GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: DEVLET SIRRI KANUNU TASARISI
Yasama Yılı:2
Birleşim:123
Tarih:21.06.2012

MUSTAFA KEMAL ŞERBETÇİOĞLU (Bursa) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

287 sıra sayılı Devlet Sırrı Kanunu Tasarısı üzerinde şahsım adına söz almış bulunuyorum. Günümüzde yönetimde şeffaflık esas, gizlilik istisnadır. Toplumsal denetim ve katılımın artırılması amacıyla kamu alanındaki "sır" kavramının çağdaş bir anlayışla ele alınması zorunluluk hâline gelmiştir. Demokratik ülkelerde bilgi edinme özgürlüğü, temel hak ve özgürlüklerin kullanılması bakımından vazgeçilmez bir haktır. Bu hak, birçok demokratik ülkede, anayasal haklar arasında yer almıştır.

Şeffaflık, uluslararası düzeyde ilk kez, Birleşmiş Milletler Evrensel Bildirisi'nin 19'uncu maddesinde, iletişim özgürlüğü alanında ifade edilmiştir.

Anayasa'nın 26'ncı maddesinin ikinci fıkrasında, düşünceyi açıklama ve yayma hürriyetinin sınırlandırılma sebepleri belirtilirken bu sebeplerden biri olarak "devlet sırrı" ifade edilmiştir. Yine, 28'inci maddenin beşinci fıkrasında, devlete ait gizli bilgilere ilişkin her türlü haber veya yazı yazanların, basan ve bastıranların ve bunları başkalarına verenlerin, bu suçlara ait kanun hükümleri uyarınca sorumlu tutulacakları açıklanmıştır.

Anayasa'daki bu maddeler dışında, çeşitli kanun ve düzenleyici işlemlerde devlet sırrıyla ilgili hükümler yer almakta ise de bu hükümlerde hangi hususların "devlet sırrı" teşkil edeceği, hangi usul gereğince belirleneceği ve "devlet sırrı" olgusunu belirlemeye hangi makam ve mercilerin yetkili olduğuna dair bir açıklık yoktur.

5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun konuyla ilgili hükümlerinin uygulanmasında zorluklar olduğu gibi, basın ve yayın araçlarıyla devlet sırrı niteliğindeki konulara ilişkin olarak yapılan yayınlar sonucu, devletin güvenliği bakımından ciddi tehlikeler ortaya çıkmaktadır.

Mevzuattaki bu yetersiz düzenlemeler ve uygulamadaki sıkıntılar, konunun özel bir kanunla düzenlenmesini gerekli kılmıştır.

Ayrıca, günümüzde Avrupa Birliği mevzuatıyla uyum sağlanması, şeffaf, demokratik bir yönetimin sağlanması, devletle vatandaşın menfaatlerinin uzlaştırılması, bireyin bilgi edinme hakkının sağlanması amacıyla "devlet sırrı" kavramına açıklık getirilmesi zorunluluğu hasıl olmuştur.

"Devlet sırrı" kanunla düzenlenirken kişi yararı ile toplum yararı dengede tutulmalı, "devlet sırrı" kavramı kolayca tanımlanabilecek bir kavram olmadığından, gereksiz yere genişletilmesi hâlinde bilgi edinme hakkının sınırları daralacağından, yalnız toplum yararının üstün tutulmasının gerektiği hâlleri kapsaması gerekir diye düşünülmüş ve tasarı bu doğrultuda hazırlanmıştır.

Toplum için başta gelen yarar, devletin güvenliği, millî varlığı, bütünlüğü, anayasal düzeni, iç ve dış menfaatlerini korumaktır. Sözü edilen konularda devlete ait bazı bilgi ve belgelerin mutlaka gizli kalması gerekir.

Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin "ifade özgürlüğü" başlığını taşıyan 10'uncu maddesinde, ifade özgürlüğünün demokratik bir toplumda ulusal güvenlik ve yararlar gerektirdiğinde kısıtlanabileceği belirtilmiştir.

Devlete ait yararlar ile vatandaşların bilgi edinme hakkı bağdaştırılmak suretiyle bazı ülkelerde -İspanya örneğinde olduğu gibi- devlet sırları konusu ayrı kanunla düzenlenmiştir. Bu kanunlarda "devlet sırrı" kavramı tanımlanmakta ve bu sırları tespit ve takdir edecek merciler kanun tarafından açıkça gösterilmekte, böylece, idarecilerin keyfî hareket ederek sır sayılmayacak konuların sır hâline getirilmesi suretiyle vatandaşın bilgi edinme hakkının kısıtlanması önlenmektedir.

Yukarıda sözü edilen her iki menfaati bağdaştırmayı hedef alan tasarıda "devlet sırrı niteliği taşıyan bilgi ve belgeler" ve "diğer gizli bilgi ve belgeler" biçiminde iki ayrı kavram temel alınmıştır. Devlet sırrı, açıklanması veya öğrenilmesi devletin dış ilişkilerine, millî savunmasına ve millî egemenliğine zarar verebilecek, anayasal düzeni ve dış ilişkilerinde tehlike yaratabilecek ve niteliği itibarıyla gizli kalması gereken bilgi ve belgeler olarak kabul edilmiştir.

Diğer gizli bilgi ve belgeler ise devlet sırrı niteliği taşımayıp da açıklanması ve öğrenilmesi hâlinde ülkenin ekonomik çıkarlarına, istihbarata, askerî hizmetlere, idari soruşturmaya ve kovuşturmaya zarar verecek veya yetkili makamların faaliyetlerine ilişkin olarak gizli olduğu belirtilen bilgi ve belgeler olarak tanımlanmış ve bu gizli bilgi ve belgelere ilişkin hükümlerin, ilgili kanunlarında düzenleneceği kabul edilmiştir.

Tasarıda düzenlenen sırlar devlet birimlerine ait gizliliklerle ilgili olup, gerçek kişilerle özel hukuk tüzel kişilerine ait gizlilikler bu tasarı kapsamı dışındadır. Tasarı, kamusal gizlilik alanını düzenlemektedir.

Tasarıyla iç ve dış güvenlik, askerî ve siyasi alanlarla beraber ekonomik alanlardaki devlet sırları ve gizlilikleri de kapsama alınmıştır. Koşulların varlığı hâlinde devlete ait bir kısım ekonomik bilgi ve belgeler de devlet sırrı ya da gizlilik kavramları içersinde nitelendirilebilecektir.

Tasarı, bilgi edinme hakkı konusunda gerekli kolaylıkları ve şeffaflığı sağlamak, gereksiz gizlilik kültürüne son vermek yönünden devlet sırrı ve gizlilik alanının açık bir biçimde düzenlenmesi amacıyla hazırlanmıştır.

Tasarının hayırlı olmasını diliyor, hepinize saygılar sunuyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum.