GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: MHP Grubu adına, Grup Başkan Vekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın, Süleyman Şah Türbesi ve Saygı Karakolu'nun bulunduğu Türkiye Cumhuriyeti toprağını savunmadıkları, PKK/PYD ile IŞİD terör örgütlerini muhatap aldıkları iddiasıyla Bakanlar Kurulu üyeleri hakkında birer gensoru açılmasına ilişkin önergesi (11/50)
Yasama Yılı:5
Birleşim:82
Tarih:24.03.2015

MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) - Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; Süleyman Şah Saygı Karakolu'na yönelik olarak 21 ve 22 Şubat 2015'te gerçekleştirdiğimiz Şah Fırat Operasyonu hakkında MHP Grubu tarafından Bakanlar Kurulu hakkında verilen gensoru açılmasına dair önerge hakkında söz almış bulunmaktayım, bu vesileyle yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum.

Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; bu coğrafyanın bin yıldan beri bu aziz millete vatan olduğunun göstergelerinden birisi Süleyman Şah Türbesi'dir. Bilindiği üzere Osmangazi'nin dedesi Süleyman Şah'ın, 13'üncü yüzyıldan bu yana Caber Kalesi eteklerinde bulunan...

ALİ HAYDAR ÖNER (Isparta) - Değil, değil, Osmangazi'nin dedesi değil Sayın Bakan. Çok yanlış.

MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET YILMAZ (Devamla) - ...ve Türk mezarı olarak bilinen kabri, Türkiye ile Fransa arasında imzalanan 1921 Ankara Anlaşması uyarınca Türk toprağı olarak kabul edilmiş; Lozan Barış Antlaşması'nda da Ankara Antlaşması'nın hükmünün aynen geçerli olduğu teyit edilmiştir. Süleyman Şah Türbesi ata emaneti olarak dönem dönem yenilenmiş, bakım ve onarımı yapılmıştır. Türk milleti, ata emaneti olarak gördüğü Süleyman Şah Türbesi'ne hizmet etmeyi ecdada saygının bir gereği olarak görmüş ve yerine getirmiştir.

Suriye Hükûmeti tarafından Fırat Nehri üzerine yapılan Tabka Barajı'nın dolarak Caber Kalesi'ni su altına alacağının görülmesi üzerine, 1975 yılında Süleyman Şah Türbesi, Caber Kalesi'nden Halep'e bağlı Karakozak köyündeki Fırat'ın doğu yakasına taşınmıştır. Bu aziz millet, bu yurdu kendisine vatan yapanları her zaman hayırla yâd etmiştir. Bugün bu topraklarda eğer özgürce, başımız dik yaşıyorsak bunu ecdadımıza borçlu olduğumuzun bilincindeyiz. Onların hatırasına sahip çıkmayı bir borç, bir görev olarak görmekteyiz.

Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; bu bir millî davadır. Millî davalara iktidar-muhalefet demeden herkesin sahip çıkması, destek olması gerekir. Meclisteki arkadaşımızın ifadesiyle "Bize göre dış politika ve millî güvenlik bir Hükûmet politikası olmaktan daha çok bir devlet politikasıdır...

ERKAN AKÇAY (Manisa) - Operasyondan bize haber vermediniz ki, PKK'ya, başkalarına haber verdiniz.

MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET YILMAZ (Devamla) - ...ve devlete ve millete sahip çıkmak bize göre bir millî meseledir." Sayın Şandır'ın sözü.

Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; Türkiye Büyük Millet Meclisinin 2 Ekim 2014 tarih ve 1071 sayılı Kararı'yla kabul edilen Hükûmet tezkeresinde, Türkiye'nin güney kara sınırları boyunca ulusal güvenliğimize dönük risk ve tehditlerin önemli oranda arttığı, uluslararası hukuk uyarınca Türk toprağı kabul edilen Süleyman Şah Saygı Karakolu'na dönük güvenlik riskinin de arttığı açıkça belirtilerek Türk Silahı Kuvvetlerinin gerektiği takdirde sınır ötesi harekât ve müdahalede bulunmak üzere yabancı ülkelere gönderilmesi hususunda Hükûmete yetki verilmesi talep edilmiş ve bu talep Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından kabul edilmiştir. Bu tezkerenin kabul edildiği tarihten sonra güney sınırımızda ortaya çıkan gelişmeler bu tezkerede ileri sürülen hususlarda Hükûmetimizin haklılığını ortaya koymuştur. Güney sınırlarımızın ötesinde ortaya çıkan DEAŞ terör örgütü uluslararası toplum tarafından da bir tehdit olarak görülerek terörle mücadele için, geniş çaplı bir operasyona dayanak olmak üzere, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi kararı çıkartılmıştır.

Bu karar çerçevesinde 70'e yakın ülke bir araya gelerek teröre karşı mücadele vermeye başlamıştır. Bu süreç içinde Fransa, Japonya, Amerika ve Ürdün vatandaşlarının da arasında bulunduğu birçok rehinenin hiçbir dine, ahlak ve vicdan duygusuna sığmayan infaz görüntüleri bu tehdidin boyutunu apaçık ortaya koymuştur.

Türkiye, uluslararası koalisyonun bir parçası olduğunu açıkça beyan etmiş ve bu tehdide yönelik olarak yapılacak çalışmalara katkı sağlayacağını beyan etmiştir. Bu amaçla, Irak'ta bu tehdide karşı koyan güçlere lojistik ve eğitim desteği vermeye başlamıştır. Suriye içinde bu mücadeleyi verecek güçlerin eğitilip donatılması için koalisyon güçlerinin öncülüğünü yapan Amerika Birleşik Devletleri'yle sözleşme imzalamıştır.

DEAŞ'ı terör örgütü kabul edip insanlığın ortak düşmanı olarak gördükten sonra bunlarla mücadele edecek güçlere destek vermek uluslararası hukukun Türkiye'ye yüklediği bir görevdir. Hem bu tehdidin ortadan kaldırılması için mücadele edeceksin hem de artan risk için gereken tedbiri de alacaksın. Türkiye'nin yaptığı da budur.

Suriye'de her geçen gün artan güvenlik sorunları ve askerî zaruretler de dikkate alınarak, uluslararası hukuktan doğan haklarımız saklı kalmak kaydıyla, Hükûmetimizce herhangi bir provokasyona fırsat vermemek için uluslararası antlaşmalarla Türk toprağı olan Süleyman Şah Saygı Karakolu'ndaki manevi değer ecdat yadigârı emanetlerin, geçici olarak, yine Suriye'de bulunan Eşme köyü sınırları içinde kalan ve güvenlik güçlerimizce koruma altına alınan bir yere taşınmasına karar verilmiştir.

Süleyman Şah Saygı Karakolu'nda görev yapan 40 personelimiz 6 Haziran 2014'te görevlerine başlamış, operasyon gününe kadar geçen sekiz buçuk aylık sürede personel değişimi yapılamamış idi. Bu durumun belirsiz bir süre daha devam edeceği ve mevcut hassasiyeti artıracağı değerlendirilmiştir. Karakol civarındaki bölgeyi ve ikmal yollarını da kontrol eden DEAŞ, değişim faaliyetinde Türkiye'yle pazarlık yapma çabası içine girmek istemiştir. Buna da imkân tanınmamıştır.

Değişik tarihlerde karakolumuza yönelik ciddi tehdit istihbaratları alınmıştır. Karakol bölgesi hava şartları müsait olduğu durumlarda yirmi dört saat süreli insansız hava araçlarıyla gözlem altında tutulmuştur; hava şartları elverişli olmadığında risk artmakta, hedef tespiti de mümkün olamamaktadır. Ancak bir saldırı hâlinde Türk Silahlı Kuvvetleri unsurları takviye gelinceye kadar karakoldaki görevli personele kanlarının son damlasına kadar savunmaları emri verilmiştir. 21 Şubat 2015 21.02'de 1 tank tabur görev kuvveti, 2 özel kuvvet taburu ve 1 komando bölüğü Süleyman Şah Saygı Karakolu istikametinde, 1 tank bölük timi Suriye Eşme'si istikametinde hudut aynı anda geçilerek harekâta başlanılmıştır. Karakolun yeni yerini emniyete almakla görevli tank bölük timi saat 21.20'de bölgeyi kontrol altına almış ve saat 21.45'te yeni bölgede Türk Bayrağı göndere çekilmiştir.

Bu bölgeye ilişkin herhangi bir şahsın tapuya dayalı herhangi bir hakkının bulunmadığını da, olmadığını da belirtmek isterim.

Karakozak istikametine giden unsurlarımız 00.30'da karakola ulaşmış, intikal yolu üzerinde DEAŞ terör örgütünün daha önce yaptığı yol kapaması nedeniyle tekerlekli araçlar bıçaklı tankla yolun düzeltilmesini müteakip karakol bölgesine ulaşmıştır. Gerekli çalışmanın tamamlanması üzerine Süleyman Şah Saygı Karakolu unsurları 06.00'da, himaye ve emniyet unsurları 10.10'da Türkiye'ye giriş yapmışlardır. Suriye topraklarında 9 tank bırakıldığına dair iddialar doğru değildir, bırakılan hiçbir araç da yoktur. Kara Kuvvetleri Komutanlığımızın sitesinde yapılan açıklamada da bu apaçık belirtilmektedir.

ÖZCAN YENİÇERİ (Ankara) - Nereden bileceğiz doğru olduğunu?

MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET YILMAZ (Devamla) - Tahliye harekâtı yapılması hâlinde DEAŞ'ın bütün güçleriyle buna karşı koyacağı tehdidine rağmen, bu harekât icra edilmiş, katılan birliklerin gücü ve kararlılığı karşısında DEAŞ herhangi bir tepki gösterememiştir. İcra edilen harekât kara kuvvetleri ve hava kuvvetleri unsurlarının görev alacağı müşterek bir harekât olması nedeniyle ayrıntılı bir planlama yapılmış ve başarıyla uygulanmıştır.

Suriye hava sahası koalisyon ülkelerinin uçakları tarafından da kullanıldığından harekâtımız esnasında ihtiyaç hâlinde hava sahasının bizim uçaklarımız tarafından kullanılacak kısmının boşaltılması sağlanarak herhangi bir karışıklığa meydan verilmemesi de sağlanmıştır. Bu harekât sırasında karakol bölgesine birliklerimizin intikali sürekli olarak havadan gözetlenmiştir.

Hükûmetimiz bu kararı alırken, bir saldırı hâlinde bu saldırıya karşılık verinceye kadar geçecek sürede Mehmetçik'imizin maruz kalacağı riskin boyutunu göz önüne almıştır, insan hayatının söz konusu olduğu yerde riskin alınmaması yönünde tercihini kullanmıştır. Bu riskin gerçekleşmesi hâlinde maruz kalınacak kaybın telafisi yoktur. Bu düşüncelerle gerçekleştirilen Şah Fırat Operasyonunda operasyonun başlangıcında intikal sırasında kaza sonucu şehit olan bir astsubayımız dışında bir kayıp olmadan operasyon tamamlanmıştır. Bu nedenle, bu operasyon için gensoru önergesi vermek değil, teşekkür etmek hakşinaslıktır. (AK PARTİ sıralarından alkışlar) Millî bir davada sorumlu bir muhalefet gibi hareket etmenin de gereğidir.

BÜLENT BELEN (Tekirdağ) - Siz millîden ne anlarsınız ya!

MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET YILMAZ (Devamla) - Karakolumuzun sınırımıza bitişik bir bölgeye taşınmasıyla -Ankara Antlaşması'ndan doğan hakkın muhafazası, karakolda bulunan personelin güvenliğinin daha etkin sağlanması- ülkemizin Suriye'deki belirsizlik ortamına çekilmesi yönündeki karakoldan kaynaklanan risk ortadan kaldırılmıştır. Toprak kaybı söz konusu değildir. Uluslararası hukuka uygundur, aksi olsaydı Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinde ülkemiz aleyhine bir karar çıkardı.

Gensoru önergesinde Türkiye Büyük Millet Meclisinden alınan 1071 sayılı Karar hilafına hareket ettiğimiz iddia edilmektedir, bu iddia doğru değildir. 2 Ekim 2014 tarihinde 1071 sayılı Karar'la Türk Silahlı Kuvvetlerinin gerektiği takdirde sınır ötesi harekât ve müdahalede bulunmak üzere yabancı ülkelere gönderilmesi ve risk ve tehditlerin giderilmesi için her türlü tedbirlerin alınması için Hükûmete yetki verildi. Yapılan operasyon bu yetki çerçevesinde yapılmıştır. Buna göre "Gerektiği takdirde Türk Silahlı Kuvvetlerini sınır ötesi harekâtta bulunmak üzere yabancı ülkelere göndereceğiz." demişiz, dediğimiz gibi Türk Silahlı Kuvvetlerini harekât için yabancı ülkeye göndermişiz. Alınan yetki çerçevesinde gereği yapılmıştır.

Suriye'deki güvenlik boşluğundan kaynaklanan tehdit ve tehlikelere karşı ilave tedbirler alacağımızı; bu tedbirlerin hudut, şümul, miktar ve zamanının Hükûmetçe tayin olunması konusunda Türkiye Büyük Millet Meclisinden yetki talep etmişiz, bu çerçevede her türlü tedbirin alınması konusunda Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından Hükûmetimize yetki verilmiştir.

ERKAN AKÇAY (Manisa) - Yetki varsa sorumluluk da vardır, sorumluluğun altında kalacaksınız.

MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET YILMAZ (Devamla) - Biz de bu yetki çerçevesinde, Türkiye'yi Orta Doğu'da ne kadar süreceği belli olmayan bir savaş bataklığına sokmamak için, ülke çıkarlarına yönelik riski de, tehdidi de giderecek şekilde en doğru tedbiri aldık. Burada alınan karar da, karar uyarınca yapılan işlem ve eylemler de Türkiye Büyük Millet Meclisinden alınan yetki çerçevesindedir.

Bugün Orta Doğu'da yaşanan gelişmelerin geçmişte bir örneği görülmemektedir. Sayın Şandır'ın ifadesiyle, bugün Orta Doğu kıyameti yaşamaktadır.

ERKAN AKÇAY (Manisa) - Şandır hangi tarihte söyledi, onu da söylesene.

MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET YILMAZ (Devamla) - Bu istisnai duruma karşı istisnai tedbirlerin alınması da doğaldır. Aklın, sorumlu yönetimin gereği de budur.

Yine, gensoru önergesinde hak ve menfaatlerimize yönelik tehditler karşısında savunma ve caydırıcılık yeteneğinin etkisizleştiğinden bahsedilmektedir, bu da doğru değildir. Terör örgütü gerek Irak'ta gerek Suriye'de kutsal sayılan her türbeyi tahrip ederken, yıkarken Süleyman Şah Türbesi'ne dokunamamışsa bu, Türkiye'nin caydırıcılığının en güzel göstergesidir; yoksa, Süleyman Şah Türbesi'ni kutsal saydığından değil. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

Yine, terör örgütü, kontrol altında tuttuğu bölgedeki yabancı ülke vatandaşlarını rehin alıp Amerikalı, Fransız, Japon, Ürdünlü demeden vahşet gösterisiyle katlederken karakolda görevli tek bir Mehmetçik'imize dokunamamış ise bu, Türkiye'nin caydırıcılığının ve gücünün önemli bir göstergesidir. Önergedeki bu iddia da, bir kez daha belirtelim, doğru değildir.

Gensoru iradesinin gerekçesinde, vatan toprağını terk iradesiyle Türkiye'nin menfaatlerinin haleldar edildiği de ifade edilmektedir, bu da doğru değildir. Burada bir terk iradesi söz konusu değildir. Mehmetçik'in can güvenliğine yönelik bir riski ortadan kaldırmak için gerekli tedbir alınmıştır. Terk iradesi olan yerde bayrak dalgalanmaz.

Yine, gerekçede, "Terör gruplarının müzaheretine başvuran, hak ve menfaatlerimizi haleldar eden Bakanlar Kurulu..." ibaresi de doğru değildir. Hak ve menfaatlerimizi korumak için bir müdahale olasılığı da dikkate alınarak Suriye'de iki ayrı operasyonu aynı anda gerçekleştirdik. Şah Fırat Operasyonu'nun doğu bölümünü, yani Karakozak kısmını, 39'u tank olmak üzere 114 araçla ve 572 personelle gerçekleştirdik. Harekâtın batı bölümü olan Suriye Eşme'si kısmını 9'u tank olmak üzere 21 araç ve 199 personelle gerçekleştirdik. Aynı anda 14 uçak havada, 16 uçak yerde, yüksek hazırlık seviyesinde, 59 F-16, 20 F-4 savaş uçağı ile 26 destek uçağı harekâta hava desteği vermek üzere hazır bekletildi.

MUHARREM VARLI (Adana) - Mısır'ı mı fethettiniz mübarek? Yavuz Sultan Selim mi oldun, ne yaptın?

OKTAY VURAL (İzmir) - Vay vay! Kahraman İsmet Yılmaz, bravo! Devlet üstün hizmet madalyası... Mareşal.

MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET YILMAZ (Devamla) - Ayrıca, insansız ve insanlı keşif uçaklarıyla operasyon bölgesi 24 saat gözlem altında tutuldu. Harekâtın boyutu millî değerlerimizi korumak için gereğinin yapıldığını, bu uğurda gerektiğinde savaşın da göze alındığını göstermektedir. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

AYTUN ÇIRAY (İzmir) - Kime karşı?

MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET YILMAZ (Devamla) - Önergedeki iddia doğru olsaydı, kim müdahale ederse, Suriye'yse Suriye, IŞİD'se IŞİD, PKK'ysa PKK; önergedeki bu iddia doğru olsaydı bu operasyonu gerçekleştirmek için bir otobüs ile bir tır yeterli olurdu.

Yine, önergede, ordumuza "Kaçtı." denilmektedir.

ERKAN AKÇAY (Manisa) - Ordu kaçmadı, sen kaçtın iktidar olarak. Orduya sığınma.

MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET YILMAZ (Devamla) - Kendi ordusunun komutanına hakaret eden, kendi yöneticisine saldıran...

AYTUN ÇIRAY (İzmir) - Orduya laf söyleyen yok.

OKTAY VURAL (İzmir) - Sayın Başkan, siyasetçi orduyu kılıf kullanmasın. Bu karar siyasidir.

MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET YILMAZ (Devamla) - ...kendi ordusuna tedbir aldı diye "kaçtı" sıfatını yakıştıran ve kendisine "milliyetçi" sıfatını veren bir grup Türkiye dışında başka bir ülkede yoktur.

OKTAY VURAL (İzmir) - Biz görevi Hükûmete verdik.

AYTUN ÇIRAY (İzmir) - İşinize gelince "Ordu siyasete karışmaz", işinize gelince suçu orduya atacaksınız. Paralelle iş birliği yapıp orduyu hapsettiniz.

MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET YILMAZ (Devamla) - Dış güçlerin ordumuza saldırmalarını anlıyoruz ancak dış güçler saldırırken içeriden ordumuza saldırılmasını anlayamıyoruz. Bunu milletimiz de affetmeyecektir. Ordumuza yönelik bu haksız suçlamayı yapanları milletimiz tarih huzurunda mahkûm edecektir. (MHP sıralarından gürültüler)

OKTAY VURAL (İzmir) - Sayın Başkan, Türkiye Büyük Millet Meclisinin üstün hizmet madalyası var mı?

MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET YILMAZ (Devamla) - Terör örgütü bu coğrafyada, Suriye, Irak, Lübnan ve Suudi Arabistan sınırı demeden her yere saldırıyor iken Türkiye sınırında duruyorsa bunun nedeni Türkiye'nin sahip olduğu gücüdür. Bunu göremeyen, görüp de söyleyemeyen, dili tutulan insanda ne insaf ne de sorumluluk vardır.

OKTAY VURAL (İzmir) - Sıvışmaktan dolayı, gerçekten...

MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET YILMAZ (Devamla) - Yine, önergede Bakanlar Kuruluna güvenin kalmadığı belirtilmektedir. Halka güven vermeyen bir muhalefetin Hükûmete güven duymamasından daha doğal bir şey olamaz. Herkes biliyor ki bu ülkede bir iktidar değil, bir muhalefet sorunu vardır. Milletin bu Hükûmete güveni tamdır. (AK PARTİ sıralarından alkışlar) Hak ve halk bizimle olduğu sürece biz halka hizmet vermeye devam edeceğiz.

OKTAY VURAL (İzmir) - Paralelciler nerede?

MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET YILMAZ (Devamla) - Halk da kendisine hizmet edene güvenmeye ve destek vermeye devam edecektir. Halkın gözü terazidir, hem iktidarı hem de muhalefeti bir kuyumcu terazisi hassasiyetinde tartar ve her ikisi için de kararını verir.

OKTAY VURAL (İzmir) - İşiniz gücünüz altın, para.

MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET YILMAZ (Devamla) - Bugün "Vatan toprağı için can vereceksin. Niçin savaşa girmiyorsun?" diyenlerin ne kadar samimi olduğunu bu millet bu ülkenin otuz yıllık terörle mücadelesinde gördü. "Vatan için ölünür. Bugün ölmeyip de ne zaman öleceksin?" diye bir şey söyleyemeyenler, şehit cenazelerini istismar edenleri, "Niçin şehitler geliyor?" diyenleri unutmadı. O gün "Mehmetçik niye öldü?" diye siyaset yapanlar bugün "Mehmetçik niye ölmedi?" diye siyaset yapmaktadırlar. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

S. NEVZAT KORKMAZ (Isparta) - Yazıklar olsun ya!

MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET YILMAZ (Devamla) - Lozan'da söz konusu olan yer baraj suları altında kaldı, Karakozak'taki yer Lozan'dan doğan bu hakkın devamıyla başka yere taşınmıştır, yeni yere taşınan da yine bu uluslararası sözleşmeden doğan hakkımızın kullanılmasıdır.

S. NEVZAT KORKMAZ (Isparta) - Oraya çıkıp hesap vermen gerekiyor senin, etrafı suçlaman değil!

OKTAY VURAL (İzmir) - Yüksekova'da Mehmetçik öldü. Ne oldu, ne yaptın! Astsubay vuruldu. Ne oldu, ne yaptınız!

MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET YILMAZ (Devamla) - Bu operasyona karşı çıkanlar -hiç şüpheniz olmasın- karakolumuza baki bir saldırı yapılması hâlinde bu saldırıya karşılık verecek, üzerine de "Suriye bizim neyimize? Arap bataklığına niye girdik?" diyeceklerdi.

OKTAY VURAL (İzmir) - Sizi Kandilciler, sizi gidi paralelciler!

MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET YILMAZ (Devamla) - Ne bekleniyordu? Biz Suriye'de savaşa girilmesini, Mehmetçik'in şehit cenazelerinin ülkeye gelmesini, ülkemizin savaşa girmesini, istismarını önledik. Biz doğrusunu yaptık, istismar siyasetinin yolunu kapattık.

S. NEVZAT KORKMAZ (Isparta) - Yarın Kıbrıs'ta ne yapacaksınız?

OKTAY VURAL (İzmir) - "Şam'da namaz kılacağız." dediniz, türbeyi kaçırdınız!

MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET YILMAZ (Devamla) - Ancak, bu ülkenin varlığına, bağımsızlığına yönelik bir saldırı olduğunda her taşı yakut olan bu vatan için can verme sırrına erenlerin var olduğunu da belirtmek isterim. Onlar bir gül bahçesine girercesine gözlerini kırpmadan, bir an bile düşünmeden bu vatan için savaşacaklardır.

S. NEVZAT KORKMAZ (Isparta) - Yazık, yazık! Özür dile milletten, özür!

OKTAY VURAL (İzmir) - Özür dile; milletin tarihinden, imanından özür dile! Tövbe istiğfar et!

MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET YILMAZ (Devamla) - Bizler için, bu vatanın evlatları için bu yolda şehit olmak bu dünyada alınabilecek en büyük payedir, bundan da hiç kimsenin şüphesi olmasın.

OKTAY VURAL (İzmir) - Cemaat olarak tövbe namazı kılın.

S. NEVZAT KORKMAZ (Isparta) - Manevi değerleri istismar ediyorsun sen! Özür dile milletten millî sıvışma bakanı!

MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET YILMAZ (Devamla) - Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; burada kaybedilen bir vatan toprağı yoktur. Türkiye egemenlik haklarından ve uluslararası sözleşmeden doğan haklarından vazgeçmiş değildir.

ÖZCAN YENİÇERİ (Ankara) - Yargılanacaksınız, yargılanacaksınız! İktidardan gider gitmez yargılanacaksınız!

MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET YILMAZ (Devamla) - Suriye Karakozak'ta bayrağımız inmeden Suriye Eşme'sinde bayrağımız dalgalanmıştır. Her türlü risk içeren bir bölgede çatışma dahi olmaksızın bu operasyonun gerçekleşmiş olması Türk Silahlı Kuvvetlerimizin caydırıcı gücünü göstermektedir, harbe hazırlık derecesini göstermektedir. Bu operasyonu başarıyla gerçekleştiren Türk Silahlı Kuvvetlerimizin her mensubunu tebrik ediyoruz.

S. NEVZAT KORKMAZ (Isparta) - Ne başarısı be, ne başarısı!

MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET YILMAZ (Devamla) - Milletimizin haklı güvenine mazhar olduklarını bir kez daha gösterdiler. (MHP sıralarından gürültüler)

S. NEVZAT KORKMAZ (Isparta) - Açık verdiniz, açık verdiniz; nöbet yerini terk ettiniz!

BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, lütfen...

MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET YILMAZ (Devamla) - Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; Hükûmetimiz her bir vatandaşımızın can güvenliğini ve her bir karış vatan toprağını koruyacak tedbirleri alır.

S. NEVZAT KORKMAZ (Isparta) - "Milletin onur ve haysiyetini koruyacağız, onun için nöbet için nöbet tutuyoruz." diyordunuz, kaçıp geldiniz nöbet yerinden!

MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET YILMAZ (Devamla) - Bundan hiç kimsenin şüphesi olmasın. Hiç kimse Türkiye'nin ülke topraklarını ve vatandaşlarının can güvenliğini koruma yolundaki kararlılığını test etmesin. Bu yoldaki kararlılığımızı gerçekleştirdiğimiz bu operasyonla gösterdik. Bugünden sonra da bu vatanın ve bu milletin her türlü hakkı ve hukukunu korumak için ne gerekiyorsa onu yapacağız.

AYTUN ÇIRAY (İzmir) - Hani bıçak kemiğe dayanmıştı Sayın Bakan!

S. NEVZAT KORKMAZ (Isparta) - Allah korusun, Allah size düşürmesin.

MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET YILMAZ (Devamla) - Bundan hiç kimsenin şüphesi olmasın.

S. NEVZAT KORKMAZ (Isparta) - Siz yarın Kıbrıs'tan da kaçar gelirsiniz.

MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET YILMAZ (Devamla) - Yeni Suriye Eşme'sindeki Süleyman Şah Türbesi, daha önce de söylediğim gibi ülkemize yaya yürüme mesafesinde.

S. NEVZAT KORKMAZ (Isparta) - Evinin önüne getirseydin, evinin önüne!

MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET YILMAZ (Devamla) - Ecdadına bir Fatiha okumak isteyenleri Süleyman Şah Türbesi'ni ziyarete davet ediyorum.

AHMET DURAN BULUT (Balıkesir) - Yarın IŞİD "Oradan da git." derse ne yapacaksınız?

MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET YILMAZ (Devamla) - Orada görülecektir ki bu aziz millet, ecdadına, hatırasına sahip çıkmıştır, bundan sonra da sahip çıkmaya devam edecektir.

Sözlerime son verirken bir kez daha belirtmek isterim ki Şah Fırat Operasyonu nedeniyle Bakanlar Kurulu hakkında bir gensoru önergesi vermek, tarih gösterecektir ki verenlerin ayıbı olarak kalacaktır. (AK PARTİ sıralarından alkışlar, MHP sıralarından gürültüler)

S. NEVZAT KORKMAZ (Isparta) - Yazık, yazık!

ALİ HAYDAR ÖNER (Isparta) - Tank kaldı mı diye sormuştum Sayın Bakan. Tank kaldı mı, tank?

MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET YILMAZ (Devamla) - Bu operasyonun başarıyla gerçekleşmesinde görev alan, başta Silahlı Kuvvetlerimiz olmak üzere herkese teşekkür ediyorum. Bu operasyonun intikali aşamasında bir kaza sonucu şehit olan astsubayımız başta olmak üzere tüm şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyorum, mekânları cennet olsun.

Arif Nihat Asya'nın "Bir bayrak rüzgâr bekliyor" şiirinde belirttiği gibi... (MHP sıralarından gürültüler)

ERKAN AKÇAY (Manisa) - Sen o bayrak şiirini okuyamazsın, okumaya yüzün yok.

MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET YILMAZ (Devamla) - "Şehitler tepesi boş değil, toprağını kahramanlar bekliyor/ Ve bir bayrak dalgalanmak için rüzgâr bekliyor."

S. NEVZAT KORKMAZ (Isparta) - Vatan toprağını satıp geldiniz, vatan toprağını!

OKTAY VURAL (İzmir) - Sayın Başkan, Sayın Bakan ayağını kaldırmasın şiiri okurken. Ayağa kalk ya!

MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET YILMAZ (Devamla) - "Türbesi yakışmış bu kutlu tepeye, yattığı toprak belli, tuttuğu bayrak belli/ Kim demiş meçhul asker diye?" (MHP sıralarından gürültüler)

Hiç şüpheniz olmasın, Süleyman Şah Türbesi Suriye Eşme'sindeki tepeye yakışmış; kahraman Mehmetçik nöbette ve al bayrak dalgalanıyor. Kutlu olsun, uğurlu olsun. (AK PARTİ sıralarından "Bravo" sesleri, alkışlar; MHP sıralarından gürültüler)