GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: İstanbul Milletvekili Fatma Nur Serter ve 21 milletvekilinin; FATİH Projesini zamanında bitiremediği, projeye dair birçok yolsuzluğa sessiz kaldığı iddiasıyla Millî Eğitim Bakanı Nabi Avcı hakkında bir gensoru açılmasına ilişkin önergesi (11/54)
Yasama Yılı:5
Birleşim:82
Tarih:24.03.2015

CHP GRUBU ADINA FATMA NUR SERTER (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; öncelikle, vermiş olduğumuz gensoru önergesi üzerine Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına söz aldım. Bunu söyledikten sonra bir noktayı özellikle belirtmek istiyorum: Bu gensoru konjonktürel olarak, sizin zamanınızı almak için, burayı işgal etmek için filan verilmiş bir gensoru değildir Sayın Bakan.

MUHYETTİN AKSAK (Erzurum) - Aynen öyle.

FATMA NUR SERTER (Devamla) - Hiçbir şeyi öyle vermediğimizi ve bugüne kadar yaptığım -ki şahsım adına da söylüyorum- hiçbir konuşmayı da gerçek olmayan verilere dayandırmadığımı siz bilmeseniz bile bugüne kadar Millî Eğitim Bakanlığı yapmış olan bütün bakanlar çok iyi bilir.

Şimdi, Sayın Bakan, belki bilginiz içinde, belki değil, size sizin Bakanlığınız döneminde sadece FATİH Projesi'yle ilgili 6 soru önergesi verdim, toplam 55 soru sordum. Eğer bu sorular cevaplandırılmış olsaydı belki bugün konuşacağım bazı şeyleri konuşma metnimden çıkarabilirdim. FATİH Projesi'yle ilgili verdiğim toplam soru önergesi 7'dir, ilki Sayın Ömer Dinçer zamanında verilmiştir, kendisi bu soru önergesini derhâl cevapladılar -derhâl dersem bir yıla yakın bir zaman içinde yani size göre biraz derhâl oluyor çünkü burada iki yılı geçmiş olanlar var- ama siz bunları cevaplamadınız. Bu nedenle, ben yine İyi niyetle düşünerek olur ya "Belki çok ciddi yolsuzluk iddialarının da bulunduğu kişi ve şirket isimlerinin de yer aldığı bu önergeler sizin elinize orada adı geçen bürokratlarınız tarafından acaba ulaştırılmadı mı?" sorusunu etik olarak ve vicdanen soruyorum. Ciltletemediğim için kusura bakmayın, o soru önergelerini bir yasama yılının sonu bile olsa en azından ülkenin kaynaklarına sahip çıkmak adına değerlendirmenizi ileriki dönemde rica ediyorum. Seçim kampanyasında bunların kullanılmasını istemiyorsanız tabii, yoksa değerlendirmeyebilirsiniz.

Şimdi, gelelim FATİH Projesi'ne. FATİH Projesi, bir yönüyle çıkmaza girmiştir, diğer yönüyle gerçekten yolsuzluk batağına saplanmıştır. Bir tarafından baktığınızda, proje ne zaman ortaya kondu? 2010 yılında. Kim tarafından? Dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından. Neden bu zamanlama seçildi? Tam 2011 seçimleri öncesiydi, çok açık ve net olarak siyasi bir yatırım olarak görüldü, Başbakan eline tabletleri aldı, her tarafta dolaştı. Peki ne dediniz o dönemde? Dediniz ki: "Bu proje, beş yılda bitecek." dediniz. Dediniz mi? Ben söylemedim, siz söylediniz. Projeyi kim yürütüyor? Millî Eğitim Bakanlığı. O kadar mı? Hayır, destekleyen bir ikinci bakanlık var, Ulaştırma Bakanlığı. Demek ki ileride sizinle paylaşacağım yolsuzluk iddialarına baktığınızda bu iki bileşeni birlikte düşünmeniz gerekecek. Bir tarafı Ulaştırma Bakanlığına, bir tarafı Millî Eğitim Bakanlığına uzanıyor bu olayın. 8,5 milyar kaynak ayrıldı ve o zaman hem bizlerin hem Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Sayın Kılıçdaroğlu'nun defalarca altını çizmesine rağmen, proje Kamu İhale Kanunu kapsamı dışına çıkarıldı. Keşke çıkarmasaydınız, o zaman size bunu yaptığınızda bu projenin lekeleneceğini ve şaibe altında kalacağını söyledim. Peki, beş yıl geçti ne oldu? Bütün okulların donanım, yazılım altyapısının tamamlanması ne kadardır, gerçekleşme oranı? Yüzde 6'dır arkadaşlar, yüzde 6,08. Öğrenci ve öğretmenlere bilgisayar, tablet dağıtım oranı nedir? 4 arkadaşlar, yüzde 4, yüzde 4 beş yıl sonra. Okulların doküman kamera ve çok fonksiyonlu yazıcı dağıtımının ne kadarı tamamlandı? Yüzde 6,6'sı. Etkileşimli tahta dağıtımının ne kadarı tamamlandı? Yüzde 13,7'si. Demek ki proje biraz önce de ifade edildiği gibi, işte, baktığınızda yüzde 94 oranlarında falan gerçekleştirilemedi. Bunu koyuyoruz bir tarafa.

Geliyoruz kaynak israfına, kamu kaynaklarının israfına. Değerli arkadaşlar, projenin yürütüldüğü YEĞİTEK Genel Müdürlüğü var yani Yenilik ve Eğitim Teknolojileri Genel Müdürlüğü. Proje başlar başlamaz 2 milyon liraya hani anlaşılsın diye eski parayla söyleyeyim, 2 trilyona sadece 4 toplantı odası yapıldı.

MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ (İstanbul) - Çok önemli toplantılar yapılacak herhâlde?

FATMA NUR SERTER (Devamla)- Evet, evet.

Millî Eğitim Bakanlığında 20'den fazla avukat varken dışarıdan alınan 4 avukata altı ayda yeni lirayla 955 bin lira ödendi. YEĞİTEK'te 142 uzman öğretmen varken TÜRKSAT ve TÜBİTAK'tan alınan 50'yi aşkın personele çok yüksek maaşlar ödendi. Bunları koyalım bir tarafa. Bunun dışında YEĞİTEK'teki değerli arkadaşlar, tadilata sokuldu -olabilir, eskimiş olabilir, hiç söylenecek bir şey yok- iki yıl sonra aynı makam odaları yeniden tadilata sokuldu çünkü para var ya 8,5 milyar, harcayalım dursun.

Şimdi, arkadaşlar, açılan ihalelere bakıyoruz, tablet ihalelerine, birinci ihalede tabletler 723 liraya alınmış, ikincisinde 381 liraya alınmış, üçüncüsünde 606 liraya alınmış yani birbirinden farklı. Defalarca sormamıza rağmen, "Bunların teknolojik olarak birbirinden farkı nedir?" sorusunu da defalarca sormamıza rağmen bunların hiçbiri cevaplanmadı.

Etkileşimli tahtalar alındı arkadaşlar, 84.921 adet tahtanın tablet bilgisayarla bağlantısı kurulamıyor çünkü burada açıkçası Millî Eğitim Bakanlığı bu yapılan ihalelerde ne yazık ki, Bakanı bunun dışında tutarak söylüyorum, aldatılmış; o bilemez tabii hangi tahta hangi bilgisayarla uyum içinde çalışacak. Ama en azından bu soru önergelerini biz niye veriyoruz? Bu bir destektir, denetim görevini muhalefet yapar ilgili makama bildirir, ilgili makam da kontrol eder. Bu, işin hani buz dağının ucu, ucu, en tepedeki noktası ama bunun altı var.

Değerli arkadaşlar, büyük boyutta yolsuzluk ve çıkar odaklı bir saadet zinciri oluşturuldu. İsim isim söyleyebilirim, şirket isimlerini de verebilirim ama oradaki soru önergelerinde Sayın Bakana verdiğim için özel isim ve şirket ismini söylemiyorum; sadece ilişkiyi size şöyle açıklayayım: Bir şirket var, bu şirket çok tanınmış bir inşaat şirketi, aynı zamanda bu şirket, telekomünikasyon, bilişim, danışmanlık ve inşaat hizmeti veren bir ikinci şirketle birlikte, her ikisinin de ortağı olan kişi bu saadet zincirinin tepe noktasını oluşturuyor. Bu kişi -isimleri hepsi orada var- Karayolları -ikinci ayağı Ulaştırma Bakanlığı dedik ya- Genel Müdür Yardımcısıyla -çok yakında görevden alındı bu şahıs- birlikte bu saadet zincirinin diğer halkalarını belirliyorlar.

Bakın, ben size iddiaları kanıtlarıyla söylüyorum ve umarım ve dilerim araştırılır. Bu kişilerden bir tanesi -nasıl söyleyeyim onu, isim vermeden- Türk Telekom Bilgi İşlemin Genel Müdürü. Sayın Bakan onu bilir. Türk Telekom Bilgi İşlemin Genel Müdürü alınıyor, MEB'de, Millî Eğitim Bakanlığında YEĞİTEK Genel Müdürü olarak atanıyor. Bu kişi, daha sonra, bu yolsuzluklar duyulduğu için... Ne yapılır yolsuzluğu ortaya çıkan bir insan hakkında? Soruşturma açılır, yargıya başvurulur, değil mi? Hayır, öyle olmuyor, PTT Yönetim Kuruluna üye olarak atanıyor ve Haberleşme Genel Müdürlüğüne getiriliyor.

Üçüncü şahıs yine YEĞİTEK Eğitim Bilişim Sistemleri Grup Başkanı. Bu kişi de TELEKOM'dan YEĞİTEK'e gelmiş. Yine adı bu işlere karıştığı için -Sayın Bakan biliyor, görevden aldı bunların bir kısmını- soruşturma açılmıyor ama Adalet Bakanlığında görevlendiriliyor.

Gelelim işin en can alıcı noktalarından birine, bir yazılım firması var, bir yazılım firması, Millî Eğitim Bakanlığının alım yaptığı bir yazılım firması. Bu firmanın satış müdürü FATİH Projesi'ne danışman olarak alındı ve bu satış müdürünün bağlı olduğu şirkete ait yazılım programı 34 milyonu aşkın bir bedel ödenerek FATİH Projesi için satın alındı. Satın alındıktan sonra ne oldu dersiniz? Bu şahıs, bu aracılığı yaptı, satın aldı ve sonra derhâl danışmanlıktan ayrıldı, gitti.

ALİ ÖZGÜNDÜZ (İstanbul) - Şirkete mi döndü Hocam?

FATMA NUR SERTER (Devamla) - Yorumu size ait.

Şimdi, bu kişilerin, bu yolsuzlukları aslında tespit edildi. Tespit edildi ki, Sayın Bakan döneminde bunlar tek tek görevden alındılar. Ama bu kişiler başka yerlere atandılar. Yani bu yolsuzluğun gereği yerine getirilmedi. Bir yolsuzluğu bir biçimde örtmek, gizlemek, elinde olan ya da olmayan nedenlerle o kişileri başka yere gönderip Bakanlığı bunlardan kurtarmaya çalışmak ne yazık ki Sayın Bakanı bu sorumluluktan kurtarmıyor.

Değerli arkadaşlar, öyle şeyler oldu ki. Demin söylediğim şirketten alınan yazılım programı için ben sordum, soru önergesi verdim. Dedim ki: "Bu program nerede kullanıldı?" Bana cevap geldi. "Kimlik yönetim sistemi ve tabletlerin donanımsal olarak yönetilmesi aşamasında kullanılacak.", "cak." Ama bu yazılım programının bakım sözleşmesi -hani kullanılmadı ya daha yazılım programı, 2014'te daha kullanılmadı yazılım programı- 2013'te çok ciddi bedeller ödenerek yenilendi, yeniden yapıldı. Bununla da kalınmadı sayın milletvekilleri, maalesef bir de bu programı satan şirkete danışmanlık ücreti ödendi, 5,5 milyonu aşkın bir meblağ danışmanlık ücreti ödendi. Şimdi bütün bunlar iddiadır tabii ki. Bende belgeler var ama iddiadır. Ama bu iddia nasıl araştırılır? İşte, gensoruyla, kabul edilerek araştırılır.

RECEP ÖZEL (Isparta) - Savcılığa verin.

FATMA NUR SERTER (Devamla) - Saadet zincirinin halkaları... Burada da bitmedi değerli arkadaşlar, lütfen dikkat edin ne söyleyeceğime: Bu saadet zincirinin halkaları içinde olan 3 kişi Karayolları Genel Müdür Yardımcısı, Telekom Bilişim Şirketi sahibi ve YEĞİTEK eski Genel Müdürü Ulaştırma Bakanlığına ait bir taşınmazın gelişme ve konut alanı olarak tahsisiyle ilgili düzenlemenin yapılmasından hemen sonra açılan, Özelleştirme İdaresi Başkanlığı tarafından yapılacak olan ihale için bir araya geldiler. Ama sadece bu kişiler değildi bir araya gelen.

MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ (İstanbul) - Öyle mi? Başkaları da mı var?

FATMA NUR SERTER (Devamla) - Evet, elimde belge var,

RECEP ÖZEL (Isparta) - Yanında mıydınız siz?

FATMA NUR SERTER (Devamla) - Elimde imzalanan, isterseniz vereyim, protokol var.

RECEP ÖZEL (Isparta) - Bununla ilgili adli soruşturma var mı?

FATMA NUR SERTER (Devamla) - Arkadaşım, niye rahatsız oluyorsunuz? Yoksa ne söyleyeceğimi biliyor musunuz? Herhâlde biliyorsunuz ve rahatsız oldunuz.

RECEP ÖZEL (Isparta) - Adli soruşturma var mı?

FATMA NUR SERTER (Devamla) - Bunun içinde 12 tane Adalet ve Kalkınma Partili milletvekili de var. Onun için mi rahatsız oldunuz? 12 milletvekili, biliyor musunuz? (CHP sıralarından "Ooo..." sesleri)

MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ (İstanbul) - Vay, vay, vay...

S. NEVZAT KORKMAZ (Isparta) - Hocam, isimlerini duymak istiyoruz.

RECEP ÖZEL (Isparta) - Ne o, ne?

FATMA NUR SERTER (Devamla) - Okuyayım: "Özelleştirme İdaresi Başkanlığı Tarafından İhalesi Yapılacak Olan Taşınmazın Alınması İşine Ait Protokol" O taşınmazın yaklaşık yerini de size söyleyeyim: Gölbaşı'nda, Gölbaşı ilçesi, Ballıkpınar köyü, 143 ada, 1. parselde bulunan bir arsa konut alanı olarak...

RECEP ÖZEL (Isparta) - Olabilir.

FATMA NUR SERTER (Devamla) - Ben seninle konuşmuyorum ki kardeşim, sen niye bana devamlı... Sen git başkasıyla konuş.

...belirleniyor arkadaşlar ve belirlenmesinden hemen sonra bu kişiler bir araya geliyorlar, diyorlar ki "Biz bunu alalım, buna bir de başkan seçelim hepimizi temsilen. Sonra eşit hisseye sahip olarak biz bu ihaleye girelim." Şimdi bu nedir, biliyor musunuz?

ALİ ÖZGÜNDÜZ (İstanbul) - Kim bu milletvekilleri Hocam? Bunları bir duyalım.

RECEP ÖZEL (Isparta) - Bunda suç nerede?

FATMA NUR SERTER (Devamla) - Bu, Millî Eğitim Bakanlığında saadet zincirinin halkası olarak işlev gören kişilerin devamının Adalet ve Kalkınma Partisi milletvekilleri içinde kendilerine yeni halkalar bulunduğunu ortaya koyuyor.

RECEP ÖZEL (Isparta) - Allah Allah!

FATMA NUR SERTER (Devamla) - O zincirin halkaları böyle gelmiş, burada olsun olmasın, bazı milletvekillerini kuşatmış arkadaşlar.

İDRİS ŞAHİN (Çankırı) - Ya yine niyet okuyorsun.

RECEP ÖZEL (Isparta) - Allah Allah!

FATMA NUR SERTER (Devamla) - Bu çok açık, sonucu ne olursa olsun bu çok açık. Yani sizler, kimse... Kim olduğu bende var, isim isim var, bakın, okumuyorum, okumuyorum. (AK PARTİ sıralarından gürültüler)

İDRİS ŞAHİN (Çankırı) - Kimse onlar okuyun, kimseyi zan altında bırakmayın.

RECEP ÖZEL (Isparta) - Kim onlar?

FATMA NUR SERTER (Devamla) - Hayır, okumuyorum. Merak eden gelsin.

RECEP ÖZEL (Isparta) - Bunun yolsuzluk neresinde?

FATMA NUR SERTER (Devamla) - Benim yazdığım bir şey değil. Okuyayım mı arkadaşlar? İstiyor musunuz? (CHP sıralarından "Oku, oku." sesleri)

RECEP ÖZEL (Isparta) - Ya bunun yolsuzluk neresinde, sen onu söylesene. Bunun neresi suç? Neresi suç bunun?

FATMA NUR SERTER (Devamla) - Okuyorum o zaman, okuyorum o zaman: Feramuz Üstün, Cahit Bağcı, Vedat Demiröz, Ahmet Öksüzkaya, Abdullah Nejat Koçer, Mustafa Baloğlu, Muzaffer Baştopçu, Süreyya Sadi Bilgiç, Ahmet Arslan, Hüseyin Şahin, Mustafa Öztürk, Lütfi Elvan. (CHP ve MHP sıralarından "Oooo!" sesleri)

RECEP ÖZEL (Isparta) - Bunun neresi suç ya?

FATMA NUR SERTER (Devamla) - Ben okumuyordum, çok ısrar ettiniz. Bir protokol imzalamışlar ve Feramuz Üstün'ü bu protokolde yetkili kılmışlar.

RECEP ÖZEL (Isparta) - Ya sizin milletvekiliniz var ya, maden ihalesine girip de aldı, onu da söylesene hadi. O maden ihalesine girip alan...

FATMA NUR SERTER (Devamla) - Kiminle, bakın, kiminle yapmışlar bunu? Esas mesele bu. Bu kişiler kimlerle iş birliği yapmış? Kimlerle birlikte bir protokol imzalamış? İşte saadet zincirinde Millî Eğitim Bakanlığını dolandıran, ihalelere yolsuzluk karıştıran isimlerle birlikte bir protokol imzalamış.

RECEP ÖZEL (Isparta) - "Haberim yok." diyor bak.

FATMA NUR SERTER (Devamla) - Dolayısıyla, arkadaşlar, sizin sonuçta bir ihaleyi almanız ya da almamanız hiç önemli değil. (AK PARTİ sıralarından "Hayal, hayal" sesleri) Sizin bu protokolü kiminle iş birliği yaparak imzaladığınızın ben altını çiziyorum.

VEDAT DEMİRÖZ (Bitlis) - Böyle bir şeyden haberimiz yok.

FATMA NUR SERTER (Devamla) - Sizin bu ihaleye girerken...

VEDAT DEMİRÖZ (Bitlis) - Hangi ihale? Ne ihalesi?

FATMA NUR SERTER (Devamla) - Girdiniz ya da girmediniz, kiminle protokol yapmış olduğunuz...

RECEP ÖZEL (Isparta) - Ya "Girdiniz veya girmediniz." ne demek ya? Olur mu öyle bir iddia?

FATMA NUR SERTER (Devamla) - Benim altını çizdiğim konuyu önce bir iyi anlayın. Şöyle gelip...

RECEP ÖZEL (Isparta) - Anlarız da anlatamadın ki!

FATMA NUR SERTER (Devamla) - Bağırarak bir şey olmaz önce bir anla, anla!

RECEP ÖZEL (Isparta) - Anlatamadınız ki! Anlamadım, anlatamadın!

FATMA NUR SERTER (Devamla) - Siz Millî Eğitim Bakanlığındaki saadet zincirinin halkalarıyla eğer bir iş birliği protokolü yaparsanız...

AHMET YENİ (Samsun) - Ne zinciri; açıklasana?

FATMA NUR SERTER (Devamla) - ... onların oradaki yolsuzluklarını meşru hâle getirirsiniz, onlara güç verirsiniz.

RECEP ÖZEL (Isparta) - Ya, savcılığa şikâyet et elinde belge varsa. Belge varsa şikâyet etsene!

FATMA NUR SERTER (Devamla) - İşte bütün bunların araştırılması için bir gensoru, bu gensorunun...

RECEP ÖZEL (Isparta) - Sen iftira atıyorsun, iftira! İftiracı başı!

AHMET YENİ (Samsun) - Niye açıklamıyorsun?

FATMA NUR SERTER (Devamla) - Eğer yüreğiniz varsa, eğer bunların araştırılmasını kabul ediyorsanız bu gensoruya da olumlu oy vermeniz gerekir.

Olay çok açıktır, nettir, bütün belgeleriyle nettir. Bu olayda yapılan bütün bakım sözleşmelerinin dâhil elimde belgeleri vardır.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

VEDAT DEMİRÖZ (Bitlis) - Şu protokolü bir açıklar mısınız ya!

RECEP ÖZEL (Isparta) - Hadi git savcılığa!

FATMA NUR SERTER (Devamla) - Bakın, size...

RECEP ÖZEL (Isparta) - Savcılığa niye şikâyet etmiyorsun?

FATMA NUR SERTER (Devamla) - Ben sana niye cevap vereyim?

RECEP ÖZEL (Isparta) - Et şikâyet!

FATMA NUR SERTER (Devamla) - Sen benim muhatabım değilsin.

RECEP ÖZEL (Isparta) - Değilsin, sen de değilsin!

FATMA NUR SERTER (Devamla) - Olay budur arkadaşlar, ister kabul edersiniz ister kabul etmezsiniz. (CHP sıralarından alkışlar)