| Konu: | Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 80 |
| Tarih: | 19.03.2015 |
ERDAL AKSÜNGER (İzmir) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Şimdi, bir sonraki madde aslında kişisel verilerin güvenliği noktasında, Rıza Bey mutlaka onunla ilgili ciddi şeyler anlatacaktır da, ben size çok ilginç bir şey anlatacağım şimdi.
Şimdi, biz kişisel verilerimizi devlete teslim etmek istiyoruz diyelim, devlet güvencesi olması lazım bunun. Tabii, bugüne kadar devletin böyle bir güvenceyi sağladığını görmedik ama Meclisle ilgili bir şey anlatacağım size. Arkadaşlar, bugün hepinizin elinde ya bir akıllı telefon var, iPad var, o var, bu var. Türkiye Büyük Millet Meclisinin "tbmm.gov.tr" adresli mailinden mutlaka mail kullanıyorsunuzdur. Eğer bu maili alıp cep telefonunuzdan, akıllı telefonunuzdan kullanmak istiyorsanız veya iPad'inizde kullanmak istiyorsanız başınıza şöyle bir iş geliyor, haberiniz olsun yani herkese söylüyorum: Şu anda TBMM'nin "server"larına bağlanıp -kendi danışmanınız da olabilir- eğer bu mailleri danışmanlarınız görmek istiyor diye onun iPad'ine veya telefonuna yükleyin derseniz o "server"a bağlandığında karşına şöyle bir şey çıkıyor, diyor ki: "Sen bu mailleri güncellemek istiyorsan ve bana bağlanmak istiyorsan -bak, bunların hepsini o görüntüden aldım yani şu anda yeni yapılıyor, çoğunuz da bilmez, hiç kimse bilmiyor bunu- şunlara izin vermek zorundasın." "Evet", "hayır" diye bir seçenek de yok. Bakın, nelere izin veriyorsunuz yani sizin elinizdeki telefon veya iPad'deki nelere izin veriyorsunuz: Tüm verileri silme yetkisini veriyorsunuz. Sizin haberiniz olmadan telefonunuza veya iPad'inize bağlanıp -veya neyse oradaki mobil cihaz- "Tüm veriler silinebilir." diye o yetkiyi veriyorsunuz. Tüm verileri alabilme yetkisini de veriyorsunuz, şifre kurallarını değiştirme yetkisini veriyorsunuz, kameraları açıp kapatma yetkisini veriyorsunuz. Bunlar gerçek, hiçbiriniz bilmiyor olabilir bunu yani bunlar gerçek. Güvenmek başka bir şey "güveniyorum" diyorsanız bilemem onu. Ben ama burada seçenek olmadığını söylüyorum, ben "hayır" demek istiyorum. Bunlara bakma kardeşim.
Başka şey daha var, ekran kilitlerini açma veya kapamaya da izin veriyorsunuz. Yapıyorlar da bunu, yapabilirler dahası, yapıyorlar başka bir konu. "Ekranı kilitle", "şifreleri değiştir" bunları da veriyorsunuz. "Depolama alanları", mesela benim danışmanımın başına geldi, bana gösterince anladım durumu, o geldi baktı. Ben buna izin vermedim, şu anda telefonumdaki eski bütün telefon adreslerine erişemiyor, erişemez de, ben izin vermediğim için erişemiyor çünkü ben bunlara "evet" dersem o telefonla erişiyor. Daha önce almışlar o telefonları yedeklemişler, telefon numaralarını yedeklemişler yani. "Kameraları açıp kapatma" diyor burada. Ne demek bu ya, neden açıp kapatıyorsun? Bu elimdeki benim kişisel verilerim olan bir yer, ben kimseye izin vermem bununla ilgili, bunun tedbirini de alırım yani. Eğer bununla ilgili şöyle bir durum varsa, diyorsa birisi: "Ya, senin iyiliğin için yapıyorum bunu." Niye yapıyorsun benim iyiliğim için ya? Benim öyle iyiliğime yapacak kendi yanımda mutlaka bir çalışanım, bir edenim vardır; sadece bunu alacaksın bir yere depolayacaksın, o kadar, yedeğine alacaksın, bu kadar. Üç günde, beş günde, bir haftada bir de alabilirsin ama bunların hepsini adamlar burada alabiliyor.
Şimdi, Türkiye Büyük Millet Meclisinde... Bunun gibi daha bir sürü şey var burada. Parolalar, kızılötesini devreye sokma, SD kartın takılmasını devre dışı bırakabiliyor veya onun içindeki bilgiyi de alabiliyor. Şimdi, diyelim ki... Milletvekillerine yapılıyor bu ya, yani yapılma olasılığı var en azından; yapılıyor mu, o ayrı bir konu da, onu bilemem, belki oradan bakmak lazım ama en azından benim kendi danışmanım benim maillerimin bir kısmını benimle birlikte görmesi için kurarken bunları gördüm. Görünce buna izin vermedim tabii. O yüzden, onun telefonunda da bazı telefonları göremiyor. Şimdi, böyle düşündüğünüz zaman, bu hakkı Meclis Başkanı biliyor mu bilmiyor mu, bilmiyorum ama milletvekilleri buna maruz kalmışsa vatandaşın durumunu ben çok merak ediyorum; vatandaşın durumunu merak ediyorum yani.
E, şimdi diyorsunuz ki: "Emniyet istihbarattı, onlar paralelciydi, şu yaptı, bu yaptı." E, MİT'te de yetki var. Sen MİT'e zaten nasıl hâkim olacaksın? Bu kişisel veriler konusu çok önemli bir konu da zaten kimse ne kanun ne nizam dinlediği için, işte kanun da çıkarsan dinleyen yok, Anayasa desen de dinleyen yok, anlatıyoruz, onu da dinleyen yok. Bugün sorun gibi gözükmüyor olabilir ama yarın bunların hepsi herkesin başına bela olacak; göreceğiz, yaşayacağız bunların hepsini, göreceğiz. Bu verileri biz daha önce burada... BTK Başkanı burada. Ben bununla ilgili TTNET'e ceza kestirmek için her şeyi yaptım. Bir sürü insanı... Onlar da kabul etti, insanları fişliyorlar diye kabul etti, ceza kestiler kendileri. Ya, devletin bir kurumu kabul etti zaten bunun yapıldığını ama bu verilerin kime gittiğini, ne edildiğini kimse bilmiyor. Sizin bütün özel hayatınızı TÜRK TELEKOM'un altyapısından alabiliyorlar. Ya, böyle bir şey olur mu? Ben bu devletin neyine güveneceğim benim kişisel verilerimi bir yerlerde koruyacak diye?
O yüzden, bunun yeniden gözden geçirilip... Bu devletin devlet gibi olması gerekir bence. İlk önce devlete güvenmek gerekir, iktidarlara değil arkadaşlar.
Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)