet.
BAŞKAN - Herkes konuşuyor.
AİLE VE SOSYAL POLİTİKALAR BAKANI AYŞENUR İSLAM (Devamla) - Size ve bu tarafa, hepsine birden söylüyorum.
BAŞKAN - Eğriye eğri doğruya doğru, herkes konuşuyor.
Buyurun Sayın Bakan.
AİLE VE SOSYAL POLİTİKALAR BAKANI AYŞENUR İSLAM (Devamla) - Tekrar söylüyorum arkadaşlar, etkililiği ve geçerliliği olan bir iyileştirme ve rehabilitasyon programının eksikliğini fark ettik ve bu ihtiyacı karşılamak üzere 2014 yılının ikinci yarısında hazırlanan ve yaklaşık üç aydan bu yana kuruluşlarımızda uygulanmakta olan bir psikososyal destek programını uygulamaya koyduk. Bu programın adı Anka. Efsaneye göre küllerinden yeniden doğan bir kuşun adını verdik. Kendi çocuklarımızın da travmalarından -bu program sayesinde inşallah- kurtularak hayata yeniden tutunmalarını amaçlıyoruz.
Anka Çocuk Destek Programı'yla suça sürüklenen, suçun mağduru olan ve sokakta sosyal tehlikelerle karşı karşıya kalan bu çocuklarımızın düşünen, kendini geliştiren, kendine ve başaracağına inanan, hayat becerisini zenginleştiren, entelektüel kapasitesini geliştiren çocuklar olmalarını hedefliyoruz. Anka Çocuk Destek Programı çerçevesinde kuruma kabulü yapılan her çocuğa merkez müdürü tarafından bir meslek elemanı öncelikle danışman olarak atanıyor. Danışman tarafından ilk on gün içerisinde çocuğun bireysel ihtiyacı ve riskleri değerlendiriliyor, çocuğun merkeze geliş şekli, geliş nedeni, çocuğun eğitim durumu, ailenin ekonomik durumu, yaşadığı yer, arkadaş ilişkileri, fiziksel durumu, ruhsal durumu, madde kullanım durumu, istismar veya suça sürüklenme durumu, kişisel özellikleri, davranış sorunları ve ailevi özellikleri tespit ediliyor. Ortaya çıkan ihtiyaç ve risklere göre her çocuğa ve ailesine ayrı ayrı grup çalışmaları veya bireysel danışmanlık hizmeti uygulanıyor. Bireysel danışmanlık çalışmalarında evden kaçma, kendine zarar verme davranışı, intihar...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
AİLE VE SOSYAL POLİTİKALAR BAKANI AYŞENUR İSLAM (Devamla) - Sayın Başkan, iki dakika rica ediyorum. Karşılıklı görüşmelerimiz...
BAŞKAN - Peki, iki dakika veriyorum çünkü ben de araya girerek konuşmalarımla zamanınızı aldım.
Buyurun, iki dakika.
AİLE VE SOSYAL POLİTİKALAR BAKANI AYŞENUR İSLAM (Devamla) - ...istismar mağduru olmak, kriz yönetimi, krize müdahale ve travma modüllerini uyguluyoruz. Grup çalışmaları ise kişisel gelişim, sağlıklı yaşam, duygusal düzenleme, kişilik gelişimi, bağımlılık olmak üzere 5 bölüm ve 68 oturumdan oluşuyor. Her bir oturum kırk beş dakika sürüyor. Kişilik gelişimi ve sağlıklı yaşam modülleri tüm çocuklara uygulanırken suça sürüklenme, istismar mağduru olma, madde bağımlılığı, öfke kontrolü, dürtü bozukluğu gibi durumlara göre uygulanan modüller çocukların bireysel farklılıkları ve ihtiyaçları dikkate alınarak uygulanıyor. Bu ihtiyaca cevap verecek nitelikteki kurumlarımızı ihtisaslaştırıyoruz. Çocuk destek merkezlerimizde bu programı üç aydan bu yana uyguluyoruz.
Değerli milletvekilleri, lütfen bu kurumlarımızı ve kuruluşlarımızı ziyaret edin, lütfen bu kuruluşları ziyaret edin. Aslında, bilmiyor olmanız da belki çok doğal, belki çok daha sıklıkla bu kürsüye çıkıp bütün bu yeni çalışmaları size anlatmam gerekir. Bundan sonra inşallah bunu biraz daha rutin aralıklarla yapmaya çalışacağım, bunu deneyeceğim, size söz veriyorum ama lütfen bu kuruluşları dolaşın. Henüz üç aydır bu uygulamaları yapıyoruz, sizin çok müşteki olduğunuz çocuk grubuna hitap eden çalışmalar bunlar. 62 kurum oluşturduk bununla ilgili. İsimleri çocuk destek merkezleri, buralar ve sevgi evleri, çocuk evleri, inşallah çocuklarımızla ilgili yaptığımız çalışmaları başarıya ulaştıracak. Size ihtiyacımız var, sizin desteğinize ihtiyacımız var, kontrolünüze, denetiminize ihtiyacımız var. Sorduğunuz sorulardan asla gücenmiyoruz, gocunmuyoruz, elimizden geldiği kadar cevap vermeye çalışıyoruz. Belki bazen iş yoğunluğundan gecikiyoruz, bunun için özür diliyorum ama onun dışında yaptıklarımızı gördüğünüz takdirde takdir edeceğinizi düşünüyorum.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
AİLE VE SOSYAL POLİTİKALAR BAKANI AYŞENUR İSLAM (Devamla) - Eğer herhangi bir spesifik şikâyetiniz olursa telefonlarım yirmi dört saat açık, bütün arkadaşlarımızın telefonları yirmi dört saat açık. Birlikte çalışalım diyoruz. Bize dost elinizi uzatın diyoruz.
Selam ve saygılar. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)