| Konu: | Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 80 |
| Tarih: | 19.03.2015 |
ERDAL AKSÜNGER (İzmir) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Şimdi, 27'nci madde, tabii, 3 kere gelgit yapan bir madde bir yerinden baktığınızda. Arkadaşlar da ifade ettiler, defalarca söyledik bunun Anayasa'ya aykırı olduğunu, zaten Anayasa Mahkemesi Anayasa'ya aykırı olduğunu söyledi. Şu anda getirilen gerekçeler aslında o gerekçeleri içinde barındırıyor, daha da ağırlaştırıldı bunların hepsi. Şimdi, Anayasa'nın 2'nci maddesine aykırı olduğunu söyledi, Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş felsefesine aykırı, Anayasa Mahkemesi aynı kararın içerisinde madde 13'ten dolayı da bunun bir ihlal olduğunu söyledi, 22'nci maddeden, haberleşme hürriyetinin engellenmesinden yine dem vurdu ve "26'ncı maddeyi, düşünceyi açıklama ve yayma hürriyetini engelliyor." diye iptal etti. Peki, bunlarla ilgili konu ortadan kalktı mı? Kalkmadı. Anayasa Mahkemesi aslında bu kararı vermeden önce, 2013'te Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin zaten 5651 üzerinde verdiği dünya kadar hak ihlali konusu vardı burada.
Şimdi, burada getirdiğiniz konulardan bir tanesi olarak mesela "retweet" yapma konusunu bir ceza hukukuna tabi tutacaksınız, tamam diyelim, öyle olsun, zaten Türk Ceza Kanunu'nda vardı bu. Kendi Milletvekiliniz Sayın Babuşcu "retweet" etti bir şeyi, dedi ki: "Ben bundan dolayı özür diliyorum." Ama o zaman bu kanuna tabi olacaktı. Neden? Zaten öbür tarafta, TCK'da karşılığı var. Bu girişimin nedeni şu: Cumhuriyeti yıkma eylemidir bu normalde ama bir başkası belki bunu yapmak istiyordu, sen de "retweet" ettin, burada söylüyorsun. Şimdi, geldiğinde ben bunu şikâyet edersem ne yapacaksın bununla ilgili? Öyle değil mi yani? O, "Aslında Cumhuriyet bir reklam arası meselesi." diyorsa "Biz bunu yıkacağız, yeniden başka bir düzeni kuracağız." demek istemiyor mu? Burada "retweet" etmiş ama bunun zaten Türk Ceza Kanunu'nda ve Anayasa'da karşılığı, ceza olanı var, tekrar burada bir kanuna ihtiyaç yok. Bunun yapılmasının nedeni -arkadaşlar da söyledi- aslında bu seçim dönemini gerçekten de tehditlerden arındırarak geçirmek. Neden olduğunu söyleyeyim: Geçen sene bunu getirdiğinizde sekizinci ayda, dokuzuncu ayda, bu buradan geçtikten sonra kanunlaştı ve biz Anayasa Mahkemesine götürdük. Tüm maddeleri ezbere biliyorum, ben götürdüm bunların hepsini. 10'uncu ayın 2'sinde iptal etti Anayasa Mahkemesi bunu. Ne yaptınız biliyor musunuz? Üç ay boyunca Resmî Gazete'de yayınlamadınız ama bu arada böyle bir kanun varmış gibi hepsi uygulandı, hepsi uygulandı bunların. Olamaz böyle bir şey, 1 Ocak 2015'te tekrar bu Resmî Gazete'de yayınlanınca ortadan kalktı konu, siz hemen altı yedi gün sonra Plan ve Bütçe Komisyonuna yine torbadan getirdiniz bunun hepsini. Hatta onu da değiştirdiniz yine, onu da değiştirdiniz bir tarafından baktığınızda. Zaten bu teklif edilemez, Anayasa'ya aykırı olduğunu söylememiz oradan kaynaklanıyor, teklif edilemez.
Şunu da söyleyeyim: Bir yerinden baktığınızda, Türkiye 2013 itibarıyla ifade özgürlüğünün ihlallerinden dolayı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinde, ilk 10'a baktığınızda Avrupa'da Türkiye 224 tane bu konuyla ilgili cezaya çarptırılmış. Geri kalan 9 tane ülkenin toplamı 197. Bu 9 ülkenin içerisinde Rusya da var, Polonya da var, Romanya da var yani. Bunların hepsi toplamda 197, Türkiye tek başına 224 tane hak ihlalinden dolayı, ifade özgürlüğü hak ihlalinden dolayı cezaya çarptırılmış durumda. Zaten 51'de de aynı şekilde bize devamlı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi bununla ilgili cezayı kesiyordu, bizi mahkûm ediyordu. Siz devamlı bu ülkeyi hem Avrupa nezdinde hem de dünya nezdinde gerçekten rezil ediyorsunuz. Ortada, veriler ortada, ben söylemiyorum ki, bunların hepsi ortada.
Dayanakları neden kalkıyor? Biraz sonra, bir daha önerge getirmişsiniz aslında, bir sonraki maddede onu da anlatacağım ben. Erişim Sağlayıcıları Birliği diye bir birlik kurulmuştu, şimdi aslında o birlik ortada yok, normalde yok. Bu kanunda aslında yapsanız da böyle bir uygulama yapamayacaksınız. O Erişim Sağlayıcıları Birliğini niye yaptılar biliyor musunuz? Batı'ya şirin görünmek için yaptılar. "Ya, biz yapmıyoruz, bir tane demokratik kitle örgütü var, onlar yapıyor." diyor. Aslında doğru söylüyor TİB Başkanı da. Aslında, bu kadar çok İnternet erişim sağlayıcılığı birliği yok normalde, doğru söylüyor, ben bir şey söylemiyorum da bununla ilgili. Bugüne kadar bunlar hoştu, iyiydi de bugün mü kötü oldular? Onun nedeni... Biraz sonra getireceğinizi de ben anladım zaten, ne getirmek istediğinizi, orada zaten bunları anlatacağız.
Bunun yanı sıra da ifade özgürlükleriyle ilgili daha başımıza gelecek konuları... Yeni daha Amerika'da bir rapor yayınlandı, belki biraz sonra da ona değinme zamanımız olabilir deyip hepinizi saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)